• 8001
    fizik-kondisyon açısından rezalet durumda olan takımdır. 25 ağustos 2013 bursaspor galatasaray maçında son 20 dk düştüğü hale inanamadım. bursaspor dediğimiz takımın da daha 10 gün önceye kadar yürümeye mecali yoktu. şimdi bizden daha çok koşmuşlar. artık devir değişti. ne kadar yetenekli oyunculardan oluşan kadroya sahip olursan ol atletizm ve kondisyon bazında mutlaka üst düzey oynamalısın yoksa 90 milyon euro daha değerli olduğun takıma karşı sahada değerin falan kalmıyor işte. acil olarak ihtiyaçlar;

    -en az 1 adet kanat oyuncusu
    -atletizm
    -biraz gençlik
    -güç
    -kondüsyon
  • 8003
    moral bozmamıştır. geçen seneyi tekrarlayan bir takım var. asıl amacı şampiyonlar ligi olan bir takım. asıl amacı deplasmanda yenilmeden kendi sahasında bütün maçları kazanmak isteyen bir takım. asıl amacı bu sene 4. yıldızı takmak isteyen bir takım. medyanın oyununa gelmeyin arkadaşlar. anadolu takımları bize karşı çok farklı oynuyor. kendilerini göstermek istiyorlar.
  • 8005
    herkesin de belirttiği gibi, 11-12 sezonundan sonra top falan oynamayan takımdır. arada 1-2 maç çıkar, onu da yazmayın şimdi karşı olarak. ayrıca; kimse de burada eleştirilerini yazanlara ''sabırsız, skor taraftarı, başarı odaklı taraftar'' falan demesin. bunu diyenler de çok net kendilerini kandırıyorlar. siz 12-13 ve bu sezonun başındaki galatasaray'dan memnun musunuz? her ne kadar geçen sezon şampiyon da olunsa, şampiyonlar ligi'nde son 8'e de kalınsa ortaya konan futbol iyi değildi. zaten rakiplerine göre iyi ve oturmuş bir kadron vardı. beşiktaş feda sezonunda, fenerbahçe ise başında elli tane dertle uğraşıyordu. şampiyon olmazsan ayıptı. şampiyonlar ligi'nde ise ilk 3 maç dışında ortalama üstü oyun ve şanslı bir schalke kurası ile son 8'e kaldık. yanlış anlaşılmak istemem, asla küçümsemiyorum ancak kötü oyundan sonra buraya gelip bu başarılar ile kötü oyunu savunmaya kalkışanlara abartılacak bir şey olmadığını anlatmaya çalışıyorum.

    11-12 sezonundan sonra, mükemmel oynadık ve net kazandık diyeceğimiz maç sayısı çok az. sürekli bir sıkıntı, sürekli bir puan kaybı yaşayacağız havası ve bunun da oyuna olan etkisi. takımın gerek içeride gerekse deplasmanlarda 1-0'ı aldıktan sonra bu skoru korumaya çalışması, isteksiz oyun, bazı futbolcuların artık tahammül sınırını aşan formsuzlukları, kanat varyasyonlarımızın neredeyse 0 olması, hızlı oynayamamamız gibi gibi şeyler artık göze o kadar batıyor ki, insanlarda eleştiriyorlar haklı olarak ortaya konan bu galatasaray karakterine yakışmayan futbolu. maçtan sonra bakıyorsun bütün futbolcuların ve hocalarımızın dilinde ''bursa önemli ve zor bir deplasman, 1 puan iyidir.'' lafları. hayır arkadaşım, öyle değil. sen ilk sezonu olan bir takım ve yeni bir kadro olsan bu bahaneyi anlarım ama 2 sezondur oturan ve önemli oyunculara sahip bir kadroya sahipsen bursa deplasmanı senin için sıradan bir deplasman olacak ve kazanamadığın için üzüleceksin. aldığın 1 puana sevinmeyeceksin. sen buradan 0 puan ile de dönebilirdin, ama oraya baştan 1 puana razı bir şekilde gitmemeliydin. işte bunu anlamak ve tahammül etmek çok zor.

