• 23651
    2019/2020 sezonunun ilk yarısında bazı futbolcuların, takımı ve teknik ekibi sabote ettiğini düşündüğüm futbol takımı. bunu kanıtlayamam ama sahada oynanan oyuna baktığımız vakit mücadeleden ve amatör ruhtan yoksun; üstelik profesyonelliğin de uzağında bir futbol sergileyen birkaç futbolcu var. bizim ligimiz, bu sene takıma katılan yeni transferlerin geldiği liglerden daha alt seviye bir lig elbette fakat mücadele ve devamlılık isteyen bir yapısı da var. dolayısıyla bu noktada ultra yıldız bile olsa, mücadeleden kaçan, gamsız ve ruhsuz takılan futbolcuların çok tutunamaması normal. tutunamamaktan ziyade çok da sevmeyiz bu tarz futbolcuları. işte bu sene henüz ligin ilk yarısı bitmemişken ve şampiyonluk iddiası kaybedilmemişken tatlı bir cumartesi akşamında iç saha maçında tribünlerin boş olmasının sebebi, galatasaray futbol takımının bu mücadele gücünden ve hırslı futbolculardan yoksun olması. teknik ekibin de suçu yok mu, var tabii ki kaybedilen puanlarda. ama takımın hiçbir şeye reaksiyon göstermeyip 90 dakikayı kafası başka bir yerdeymişçesine oynamasını da komple teknik ekibe yazmak haksızlık olur. ömer bayram, muslera, lemina ve donk'u bu entrynin dışında tutuyorum. gerisi korkunç bir boşluk.
  • 23652
    takım olarak bir revizyona ihtiyacımız şart ve ocak ayında önümüzdeki dönemin de planlaması yapılarak hazirandan sonra kullanamayacagimiz her topcuyla yollarımızı ayirmamiz gerektiğini düşünüyorum. kadro istikrarının çok önemli olduğunu acı bir şekilde deneyimledik sanırım.

    ocak ayında para kazanabilecegimiz veya kesinlikle gitmesi gerektiğine inandığım futbolcular:

    nzonzi
    seri

    selcuk*
    belhanda
    yunus
    nagatomo
    mariano
    babel

    telles**
    diagne
    maicon

    olumlu durumlar oluşursa gonderebilecegimiz futbolcular :

    marcao
    feghouli

    selcuk ocak ayında lütfen emekli olsun, futbolcu olarak misyonunu 2014'te tamamlamışti gerçi! telles'i herkes unutuyor ama bu sefer ciddi bir biçimde adaya gidecek gibi gözüküyor, tahmini 3 milyon euro ordan gelecektir. ayrıca nasıl yapılır bilmiyorum ama diagne ve maicon mevzusunu bir şekilde çözmemiz ve ordan hatri sayılır bir girdi yapmamız şart.

    babel ile maalesef doku uyuşmazlığı yaşıyoruz, babel bana kalırsa en yetenekli futbolcumuz ama bir türlü olmuyor, bir şekilde satmamiz gerekiyor. yunus akgün içinde teklifler olduğu söyleniyordu, benzer teklifleri sanırım gene alabiliriz.

    marcao ve feghouli bence gitmese bile bize bir şeyler verebilirler ama mali açıdan doyurucu teklifler alırsak elbetteki gitmeyecek oyuncu yoktur.

    andone ve leminayla devam etmemizi istiyorum. bir target man ile falcao andone x üçlüsü oldukça doyurucu bir üçlü olacaktır ki andoneyi kanatta da kullanabiliriz.

    emre mor hakkında terim eğer ki kendine inanıyorsa devam edebilir ama emre'nin profesyonel olabileceğine inanmıyorum.

    umarim beşiktaşın yaşadıklarının benzerlerini yaşamayız,bu ocak ayı gerçekten kritik olacak.
  • 23653
    şu aralar dünyanın en kaymak mesleği galatasaray futbolcusu olmak.

    dakika 85 rakip 10 kişi 2-0 öndesin ve maçı bir anda 2-2'ye getiriyorsun.

    ama ne hikmetse maç sonu hocanın kellesi isteniyor. onu sokmuş şunu çıkartmış diye de kafa açılıyor.

    lan sen ben girsek o maç oradan verilir mi? bu sezon buna benzer kaç maç yaşadık?

