en büyük sıkıntısı uzun vadeli planlama olan takımımımız.
ffp cezası aldık ve sonrasında bir yorum yapmıştım, altyapı oyuncuları ve gençlere yapılacak yatırımlarla, galatasarayın gerçek anlamda ekonomik olarak güçlü çıkabileceği bir dönem olabileceğini belirtmiştim.
(bkz:
13 haziran 2018 uefa'nın galatasaray kararı/#2442742)
oysa ki biz hazır olduğunu düşündüğümüz futbolculara yüklü kontratlar vermeyi ve kiralama yoluna gitmeyi tercih ettik. yani ne geleceği kurtarabildik ne ekonomik olarak kazanç sağlayabildik.
oysa mesela gençlere yatırım yapan bir takım olarak, an itibariyle bulunduğumuz durumda olsaydık, eminim ki istifa kelimesi bu kadar yüksek sesle dillendiriliyor olmayacaktı. ki şuanda içinde bulunduğumuz durumdan daha kötü durumda olmak da pek mümkün değil ( şampiyonlar ligi 5 maç 2 puan 1 atılan gol, ligde 12 maç 19 puan 8.sıra). (bkz:
2019-2020 sezonu)
kiralanacaksa bile genç kendisini göstermek isteyen oyuncular kiralanmalıydı, denayer gibi onyekuru gibi, ki futbolcular hem dinamik olsun hem daha bir aidiyet hissetsin.
altyapıdan 1 tanecik futbolcumuz bile rotasyonda maç başı ortalama 2 3 dakika süre almalıydı mesela. eminim ki belhandanın verdiği katkı onlardan da gelirdi.
belki de hocamız her sene yeni takım kurmak zorundayız diye yakınmazdı o zaman..
hocamız ocak 2020yi işaret ediyor sürekli ancak elde para yokken, yine günü kurtarmalık hamlelerden fazlasını beklemek hayalcilik olacaktır. 2019 ocağına benzemeyecek bu sefer çünkü elindeki kadroda para edecek adam yok o zaman olduğu gibi.
kimsenin beklediğini zaten sanmıyorum ama, yeni marcao ya da luyindama görmeyeceğiz. transferin son günü, bir mitroğlu daha katarız kadroya muhtemelen, sene sonunda göndermek için büyük çabalar harcayacağımız.
futboldan soğumak eylemini yaşattılar bana. ta hani 2018 yazında forvet alamadık son gün sonra trabzon bizi yendi ya, o zamandan beridir giderek soğuyorum futboldan da takımdan da.
iyi ki fatih terim var diyorduk, görüyoruz ki o da takımın 10 senesini düşünmek yerine günlük başarılara odaklanmayı tercih ediyor.
26 kasım 2019 galatasaray club brugge maçında sahada olumlu şeyler gördük mesela evet, ama rakip de brüj idi, kendi sahasında oynayan galatasarayın ikinci yarıda atak yapmadığı bir maçtı aslında. hani kendimizi dev aynasında görüyoruz hani avrupa devi diyoruz ya kendimize.
olumsuzluk çok, futbol namına çok bir ümit yok. pahalı kadro, sıradanın bile altında bir oyun ortaya koyuyor sahaya. efsanemiz dediğimiz, tarihin en başarılı hocası sadece içinde olduğu seneyi düşünüyor ancak biz galatasarayın geleceği için buradayız diye açıklama yapıyor.
neyse entrim burada bitiyor. sanırım gerekçem olmadan maçları takip etmeyi bıraktığım bir döneme gireceğim bir iki sene içerisinde.