    cuma günü eskişehir deplasmanına çıkarken de aynı düşünceye sahip olacaklar yine. zorlu deplasman, bilmem kaç maçtır zaten yenemiyoruz, 1 puana razıyız. böyle maçları baştan kaybediyor takım. kadro planlamasını da anlamak güç. geçen sezon sol bek sorunu yaşadık, hala bir sol bek almıyoruz. geçen sezon kanatlarda hareketli, bire birde etkili, sıfıra inebilen bir adam eksikliğimiz vardı, yine almıyoruz. ve bakıyoruz takımda bu eksiklikler hala mevcut. neyin denemesini yapıyoruz? olmuyor işte. yama yapsan da olmuyor, taktik değiştirsen de olmuyor. oralara adam alacaksın. hakan balta gidip gelemiyor hem yaşı hem de fiziği itibarı ile, sol iç oynayan selçuk ile sağ iç oynayan hamit zaten kanatlara açılamıyor. bir tek eboue fırsat bulursa bindiriyor. takımın tek kanat opsiyonu sağ bek eboue. düşün artık. ilk 11 gerçekten güçlü, ama geri kalan rotasyon oyuncularımız da bir o kadar kötü. hamle şansımız neredeyse hiç yok. belki umut bulut. gerisi boş. mesela bu takımda hala emre çolak şans bulabiliyor. hamit rezil futboluna rağmen her maç 11 başlıyor. iyi niyetinden asla şüphe etmediğim erman kılıç yetersiz kalıyor. yekta'yı hepimiz seviyoruz ama olmuyor vs. vs.

    tamam kimse bir bayern gibi, barcelona gibi mükemmel işleyen bir çark beklemiyor. ama başarılarla geçen 2 geçiş sezonundan sonra; daha güven veren, daha iyi futbol oynayan, ağırlığını ligdeki her rakibine belli bir süre değil 90 dk hissettirebilen bir takım istiyor. dedim ya, ben dahil eleştirilerini belirtenler yukarıdaki takımlar gibi bunu her maç yapsın istemiyor, ama takımın uzun süredir devam eden bu halini de artık görmek istemiyor. net olmak zorundayız. gerçekçi olmak zorundayız. asla ve asla duygusal davranmamalıyız. hamit'i destekliyoruz kötü ama oynasın, emre alt yapıdan geldi öz evladımız kötü ama oynasın, sabri reisimiz kötü oynar ama gitmesin. bunlar artık eskide kaldı. senin o hayalini kurduğun seviyedeki takımlar bu tarz adamların gözünün yaşına bakmadan olmuyorsa gönderiyor. kasmıyor yani. zorlamıyor bir şey çıkartmaya çalışmıyor. vakit ve nakit kaybetmiyor. ama biz maalesef böyle değiliz. düzelir miyiz? sanmıyorum. tek bir ümidim var, o da sadece ünal aysal.
  • 8006
    2012-2013 ara transfer sezonunda drogba ve sneijder, 2013-2014 yaz transfer sezonunda umut bulut, erman kılıç, felipe melo ve chedjou ile anlaşmış takımdır.

    bak 6 ayda ciddi para harcanmış ciddi isimler takımda tutulmuş ya da takıma katılmıştır. sol bek haricinde ki o sorununda çözüleceğini düşünüyorum aslında transfere ciddi para harcanmış.

    zaten bir beraberlikle panikte yaptığım yok. dediğim gibi sıkıntı yok 10 puan farkla şampiyon olur şampiyonlar ligi gruplarından da çıkarız.
  • 8009
    2013-2014 sezonu ilk yarısındaki süper lig,şampiyonlar ligi ve milli takım maç takvimi. (u: lig maçlarının tarihleri pazar günü, şampiyonlar ligi tarihleri çarşamba olarak düzenlendi. )

    (19.08) 1.gaziantepspor

    (25.08) 2.bursaspor (d)

    (30.08) 3.eskişehirspor (d)

    (06.09) ..................................... türkiye-andorra
    (10.09) ..................................... romanya-türkiye

    (15.09) 4.antalyaspor

    (17.09) real madrid ş.l.

    (22.09) 5.beşiktaş (d)

    (29.09) 6.rizespor

    (02.10) juventus (d) ş.l.

