• 13252
    defansta carole, denayer, chedju, sabri/grosskreutz dörtlüsü ve önünde jose'yle çıkarsa savunmasını ciddi anlamda hızlandırmış takım olacaktır. jose umarım dedansif orta sahaya oturur. gerçi her halde sahada yürüyen ve sadece alan kapatmaya başlayan melo'dan daha iyi oynar. melo dediğimiz zaman herkes iki üç yıl önceki melo'yu anıyor. oysa bu yılki melo çok daha formsuz, yavaş. ben gitmesine çok sevindim.

    özellikle yabancı transferlerin hepsi iyi ve yaşı uygun oyuncular. tek problem çok yapılmış transferler olması. umarım adaptasyon kısa sürer.
  • 13255
    mbia + niasse'yi(buna bile razıydım) alsalar transfer sezonunu kötünün iyisi olarak atlatmış olabilirdik.

    stopere denayer geldi. umarım gerçekten iyidir. eli yüzü düzgün bir stoper hattımız oldu. hala taş gibi değil ama potansiyelli ve alternatifli.

    melo meselesini o kadar kötü yönettiler ki orta sahada jose-selçuk-bilal-hamit-jpk 5'lisine kaldık. hiçbirinin de melo kadar top çalma becerisi yok. hücumda onun attığı diagonal pasları yapacak adam da yok. orta saha bir anda müthiş zayıfladı. inter, bunca zaman isterken, melo gideceğim derken mbia'yı bitirebilseydin şu an kimse üzülmüyor olacaktı. ha yine de melo'nun şu an gitmesi yanlış değil bence.

    sağ beke grosskreutz'u aldık sanıyor herkes. bence gross sağ önde oynayacak. malum o bölgede yasin yapamıyor, olcan sahada iş yapamıyor, umut futbol fakiri. ama en azından sabri'nin defolarını gidermeye çalışacak koşmayı, basmayı, çalışmayı seven bir oyuncumuz oldu o bölgede.

    forvete kimseyi almadık. en elzem bölgelerden biriydi ama belli ki para çıkaramadı kifayetsiz yönetim.

    artık transfer sezonu bitti. devre arası forvet ve orta sahaya takviyeyle şampiyon olursak şaşırmam. ama allah burak, selçuk ve sneijder'in iniş takımlarına zeval vermesin. muslera, yerine yine cenk'i koyabilirsin 2-3 maç idare eder ama bu adamların yerine koyacak oyuncumuz yok.

    adettendir:

    muslera - grosskreutz, denayer, chedjou, carole - jose, selçuk - yasin, sneijder, podolski - burak

    büyük ihtimalle sabri yasin yerine kadroda olur, gross önde oynar ama. kenardan da yasin, emre, bilal, hamit, umut, semih, hakan kullanılır. devre arası da bir forvet alınır.

    ben kendi adıma sezona galatasaray'ı bilerek giriyorum. zaman zaman iyi oynayacak, genelde kötü oynayacak ama bir şekilde gruplarda da ligde de başarılı olacak. benim hayalini kurduğum takım için büyük kriz olmaması durumunda 2 yıl daha sabretmem gerekiyor. bunlardan sonraki yönetim eli yüzü düzgün olacak umuduyla diyorum bunu da.
  • 13256
    şanlıurfaspor'dan genoa'ya, lisbon'dan, marsilya'ya kadar dünyanın birçok takımına sponsor olan takımdır.

    gerek rakibe verdiği futbolcunun yıllı ücretini ödeyerek,

    gerek beşe aldığını, üçe vererek,

    gerekse de sattığı futbolcudan aldığı bonservisi bölüşerek

    daha da olmadı elinden futbolcu kaçırarak...

    dünyaya sponsor oluyoruz lan dünya kulübü olduk!

    üç koyun güdemeyecek takımlara asırlık armayı emanet edenlere yazıklar olsun...
  • 13260
    bu takımdan sorumlu yönetici ve teknik ekipten biri bana çıkıp açıklasın, 3 kulvarda koşarken burak yılmaz sakatlandığında ne olacak?

    geçen sene ufak bir jeneriğini seyretmiştik hatırlarsanız. devre arası saçma sapan hazırlık maçlarında güney amerika'nın tekvandocu takımlarına burak yılmaz dövdürülmüş. sakatlığından epey çekmiştik. diğer mevkilere değinmiyorum bile. burak'ın futboluna girmiyorum bile.

    bugün forvette burak, yedek umut, sürpriz podolski var.

    biri cevap versin, burak sakatlanırsa ne olacak?

    şl takımının yapılanması bu mudur?
  • 13262
    sancılı geçen bir transfer sezonunu geride bırakmış takım.

    türkiye liginden 2, ingiltere birinci liginden 1*, ingiltere ikinci liginden 1, iskoç liginden* 1, fransa liginden 1, ispanya liginden 1 ve alman liginden 1 transfer yaptık. ve bu oyuncuların pasaportları birbirinden farklı: 2 türkiye, 2 almanya, 1 fransa, 1 ispanya, 1 ingiltere, 1 belçika*. farklı liglerden, farklı disiplinde takımlardan oyuncular. avrupa birliği karması halinde takım ve iki hafta sonra şampiyonlar ligi başlıyor. birbirlerine alışmaları, anlaşabilmeleri, takım içinde bir sistem oturtulması vb. bunlar kısa sürede olacak işler değil. takımda oturtulmuş bir düzen olmamasının yanında geleceği de belli değil üstelik. bu yüzden takım kimyası şu an belirsiz durumda.

    bilal kısa: bana göre kötü bir futbolcu değil. teknik, isabetli uzun pasları, uzak mesafe şutları, duran topları ile dikkat çekiyor. oynadığı takımı iq olarak yukarıya çıkarabilecek bir isim. ancak aynı zamanda yanında oynayan orta sahaların taşıması gereken bir isim. defansif olarak zaafiyet verir ki bilal kısa'nın yapabildiklerini halihazırda yapacak sneijder, emre, podolski gibi isimler var. üstelik sneijder ve selçuk(u: koşu mesafeleri tırı vırı defansif anlamda çünkü güçsüz ve dinamiklikten uzak, çevik değil ) takıma defansif olarak zaafiyet verirken halihazırda galatasaray için bu bakımdan gereksiz bir isim.

    cenk gönen: isabetli bir transfer. muslera'nın olmadığı zamanlarda veya muslera'yı dinlendirme amaçlı olarak her kulvarda kısa süreliğine güvenebileceğimiz bir isim. maliyet bakımından da ucuz. ''bargain''.

    lukas podolski: kalitesi ortada. alman milli takımının vazgeçilmezi ve önümüzde avrupa şampiyonası olmasıyla mantıklı bir transfer hamlesi olduğu da apaçık ortada. ancak maç eksiği göze çarpıyor. bunu aşarsa takımı ipten alabilecek bir oyuncu daha kazanmış oluruz. uzak mesafe, yakın mesafe farketmeksizin rakip savunma için tehlike arzediyor. kendisinin* en iyi performansını verebilmesi için ileride top tutabilen pivot santrafor çok önemliydi. zira podolski'yi en iyi kullanabileceğiniz yer ceza sahası atraksiyonları. giroud gibi bir santrafor bu iş için ''perfecto''. (bkz: 2012-2013 sezonu)

    lionel carole: gereken bir transferdi. şu ana kadar da iyi performans gösterdi. avrupa standartlarında yaş olarak ''olmuş'' oyuncu statüsünde. ancak iyi ışık verse de sezon boyu tek başına sol beki kaldırabilir mi bilemiyorum*. yine cenk gibi kısa vadede net güvenilecek bir isim. ancak telles ile birlikte takımda olması hem takım için hem carole için önemli bir artı olurdu.

    jem karacan: kendisi için veli kavlak benzetmesi yapanlar vardı. aynı profilde birisi. takımda koşacak, basacak, pis işleri yapacak futbolcu. bana göre yanlış transfer. kendisi iki senedir sakatlıklarla boğuşuyor. takımı reading sadece maç başı teklifi yaptı. bunun üstüne 600 bin euro maaş artı maç başı ile takıma alındı. katkı verebileceğini, dahası şans bulacağını zannetmiyorum*.

    jose rodriguez: potansiyeli olan bir futbolcu. pas oyununa yatkın, oyun zekası yerinde, dinamik, alan savunması yapabilecek ve ''çıtkırıldım'' olmayan bir futbolcu. emre çolak ile birlikte şans bulurlarsa iyi performans göstereceklerini düşünüyorum. selçuk'un yerine kendisi, melonun yerine de o tarzda* bir genç futbolcu ile orta sahada kabuk değişimi yaşansaydı daha da iyi olabilirdi. real madrid'in o bölgedeki bolluğa rağmen kendisine opsiyon koydurması ve mourinho'nun real madrid'deyken ona karşı tutumu insanı heyecanlandırıyor. ''bargain'' denilebilir ama bedavaya alındığı için bu sıfattan bile daha iyisi durumunda.

    jason denayer: potansiyeli olan bir futbolcu. celtic performansı, city'nin satın alma opsiyonu koydurmaması ve celtic taraftarlarının görüşleri de ortada. son yılların en kaliteli altyapı sistemini oturtan belçika'da da ondan iyi şeyler bekleniyor. üniversite eğitimi alması da kendisine kalite katıyor. süre aldığında da kendisinden bekleneni fazlasıyla vereceğini düşünüyorum ancak buna rağmen yanlış bir transfer. iyi performans gösterir ve city de satmak isterse marsilya, fiorentina gibi takımlar 'pat' diye gider alıverir. bunun da haricinde koray kiralanmadı. osmanlı, konya takımlarına karşı koray yerine balta tercih edilirken kendisinin alınması da göz boyamak açıkçası.

    kevin grosskreutz: kendisi çok iyi transferdir. tıpkı elmander gibi de teknik değil, kazma yorumları falan da yapılıyor. elma ile armut gibi elmander ile kendisi tabii ki. ama sahada takım için savaşacak bir oyuncu kazanmak iyi bir şey. eli yüzü düzgün bir takım oluşturulabilirse* çok iyi katkı verir. kanatta box to box şeklinde rahatlıkla oynar. orta açar, pas yapar, savunmada dinamizm katar, ''çıtkırıldım'' değildir, disiplinlidir. harfi harfine çalışkan bir oyuncu. maliyetinin 1 milyon euro civarı olduğu konuşuluyor ki gayet makul. hatta ''bargain'' bile diyebiliriz.

    bruma:keşke gönderilmeseydi. bir yasin kaldı kanat oyuncusu olarak. üstelik bruma defansif olarak da iyi katkı veriyordu. hücumda her zaman tehlike yaratabilecek bir isim. o oynarken takım daha çok pozisyona girip, daha dinamikleşirdi. kendisine önemli bir para ödendi ve bunun karşılığında sürekli forma şansı bulması gerekiyordu. bunu da hakediyordu bence.

    alex telles: takımda kalıp carole ile sol bek rotasyonunu tamamlasaydı güzel olurdu. günden güne kendisini geliştiriyordu.

    felipe melo: ''sahadaki biz.'' sürekli defansif önemi ve kişiliği ile gündeme gelse de takımda diagonal pas atan iki üç futbolcudan biriydi. şu selçuk'un yan pas ve geri pas yapıp takımı rahatlatması saçmalıktan ibaret. basbaya melo'nun diagonal pasları oyunu açıyor, takımı rahatlatıyordu. çok ararız kendisini.

    dünya kupasındaki sneijder açıklamaları ile başlayaraktan gittikçe kendisine olan görüşlerimin değiştiği hamzaoğlu'na çok büyük iş düşüyor. geçen sene takımı birkaç oyuncu yürüttü. bu sene öyle olacağını zannetmiyorum. bu yüzden hamzaoğlu kalitesini bu sene gösterecek. umarım iyi bir takım izleriz.
  • 13265
    [biçim]
    muslera
    grosskreutz - denayer - semih - carole
    chedjou - jose
    yasin - sneijder - podolski
    burak
    [/biçim]

    şeklinde bir kadro ile süper lig'de şampiyon olması zor değildir. şampiyonlar ligi'nde de gruptan çıkma şansı yüksektir.
    ancak bu kadroyu sahaya sürüp, işletecek teknik adam bizde mevcut değil. 2015-16 sezonundaki en büyük sorunumuz da bu olacak.
  • 13266
    melo'nun boşluğunu ancak farklı bir taktik veya oyun anlayıişı ile dolduruz.
    sanki real madrid maçı biraz bunun sinyallerini verdi gibi. ortada emre - jose - selçuk 3'lüsü ile hızlı ve seri paslaşan bir galatasaray iş yapabilir.
    geride denayer - chejdou - carole- grosskreutz ile son derece atletik, hızlı, çalışkan bir geri 4'lü de öne doğru takımı iterse rakip üzerinde ciddi baskı kuran çok koşan iştahlı bir takım oluruz bence.
    snayder-poldi-burak ve bunları yedekleyecek olan sinan, umut, yasin, olcan ile denenebilir.

    hamza hamzaoğlu acaba bu taktiksel stratejileri üretebilecek mi yoksa körün bellediği gibi inatla 4-2-3-1 sisteminde ısrar mı edecek. bu takım içinden herhangi bir orta ikilinin ön alan presini yapma şansı yok. gary medel - ozan tufan ile oynasak o zaman olurdu. kenardan gelebilecek hamit, bilal katkısı da var.

    dzemaili'nin bu şartlar altında gönderilmesini üstelik kiralık olarak gönderilmesini hiç anlamadım. kenarda dursa fena mı olurdu?
  • 13269
    --------------- muslera ----------------
    kevin - chedjou - denayer - carole
    ----------- selçuk - jose --------------
    ------ yasin - sneijder - podolski ---
    ---------------- burak ----------------

    sadece 3 yerli oyuncu ideal kadroda kendisine yer bulabiliyor. yıllardır istediğimiz kadro yapısı bu sene olacak gibi. zor maçlarda semih'i sağ beke koyup kevin'i orta sahaya kaydırıp 3'lü orta saha yapısına dönebiliriz.
  • 13270
    iç saha : klasik 4-2-3-1. defansif yönü zayıf bir kadro olur. en büyük iş kevin ve carole'a düşer. önlerinde defansif yönü çok zayıf iki adam bulunmakta.

    --------------- muslera ----------------
    kevin - chedjou - denayer - carole
    ----------- jose - selçuk --------------
    ------ yasin - sneijder - podolski ---
    ---------------- burak ----------------

    dış saha: asimetrik 4-2-3-1. kevin top rakipteyken selçukla joseyi üçleyen bir orta saha gibi oynar. oyun içinde 4-2-3-1 ile 4-3-3 arasında gidip gelen bir formasyon sahaya dizilinir.

    --------------- muslera ----------------
    sabri - chedjou - denayer - carole
    ----------- jose- selçuk --------------
    ------ kevin - sneijder - podolski ---
    ---------------- burak ----------------
  • 13271
    an itibariyle kadrosunda 25 kişi bulunduran takımdır. 3 transfer hakkı olmasına rağmen bu kontenjan kullanılmamıştır.

    şampiyonlar ligi kadrosuna 25 kişi bildirileceği için bu durumda erman kılıç vakası yaşanmayacaktır. kadrodaki tüm futbolcularımız tüm kulvarlarda oynayabilecektir.

    [biçim]
    kale:
    1 fernando muslera 2018
    2 eray işcan 2018
    3 cenk gönen 2018
    --------------------------
    stoper:
    4 semih kaya 2018
    5 aurelien chedjou 2017
    6 koray günter 2018
    7 jason denayer 2016
    --------------------------
    sağ bek:
    8 sabri sarıoğlu 2017
    9 tarık çamdal 2019
    --------------------------
    sol bek:
    10 hakan balta 2016
    11 lionel carole 2019
    --------------------------
    merkez orta saha:
    12 selçuk inan 2019
    13 hamit altıntop 2016
    14 bilal kısa 2018
    15 jem paul karacan 2018
    16 jose rodriguez 2019
    --------------------------
    ofansif orta saha:
    17 wesley sneijder 2016
    18 emre çolak 2016
    --------------------------
    sağ açık:
    19 olcan adın 2018
    20 sinan gümüş 2019
    -------------------------
    sol açık:
    21 yasin öztekin 2018
    22 lukas podolski 2018
    23 kevin grosskreutz 2018
    --------------------------
    forvet:
    24 burak yılmaz 2019
    25 umut bulut 2017
    [/biçim]

    [biçim]
    41 kişi ile başladığımız yolculukta bizden ayrılanlar:
    not: kiralıklar gbkz ile işaretlenmiştir.
    nordin amrabat - malaga
    goran pandev - genoa
    bruma - real sociedad
    gökhan zan - boş
    emmanuel eboue - boş
    sinan bolat - club brugge
    aydın yılmaz - kasımpaşa
    endoğan adili - fc wil
    birhan vatansever - bergama
    berk ismail ünsal - giresun
    dany nounkeu - bursaspor
    oğuzhan kayar - gaziantep bb
    kaan baysal - boş
    ibrahim coşkun - trabzonspor a2
    emre can coşkun - alanyaspor
    furkan özçal - kayserispor
    alperen uysal - gaziantepspor
    sercan yıldırım - bursaspor
    yekta kurtuluş - sivasspor
    umut gündoğan - şanlıurfaspor
    blerim dzemaili - genoa
    felipe melo - internazionale
    lucas ontivero - ljubljana
    alex telles - internazionale
    -------------------------
    yeni eklenen futbolcular:
    bilal kısa - akhisar
    lukas podolski - arsenal
    jem paul karacan - reading
    lionel carole - troyes
    jose rodriguez - real madrid
    cenk gönen - beşiktaş
    jason denayer - manchester city
    kevin grosskreutz - borussia dortmund
    [/biçim]
  • 13272
    15/16 sezonu için yapısında önemli değişikliklere gidilmiş takım.

    sezon içerisinde neler yaşanır bilmiyorum. ancak bir olay yaşandıktan sonra ahkam kesmeyi biraz fazla basit buluyorum. o yüzden fikirlerimi şimdi söylemeliyim. başarısızlık halinde de eleştiri getirirken bu entryde yazdıklarım bir otokontrol olarak burada durmalı.

    bilal, jem karacan meselesini zihnimin karanlık dehlizlerine gömersem yapılan transferleri olumlu buluyorum totalde.

    öncelikle en büyük hamle melo'nun gönderilmesi... melo gerçekten de acaip bir futbolcuydu. canı o gün topla oynamak istiyorsa iniesta kadar ince futbol tekniği koyabiliyordu sahaya. günündeyse pirlo pasları izletebiliyordu bize. orta sahadan forvet arasında ballack deparları atabiliyor, gattuso karakterini sahaya koyup takımı ve tribünleri ateşleyebiliyordu. gerçekten tarif edilebilecek hemen hemen en iyi defansif orta saha oyuncusuydu. zira tüm bu saydıklarım tek bir bünyede toplanıyordu. üstelik fazlası vardı da azı yoktu. işte her şeye rağmen melo ile galatasaray yollarını doğru zamanda ayırdı diye düşünüyorum. çünkü bir defansif orta saha oyuncusu olarak melo hemen hemen 2 sezondur çok az koşuyordu. o bölgede ciddi anlamda savunma zaafiyetinin doğmasının bana göre baş aktörü kendisidir. dolayısıyla yollandı. jose rodriguez martinez'e forma bulma şansı doğdu. selçuk - collman ikilisi zamanında son derece verimli olmuştu. keza geçen sezon hamit melo'nun yokluğunda ön libero olarak değil de defansif orta saha olarak çok güzel maçlar çıkarmış ve takımın dinamizm eksikliğini gidermişti. bence selçuk biraz daha defansif oynadığında rodriguez de benzer bir etki yapacak. izlediğimiz maçlarda neredeyse tüm galatasaraylıların hemfikir olduğu şey adam müthiş bir pasör, daha da önemlisi müthiş bir pas opsiyonu.

    telles gitti. galatasaray bu oyuncuyu daha yüksek paralara satabilirdi. ancak burada sanıyorum şu düşünüldü. hamza hoca anladığım kadarıyla carole'ü daha çok beğeniyor. izlediğimiz maçlarda da gördüğüm bu konuda haklı olabilir. çünkü sürekli oyunun içerisinde, sürekli dikine oynayan ve kanadına tempo katan bir isim. henüz defansif yetenekleri hakkında konuşmak için erken. ancak telles'in piyasa yapacağı şampiyonlar ligi galatasaray için de bir hedef. yani bir oyuncuya piyasa yaptırmak için daha iyisini kenarda oturtmak istemedi sanıyorum hamza hamzaoğlu. telles'in kenarda durması halinde de mevcut taliplileri fiyat kıracağından oyuncu elden çıkarıldı. aynı şeyi büyük yatırımımız bruma için de söylemek mümkün.

    ve son saniye transferimiz grosskreutz demek dinamizm demek. doğru pozisyon alma demek. büyük direnç demek. sahanın neresinde oynarsa oynasın orta sahaya katkı demek. top rakipteyken etkin bölgede +1 demek. ayrıca alman futbolunun en sevdiğim özelliklerinden bir tanesi ön ve arka direk koşularını çok iyi yapmaları adamların. şimdi elimizde bu işi beceren 2 futbolcu var. özellikle türkiye'de bahsettiğim koşulara önlem alabilecek altyapı yok. yani bir kenara not düşün böyle çok gol atarız. iki oyuncunun da gol sayıları sırf ön-arka direk koşuları sebebiyle beklenenin çok üzerinde olabilir.

    şimdi bu şartlar altında aslında galatasaray'da umut bulut'u saymazsak top tekniği en düşük oyuncu forvet hattımızda yer alan burak yılmaz. top tekniği derken bir oyuncuyu değerlendirirken benim için en önemli kriter top kontrolü ve pas kalitesi. işte bu noktada galatasaray bana göre türk futbol tarihinin en önemli kadrosunu yakalamıştır. umarım hamza hoca bu işin üzerine gider. bu oyunculardan bir takım yaratmaya çalışır.

    çünkü

    podolski ------ sneijder ------ emre
    ------------ selçuk - rodriguez
    carole - denayer - chedjou - grosskreutz

    hattı müthiş bir pas takımı demek türkiye standardında. bir defa iki stoperin de çok iyi driplingci. pas teknikleri yüksek. orta sahalarının tamamı çok iyi pasör. şunu söylemek lazım top ayağındayken bu takım baskı yemez. baskı yapan takımın presini her pozisyonda kırar, her pozisyonda rakibi defansta eksik yakalar. ayrıca eldeki oyuncuların tamamı hem skor olarak, hem de asist olarak üretken. misal grosskreutz'un bundesliga ortalaması sezonda 7 gol 7 asist. oha!! selçuk geldiğinden beri 2 maçta 1 gole etki ediyor. keza daha önce yazmıştım emre çolak'ın geçen sezon aldığı süreye göre skora katkısı hesaplanırsa selçuk'un biraz üzerinde bir istatistiği var. sneijder ve podoslki'yi yazmıyorum bile. rodriguez için de oyununa ve önündeki bitiricilere bakınca rahatlıkla bolca asist yapacağını söyleyebiliriz.

    burada tek sıkıntı defans ile forvet arasındaki mesafeyi doğru ayarlamak ve defans çizgisini düzgün kurmak.
    geçen sezon hamza hoca geldiğinde daha fatih terimvari bir oyun anlayışı ile yola çıktı. yani defans çizgisini yarı sahaya çekme, önde baskı, bol gol bol pozisyon. ligin sonlarına doğru ise yaşanan sakatlıkların da etkisiyle rakibi geride karşılayan, tamamen skora yönelik bir oyun anlayışına döndü. o aşamada takım çok pozisyon verse de muslera'nın hayvani formunun da etkisiyle 1-0'lara bağlayıp şampiyonluğu kazandı.

    bu sezon hissettiğim ise klopp'un dordmund'u gibi bir oyun istiyor hamza hoca. savunmada hepberaber topun arkasına geçip hızlı çıkmaya çalışıyoruz. tabi ki istenenler umut bulut'a takıldığından pek göremedik sahada. ancak son aşamada kadronun geldiği noktaya baktığımızda mental olarak yüksek kalitede, gençlerle tecrübeli oyuncuların harmanlandığı, başarıya ulaşması mümkün bir ekip var elimizde.

    bence burda başarının anahtarı aynı dili konuşan, birbirinin verimini arttıracak emre, rodriguez ve sneijder'i birlikte sahada tutmak. futbolda hep bir kanadın sağ iç, sol iç gibi kullanılmasına sıcak bakmışımdır. hep böyle takımlar da başarılı olmuştur. elimizdeki emre çolak denen adam, üstün tekniği, yüksek üretkenliği ve hem kanada hem de orta sahaya verdiği destek ile bu iş için çok uygun. ayrıca grosskreutz gibi bir makinayı bol bol yapacağı hücum koşularında çok çok iyi besleyecektir. umarım hamza hoca bu işin üzerine gider.

    herkesin aksine ben böyle bir oyun anlayışının şampiyonlar ligi'nde başarılı olacağına inanıyorum.
    tabi sakatlık konusunda şanslı bir sezon geçirmemiz şartıyla.

    son olarak şunu da eklemeliyim. ilginç şekilde yedek kulübemiz çok güçlü olmasa da kötü giden maçlara etki edecek sabri gibi bir kontrolsüz güç ve geçen sezonun bence fiyat-beklenti-performans açısından bir numarası yasin gibi iki oyuncumuz da kulübede olacak.

    ayrıca herkes önümüzdeki sezona olumlu bakabilir. zira bruma ve telles'den gelecek 16 milyon eu'luk bir girdi var. üzerine şampiyonlar ligi gelirlerini ekleyebilirsek belki biraz daha yüksek bütçeli ama benzer transferlerle ciddi anlamda iyi takım olabiliriz.

    bakalım ilerleyen haftalar neler gösterecek. ben takımın eğer taraftar sabır gösterirse devre arasına doğru oturacağını düşünüyorum.
  • 13273
    https://twitter.com/...440299388928/photo/1

    şu fotoğrafa 10 saniye bakar mısınız ? şaşı bak filan yapmaya gerek yok dümdüz baksanız bile takımın eksiklerinin hepsini görebiliyorsunuz...
    hangi takımın 2 ve 3 numaralı formaları boş olur ki ? cevap veriyorum sağ bek ve stoperi olmayan takımın.
    bir takımın 9 numarası bulut olur mu ? şükür olur, jardel olur hatta 38 yaşında bir drogba bile olur ama bulut olursa orada sorun vardır aga.
    6 numarada karacan yazıyor konuşmaya lüzum var mı ? evet evet orada mbia yazması lazımdı katılıyorum...

    takımın temel eksikleri bunlar ve kabak gibi ortalar. başkada bir sözüm yok. ha 4,5,7 numara ne iş ? diye soracaklar içinde bu yıl şu 4 mevkiyi halletsek onları da seneye halleder taş olurduk be...
  • 13275
    olcan adın'ın yeri geldiğinde forvet oynatıldığı, umut bulut'un mütemadiyen sağ kanatta oynatıldığı, burada hakkında sabaha kadar en verimli olacak varyasyonları yazsak bile sonunda başımızdaki yetersiz yetersizoğlunun saçma sapan bir dizilişle sahaya süreceği futbol takımı.

    o yüzden buraya uzun uzadıya kadro yazmayın arkadaşlar. maç öncesi ilk onbiri gördüğünüzde sinir katsayınız artmasın.
App Store'dan indirin Google Play'den alın