• 23301
    devre arasından sonra emre akbaba ve falcao'nun tam olarak geri dönmeleri halinde sadece onyekuru ve kaan ayhan transferleri ile birlikte çok farklı bir hüviyete bürünebilecek takımdır.

    --------------------------------muslera---------------------------------

    ------------kaan ayhan--------nzonzi(donk)---------marcao---------

    ----linnes-----------------lemina---------seri----------------ömer----

    ------------------------------emre akbaba-----------------------------

    ------------------------falcao----------onyekuru----------------------

    elbette iyi bir sağ bek ve sol bek takıma çok etki yapar. ancak çok fazla alternatifimiz yok. seri'yi yazdım ama hoca seri'yi tutmadı. olabilir. devre arası onun yerine lemina tipi bir orta saha alarak daha güçlü bir orta saha görünümü de elde edebiliriz.

    donk'u stoper oynatıp ya da 1 stoper daha alıp nzonzi'yi lemina'nın yanına çekmek de bir opsiyon olabilir. ama luyindama en kötü sezon sonu dönecek. bu yüzden 2 stoper birden almak gerekli olmayabilir.

    eğer seri silinmediyse şu şekilde bir diziliş de düşünülebilir:

    --------------------------------muslera---------------------------------

    ------------kaan ayhan--------nzonzi(donk)---------marcao---------

    ------------------------------------seri---------------------------------

    ----linnes-------------emre akbaba---------lemina--------ömer----

    ------------------------falcao----------onyekuru----------------------

    lemina'yı ne kadar ön tarafa yakın kullanırsak o kadar fazla fayda sağlarız. dediğim gibi bu dizilişte seri yerine nzonzi de olabilir ancak ben çok da tercih etmem.
  • 23304
    dörtlü de oynasa üçlü de oynasa ne hücum ne de savunmada beklerinden verim alabiliyor. üçlü oynayacaksak en azından devreye kadar solda ömer sağda nagatomo şeklinde oynayabilir. ömer hem iç hem çizgi gibi oynar, nagatomo da en azından tempo yapar, otuz metreden arkasına adam kaçırmaz. ömer'i çizgiye atınca orta sahaya tempo yapabileceğini umduğumuz bir adam daha koyabiliriz.

    muslera
    donk-nzonzi-marcao
    nagatomo-lemina-seri-belhanda(maalesef)-ömer
    adem-babel

    sağlıklı olanlar şu an bunlar olduğu için bunları yazdım. andone ve falcao dönünce önde onları, sağ kenarda linnes'i, belhanda yerine de emre akbaba'yi kullanabiliriz.
  • 23307
    ne yazık ki yaz transfer sezonunda hep bitik oyuncuları artık üst düzey oyun oynayamayacak adamları almıştır. buna lenina da dahil. bence tek doğru transferimiz profil olarak andone.

    emre mor :bizden sonra da anca oraya buraya sürüklenir.
    nzonzi:roma'dan sonra muhtemelen orta sınıf bir avrupa takımına gider bizden sonra.
    lemina: bir daha juve gibi takımlarda oynayabileceğine kendi de inanmıyordur.
    seri: ingiltere liginde ya da fransada sürüklenir bir sıçrayış yapamaz gibi.

    her zaman dediğim şey su : bu maddi sıkıntılarda elinde bir para varsa paranın büyük bir kısmını forvete bayarsin birazını da yetenekli kanat ya da orta saha oyuncusuna. diğer oyuncular luyindama macao gibi ucuza oynayacak gençlerden oluşturulmalı.

    leicester city ne güzel takım olmuş mesela.
  • 23308
    süper ligde en fazla maaş ödenen mevcut kadrosuyla şu anki halinden çok daha iyi futbol oynayabilecek kapasiteye sahip olmasına rağmen potansiyeline ulaştırılamayandır.