    şampiyonlar ligi dahil son dakika gollerini çıkart tabloya bi de öyle bak.

    hoca antreman yaptırmıyormuş. lan hadi diyelim kendilerini inandırdıkları bu deli saçması doğru koşmayın mı diyor oğlum?

    ruhuyla bedeniyle kendini kulübe bağlı hissetmeyen adam antreman mı umursar lan?

    (bkz: 14 aralık 2019 galatasaray ankaragücü maçı)
  • 23654
    öncelikle herkese iyi günler, gününüz güzel geçer umarım.
    farkında olmadan birilerinin damarına basarsak, sürç-ü lisan eylersek şimdiden affola. yeni bir yazarım. sözlükte cidden merak ettiğim bir kaç konu var. öncelikle bu konular üzerinden sizlere soruları soracağım ve cevaplarınızı bekleyeceğim.

    1- ligimizin seviyesini diğer liglere göre hangi seviyede görüyorsunuz?
    2-galatasaray’ımızı hangi seviyede görüyorsunuz?
    3- galatasaray’da oynayacak oyununun seviyede nedir?
    çok basit 3 soru. güncel sorunlarımızdan ziyade- puan kayıpları,kadro mühendisliği vb- ilk önce sözlüğümüzün bu yönde düşüncelerini merak ettim.

    ilk olarak kendi cevaplarımı vereyim.
    1- ligimiz diğer liglere göre epey yavaş ve kalitesiz lig görünümünde. sıralama yaparsak;
    1- ingiltere 2-ispanya 3-almanya 4- fransa (burada psg ayrı tutarsak hadi yakınız diyelim)
    zaten diğer lig maçlarını takip edenler var ise ligimizin-bazı maçlar dışında- 2x yavaşlatılmış oynatıldığını çok rahat görebilir.
    2-gönül verdiğimiz galatasaray ise normal şartlarda türkiye liginin dominosu olmalı ve bayrağı sırtlamalıdır. avrupa’yı domine ettiğimiz dönemin galatasaray’ı kurucumuzun da bahsettiği gibi bizim asıl hedefimizdir.seviyemiz de hep o şekilde olmalıdır.
    3- peki nedir galatasaray seviyesi? bence bu seviyenin yetenekten ziyade başka kavramlar ile ilgilidir. peki nedir bu kavramlar?
    1- karakter
    bu takımın oyuncusu suyun karşı tarafı gibi çirkef futbolcu olmamalıdır.
    2- çalışkanlık
    oynatacağımız futbolcular çalışkan olmalı. burası kimsenin zirve noktası hele hele yan gelip yatma yeri hiç değildir.
    3-vefa
    bence çok elzem bir karakter özelliğidir. oynayacak oyuncularım vefalı olması takıma çok artı katacaktır.

    not: yetenek tabi ki olmazsa olmazdır.

    yazarın düşüncesi: bazı yazarların şimdiden ütopyatik bulduğunun farkındayım ama canımız galatasaray’ımızın artık hazıra konacak ne parası ne de zamanı vardır. artık yerli-yabancı fark etmeden genç yeteneklere yönelmeli,parlatmalı ve satmalıyız. ben takımını çok seven 26 yaşında yeni yazar olmuş bir taraftarım. oynadığımız bu yavaş ve yaşlı futboldan - belli başarısızlıkları göze alarak- gençler ile çıkılacağını düşünüyorum.
    bir hatam oldu ise şimdiden affola. herkese iyi günler
  • 23655
    kadrosunun belkemiğini oluşturan futbolcuların bir bölümünün ruhen ve bedenen bitik olduğu, ve buna rağmen hayata geçirmesi pek kolay olmayan bir taktik anlayışı bu bitik oyuncularla oynamaya çalışan takımımız. bunun sonucunda da başarılı olamıyor.

    ruhen ve bedenen bitik oyuncular: younes belhanda, sofiane feghouli, mariano ferreira filho, selçuk inan. bu dört oyuncu ruhen bitikler: ne futbol oynamak için motivasyonları var, ne galatasaray'ın kaybetmesi fazla umurlarında değil; futbolu kafada bitirmişler ve sadece paralarına bakıyorlar. bunun da temel nedeninin piyasa değerlerinin çok üzerinde sözleşmeler almış olmaları olduğuna inanıyorum. takımın en fazla kazanan oyuncuları arasında bulunan bu oyuncular başka bir yerde alamayacakları bu paralarla artık rahatlıktan ve bununla birlikte gelen umursamazlıktan hiçbir şeye motive olamıyorlar. bu dört oyuncu beden olarak da bitikler: hem yaşlarından dolayı hem de bu rahatlık ve motivasyonsuzluktan dolayı beden olarak üst düzey futbol oynayabilme yetilerini kaybetmişler. iki metre öteye pas atamama, iki metre önündeki rakip futbolcuya koşup da onun pozisyonunu kapatamama, ileri çıkınca geri dönememe, minimumda bile hızlanamama bu oyuncuların ortak özellikleri. bu dört oyuncunun her biri bizi sahada yarım kişi eksik oynatıyor. klasik ilk 11'de belhanda, feghouli, mariano olduğunda aslında sahada 11 değil 9,5 kişi ile oynuyoruz.

    ayrıca ruhen bitik olmasa da yeteneği sınırlı ve bedensel olarak yıpranmış yuto nagatomo, yetenekli ama bedensel yetilerini yukarıdakiler kadar olmasa da belli ölçüde kaybetmiş ryan babel, uyum sorunları yaşayan jean michael seri ve steven nzonzi, sakatlığı nedeniyle devamlılığı olmayan mario lemina da yine kapasitesini tama yakın kullanamayan oyuncularımız. sonuç olarak kadromuzun belkemiğindeki oyuncuların neredeyse tamamından yüksek ölçüde verim alamayınca başarılı olma olasılığımız düşüyor.

    oynaması zor taktik: teknik ekibimizin "güçlü bir oyun planı" olarak tanımladığı tek santrfor ve iki kanat forvetle oynanan ve topa sahip olmaya dayanan bir taktik anlayışımız var. şu bir gerçek ki barcelona, ispanya milli futbol takımı, manchester city vb. yakın dönemdeki etkileyici büyük başarılar bu taktiği kullanan ekiplerce elde edildi. bu nedenle teknik ekibimizin bunu güçlü bir oyun planı olarak görmesini anlayabiliyorum. öte yandan, bu oyun planının temelinde paslaşmalar yoluyla boş alanlar açmak var ve bu boş alanların açılabilmesi için de forvet ve orta saha futbolcularının hareketli olması, boş alanlara topsuz koşular yapması gerekiyor. bizim sorunumuz burada başlıyor: yukarıda saydığım futbolculardan feghouli, babel, bir ölçüde belhanda, geçmişte eren derdiyok, mbaye diagne, hareketli değil, hantal futbolcular. ayrıca yaşlanma ve motivasyon kaybı nedeniyle boş alanlara topsuz koşu yapacak güçleri kalmamış. son olarak da bunu yapmaya motivasyonları da yok.

    bunlar ışığında yapılması gerekenler: 1. taktikten, kadrodaki yerlerini dolduracak oyuncu eksikliğinden, olası satıştaki maddi zarar oranının yüksekliğinden bağımsız olarak ruhen ve bedenen bitik dört oyuncu ile yolları ayırmak. 2. takımımız illa ki bu taktikle oynamak istiyorsa eğer, bu taktiğin gerekliliklerine uygun şekilde hareketli, hızlı ve bedensel olarak yeterli oyuncular bulmak. 3. eğer böyle oyuncular bulamıyorsak oyun planımızı elimizdeki oyuncuların özelliklerine göre şekillendirmek. 4. futbolcuların motivasyon kaybının önlemek için kimseye adı var diye piyasa değerinin üstünde sözleşmeler vermemek; ve bir veya belki ikiden fazla as kadromuzda 30 üstü oyuncu bulundurmamak.
  • 23656
    3 tane transferle devre arasında toparlanabilecek takım. en azından ikinci yarı daha iyi futbol ve daha çok puan kazanabilir. bunun yanı sıra geleceğe yönelik bir yapı da oluşturabilir.

    transferler:

    onyekuru (kiralık)
    ricardo rodriguez (kiralık)
    rony lopes (kiralık)

    bu 3 oyuncu ya da benzeri transferle takım ligin ikinci yarısında, kadrosunu da doğru kullanmak ve taktik plan üretmek dahiliyle, daha iyi bir oyun oynayabilir. şöyle bir kadro düşünüyorum:

    ------------------------------------------muslera------------------------------------------

    ----linnes-------------------donk---------------------marcao---------------rodriguez----

    --------------------------------lemina----------------ömer--------------------------------

    ----lopes------------------------------emre akbaba-------------------------onyekuru----

    --------------------------------------------falcao-------------------------------------------

    şu isimler de mutlaka gönderilmeli:

    belhanda
    mariano
    nagatomo
    feghouli (gerekirse)

    bu 4'lü gittiğinde gelecek parayla yukarıdaki transferler yapılabilir. bu isimler olması şart değil elbette. onyekuru tamam gibi. bir sol bek, 1 tane de sol ayaklı sağ açık işimizi görür. burada önemli olan dinamik bir takım kurabilmek. emre akbaba'nın tam hazır dönmesi çok önemli. hem oyun kurucu hem de ikinci forvet olarak çok önemli bir oyuncu emre. sakatlanmasa çok işimize yarayan ve vazgeçilmez olacak bir oyuncuydu. çünkü çok iyi gol koşusu yapan, uzaktan şutu olan, iyi paslar atan bir oyuncu emre. defansif görevlerini de aksatmamaya özen gösteriyor.
  • 23658
    bu takım benim hayatımın 3/4 ü neden mi babadan alışkanlıklarım var hafta sonu maç izlenir hafta içi yorumlar takip edilir zaten hafta sonu gelir ve kısır döngü devam eder. şimdi ocak ayı geliyor ve transfer olacak malesef neden malesef sebepleri belli
    1)belhanda
    2)babel
    3)mariano
    bu arkadaşlar kesinlikle gitmeli zaten seri nzonzi demeye gerek yok alalım birtane hızlı bek hızlı kanat yeter başka transfere gerek yok emre kılınç mış mert hakan mış inanın gerek yok olmaz bizde bu isimler tutmaz istatistik söylüyor ben değil kim katkı vermiş ki bunlar versin ve bu takviyeler yapılsın kesin şampiyon biziz kesin.
  • 23659
    2018-2019 sezonu 15. hafta
    (bkz: 8 aralık 2018 galatasaray çaykur rizespor maçı): 2-2 (2-0'dan 2-2'ye, rize lig sonuncusu)
    puan durumu:
    başakşehir: 33
    kasımpaşa: 26
    antalya: 26
    beşiktaş: 25
    malatya: 25
    trabzon: 25
    galatasaray: 25

    2019-2020 sezonu 15. hafta
    (bkz: 14 aralık 2019 galatasaray ankaragücü maçı): 2-2 (2-0'dan 2-2'ye, ankaragücü lig sonuncusu)
    puan durumu:
    sivas: 33
    başakşehir: 27
    beşiktaş: 27
    trabzon: 26
    fenerbahçe: 25
    galatasaray: 24

    korkulacak bir durum yok, tarih tekerrür ediyor.
  • 23660
    ağustos ortasından beri 2 gram top oynamadığı halde, bir sürü kaos yaşadığı halde ve yaşanabilecek bütün travmaları yaşadığı halde muhtemelen şampiyonluk yarışı vereceği rakipleriyle arasında hala en fazla 3 puan olan takım.