    (06.10) 7.akhisarspor (d)

    (11.10) ..................................... estonya-türkiye
    (15.10) ..................................... türkiye-hollanda

    (20.10) 8.karabükspor

    (23.10) fc kopenhagen ş.l.

    (27.10) 9.kayserispor (d)

    (03.11) 10.konyaspor

    (05.11) fc kopenhagen (d) ş.l.

    (10.11) 11.fenerbahçe (d)

    ............dünya kupası elemeleri play-off maçları dolayısıyla milli maç arası

    (24.11) 12.sivasspor

    (27.11) real madrid (d) ş.l.

    (01.12) 13.kasımpaşa (d)

    (08.12) 14.elazığspor

    (10.12) juventus ş.l.

    (15.12) 15.gençlerbirliği (d)

    (22.12) 16.trabzonspor

    (29.12) 17.k.erciyesspor (d)
  • 8012
    orta saha bazı sorunlar yaşıyoruz maalesef; hem nitelik, hem nicelik açısından.

    felipe melo; 2013-2014 sezonunda şu ana dek takımın en iyisi, orta sahayı tek başına götürüyor.
    selçuk inan; formsuz ve tatsız. bitse de gitsek havasında oynuyor.
    hamit altıntop; nadasa yatırmak lazım. çok telaşlı oynuyor ve sürekli hata yaparım diye oyunu soğutuyor.
    engin baytar; hem hücum presi hem topla kaleye gitmesi nedeniyle mutlaka şans verilmesi lazım. bu işleri yapacak en iyi oyuncu.
    yekta kurtuluş; pek şans bulamıyor. sanırsam yerini sağlam görüp saldı kendini.
    ceyhun gülselam; anca melo'da problem olursa oynar.
    erman kılıç; daha çok 4'lü orta sahanın solu ve forvet arkası oynamalı. pozisyon takibi orta sahanın ortası için zayıf.
    kazım kazım; erman kılıç ile aynı.

    buraya alternatif yaratacak bir oyuncu lazımdı. kulübeyi zenginleştirmek ve oynayanlara formanın aslan ağzında göstermek için.
  • 8014
    kipyolu'nun verdiği takvime göre şl maçları sonrası ya derbi oynuyoruz ya da zorlu deplasmanlara gidiyoruz.
    ayrıca şl maçları öncesinde evimizde oynarken dönüşünde deplasmanlara gidiyoruz.

    (15.09) 4.antalyaspor

    (18.09) şampiyonlar ligi grup 1.maçı

    (22.09) 5.beşiktaş (d)

    (29.09) 6.rizespor

    (02.10) şampiyonlar ligi grup 2.maçı

    (06.10) 7.akhisarspor (d)

    (20.10) 8.karabükspor

    (23.10) şampiyonlar ligi grup 3.maçı

    (27.10) 9.kayserispor (d)

    (03.11) 10.konyaspor

    (06.11) şampiyonlar ligi grup 4.maçı

    (10.11) 11.fenerbahçe (d)
  • 8015
    derbi maçları da dahil olmak üzere 1-0 öne geçtiğimiz maçlarda skora yatmamayı öğrenmesi gereken takımımızdır. 1-0'dan sonra da aynı şevkle 2'yi 3'ü aramamız gerekir ki rakip cesaret bulamasın, gözdağı verilsin. geriye yaslandığımızda, anlamsız bir şekilde o ana kadar hiçbir şey oynamamış olsa bile rakibi cesaretlendiriyoruz. futbolcularımızın bu geriye yaslanma psikolojisinden bir an önce kurtulması gerek özellikle deplasman maçlarında. en basitinden muslera'nın daha maçın bitmesine uzun süre varken ve 1-0 öndeyken zaman geçirmemesi gerekir. bu hareket dahi rakibi cesaretlendirir. bu sorunu çözecek olan kişi de yine fatih terim'dir.

    ne demişti imparator: ''.. en iyi defans yapmak, oyunu oynamaktır.''
  • 8016
    bana göre 2 tane sorunu olan takım. ilki her maça konsantrasyonu yüksek başlamıyoruz. içerideki maçlarda çok istekli ve tempolu oynuyoruz ama deplasmanda aynı istek, arzu olmuyor. takım net olarak çekingen başlıyor. öne geçtiğimiz zaman ise skoru koruma yoluna gidiyorum ve bunu başaramıyoruz. halbuki farkı arttırmaya niyetli olsak ligde çoğu maçımız 3 golden aşağı bitmez ama baktığımız zaman 3 golün üzerinde galibiyetimiz yok. bu istek ve arzunun yeterli olmadığını gösterir.

    ikinci sorun ise 12., 13. ve 14. adamları doğru kullanamıyoruz. hatta bazen ilk 11 deki adamları bile doğru kullanamıyoruz. rotasyon yapmıyoruz bari ilk 3 yedeği doğru kullanalım ama yapamıyoruz.

    engin baytar gibi ciddi anlamda ilk 11 oynayabilecek bir adamı yüksek istek ve arzusuna rağmen oynatmıyoruz. yetersiz olduğu için değil burnu sürtülsün diye oynatmıyoruz ama yeter artık. erman gibi tecrübeli bir adam oynamıyor.
  • 8017
    yabancıları dinlendirmek zorunda olan takım. hepsi takımı kendi malı sanmaya başlamış çünkü

    aykut(tecrübe)--sabri(kaptan)--gökhan(tecrübe)--dany(mücadele)--balta(sakinlik)--ceyhun(fizik)--yekta(bizim oğlan)--engin(deli oğlan)--amrabat(rüzgarın oğlu)--umut(tempılran reis)--(genç yetenek)

    kadro lig için gayet yeterli.kimse galatasaraydan büyük değildir.
  • 8019
    ünal başkanın sol açık transfer edeceğiz demesinden sonra kafama ilk 11 takıldı renktaşlarım. muslera-chedjou-eboue-melo-sneijder-drogba. bunlar hali hazırda 6 yabancı futbolcumuz. sol açık gelince kim kesik yiyecek acaba.. olası sol açıktan sonra 4-2-3-1 e döneceğimizi düşünüyorum. sol açığın gelmesinden sonra burak yılmazsın sağ açığa kayacak gibi görünüyor.

    ------------drogba-------------
    xxxxx-----sneijder-----burak

    bence sol açık istemesindeki neden selçuk'un sol içte kullanmak istememesi. onu melo ile orta sahamızın ortasında göreceğiz. bundan eminim.

    -----8--------felipe melo-------

    şu anki haliyle kadromuzda 3 tane yabancımız var. sol açık transferimiz gerçekleşirse 4 olacak. 2 yabancı hakkımız kalıyor. chedjou-dany-muslera-riera-amrabat ve eboue.

    muslera kalemizde. kaldı mı sana 1 tane yabancı hakkımız. olaylar olaylar. he bu arada 6+0+4 senin emenike.

    sol açık transferiyle ne yapacağız hiç bilmiyorum renktaşlar. bir şey anlayan beri gelsin.
  • 8023
    2013-2014 sezonu kadrosunda 91 doğumlu 3 oyuncu* hariç en genç oyuncusu 87 doğumlu amrabat yani 26 yaşında.

    stsl'nin ilk 2 haftasındaki* ilk 11'e bakalım.
    fernando muslera 27 yaşında
    emmanuel eboue 30 yaşında
    semih kaya 22 yaşında
    aurelien chedjou 28 yaşında
    hakan balta 30 yaşında
    felipe melo 30 yaşında
    selçuk inan 28 yaşında
    hamit altıntop 31 yaşında
    wesley sneijder 29 yaşında
    burak yılmaz 28 yaşında
    didier drogba 35 yaşında

    yani as kadromuzun yaş ortalaması 31,64. tüm kadroda yukarıda bahsettiğimiz 3 oyuncu dışında da genç sayılabilecek adam yok. sizce de biraz yaşlı değil miyiz?
    bence en kısa zamanda en azından yedeklere en büyüğü 90 doğumlu olan yetenekli oyuncular almalıyız. hem geleceğe daha umutlu bakarız hem de uzun yıllar oturmuş kadrolarla oynayabiliriz.
    ayrıca büyük takım olmanın yolu artık sadece yıldız transferler yapmaktan değil aynı zamanda yıldız oyuncu çıkarmaktan da geçiyor.

    edit: ortalama yanlış hesaplamışım, as takımın yaş ortalaması 28,91. acemi santracci'ya teşekkürler.

    edit 2: beyler ben de biliyorum 2. hafta * semih'in yerine gökhan zan oynadı ama o hafta semih'in geçici bi sakatlığından kaynaklandı. yani as kadromuz aslında bu. bi de gökhan'ı eklettirip yaş ortalamasını iyice yükselttirmeyin bana. :)
  • 8024
    13/14 sezonu başlangıcında, uefa sıralamasında 41. olan takımımız. bu sene şampiyonlar ligi gruplarına katılması kesinleşen 27 takım arasında ise 21. sırada.
    (kaynak : http://www.uefa.com/...ngs/club/index.html)
    (kaynak: http://amkspor.com/...r-belli-oluyor.html)

    ayrıca yazarlarımızın** belirttiği üzere as takımın yaş ortalaması yaklaşık 29.

    uefa sıralaması için baz alınan puanlar, son 5 sezon içerisinde toplanan puanlar ve bizim geçtiğimiz sezonlardaki performansımız şöyle:

    08/09 09/10 10/11 11/12 12/13 toplam
    15.400 11.520 2.420 1.020 24.040 54.400

    bu tablo bize göstermektedir ki önümüzdeki iki sene boyunca grup aşamasında yaşayacağımız başarısızlıklar, puanımızın düşmesine bile sebep olabilir. bu sezon puanımızı yükseltmek için gruptan çıkmak neredeyse şart. bir diğer olasılık ise uefaya devam edip en az çeyrek veya yarı final oynamak.
    bir sonraki sezon ise iyi bir grup performansı göstermek yeterli olacaktır.
    ancak üçüncü ve dördüncü sezonlara geldiğimizde toplam puan açısından büyük farklar yaratabileceğiz.

    avrupada başarı için kuraya girdiğimiz torbanın bir etkisi var mıdır yok mudur tartışılır ama bir gerçek var, sadece başarılı iseniz yukarıdaki torbalara girebiliyorsunuz. mevcut kadromuz yaşlı fakat bu takımı en az iki sene sırtlayabilecek iskelete de sahip. o yüzden 15/16 sezonuna kadar puan sıkıntısı çekeceğimizi düşünmüyorum. esas farkı yaratmamız gereken 15/16 ve 16/17 sezonlarında ise çok daha farklı bir kadro ile sahada olacağımıza inanıyorum. as kadroda bulunan futbolcular kesinlikle çok kaliteli, daha da iyi olabilir tabi ki. fakat ne yedek klübemizde ne de gençlerde şampiyonlar ligi kaldırabilecek kalibrede topçu yok. malesef ne parıl parıl parlayan gençlerimiz ne de oyuna girince diğerlerini aratmayan yedeklerimiz var.

    madem hedefimiz avrupa'nın kalbur üstü takımlarından olmak, birinci torba hedefi için aşmamız gereken tahmini puan barajı 100, ikinci torba için ise 70-80. birinci torba hedefi için önümüzdeki beş sene boyunca gruplardan çıkmak ve bir veya iki kere çeyrek final oynamak gerekiyor. ikinci torbaya ulaşmak için bile bir süre beklememiz gerekiyor, zira 70-80 puanları geçebilmek için önümüzdeki iki sene çeyrek final oynamamız veya 3-4 sene istikrarlı olmamız gerekiyor.

    galatasaray futbol takımının, istikrarlı bir şekilde başarı elde etmesi gereken bir 4-5 senesi ve bu süreçte gençleştrimesi ve zenginleştirmesi gereken bir kadrosu var. umarım avrupa puanlarımızı yükseltirken kadro revizyonlarını yapabileceğimiz kadar vaktimiz vardır ve her şey düşlediğimiz gibi olur. ne de olsa konuştuğumuz takım galatasaray, avrupada türk takımlarının gördüğü en uzun soluklu başarıyı bizlere gösterebilecek yegane takım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın