• 10077
    2.lik için önünde çok kolay bir fikstür olmayan takımımdır.

    önünde bulunan 3 maç gençlerbirliği, trabzonspor (d), k. erciyesspor.

    -son 3 maçtır sadece 1 kez yenebildik gençlerbirliğini kendi sahamızda.

    -son 6 maçtır 2 kez yenebildik trabzonsporu deplasmanda *

    -son 3 maçtır sadece 1 kez yenebildik erciyesi kendi sahamızda. *

    gs sözlük felaket tellalı tozsoy bildirdi.
  • 10082
    2014-2015 sezonunda -bana göre- şu kadro ile mücadele etmelidir. tabii oyuncuların yerlerini her hafta değiştirmeyerek.

    ------------------------------muslera--------------------

    -----------------veysel----semih--stoper-------telles

    -----------------------------selçuk------melo---------------

    ----------hakan ç.*-----------sneijder---------lavezzi

    ----------------------------------burak------------------------

    tabii mevcut yabancı sınırı 6+2 olursa yabancı bir stoper, lavezzi ve hakan ile lige başlayabiliriz.

    lavezzi'yi görünce ''aman hocam naptın sen'' diyebilirsiniz normaldir. ancak ikinci olursak gazprom'un bize sponsor olacağı ve lavezzi'yi de hediye edeceği hakkında ciddi duyumlar alıyorum. hakan hakkında bildiğim hiçbir şey yok, sadece alınması gereken ve alınabilecek bir yerli oyuncu olduğu için yazdım.

    bruma ve duruma göre bir yabancı forvette yedekte bekler.

    veysel ve telles'e şans vermek lazım. özellikle veysel'e. kimse anasının karnından first class sağ bek olmuyor, düzenli forma vermemiz gerekir.
  • 10085
    2013-2014 sezonunda yönetim, teknik ekip ve futbolcular tarafından o kadar büyük hatalar yapıldı ki ligde şampiyon olsaydık çok tuhaf olurdu. bu sezonu lig ikinciliğinden elde edeceğimiz şampiyonlar ligine direkt katılım hakkı, türkiye kupası ve süper kupayla kapatırsak çok iyi bir sezon geçirmişiz diyebiliriz.

    sonuçta: türkiye ligi'nde başarılı olmak, galatasaray için bir amaç değil, avrupa'ya gitmek için bir araçtır.
  • 10086
    sezona yanlış başlanmış kadro planlaması; sonrasında fatih terim hadisesi ve devre arası nokta transfer yapılamaması gibi sebeplerin yanında ve belki de daha fazlasında; yeterince "istememiş" takımım. son yıllarda bu kadar isteksizlik görmedim. 6-7 puan geriden şampiyonluğu almak bir yana, 6-7 puan önde olsa şampiyonluğu verirmiş bu isteksizlikle.

    ayrıca takım halinde düşüşün drogba'nın düşüşüyle birebir ilintili olduğu açıktır. ocak ayından beri hemen hemen gözükmeyen drogba, galatasaray'ı da gözükmez kılmıştır.
  • 10087
    şu an ligi nerdeyse kafasında bitirmiş olan takımımız. 2.lik için savaşsakta yinede o eski galatasaraydan eser yok.bitsede gitsek modunda oyuncularımız.tabi alınan sonuçlarda bunda etkili.bu sonuçlarda hata kimde diye sormaya pek gerek yok.hata önce bu takımı kuranda sonra ise şu anda hala arayış içinde olan mancinide.en azından bir sistem oturtmalı ve yoğunlaşmalıydı kaybetsekte standart olurdu.tabi asıl hata kurucuda.sen 1.5 yıl boyunca takımında drogba var diye sadece takıma 2 pas yapmadan şişirme taktiğini ver.sıkışınca nede olsa drogba var diye pas yapmadan vursun takım b planın olmasın sonuç bu oluyor.şimdi drogba yok takım ilerde top tutamıyor.

    bu duruma gelmemizde en büyük pay terimin tabi ki.kadroyu kuran takıma takviye yapmayan o.gerçi allahtan takviye yapmadı.saygı değer hasan şaşın sneijder yerine istediği listeyi gördükten sonra korkmuştum.sonra ki hata ünal aysalda.nedeni ise takım 10 puan geride 6 yemiş realden darmadağan bir haldeyken ateşten gömleği türkiyeyi hiç tanımayan manciniye giydirmekle.son olarak ise suç mancinide.oda dediğim gibi 3-5-2 4-4-2 4-5-1 4-3-3 gibi herhangi birini seçmediğinden. umarım seneye bir sistem oturturup düzgün bir kadroyla başarı yakalarız.umarım yeni teknik direktör ile uğraşmayız yeniden.
  • 10090
    31. hafta itibariyle süper kupa ve bütün kulvarlar dahil olmak üzere toplam 50 maç oynadığı 2013/14 sezonu gol tablosu şu şekilde:

    [biçim]
    3 - felipe melo 3
    6 - ceyhun gülselam 1
    8 - selçuk inan 8
    10 - wesley sneijder 14
    11 - didier drogba 14
    14 - izet hajrovic 1
    15 - alex telles 1
    17 - burak yılmaz 16
    19 - umut bulut 6
    20 - bangna bruma 1
    21 - aurelien chedjou 4
    27 - emmanuel eboue 1
    35 - yekta kurtuluş 2
    50 - engin baytar 2
    52 - emre çolak 1
    53 - nordin amrabat 2
    55 - sabri sarıoğlu 1
    77 - albert riera 1
    xx - kendi kalesine 1
    toplam: 79
    [/biçim]

    yenilen goller:

    [biçim]
    25 - fernando muslera 37
    67 - eray işcan 11
    82 - aykut erçetin 1
    86 - ufuk ceylan 2
    toplam: 53
    [/biçim]

    ortalama maç başı atılan gol : 1.58
    ortalama maç başı yenilen gol: 1.06
  • 10094
    yorgun takımdır.net
    çünkü önceki entreylerimde de dediğim gibi 6 oyuncusu kesintisiz maç yaptı bu sene çok büyük badireler atlattılar.
    juventus deplasmanı yine juventus ile içerde chelsea maçları kopenhag deplasmanı hep tempolu eforlu maçlardı.
    seneye hoca kim olursa olsun daha düzgün oynayacaklarını düşünüyorum.
    tabi kadroyu genişletmek lazım, bakın şişirmek değil genişletmek.
    şu an 31 oyuncumuz var. şikecilerde bu sayı 24.
    kadro çok şişkin bu kadar oyuncuyla beraber antrenman yapmak bir aile ortamı oluşturmak çok zor.
    bazılarına "bizimla deyılsın" diyip yolları ayırmak lazım.
    24 oyuncuyu da tecrübeli ve forma geldiği zaman ayakları titremeyecek oyunculardan oluşturmak lazım.
    genç oyuncu böyle telafuz edilince çok güzel gözüküyor ancak genç oyuncu çok büyük bir risk.
    muslera sakatlanınca real madrid maçında kaleye eray'ın geçmesi gibi.
    eray kötü bir kaleci değil ki öyle olsaydı o çetrefilli yollardan gelip galatasaray forması giyemezdi.
    ne kadar sözlükte de pek sevilmese de engin gibilere yekta gibilere hatta ceyhun gibilere ihtiyacımız vardır.
    bu adamlar muthiş futbolcular olmasalar da olası sakatlıklarda cezalarda çıkıp oynarlar heyecan yapmadan.
    doğru şekilde idare edilip, doğru şekilde kullanıldıklarında rotasyonda en az 13 14 maç yarar saglarsın bu adamlardan.
    13 14 maç yekta'dan yarar sağlamak demek selcuk'u dinlendirmek demektir.
    bu arada genç oyuncu bulundurmak da tabi ki güzel bir şey fakat bu kontejan 1 ya da 2 olmalıdır. çok fazla olmamalıdır.
  • 10095
    maalesef vizyonu başarılı eski teknik direktörlerden ibaret hâle gelen takım. galatasaray'ı yönetmeye talip olan kişilerin teknik direktör envanteri terim'le lucescu arasında sıkışıp kalmış. galatasaray, lucescu'dan sonra hiçbir tekinik direktör için projeler üretemedi. hiçbir yeni teknik direktörü yönetip geliştiremedi, hiçbir yeni teknik direktörle başarılı olamadı. arada gerets'in istisnai şampiyonluğu var, o kadar. o da ikinci sezonunda çakıldı.

    beni bu sezonki durağanlıktan çok bu endişelendiriyor. diyelim ki mancini yarın gitti. lucescu da gelmedi. ee? ne olacak? ben galatasaray yöentimin bu iki isim dışında ciddi futbol stratejileri üretebileceğini sanmıyorum. teknik direktörün arkasında sağlam biçimde durup, ona gerekli desteği vereceğini, teknik direktörün yetersiz olduğu konularda yardım edeceğini hiç sanmıyorum. selçuk inan formayı çıkardı, antrenmanda gökhan zan'la melo kavga ederken gökhan zan yabancılara hakaret edercesine bağırdı, semih'in performansı yerlerde sürünüyor, umut bulut çocuğuna gol hediye edecek diye maç kaybediyoruz... kısacası galatasaray yönetimi yerlilerin kendini salmasına hiçbir reaksiyon gösteremedi bugüne kadar. çünkü futbolu okumasını bilmiyorlar. çünkü teknik direktörün yanında yer alacaklarına futbolcuların yanında yer alıyorlar. gençlere şans verilmesini teşvik etmiyorlar. işte bu yüzden galatasaray yönetiminin herhangi bir biçimde yeni futbol projesi üretip, yeni bir teknik direktörle %100 uyumlu / verimli çalışabileceğine inanmıyorum. yönetici adaylarından tanıdıklarımı gözden geçiriyorum. onlarda da aynı durum söz konusu. futbolcuların takım üzerindeki söz sahibi olma durumunu kıracak bir yönetim gerek. selçuk inan formayı çıkardığında "o formayı çıkarmak kolay, giymek zordur." diye açıklama yapacak bir yönetim gerek.

    maalefes ben bunu galatasaray yönetiminde göremiyorum. fatih terim'e destek verdikleri sürece iyiydi, çünkü terim yerli futbolcuları iyi yönetir, ama bursa'ya altı atıp ligin dibindeki takımlara yeniliyorsak buradaki konsantrasyon kaybı nedeniyle teknik direktörle yönetimin sorgulanması gerek. semih bir maçta üç asist yapıyorsa bunun sorgulanması gerek.

    2014-15'te teknik direktör kim olur bilmem, ama kim olursa olsun, yapmak istediklerine yönetim engel olmamalı. skibbe gibi önü açık bir adamın mesela, önü kapatılmamalı. yerli-yabancı ayrımı yapacak yerliler de bu takımdan ayıklanmalı. özellikle 28 yaş üstü olanlar.
  • 10096
    yabancı sınırı varken o kadar anlamsız ki mancini'ydi, lucescu'ydu falan diye tartışmamız.
    hele 5'e düşürülecekse ciddi ciddi dükkanı kapayıp gidelim. avrupa'da başarı falan aramayalım dostlar.

    tam anlamıyla yetkin bir kadro kuramadıktan sonra değil mancini, lucescu; yeryüzünde hiçbir hocanın sürdürülebilir bir başarı sağlama olanağı yoktur. ancak rassal olabilir bu başarılar.
    galatasaray yönetimi'nin de bu sınırlamayla ilgili pasif tutumu (kamuoyunu yeterince bilgilendirmemelerinden ötürü, konuyla ilgili pek de ciddi bir çabaları olmadığı çıkarımında bulunuyorum ki bunda da çok haksız sayılmam keza açtıkları davaların akıbetleri, ab bakanlığı nezdinde herhangi bir girişimleri veya somut bir lobi faaliyetlerinin olmadığına yönelik edindiğim bilgilere dayanarak söylüyorum bunu; umarım yamuluyorumdur) düşünüldüğünde, 2014-2015 sezonunda 5+0+3 kuralının yaşam bulması olasılığı en gerçekçi olasılık olarak önümüzde duruyor.

    buna bağlı olaraksa bizler -ben de dahil- ne yazık ki hâlâ daha yabancı oyuncular kadrolar oluşturmaya, daha çok yabancı oyuncunun transferini dillendirmeye devam ediyoruz.

    5 yabancı kısıtlaması ile nasıl bir kadro kurabilirizi düşündüğümüzde ise, mecburi istikamet olarak gurbetçi oyuncuların yolları gözüküyor takımımıza.

    şu an itibariyle sözleşmeli tüm futbolcularımızı gözden geçirdiğimizde, tamamen kişisel görüşlerim olmak üzere, takımımızda ölümüne ilk 11 yazabileceğim yalnızca iki yabancı oyuncumuz var:

    fernando muslera ve felipe melo.

    belki bunu söylediğim için çok tepki alacağım ama peşin söyleyeyim; şahsen wesley sneijder'in oynadığı futbolun gerçek bir hayranıyım ve gelişine inanamamak bir tarafa, hâlâ parçalıyı giyiyor olmasına alışabilmiş değilim.
    ama...
    biraz malumun ilamı olacak ama, bu adamın sağına ve soluna hızlı, teknik, topla gidebilen, adam eksiltebilen ve iyi orta açan kanat oyuncuları gerekiyor. bunlardan biri bruma diyelim.

    nando, melo, sneijder ve bruma.
    4.
    geriye kaldı 1.

    bu takımın ujfa reyiz ayarında bir stoper ihtiyacı çok net.
    ujfa reyiz ayarında türk stoper var mı?
    serdar taşçı ve ömer toprak isimlerinden başka alıp da 11'e koyabileceğimiz ayarda yerli oyuncu yok.
    serdar taşçı'nın transfermarkt değeri 8,5 milyon euro.
    ömer toprak için transfermarkt değeri 15 milyon euro.

    yabancı alacaksak ve sol ayaklı arıyorsak, 30 yaş altında en iyi alternatif davide astori.
    transfermarkt değeri 11 milyon euro.
    pahalı gelir diyen varsa da, slobodan rajkovic var hamburg'ta. transfermark değeri 1 milyon euro.
    ama yabancı hakkımızı stoper için kullanacaksak (ki bana sorarsanız kullanmamız gerekiyor), bununla gerçekten topu bilen, aklıyla oynayan, tekniği, çevikliği iyi, özsezileri, pozisyon alması, agresifliği, savunma hattına hükmedebilmesi, kuvvetli ve uzun boylu bir oyuncu olması lazım.
    1.88 boyu, italya ligindeki tecrübesi, solak olması ve yukarda saydığım tüm özellikleri sağlıyor olması sebebiyle davide astori bu özelliklerin tamamını sağlıyor.

    ancak...
    ancak astori'yi veya herhangi bir iyi stoperi de eklersek 11'i 5'lemiş oluyoruz.
    geriye daha sağ açık ve forvete gereken yaşamsal önemdeki takviyeler var.
    bu durumda telles de dışarda kalacağına göre bu takıma yerli bir sol bek de gerekecek.
    açıkçası tarık çamdal'ı beğeniyorum ama esas yeri sağ bek. fiyatı 1,4 milyon euro. tabii eskişehirspor bize kaça okutur bilinmez. ama hem sağ bek hem de sol beke alternatif olabilmesi düşünüldüğünde, kadromuza katmalıyız diye düşünüyorum.
    yine de ayrıca sol bek için bir de atila turan'ı almalıyız bence.
    atila turan'ı herkes keşfetti, maliyetli olur deniyorsa da msv duisburg ıı'de oynayan barkin cömert var. 22 yaşındaki atila'dan 3 yaş daha genç. bir defa izledim, tamam yeterli değil ama oldukça olumlu sinyaller veriyor. bu çocuğun adını yazalım bir kenara derim.

    orta alanda (lan orası zaten kalabalık diyecek olanlar var ama onlara robert baratheon'un "which is the bigger number? five or one?" sorusunu sorar, kendilerine şu videoyu 2. dakikadan itibaren izlemelerini öneririm; https://www.youtube.com/watch?v=1tjEQnXTvwk

    neyse.
    "nitelikli oyunculardan kurulu ve yetkin bir kadro" için ortasahaya nuri şahin şart. hatta selçuk'un yerine nuri şahin şart bence.
    özellikle performansı da bir tarafa, tavırlarıyla aşırı güvenilmez bir görüntü sergiledi selçuk. ama kadroda kesinlikle bulunması gerekir.
    ama 4 2 3 1 oynayacak bir takımda melo'nun yanında nuri'yi düşünmek bile bana keyif veriyor açıkçası. umut gündoğan da oraya yerleştirilebilirse çok faydalı olur. nuri de umut da bir an önce ilerdeki boş adamı bulmayı seven, dikine oynayan, pas yetenekleri iyi oyuncular. nuri-melo ideal bir "2" olurlar bence.

    gelelim sağ tarafa.
    valla alabiliyorsak gökhan töre açıkçası bence çok faydalı olur. hajrovic'i yerli yapabileceğimizi düşünmüyorum. öyle bile olsa ilk 11'e banko yazılabilecek bir oyuncu değil hajrovic (ki kendisini beğenen ve kendisinden umutlu olan taraftayım).
    dönelim töre'ye.
    kuvvetli, hızlı, teknik, adam eksiltebiliyor, şut çekebiliyor, savunmasına yardım eder.
    bunlar pozitif yönleri.
    negatif yönleriyse maçtan kopması raddesine ulaşabilen konsantrasyon problemi, çok fazla aklıyla oynamaması, devamlılık noksanı.
    aklıyla oynamaması sorununu çevresindeki akıllı oyuncular kapatabilir.
    diğerleri de çözülmeyecek dertler değil bence.
    elimizde endoğan var. o da çok yetenekli bir oyuncu. ama kafadan 11'e yazılabilmek için daha çok yolu var.
    esas mevkisi sol kanat olan aydın karabulut da çok yetenekli bir oyuncu ve takıma kazandırılması oldukça faydalı olur. çünkü yine yeniden (bkz: kadro derinliği).

    geriye kalıyor ileri uç.
    bu kadroyu ancak eren derdiyok paklar. muhammet demir ve okan deniz de kadroya katılmalı.
    yine uçacaksınız ama ben olsam burak'ı satarım arkadaşlar.

    bir diğer senaryo ise muhtemel eksi yağmuruna tutulmama sebep olacak ama yine de söyleyeceğim; bunları konuşmamız gerekiyor bence çünkü:

    -bunu söylerken içim kan ağlıyor ama kafa yoruyorum lütfen yanlış anlamayın- wesley sneijder'i iyi bir rakama okutmak ve yerine hakan çalhanoğlu'nu koymak ve yabancı kontenjanını da tek başına maç alabilecek taşakta, devamlılığı olan, en az 30 maç çıkarabilecek ve bu 30 maçın en az 15ine damgasını vurabilecek bir santrafora harcamak.

    artı üçten biri telles.
    diğer ikisini düşünürüz.
    zaten düşünelim diye yazdım.
    onlara da var söylenebilecek şeyler ama belki bir kapı açarız, onlar da konuşulur.

    elbette dany, çecu, amrabat, eboue, drogba, burdisso vs. kim varsa, okutabildiklerimizi allah ne verdiyse okutmak lazım.

    hoca olarak da kim kalacaksa sonuna kadar arkasında durulmalı.
    birilerini kesmesi gerektiğinde cesaretlendirilmeli.
    batacaksak da savaşarak batalım.

    federasyon, hükümet, medya, hakemler, kendi taraftarımızın önemli bir kısmı vs....
    gördüğünüz gibi çok fazla rakibimiz var.
    bu kadar çok rakiple çarpışabilmek için yine, yeni, yeniden söylüyorum, derin, yetkin ve nitelikli bir kadro, onları yönetip yöneltebilecek kararlı bir lider ve o lideri her koşulda destekleyebilecek bir yönetim gerekiyor.

    taraftardan bahsetmiyorum.
    şımarık sabırsız kezbanlar çoğunlukta.
    bir de akepe gençlik kolları stayla ultraslan var.
    velhasıl, taraftardan bahsetmiyorum.

    işi zor olan takımımızdır.
    hele yabancı sınırı varken, allah ne verdiyse toplayacağız iyi yerlileri...
App Store'dan indirin Google Play'den alın