    bu takım evinde son saniyede saçma sapan bir gol de yedi, bitik beşiktaş'a da yenildi, 2 ay beklediği yıldızını 2 ay oynatamadı, hocası açık açık ''bu topçularla olmaz'' da dedi, real'den 6 yedi lige döndü, uefa biletini son dakika yediği golle kaçırdı, psg'den 5 yedi lige döndü, 10 kişilik lig sonuncusuna 2-0'dan puan da verdi. bütün bunları yaparken de ciddi ciddi 2 gram top oynamadı bu takım.

    bunun daha dibi yok yani beyler. bu takımın daha kötü olabileceğine ben inanmıyorum. en kötüsü, olabilecek en kabus senaryosu buydu ve hepsi de oldu bence. bütün bunlara rağmen hala herkesle aynı puanda.*

    ben rakip takım taraftarı olsam bu duruma çok canım sıkılırdı. fatih terim yönetimindeki galatasaray'ı bütün bunlara rağmen yarış dışına itemediler ve şimdi her şeyiyle lige odaklanacak olan galatasaray geri döndü.
  • 23661
    yaklaşık 35 yıldır futbolu ve galatasaray'ı takip ediyorum. bu sureçte galatasaray'ın en iyi top oynadığı dönemler;

    1 - derwall
    2 - feldkamp dönemleri ve bu dönemleri takip eden;

    1.5 - denizli
    2.5 - terim dönemleridir.

    yani alman disiplini ile birlikte bu disiplini motivasyon ile birleştirmiş yerli teknik direktörlerin dönemleri.

    motivasyon özellikle yabancı sınırının 3-4 olduğu bu dönemlerde yerli oyuncuların.konsantre olabilmeleri açısından çok önemliydi.

    günümüz şartlarında, yani yabancı sınırlamasının az olduğu bu dönemde motivasyonun etkisini yabancı profesyonelliği ile azaltabiliriz.

    başarı için geriye alman disiplini kalıyor. işte galatasaray futbol kulübünün tam da ihtiyacı olan kavram. peki olur mu?

    20 yılda.bir...
  • 23662
    yaşanan her duruma rağmen, bu sezon şimdiye kadar süregelen teknik kadro ve futbolcu grubu yersizliklerine rağmen hala şampiyon olma şansını yüksek derecede elinde bulunduran futbol takımıdır.
    ne fatih terim'e ne de futbolculara güvenerek söylüyorum bunu, güvendiğim tek şey " vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı, turuncudan iz taşıyan tok bir sarı " renklerinden oluşan armamız.
    biz galatasarayız, birilerinin bunu hem yönetime, hem teknik kadroya hem de oyunculara iyice anlatması gerekiyor. silkinip kendine gelmeli herkes, eğer farkındalık olursa yine şampiyon oluruz, devre kapanmadan son maçlarımızı kazanıp çok iyi bir devre arası hazırlık kampı geçirmeliyiz. ligde futbol kalitesi yerlerde, bunu kullanmalıyız.
    sen galatasaraysın, sen şampiyon olacaksın.
  • 23663
    gece gece galatasaraylıların uzun uzun düşünmesinin sebebi olan takımdır. diğer süper lig takımları gollerini saydırırken koca galatasaray atak bile yapamıyor, bazı maçları şut dahi atamadan bitirdik.

    acaba sahada mıy mıy top yuvarlayan vurdumduymaz topçular bizim kadar düşünüyor mu diye merak ediyorum, gelecek maç düzelir diye umut ederken gidip yine lig sonuncusu takımdan 5 dakikada iki gol yiyorlar. yenilmemizi felan değil de bu ruhsuzluğu ve vurdumduymazlığı düşündükçe strese giriyorum.

    galatasaray umutların ve imkansızların takımıdır, ancak bugün oynanacak olan 17 aralık 2019 tuzlaspor galatasaray maçında 3 gol atabileceğimize dair en ufak umut bırakmadı bu takım içimde. galatasarayın büyüklüğüne hiç yakışmıyor, türkiye kupasını domine eden takım nasıl olur da gol atarken, atak yaparken zorlanır, bu soruyu bütün futbolcularımızın kendisine sorması gerek...

    edit: umarım 4-0 kazandığımız 17 aralık 2019 tuzlaspor galatasaray maçı bizim için bundan sonrası için bir gösterge olur ve toparlanırız. turu geçeceğimiz umudunu yitirmiştim ancak takım turu istediğini bize gösterdi, lig maçlarında da bu isteği görürüz umarım.
  • 23664
    19/20 sezonunda gol atamayan takımdır. gol atamıyoruz. aslında normal. herkesin olduğu yerde beklediği bir takım nasıl gol atabilir ki? ilerde bekleyen forvet dışında kimse gol koşusu yapmıyor. işin kötüsü stoperler ve ön libero dışında kimse defansif aksiyonda da bulunmuyor. bugüne kadar luyindama sayesinde ligde az gol yiyerek geldik. şimdi ise 2'şer 2'şer gidiyoruz maşallah.

    yani gerçekten bu oyunla gol atabiliyor olmamız bile mucize. zaten attığımız gollere bakın. ya ona buna çarparak girmiş ya da penaltı. doğru düzgün gol sayımız 1 bilemedin 2. başka türlüsü de olmaz zaten.

    burada sadece oyunculara kabahat bulmak da hatalı. hocamız "en uygun pozisyonu bulana kadar paslaşmak" gibi bir saçmalıktan bahsediyor çünkü. maç boyunca en uygun pozisyonu bekleye bekleye, ceza sahası çevresinde paslaşa paslaşa bomboş vakit geçiriyoruz.

    hayır madem ceza sahasına koşu yapılmıyor, o zaman bari ceza sahası dışından kaleyi gören vursun. o da yok. şut atmak yasak bu takıma. illa kale bomboş olacak önünde, öyle atılacak o şut. diğer türlü sopa var çünkü. böyle saçmalık mı olur?

    sonra "vay efendim niye kimse risk almıyor?" deniyor. nasıl alsınlar? takımın teknik direktörü "risk alınmayacak" diyor. "şut çekilmeyecek, hatta topla kaleye girilecek. boş kaleye bile şut son tercih" diyor diye şüphe ediyorum. halbuki maç başladığında ilk yarım saat rakip kaleyi şuta boğmak lazım. oyuncularınız bu konuda yetenekli olsun ya da olmasın. 10 kere vurursun, 5'i kaleyi tutsa illa 1 gol çıkar oradan. kaleciden seker, ona buna çarpar filan, bişey olur yani. ama yok. topu çeviiiir, çeviiiiir, çeviiiiir ve kaptırarak kontradan golü ye. rezil bir düşünce.

    sen ilk 30 dakika kaleye bol bol şut attığında bir kaç durum ortaya çıkar:

    1) yukarıda da söylediğim gibi en kötü ona buna çarpar, bir şey olur.
    2) rakip stoperler çok gömülemezler. şutu engellemek öne çıkma mecburiyeti duyarlar. haliyle arkaya adam kaçırabilirsin.
    3) ilk 30 dakikada rahat rahat risk alabileceğin için isabetsiz şutlara taraftar da tepki göstermez.

    yani şu takıma şut attırmamak kadar saçma bir karar olamaz. hocanın 3 sezondur inatla yaptığı şey bu. "şut yasak". neden yahu? neden yasak?
  • 23666
    süper lig 2019-2020 sezonunda özellikle dikkatimi çeken bir konuyu sözlükle paylaşmak istedim, gol sevinci..

    ben takımımız gol bulduğunda gol atan hariç diğer futbolcuların buna nasıl tepki gösterdiğini gözlemlerim ve bunun üzerinden takım içi arkadaşlık yada başarıya açlık kriterlerini belirlerim, belki yaptığım eksik yada yalnış ancak bu benim için önemli bir kriterdir.

    2019-2020 sezonunda kanatimce takımımızdaki en büyük eksiklerden biri buydu.

    mesela 30 ağustos 2019 kayserispor galatasaray maçının son dakikasında adem büyük'ün golüyle durumu 2 - 3 e getirdik, ben tv başında kendimden geçmişken martin linnes dışında kimse ademe doğru koşmadı, adem resmen sevincini tek başına yaşadı.

    dün akşam ise 17 aralık 2019 tuzlaspor galatasaray maçının 10. dakikasında nagatomo ile bulduğumuz golde ise özellikle radamel falcao ve taylan antalyalı sanki kendileri atmışcasına kollarını havaya kaldırdılar, geri kalanlar nagatomo ya doğru koşmaya başladılar ve bu sene benim nazarımda en büyük eksiği bir maçlığına tamamladılar.

    istemek, takım olmak, başarıya aç olmak...
    umarım bunları sonraki maçlarda da aynı gol sevinçlerini yaşamaya devam ederiz ve umarım takımımız bundan sonraki her maça en az bu * maça hazırlandıkları kadar iyi hazırlanırlar.

    iste o zaman bu takımın transfer yapmasına bile gerek kalmaz, sezon ortası iyi bir kondisyon programı ile bu ligi süpürür geçer.

    ama eğer bu maça bilenmişlik, bu hırs çoğu futbolcu için tek maçlık ise vay halimize, çekeceğimiz var demektir, çünkü bu futbolcuların kapasitesi varken yapmadığı anlamına gelir ki düzelmesi çok meşakkatlidir...

    son bir söz, kimse kusura bakmasın ama benim nazarımda attığımız gole en donuk tepkiyi gösteren futbolcumuz ryan babel'dir ve kendisi aynı zamanda rakım içinde en bencil olandır, umarım bundan sonra forma şansı bulamaz...

    saygılar
  • 23669
    17 aralık 2019 tuzlaspor galatasaray maçı sonrası yaşanan olaylar ve alınan 4-0'lık galibiyet nedeniyle pek dikkati çekmese de yine kötü oynadık.

    bir defa luyindama malesef büyük delik oldu kadromuzda. tedavi sürecine ilişkin de hiç bilgi yok ortada.

    madem seri de temelli kesik yedi, ömer bayram ortaya kaydırılmalı. zaten solda oynayamıyor. taylan ve belhanda ile oynamalı. bu takım selçuk efendinin yaratacağı defansif zaafiyeti kaldıramaz. ancak ilginçtir 2 maçtır ilk sezonlarında attığı paslardan atıyor.

    yine iyi işaret belhanda 2 maçtır toparlamış görüntü veriyor. çene rahatsızlığını atlatmış sanırım.

    umarım şener de kısa sürede döner, dinamizmi bize gerekli.

    ilk devreyi puan farkını açmadan kapayalım. şener, emre akbaba ve linnes takıma 3 yeni transfer olacak. özellikle 4-4-2'de veya 3-5-2'de emre akbaba'nın ileri uçta falcao ile çok iyi uyum yakalayacağını düşünüyorum.

    taraftarın da oyunculara düşmanlık beslemeyi bırakması lazım. şampiyon olacaksak yolu belhanda ve feghouli'den geçiyor. ya oynayıp takımı şampiyon yapacaklar, ya oynayıp piyasalarını yükseltip para kazandıracak, kaynak yaratacaklar.
  • 23671
    top rakip takımda iken top ve rakibe müdahalede bulunmayan takım. top rakibe geçtiği an rakip üstümüze geldikçe biz de geri çekilmeye başlıyoruz. savunma anlayışımız tamamen alan savunması yapmaya dayalı. ömer bayram ve sakatlanmadan önce luyindama dışında rakibin ayağındaki topa müdahale eden yok. ömer bayram da savrukluğundan genelde topu kapmaktan çok faulle sonuçlanan hamleler yapıyor.
  • 23672
    17 aralık 2019 tuzlaspor galatasaray maçını kazanarak dosta güven vermiştir. düşmana korku saldığını pek zannetmiyorum. zira karşındaki takım tuzlaspor'du. taraftar çok gaza geldi. bakıyorum, feghouli'ye, belhanda'ya, mariano'ya, nagatomo'ya güzellemeler başlamış.

    insanlar umut etmek istiyorlar, anlıyorum. ama etmeyin arkadaşlar. bu takım daha 3 gün önce, kendi evinde, son 6 maçını kaybetmiş lig sonuncusuna karşı 2-0 öndeyken ve rakip 10 kişi kalmışken maçın 2-2 bitmesini sadece izledi. 3 günde bir şeyler değişmez. rakip çok koftiydi, o kadar. ben açıkçası 4-0'ı bile yetersiz buldum. şöyle bi 6-7 tane atacaktık ki hiç konuşamayacaklardı. galatasaray'ın, tuzlaspor'a ancak 4 tane atmaya gücü yetti.
  • 23673
    bu sene* pl west ham'ı olmuş durumda. kim çıkış arıyorsa, kim moral bulmak istiyorsa bizi yenip yukarılara tırmandı. beşiktaş'ı, real madrid'i diye sırasıyla gider. işin garip tarafı bir tek sivas bundan yararlanamadı. adamlar çıkış yaparken bize yenildiler sonra tekrardan yükseldiler tepeye. herhalde onlar da şimdi kangala dövdürüyorlardır kendilerini.
  • 23674
    2019-2020 sezonu için yapılan transferlerin hemen hemen hiç birinden katkı alamamış takım. bu kadar fazla oyuncu alıp, bu kadar fazla karavana atmak gerçekten çok enteresan.
    21 aralık 2019 göztepe galatasaray maçında bu sene başı aldığımız luyindama *, andone,lemina,seri,nzonzi,emre mor, jimmy durmaz, şener özbayraklı forma giyemeyecek. gerçekten çok garip. 8 tane yeni transfer ve elde var sıfır. muhtemelen luyindama ve lemina hariç diğer oyuncular tekrar formamızı giyemeyecek.

    gerçekten transfer konusunda profesyonellerle çalışması gereken takım. şu tablo akıl alır gibi değil.
  • 23675
    kimin olduğunu hatırlayamadım şimdi –yılmaz güney olabilir- eskilerden birinin ‘’ben namuslu olmayı namussuzlardan öğrendim’’ gibi bir sözü vardı. bu yılki durumumuz buradakine benziyor. buraya kadar ne yapmamamız gerektiğini net şekilde gördük. hangi tip oyunculara yönelmeliyiz, takım dengesi nasıl olur, planlama nasıl yapılır, oyuncuların yaşı, geçmişi, trendi nasıl analiz edilir gibi pek çok konuda bir sürü ders çıkardık (umarım). şu an için bence birinci sorunu takımın geneline yayılan ölü toprağı ve ruhsuzluktur. dürüst şekilde bu konuyla hesaplaşabilirsek ligin ikinci yarısında düzlüğe çıkacak takımdır. oyuncular birbirini mi sevmiyor, hocanın forma adaletine mi güvenmiyor, paralarını mı alamıyor, daha düşük alanlar daha yüksek alanları mı kıskanıyor, takım çalışmıyor mu, hoca mı isteksiz, gruplaşmalar mı var, yoksa bunlardan hiçbiri değil de sadece kötü müyüz? cesaretle tespit edip aksiyon almalıyız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın