• 23327
    ömer ve adem eleştirilirken onları savunan biri olduğum için bu yazacaklarımı rahatca yazabiliyorum. çünkü ne dedigimi gayet iyi biliyorum, ömer ve adem'i çok seven, şimdi değil, takıma katıldıkları gün onları öven ve savunan biri olarak diyorum;

    bir şampiyonlar ligi maçında senin takımının en iyi oyuncuları ömer ve adem ise, en çok bunlara güveniyorsan sen sampiyonlar ligi takımı değilsindir, avrupa ligi takımı olup olmadığın da tartışmalıdır. yanı gruplarda falan oynarsın avrupa liginde, kontenjanı doldurursun hepsi o.
  • 23333
    mevcut kadronun güçlü bir oyun ortaya koyması için mutlaka yapması gerekenler şunlar diye düşünüyorum:

    - orta sahada ömer-seri-lemina-taylan/jimmy/atalay (belhanda psikolojik olarak takım sinerjisinden tamamen koptuğu için artık hiç yazmıyorum), önlerinde serbest adam feghouli düzenine sadık kalmak.
    - seri'yi bir şekilde ilk 11'e monte edip performans almak için zorlamak,
    - babel'i ademin yedeği yada partneri olarak forvette kullanmak,
    - emre ve babel'i en ufak verim alamadığımız gibi oyun akışını da tamamen bozmalarından dolayı kanatta kullanmamak,
    - nzonzi'yi orta sahada kullanmayıp çapasız orta sahaya devam etmek, üçlü defans oynanacaksa üçlüye bir şekilde monte etmek.

    sezon başından beri oynanan tüm maçlar gösterdi ki çapa nzonzi, kanat babel düzeninde ısrar bu takıma yapılan en büyük kötülüktü. ikisinin olmadığı her maçta en akışkan, dinamik oyunlarımızı oynadık. galatasaray'ın kadroyu mümkün olduğunca çok merkez orta sahayla kurarak, kompakt oynamaya devam etmesi gerekmeke. eylülden beri aynı şeyleri yazmaktan usandım ama yavaş yavaş herkes, malesef en son da fatih hoca, mecburen de olsa bu noktaya geldi sanırım.

    (bkz: #2784822)
    (bkz: #2770759)
    (bkz: #2788941)

    devre arasında onyekuru-shaqiri tarzı transferler olursa başka bir oyun planı konuşulur, ama şu andaki durum budur.
  • 23334
    zor zamanlar geçiren takım.
    en son bu tarih itibariyle oynanan galatasaray club brugge maçında da bir yıkım yaşamıştır.
    eleştirilecek çok konu var ancak günah keçisi aramaya gerek yok.
    şampiyonlar liginde hiç galibiyet alamamış takım 1-0’ın üzerine yatar, bu çok normal.
    oyuncu değişiklikleri eleştirilebilir ancak galatasaray takımında kim girerse girsin elinden geleni yapması lazım. selçuk’un hayalet baskısı, emre mor’un olmayan beynini konuşmuyoruz, o başka bir şey.
    90+2’de yapılan hatalardan her maç yapılıyor. asıl sıkıntı o golü atan sarı saçlı siyahi arkadaş. işte o her zaman olmuyor.
    sözlük inanılmaz agresif, normal de karşılıyorum ancak biraz sakin mi olsak acaba? küfürleşenler var arkadaşlar yapmayın. sözlüğün şu anki halini meclis kavgalarına benzetiyorum maalesef *
    işin özü, kırmayalım birbirimizi dostlar. eğer sinirliysek, biraz klavyeden uzak kalalım.
  • 23335
    takıma yeni bir vizyon gerekiyor.

    her anlamda.

    yönetimin futbol kanadının ciddi bir değişime gitmesi gerekli. avrupa ile makas ciddi anlamda açıldı ve hedefi ingilizler gibi derli toplu oynayarak türk olmayan takımları yenmek olan bir takımın yarışta bu kadar geri kalması kabul edilemez.

    bu takım 14 yıl boyunca şampiyonluk görememiş, buna rağmen onu seven ve destekleyen insan topluluğunun arkasında yeni bir vizyonla* türk futbolun en dominant takımlarından birinin temelleri atılarak avrupa'da tarihi başarılar elde etmiştir.

    bunu yeniden tekrar etmek için herhangi bir engel yok. sadece niyet, emek ve sabır gerekli.

    umarım bu doğrultuda gereken çalışmalara en kısa sürede başlanır. 2-3 sene pek çok şeye sineye çekilir ama gelecek 10-20 yıl için dominant bir futbol takımı kurulur.
  • 23336
    sakatlıklar ile zorluklar çeken takımdır. ancak bu zorluklar takıma mücadele anlamında fayda sağlamaya başladı. yine yoklukta savaş vermeye başladık. bu mücadele'ye sakatların dönmesiyle kalite eklenebilirse o zaman daha iyi olacaktır takım.

    bu eksikliklerle son zamanlarda nispeten daha iyiyiz. bu sayede bir şeyler takımda oturup daha da iyi olacaktır. kalite ve beceri eklenmeli ama. koşarak mücadele ederek anca bu kadar oluyor.
  • 23337
    lige dönmesi gereken takımdır. avrupa güzeldi bitti.

    iç saha maçlarında 6 numara olmadan, ofansif, karşı takımı sindirecek şu kadro ile çıkmalıyız.

    -------------muslera--------------
    şener -- donk marcao -- linnes
    ------ lemina ----- ömer --------
    feghouli----------------------adem
    ---------andone ---- falcao-----

    deplasman maçlarında biraz daha mücadeleci fenerbahçenin kanatlara sow ve kuyt ı koyarak oynadığı gibi ne olursa olsun gol bulabileceğin ve karşı takımın beklerini çıkartmayacak adamlar lazım. skoru bulursanda jimmy taylan hatta sol bek süleyman luş falan alırsın 2. yarı. nzonzi de ömerin kanatları kaydığı durumda orta sahada lemina yı 2 ler.

    -------------muslera--------------
    şener -- donk marcao -- linnes
    ------ lemina ---- - ömer --------
    andone--------feghouli-------adem
    ------------- falcao--------------

    elimizdeki kadro hala şampiyonluğun fersah fersah ötesinde bir takım. sadece kangren olmuş kolu kesmek lazım. belhanda, seri mariano, nagatomo bu takımda forma yüzü görmeyecek bu kadar bitti.
  • 23338
    takımın en büyük defosu doğru yönetilememesidir. lider sivasspor yatabare, ısaac cofeie, uğur çiftçi gibi belki 2. lig play off grubunda olsa sırıtmayacak oyuncu gurubu ile iki katımız gol atmış biz halen kadro kalitesi konuşuyoruz. ligde üzerimizde yer alan takımlardan kadro yapımız ve kalitemiz aşağıda felan değil. takımı kenar yönetimi herşeyden önce mental olarak maçlara hazırlayamıyor. takımda kazanma motivasyonu yok.

    etrylerde beğenilmeyen isimlerin hemen hepsi ligde sıralama olarak üzerimizde olan takımlarda direk ilk 11 başlayıp katkı verecek, takımlara mevkilerinde sınıf atlatacak isimler. ancak ilk 11 de kaleci dışında herkes mi formsuz olur. yerli isimler de biraz aidiyet duygusu ile hırsları ile ön plana çıkıyor. takımın asıl sorunu kesinlikle adam yönetiminde. çok bilinmeyenli denklemlere gerek yok.
  • 23340
    başakşehir maçından sonra beklentimi yer bezi seviyesine çektiğimden olsa gerek club brugge maçında özellikle ilk 30 dakika beni heyecanlandıran, gerisinde de ışık veren, malum oyuncular harici hırslı gördüğüm takımım.

    hoca daha sezon başında linnes'i liste dışı bırakıp, selçuk yerine bir ahmet, bir taylanı yazmayarak kadro planlamasının içinden geçtiğinden çok zorlanıyoruz. ama ömer'i, adem'i, lemina'yı, muslera'yı gördükçe tamamen umudumu kaybedemiyorum.

    club brugge maçı özelinde konuşursak eğer maçı gerçekten efektif olarak 8 kişi falan oynuyoruz. belhanda, nagatomo, feghouli ve mariano'yu aynı anda kaldıracak dünyada bence takım yok. çıkar muadillerini city'den, psg'den, liverpool'dan koy bunları yerine liglerini ilk 10da bitirirlerse allah belamı versin o kadar iddialıyım.

    o sebeple bu söz konusu oyuncular yerine dünyanın en düz, en basit oynayan ama hırslı, hareketli oyuncular koysak gerçekten yola gireceğimizi düşünüyorum.
  • 23341
    bekleri yaşlı, stoperleri genç takımımız. son 2 maçta iki yaşlı bekimizin maçın sonlarında rakibini kovalamaya mecali kalmadığı için 2 gol yedik ve toplam 3 puan kaybettik ligde ve cl'de.(başakşehir/brugge) dengeli bir takımda bekler (sürekli ileri geri gidip geldiği için) genç, stoperler bu mevkii tecrübe istediği için biraz daha yaşlı olur. bizde tam tersi. hadi marcao/luyindama potansiyelli gençler, kalsında devre arası bu iki beki yollamayan yönetim/hoca gaflet uykusundadır. ve tabii belhandayı da. ayağı ondan düzgün nice stoperler var hemde bu ligde, bu adam 10 numara ya, ayakları takoz gibi. pas veremiyor, şut çekemiyor. ömer 10 maçta onun 2,5 senede yapamadığı ne varsa hepsini yaptı. hırs, mücadele, şut, frikik, asist, gol.... kendi kalesine gol bile atsa taraftar gık demez ve bu krediyi 10 maçta kazandı.
  • 23343
    26 kasım 2019 galatasaray club brugge maçında berabere kalmasının neden olay olduğunu anlayamadığım takımımız. sakatlıklar nedeni ile kadro zaten zar zor kurulmuş, rakip hem genç hem de aşırı hareketli bize göre ve takım da elinden gelen mücadeleyi yapmış. oyuna sokacak adam bile yoktu yedekte doğru düzgün. bu noktada genel olarak sezon başı kadro yapılanması eleştirilebilir. ama bu maç özelinde çok da kızmak yersiz. en fazla son dakika birilerine çarpıp giren top için üzülünür.
  • 23345
    acil ihtiyaçları bir adet sağ bek, bir adet sol bek, bir adet sağ açık, bir adet sol açıktır.

    ortasaha göbeğinde seri, lemina, ömer, jimmy, taylan, nzonzi, donk ve altyapıdan gelecek gençler burayı kotarır.

    10 numara pozisyonunda soso ve adem o işi yapar.

    stoperler ahmet, donk, marcao gerekirse nzonzi ve hatta altyapıdan gençler kotarır orayı.

    ama takımda kanat yok.
    sol kanada onyekuru'yu kiralarsak yedeği olarak emre taşdemir düşünülebilir.
    sağ kanada da onyekuru tadında bir pırpır bulabilirsek süper olur. mecbur kalınırsa soso orayı kotarır.

    bekler de şener ve linnes dışında direkt ilk 11'de yer alacak adamlar lazım.

    forvette inşallah iyileşirse falcao yedeği de adem olursa aynı tarz iki adam ile devam etmiş oluruz.

    gönderilmesi gerekenler mariano, nagatomo, belhanda, babel, selçuk, emre mor.
    andone konusunda çoğunluğun aksine kadroda tutulacağını sonraki sezonda da yine takımda kalması için uğraşılacağını düşünüyorum.
  • 23346
    hiç bir reaksiyon vermeye takatı olmayan takım. eğer bir maçta gol bulabiliyorsak üstüne yatmaya çalışıyoruz bulamazsak belli bir dakikadan sonra gol bulma şansımız da kalmıyor. normal şartlarda takır takır top oynayan bir takımın içinde belli dönemlerde şans bulan ömer bayram ve adem büyük gibi oyuncuları çok koşup mücadele etmelerinden dolayı alkışlayacağımıza takımın parlayan yıldızları olarak alkışlıyoruz. sorarlarsa takım iyi yolda diyoruz. ne iyi yolu arkadaşım galatasaray takımı eskisine nazaran daha çok koşuyor daha çok kapanıp daha az gol yiyor diye gözlerimiz mi dolcak? takımıma yaşlı da olsa dünyaca tanınan adamları alıp anadolu takımı kriterlleriyle mi not vercem? acilen radikal bir plan dahilinde toparlanmamız gerekiyor. bu toparlanma 3 tane adam alarak 5 tane adam yollayarak olcak bir şey değil. eğer futbol bir filmse ve bu film beyaz perdede çuvalladıysa ben yapımcı olarak hesabı aktöre veya aktriste değil yönetmene sorarım. tıpkı başarılı olduğunda ilk önce onu göklere çıkardığım gibi. umarım çok geç olmadan bir şeyler yapılır.
  • 23348
    inat ve ısrarla alan savunması yaptırılmayan takımdır. inatla ve büyük bir saçmalıkla sürekli adama basıyoruz. çok gereksiz ve takımı yoran, aynı zamanda da tedirgin eden bir olay bu.

    halbuki alan daraltarak rakibi pas hatasına zorlasak ne takım bu kadar yorulacak ne de bu kadar fazla açık verecek. "bas adama bas bas bas" ile olmuyor işte artık. bu takımla olmuyor en azından.

    maç içinde boş boş adam kovalıyoruz. topu hızlı hareket ettirebilen her takım bizi perişan ediyor böylece. hocanın böyle garip garip takıntıları var:

    - çok forvet çok gol
    - çok stoper kapanmak
    - alan savunması rakibi beklemek

    artık günümüzde takıntıları olanın başarılı olması mümkün değil. mevcut duruma göre pozisyon alanlar, esnek olanlar kazanıyor. sen barcelona değilsin, sen manchester city değilsin ki çıkıp "istediğim adamlar alınmadı" diye şikayet edebilesin. sen elindeki malzemeyle en iyi yemeği yapmak zorundasın.

    ama tabii alan savunması da aynı hücum setleri gibi ciddi çalışma ve disiplin ister. bizim işimize gelmiyor bu. "bas bas bas" daha kolay çünkü.
  • 23349
    onun bunun yakını demeden en kısa zamanda altyapı devrimi yapıp ülke çapında ne kadar yetenekli genç oyuncu ağı varsa tesisleşme ve eğitimlerini bölge bölge sağlayıp 5-10-15 yıllık planlamaya gitmesi gereken güzel kulübümüz. işi transferin şansına bırakmadan kendi oyuncumuzu gerçek anlamda üreterek, yeri geldiğinde o öğretiyi almış yetenekten emin olunca da hiç çekinmeden 17 yaşında formayı teslim ederek başlamalıyız. en iyi eğitimcilerle (yerli yabancı) yola koyulmamız ve çok güçlü bir tarama ve eğitim ağı kurmamız lazım. bunun çok alt seviyesini 25-30 yıl önce yaptık. 17 yaşında forma verdiğimiz çubuklu tosun dediğimiz kişi (hiç sevmem kendisini keşke o kutsal formayı hiç giymeseydi ama) 40 yaşına geldi dünya kadar maç yaptı ve hala oyunyor, kaldı ki en sert liglerde müthiş tempolarda oynadı.
    artık bir öğreti kurmak ve bir disiplin geliştirmek hayatı futbol olan o genç nesli o çocukluk tutkusunu yakalamak lazım. 2000 başarısını gören bir çok futbol sevdalısı o dönemin çocuk ve genci bugün anne baba oldular. sadece istanbul ve çevresi değil tüm türkiye' yi hatta avrupayı çevreleyen bir potansiyelin değerlendirilip kulübe kazandırılması gerekiyor. kulüp yetkililerimiz anlık başarı beklentisinde hareket eden kesimi buna ikna etmeli ve geleceği bu aidiyet duygusu ile kurmanın yollarını aramalı, bu dev markayı küçük ben merkezci grupların kendi sınırlarından çok öteye taşıma görevlerini üstlenmelidir.
    şu daha gençtir, bu tecrübesizdir demek yersiz, yetenekliyse, bilinçliyse, gücü kuvveti yerindeyse oynayacak, değilse zaten galatasaray' da ne işi var? biz manchester united' ı eledik. hepsi gençti. aynı kadro beş sene sonra tüm dünyaya damga vurdu. bu şansı bizim de oyuncularımıza vermemiz gerekir. bugün şampiyonlar liginde oynattığımız bir çok oyuncu ortalama 27-28 yaşında ilk kez bu seviyeyi oynuyorsa burada bir yerlerde hata yapıyoruz demektir. ozan kabak örneği ortada. artık mental bir düşüş yaşamazsa hep elit avrupa futbolunun içinde kalacak. her sene bir oyuncu değil gerekirse senkronize bir oyunu altyapılardan beri birlikte oynamayı ezberlemiş fiziksel, teknik ve mental gelişimleri yeterli ve gelişime açık beş oyuncuyu birden sahaya sürmemiz tempo ve organizasyon sorunumuzu ortadan kaldıracaktır. artık oyunu puana kurban vermekten uzaklaşma politikasını benimseyelim ve bir kez daha önayak olalım. yoksa seyirlik futbol kalmayacak.
  • 23350
    en büyük sıkıntısı uzun vadeli planlama olan takımımımız.

    ffp cezası aldık ve sonrasında bir yorum yapmıştım, altyapı oyuncuları ve gençlere yapılacak yatırımlarla, galatasarayın gerçek anlamda ekonomik olarak güçlü çıkabileceği bir dönem olabileceğini belirtmiştim.

    (bkz: 13 haziran 2018 uefa'nın galatasaray kararı/#2442742)

    oysa ki biz hazır olduğunu düşündüğümüz futbolculara yüklü kontratlar vermeyi ve kiralama yoluna gitmeyi tercih ettik. yani ne geleceği kurtarabildik ne ekonomik olarak kazanç sağlayabildik.

    oysa mesela gençlere yatırım yapan bir takım olarak, an itibariyle bulunduğumuz durumda olsaydık, eminim ki istifa kelimesi bu kadar yüksek sesle dillendiriliyor olmayacaktı. ki şuanda içinde bulunduğumuz durumdan daha kötü durumda olmak da pek mümkün değil ( şampiyonlar ligi 5 maç 2 puan 1 atılan gol, ligde 12 maç 19 puan 8.sıra). (bkz: 2019-2020 sezonu)

    kiralanacaksa bile genç kendisini göstermek isteyen oyuncular kiralanmalıydı, denayer gibi onyekuru gibi, ki futbolcular hem dinamik olsun hem daha bir aidiyet hissetsin.

    altyapıdan 1 tanecik futbolcumuz bile rotasyonda maç başı ortalama 2 3 dakika süre almalıydı mesela. eminim ki belhandanın verdiği katkı onlardan da gelirdi.

    belki de hocamız her sene yeni takım kurmak zorundayız diye yakınmazdı o zaman..

    hocamız ocak 2020yi işaret ediyor sürekli ancak elde para yokken, yine günü kurtarmalık hamlelerden fazlasını beklemek hayalcilik olacaktır. 2019 ocağına benzemeyecek bu sefer çünkü elindeki kadroda para edecek adam yok o zaman olduğu gibi.

    kimsenin beklediğini zaten sanmıyorum ama, yeni marcao ya da luyindama görmeyeceğiz. transferin son günü, bir mitroğlu daha katarız kadroya muhtemelen, sene sonunda göndermek için büyük çabalar harcayacağımız.

    futboldan soğumak eylemini yaşattılar bana. ta hani 2018 yazında forvet alamadık son gün sonra trabzon bizi yendi ya, o zamandan beridir giderek soğuyorum futboldan da takımdan da.

    iyi ki fatih terim var diyorduk, görüyoruz ki o da takımın 10 senesini düşünmek yerine günlük başarılara odaklanmayı tercih ediyor.

    26 kasım 2019 galatasaray club brugge maçında sahada olumlu şeyler gördük mesela evet, ama rakip de brüj idi, kendi sahasında oynayan galatasarayın ikinci yarıda atak yapmadığı bir maçtı aslında. hani kendimizi dev aynasında görüyoruz hani avrupa devi diyoruz ya kendimize.

    olumsuzluk çok, futbol namına çok bir ümit yok. pahalı kadro, sıradanın bile altında bir oyun ortaya koyuyor sahaya. efsanemiz dediğimiz, tarihin en başarılı hocası sadece içinde olduğu seneyi düşünüyor ancak biz galatasarayın geleceği için buradayız diye açıklama yapıyor.

    neyse entrim burada bitiyor. sanırım gerekçem olmadan maçları takip etmeyi bıraktığım bir döneme gireceğim bir iki sene içerisinde.
App Store'dan indirin Google Play'den alın