    gol atmayı geçtim, pozisyona dahi giremeyen bir takım için teknik direktörü tarafından iyi futbol oynadığı iyi mücadele ettiği dillendiriliyorsa yönetim o teknik direktörü görüşme odasına davet etmeli. iyi futbol kıstasımız, kastımız buysa o teknik direktör ya yaşlanmıştır ya da hayaller alemindedir. ikisi de kaybeden taraftır o yüzden teşekkür edelim, kendisini divana alalım. gerçek galatasaray bu değil.
  • 23310
    oyuncularından verim alamayan takım.bu kadar basit. aslında fatih terim bu işi iyi yapanlardandır. engin baytar gibi sıradan ve sorunlu bir oyuncuyu bile şampiyonluk yolunda kilit bir isme dönüştürebilmiştir. ama ne olduysa hoca bu sene "benim dediğim", "benim istediğim" olacak yanılgısında ısrar etti. bu arkadaşlarla bu iş olmaz ocak'ı bekleyin dedi. ben sistemime uygun oyuncu istiyorum dediğinde takımın çoğunu çöpe atmıştı bile. o halde bu oyunculara baştan neden transfer izni verdiği de başka bir mesele. oysa bu oyuncularla en iyi ne oynarım deseydi daha iyi bir futbol izlerdik, oyuncular da bu kadar değersizleşmezdi, ocakta da omurgayı korur ufak dokunuşlarla devam ederdik.
    hoca futbolda esneklikten bahsederken maalesef aynı esnekliği kendisi gösteremedi. bu tutum da takımı bugünkü konumuna getirdi.
  • 23311
    2019-2020 süper lig cemil usta sezonu versiyonunda ne duran top organizasyonu vardır, ne duran top kullanabilecek bir oyuncusu vardır. korner, frikik hatta penaltıları kimin kullanacağı belli değildir, o an topa yakın olan kim varsa duran topları o kullanıyor. ortada ciddi bir sorun var, ya oyuncular çok yeteneksiz ya da bu takım antrenmanlarda duran toplarla alakalı hiçbir şey çalışmıyor, çalıştırılmıyor.
    yıllardır ön direk bel hizasına kullanılan kornerlerden sonra bir de 1 metre yanındaki adama pas verilip içine edilen duran toplara maruz kalmaya başladık.
    karambol topları kovalayan yok, ceza sahası içerisinde top kaleciden veya rakip defanstan dönüyor bütün topçularımız topu seyrediyor, bir tanesi bile "acaba top rakipten döner mi?" diye topu kovalamaya tenezzül etmiyor. takımda bir tane karambol kovalayan topçu yok, dönen toplara dikkat edin 5-10 saniye filan sahipsiz kaldığı oluyor.
  • 23312
    tam revizyona giderken sakatlıklarla boğuşmaya başlayan takımım. ben bir kez daha fatih terim ve takımın sorunlarının gözden geçirilmesi gerektiği taraftarıyım.

    bana sorulursa fatih terim'in basın toplantılarındaki kelimeleri fazla irdeleniyor. "futbolcuların geçmişine değil geleceğine yatırım yapacağız" söyleminden sonra hatayı da kendi üzerine aldığını açıkça belirtti terim. kaliteyi takım kimyası yerine tercih etti ve yanıldı. futbolda bu tarz yanılgılar olabilir.

    takıma tam şener, ömer, adem, emre taşdemir monte edilirken onların kalite eksikliğini kapatacak oyuncularımız bir bir sakatlandı. savunma tandemimiz çöktü. beklerimiz ptt 1.lig kalitesinde. terim'in fahiş hatası linnes'i yazmamak oldu fakat talihsizliklerin de üst üste geldiği ortada.

    belhanda konusundaysa çok netim. galatasaray formasını kesinlikle giymemeli. fakat onu en güzel biçimde yedekleyecek kadife ayaklı akbaba sakat. o zaman tek çare feghouli kalıyor. babel ise hücumda statik bir oyuncu. çizgiye inebilelen pırpır kanat oyuncularınız veya adrese teslim orta açabilen bekleriniz yoksa babel'den verim alamazsınız. beklerimizin kötüleştiğini biliyorduk ama bu kadar kötü işler çıkaracaklarını da beklememiştik. orta saha, forvet ve açık ihtiyacımızı göz önünde bulundurursak bek alınmamasını terim'e yazmıyorum.

    galatasaray, sneijder gittiğinden bu yana kanat merkezli oyun oynuyor. tarzımız belliydi. kalite ayaklı beklerle oyunu kur, deplase olmuş kanata topu at ve içerdeki gomis'e (sonra eren'le aynısını yapmaya çalışarak nerdeyse çöktük) servis et. fakat onyekuru'nun gitmesi ve beklerin facia performansıyla hem kanat hem bekler çöktü. haliyle takım ileri istese de gidemiyor.

    terim'in çözümü neydi? şener ve emre taşdemir'le takımı dinamikleştirerek ileri gitmek. emre'nin kondisyonu yok, şener herkes tarafından artı puan alırken sakatlandı. savunmadan topu iyi çıkaran ve özgüvenli luyindama da gitti.

    hoca bence kendi hatalarını yeterince belirtti. fakat sakatların da geri döneceği süreyi görerek ocak ayını işaret ediyor. en az hasarlı biçimde (maksimum 7 puan) ilk devreyi atlatırsak ben çok farklı şeylerin olacağına inanmaktayım çünkü takım tekrar ciddi anlamda güç kazanacak. peki nasıl?

    1- linnes kesin geri dönüyor. çok iyi bir profesyonel, alacağınız verim belli.

    2- sanıyorum onyekuru veya onyekuru tipi bir kanat. bunun iki etkisi olacak. birincisi galatasaray çizgiye inebilecek veya içeri kat edebilecek. her halükarda, takım kendini ileri atarak rakip yarı sahaya yerleşecek. ikinci etkiyi ise üçüncü maddede açıklayacağım.

    3- falcao'nun geri dönüşü ve kimine göre sürpriz de gözükse diagne'nin de dönüşüne olumlu bakıyorum. birincisi, ikisinin dönüşüyle bu takım 4-4-2'de oynayabilir. diagne top tutarken, falcao bitirici görevi yapabilir ki hem yükü azalır hem de çok rahat gol bulur. ikinci maddede bahsettiğim ikinci etkiyse, pırpır kanat ve form tutmuş feghouli'yle galatasaray hem içe kat edecek hem çizgiye inecek. bu ikili leblebi gibi gol atar. ben falcao-diagne ikilisinde hiçbir beis görmüyorum, ödesin brugge parayı yollasınlar. biz de babel'den rotasyon olarak faydalanırız (özellikle 3 kulvarda devam edersek çok güzel olur bu durum).

    4- en kötü ihtimalde alınacak 1 sol bek bizi çok rahatlatır. yeter ki nagatomo ve mariano'dan kurtulalım. bir sol bek transferiyle (ffp nedeniyle en kötü senaryo) linnes ve emre solu yedekler. linnes'in solda oynaması zorunlu olursa şener çok rahat sağ bekte bizi idare eder.

    gelelim zurnanın zırt dediği yere, orta saha. zaten yukarıda bahsettiğim sorunlar aşıldığı takdirde merkez orta sahadaki bütün oyuncularımızın performansı artacak çünkü merkeze binen yük azalacak. n'zonzi emniyet kemeri olarak görülüp zor maçlarda oynatılabilir. lemina ve ömer'in performansları alkış alıyor. emre akbaba dönecek ve son olarak seri halen kazanılabilir. takımın diğer sorunları çözülürse merkez orta saha zaten çözülecek. unutmayın ki, ligin en iyi orta sahaları (kağıt üstünde ve takımın diğer sorunlarını göz önünde tutmazsak) bizde.

    son olarak, takımda şu gün itibarıyla yapılan yanlışlara gelelim. jimmy, adem ve taylan'ı sürekli oynatarak kazanmak şart. şu anki kadro durumuyla bu çocuklara ihtiyacımız çok var. şu an sahaya kalite koymamız zor ama dinamizm ve mücadele koyma şansımız hala yüksek. babel, belhanda, nagatomo gibi mental anlamda çökmüş oyuncularla oynamanın bir anlamı yok. terim halen onlardan verim almakta ısrar ediyor fakat şu an için bu çok mümkünsüz. ikincisi, terim'in elinde hala gençler ve rotasyon oyuncuları var. ocak'ı işaret etmesinde bir mahsur yok. fakat süleyman luş, atalay, yunus gibi oyuncuları oynatarak ocak'a kadar gitmesi hem taraftardaki isyanı azaltır hem de galatasaray'ın geleceğini görmemiz açısından bize faydası olur. aynı zamanda, gençlerimizi parlatabiliriz.

    enseyi karartmak için çok erken bir süre, terim'in ocak değerlendirmesini doğru buluyorum ama derhal yapılması gerekenler de ortada. bence sözlük'te her maç sonu yapılan isyana da gerek yok. ocak'ı bekleyip takımımızı düzene koyup sonrasında profesyonel kötülüğün başı ali koç ve geri kalan bütün yandaşları üst üste koyar geçeriz, yeter ki sabredelim. özellikle ligde bu sezon yarışa geri dönmek geçen sezondan da kolay olacak çünkü diğer hiçbir takım dengeli veya alıp götürecek bir performans sergilemiyor. şu an sadece avrupa ligi'ne kapak atmak ve 7 puandan fazla fark olmadan devreye girmek bize yeter.
  • 23313
    kendi taraftarınca kadrosunun yetersiz olduğu iddia edilen takım. ligdeki rakiplerimiz bizim çöplerimiz tolga ciğerci ve serdar aziz'le, forvetinde yokluktan alper potuk'la; bir tanesi 40 yaşında atiba, 35 yaşında sakat burak ile; bir tanesi mehmet topal'la, bizim asla beğenmeyeceğimiz gulbrasen gibi adamlarla oynuyor. bu adamların kadrosu iyi ama biz n'zonzi'ye, seri'ye, lemina'ya kötü transfer diyoruz. şampiyonlar ligi'nde slavia prague nou camp'dan, brugge barnebau'dan puan çıkarıyor, biz gol atamayıp rezilleri oynuyoruz ama bizim kadromuz kötü. bu kafayla bizden bir şey olma ihtimali pek yok bence.

    bu sezonki sorunu antrene edilmemesi olan takımımızdır. bu takım bu sezon başından beri hiçbir şey çalışmamış. oyun planı desen yok, fizik kondisyon desen yok, organizasyon yok. şunu kabul etmediğimiz sürece geriye gitmeye devam edeceğiz.
  • 23315
    oynadığı futbol ile 2019-2020 futbol sezonunda şampiyonluk yarışının yakınından dahi geçmeyen takımımız.

    şampiyonluk yarışında olan takımları, deplasmanda yenilerek, evimizde ise kimi zaman berabere kalıp kimi zaman yine yenilerek savuşturduğumuz tabloda neyin yarışı. puan tablosuna bakıp aldanmamak lazım. yoksa son iki maçta iki yapan gençlerbirliği de bizim kadar yarışta. dahası takımın hocası salalı haftalar oldu. büyük ihtimal ile şu an floryada yardımcılarıyla tavla oynayarak brugge ve trabzon maçlarının saatini bekliyor. renktaşlara tavsiyem kendilerini bu konuda harap etmemeleri.

    eski zamanlarda olsa şimdi yer gök yıkılıp, taraftara açık antrenman yapılıp, full konsantre brugge ve trabzon maçlarına gidilir. o maçlar çatır çatır kazanılır, hem avrupada hem de ligde kendimize gelirdik. gel gelelim bu sefer bitse de gitsek havasında tek hedefimiz brugge maçında bir gol atmak ve trabzonspor maçını savuşturarak ocak ayına kavuşmak. sanırım ocak ayında da messi, ronaldo ve neymar'ı kiralayacağız. çünkü bir eldeki verim alınamayan oyunculara, bir de ocak ayındaki beklentiye bakıyorum açıkçası bizi bu üçlü harici alternatifler kurtarmaz.
  • 23316
    devre arasına kadar şampiyonluktan kopacak takımdır. önümüzdeki trabzon ve alanya maçlarından 1 puandan fazlasını alması mucize gibi.

    ne yönetimin, ne teknik direktörün, ne futbolcuların, ne de taraftarın hiç ümidi yok. bazıları kuyruğu dik tutmak için "ben23rsiz", "galatasaray g*t etmeyi sever" filan yazıyor ama kendileri bile inanmıyorlar muhtemelen. zira geçen sene zar zor 69 puanla şampiyon olan galatasaray'ın yanına yaklaşamayacak bir takım var şu an. bu sezonu 60 puanın üstünde bitiremez bu takım. iddia ediyorum. hatta 55'in bile altında kalır. çok net.

    sezon başında çok büyük hatalar yapıldı. bu sezon gözden çıkarılarak kadro revize edilmeliydi. elimizdeki tüm yaşlılar satılarak genç oyuncu transferleri yapılmalıydı. ama maalesef hocanın "şampiyon takımın oyuncuları" takıntısı bizi bu hale getirdi. yoksa neredeyse tüm oyunculara, mariano hariç, makul teklifler geldi yaz boyunca. ama hoca inat etti, sattırmadı hiçbirini. çünkü şampiyonlar ligi'nde tur atlayacaktı bu oyuncularla aklı sıra.

    şimdi ise ligde de havlu attı. bu duruma geleceğini bilse ilk önce kendisi sattırırdı bütün eskileri. ama işte makul olmayan bir hırs gözünü bürüdü hocanın. şimdi ise işin içinden çıkamıyor. kendisi de biliyor sorunun yeni gelenlerde olmadığını. ama cezayı onlara kesip duruyor. zaten yeni gelenlerin çoğu kiralık. adam çekip gidecek sezon sonu. kiralık oyuncu üzerinden ego tatmini yapmak kadar saçma bir şey olamaz. gözdağı veriyormuş diğer oyunculara. oldu, gözlerim doldu.

    bu takım bu sene bize kanserlerden kanser beğendirecek. çok ama çok net. sezonun sonu gelsin diye dualar edeceğiz. devre arası filan kurtarmaz bu takımı.

    sezon sonu yapılacak ilk iş mümkünse lemina'nın bonservisini almak ya da hiç alınamıyorsa 1 sezon daha kiralamak. onun dışında belhanda, feghouli, diagne, babel, falcao, seri, nzonzi, andone, emre mor gibi oyuncularla yollar ayrılmalı. ilk 5'liden 20-25 milyon € koparırız diye düşünüyorum. luyindama da bir 15 milyon € etse elimizde 35-40 milyon € gibi bir meblağ olacak.

    devre arasında onyekuru 1,5 yıllık kiralanacak deniyor. lemina da takımda kalsa muslera'yı da düşününce geri kalan 8 oyuncunun yaş ortalamasının 26-27'yi geçmemesi lazım. fransa, portekiz, belçika kaynıyor genç oyuncu. bu sezon yapmamız gerekeni yapıp risk alıp, önümüzdeki sezonu gözden çıkararak yepyeni bir takım kurmalıyız. yabancı sınırı geleceğinden ilk 11'de en az 3 oyuncu düşünmeliyiz. birisi emre akbaba olsa 2 tane daha lazım. kaan ayhan'ı bir şekilde kadroya katabilirsek elimiz çok rahatlar.

    kıssadan hisse hocanın artık durumun vahametini anladığını umuyorum. devre arasından başlayan ve sezon sonu taçlanan köklü bir değişim olmasını umuyorum. bu sezondan ise hiçbir umudum yok. sizin de olmasın.
  • 23319
    kötü oyuncu yoktur kötü teknik yönetim vardır kuralinin 2019-2020 sezonundaki temsilcisi olan canim takimimiz.

    yonetim derken hemen kisiler akla gelmesin bu arada. yonetim isinin icinde planlama, uygulama, arastirma-gelistirme, ufak dokunuslar vs vs. gibi koca bir organizasyon var.

    baktigin zaman gecmisinde ya da geleceginde buyuk takimlar olan/olacak oyuncular var mi? var.

    kadro derinligi, genisligi var mi? kismen de olsa var.

    rotasyon hamlesi yapabilecegin oyuncu var mi? var.

    hic olmadi altyapidan destek alabileceğin bir gelismis kadron var mi? var.

    simdi bunlara baktigimizda, futbol oyle benim kafamdaki bu koy oynasin seklinde fm-cm mantiginda yurumez. ben de bir zamanlar oyle sanirdim. ama bunda is hayatina atilinca, her gun yuzlerce insanla muhatap olunca, farkli sehirlerde farkli ulkelerde bambaska karakterdeki insanlarla is yapinca anladim.

    futbolcular robot degil. sunu yapacaksin dedim yapamadi, bu gorevi verdim beceremedi diye birsey yok. bir yandan yoneticisin ama bir yandan da erksin. tahakküm altina almissin. yap dedim oldu, yap dedim yapamadi demek kolaya kacmaktir. o zaman sokaktan futbol asigi birini cagiralim,gel diyelim yap desin yapilsin. hem para da almaz belki. burada bu isi hayrina yapacak yuzlerce galatasaray asigi cikar, eminim.

    futbolcularin yetenekleri, temel bilgi duzeyleri, futbola ilk basladigi yas ve mevkii, gecmis takimlarda ne yapmis, hangi mevkiide oynamis, antrenmanlarda nasil, sosyal tesislerde insan iliskileri nasil, ailevi durumlari ne alemde vs vs. gibi onlarca veriyi bir potada eritip ortaya bir heykelcik cikaracaksin.

    sonra bunu tum oyuncularda yapip en sonunda bir heykel takimi cikaracaksin. bunlar zor isler, farkindayim. ama kaliteli hocanin da farki burada ortaya cikiyor. simdi buraya kadar okuduysaniz onermeme geçebilirim.

    diyorum ki, ortalama bir futbolcuyu tum bu veriler isiginda bir potaya koydugunda, ve bu potadan bir sonuc cikardiginda, iddia ediyorum o futbolcu dunyanin her yerinde yeterli kondisyonla o futbolcuya ihtiyaci olan her takimda is yapar. ister japon 5. ligi olsun ister premier lig olsun.

    sonucta bir cark var ve bu disli oraya oturacak, sistem tikir tikir isleyecek.

    basa donelim, sistem olustururken sececegin dislileri hatali secersen, saat yonunun tersine donmesi gereken disliye ihtiyac varken, saat yonunde donen disliyi sisteme monte edersen ve bu disliye tersine don dersen o is olmaz. simdi deniyor ki, her futbolcu her mevkiide oynayabilmeli, komple futbolcu olmali, verilen her gorevi eksiksiz yerine getirmeli!

    yanlis, o zaman 1.70 boyundaki adami hava toplarini almasi icin de gorevlendirebilirsin? sacma degil mi? cunku veriler gozle gorulur ve olculebilir. bir de olculemeyen veriler var. iste bunlari gorebilen insanlar fark yaratiyor bu seviyede. mevcut teknik kadromuz en azindan fatih terim bu seyleri yapabilen birisi. ama artik yapmak mi istemiyor, hatasıni farkedince hevesi mi kacti, yoksa baska bilmedigimiz ölçemedigimiz seyler mi var emin degilim. sonucta o da insan. malum her veri olculemiyor.

    umarim en kisa surede dogru hamleleri yapabilir ve en azindan gelecege daha umutla bakabiliriz.
  • 23320
    kadro planlamasi iyi yapilmamistir. onyekuru ve ndiaye gibi splinter iki adamin yerine statik babel ve nzonzi gelmistir. seri ve lemina henuz uyum saglayamamistir. mariano futbolu kafasinda birakmasina ragmen enerjik bir linnes'e tercih edilmistir. 37 yasinda bir galatasaray taraftarinin hayati boyunca gormedigi kadar temposuz, baski kuramayan, gol pozisyonuna giremeyen bir takim haline gelmistir. super kupada ligden dusen akhisara'da pozisyon bulamadik, kasimpasaya'da, fenerede. sampiyonlar liginde gol yok, ligde 13 gol 12 macta 6'si 8 kisilik kayseri ve 10 kisilik sivasa..ne sut var, ne verkac var. ne duran top organizasyonu var. surekli yan pas, geri pas, oyle bir haldeyiz ki tek topu alip surebilen adamimiz sene basinda malatya'nin kapisindan donen omer bayram su anda yildiz statusunde. umudumu kaybetmek istemiyorum ama gercekci olarak bakarsak bu takim bu oyun anlayisi ile uefa kupasina katilamaz.
  • 23321
    kadro bırak "çok iyi" vasat bile değil. bu kadroya iyi diyen ne yiyor ne içiyor, her şeyden önemlisi nasıl futbol izliyor ve anlıyor merak ediyorum.

    bu takım kötü bir takım, bu kadro kötü bir kadro. isimler iyi olabilir ama bu kadar mücadeleden yoksun adamı bir araya getirirsen o takım kötü bir takım olur.

    1 ay kadar önce şöyle yazmıştım;

    --- alıntı ---

    bu takımla 32424 tane sistem deneyin, her seferinde şunu diyeceksiniz;

    bu takım niye ağır oynuyor ?
    bu takım niye ilerde çoğalamıyor?
    bu takım savunmada niye eksik yakalanıyor?
    bu takım niye hızlı pas yapamıyor ?
    bu takım niye bu kadar pozisyon veriyor ?

    --- alıntı ---

    daha durun, taylan da oynayacak, jimmy de oynayacak, falcao da gelecek; 4-4-2 de deniyeceğiz, 4-3-12 de ama değişen bir şey olmayacak. siz yine "lan bu takım niye oynamıyor" diyeceksiniz.

    hızlı oynayamıyoruz çünkü hızlı oyunculara sahip değiliz. bu hızlı oyuncu tanımı onyekuru tipi değil. mobil, dinamik, tempolu oyunculardan bahsediyorum. takımda lemina dışında bu tanıma uyan tek bir oyuncu bile yok. hadi bunlar yok, bari futbol aklı zirvede bir oyuncu olsa, problem çözen; o da yok. haliyle bu takımın hücum etmesi de savunma yapması da imkansızlaşıyor.

    şunda anlaşalım; sahada oynanan oyun, hatta oynanmayan, fatih terim'in eseri. ama bunun taktikle dizilişle sistemle hatta mevcut kadrodaki oyuncu tercihleriyle alakası yok. takım baştan aşağı yanlış kurulmuş, fatih hocanın hatası burda.

    hoca gitsin, pep gelsin, yardımcısı da klopp olsun; bu takım yine top oynayamaz. bu kadro kötü design edilmiş bir kadro. babel, seri, feghouli, nzonzi, belhanda, lemina tamamı uygun kadrolarda çok iş yapacak topçular ama hepsi bir araya gelince kötü bir takım oluyor, hem de çok kötü.
  • 23323
    hadi diyelim ki transferler anca yaz sonuna yetisti. takimdaki mevcut oyuncular da butun yaz mevsiminde yatti. kamp donemi dedigimiz temmuz ayinda baslayip alti hafta suren bir donem. bu takim tum kampi goz ardi etsek bile lig basladigindan beri yani uc aydan uzun bir suredir birlikte antrenman yapiyor. uc aydir bir arada calisan takim zerre mi gelisim gostermez. bu takimin ideal ilk onbirinin tamami sampiyonlar ligi kalitesindeyken kendisinden cok daha sayif takimlara daha gol pozisyonu bile bulamiyor, sahaya yayilirken, pres yaparken, paslasirken bile birbirinden habersiz bir oyuncu toplulugu gibi hareket ediyor. ve fatih hoca hala transferlerin kampa yetismediginden filan bahsediyor. ok biliyoruz onu da kamp biteli 15 hafta olmus. bahane aramak isteyene bahane cok. simdi hep birlikte ocak ayini bekliyoruz. ne olacak acaba cidden cok merak ediyorum. bir tarafta onumuzdeki tablo var. diger tarafta inanilmaz bir basari karnesi olan bir teknik direktor var. izleyip gorecegiz ama onumuzdeki resim cok ic acici degil. takimin sikintisi oyunculardan bagimsiz gibi gorunuyor. isin sonu takimin iyi antrenman yapmiyor olduguna cikacak muhtemelen. zira ne udugu belirsiz bir antrenor kadromuz var, hala duz kosu, ayak tenisi, minyatur kale yari saha mac gibi demode bir antrenman rutini takio ediyorlar, takimin sahadaki durusundan ve bazi oyuncularin daha sezonun ortasinda 90 dakikayi cikaramamasindan takimin antrenmanlari ve antrenorleri ciddi kirmizi sinyal veriyor. fatih hoca etrafindakilere cok sadik, kalender bir adam. insanlar bundan fayda saglamaya calisirsa hocayi sahip oldugu bu guzel huyu yakabilir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın