• 4434
    normal lig sezonunda ne kadar mağlubiyet alırsa alsın önemli değildir. yeter ki ligin zirvesindeki takımla arasında fazla fark olmasın. übersonik federasyonumuzun son almış olduğu playoff birinicisi ve ikincisinin cl'ye gidecektir kararıyla normal ligi birinci bitirmekle 4. bitirmek arasında hiçbir fark yoktur.

    böyle rezalet bir şekilde yönetilen, böyle rezalet hakemlerin olduğu, tek amaçları rakibi tekmelerle sindirmek olan takımların olduğu lig görmedim.

    neyse ki bu kadar berbat bir ortamda galatasarayım var. bataklıkta açan orkide gibi.

    asaletin yeter.
  • 4438
    ilk 3 haftayı faul dahi yapmadan geçtikten ve bu senenin fair play ödülüne daha kafadan açık ara yaptıktan sonra sinirleri hakemler tarafından organize bir şekilde harap edilen takımım. gözümüzün önünde her maç, ucuz kartlar ve verilmeyen aleyhte fauller ile futbol oynama isteğine kan doğranan takımım. bazen çok iyi oynamasa bile hep ''futbol'' oynamaya çalıştığı için senelerdir kaybeden takımım. maç arası sözlükten bir kaç arkadaşla da bunu konuştuk aslında '' bu takım neden futbol oynamaya çalışıyor ki ?''...
  • 4439
    dengeli bir takım hayali ile yanıp tutuşuyoruz.

    2000'li yılları çift yönlü orta oyuncusu arayarak ve bulamayarak geçirdik. melo ve selçuk ile bu sorunu çözdük derken şimdilerde hücum hattında sıkıntılıyız. gerets, kalli ve skibbe dönemlerinde hücum konusunda sayısal anlamda iyiyken, rijkaard ile birlikte sıkıntı yaşamaya başladık. hasan şaş, arda turan, frank ribery, harry kewell, dos santos, pino, stancu gibi kanatta oynayan oyuncularımız olmuşken şimdilerde riera ve kazım'ın yedeği aydın yılmaz. tam kaleci sorununu çözmüşken - geçen yılın kalecileri yedeklik için yarışıyor -ve song, emre aşık, emre güngör, neill, meira, tomas, servet çetin, gökhan zan gibi bir çizgi tutturmuş ve bu çizgiyi yukarı taşımamız gerekirken, bu isimlerin en kötü ikilisine, hem de yaşlanan, formsuzlaşan, sakatlanan hallerine mecbur kaldık. üstelik harry kewell'in stoper oynadığı maçların üzerinden sadece bir kaç yıl geçmişken. sol bek'i toplarlıyorsun (hakan balta, caner erkin, insua, çağlar birinci), hepsinin de aynı sezonlarda kötü oynayacağı tutuyor ya da sağ bek'te mecburiyetten hasan şaş, barış özbek, linderoth gibi isimleri görüyorsun. nihayet cihan haspolatlı'dan sonra bindirme yapabilen bir sağbek yetiştiriyorsun - 55 - adamı orta sahaya çekmek istiyorlar. total futbol devrimi diyorsun, en alakasız orta sahayı kuruyorsun. 10 numara istiyor taraftar, iliç yetmiyor, lincoln benimsenmiyor, elano 'düz orta saha oyuncusu' diye görülüyor, misimoviç ise en trajikomiği. 10 numara ben olacam diyen ise bunu yapabileceği sezonun öncesinde 'ferraribery'den beter ediyor. kalli'nin takımı oynamaya değil oynatmamaya programlı diyorlar, sonra da skibbe ve rijkaard'ın takımları yumuşak oluyor. hagi'nin takımları en dengelisi ama en az yeteneklisi oluyor. fatih terim ise yine transfer diyor. takımı baştan yapıyor.

    yok mu bunların bir ölçülüsü.
  • 4443
    oyun anlayışı ; önde basmaya çalışıyoruz ama ilk anda presle topu kazanamazsak topun arkasına geçiyoruz ki bence bunun nedeni sezonun genelini , play-off'u düşünmemiz daha açık bir tabirle oyuncuların sezon sonu diri kalması için. play-off ta daha fazla pres yapacağımızı rakipleri en az 50-60 dakika baskı altına alacağımızı düşünüyorum.

    iyi top çeviriyoruz buda bir artı oyuncularımız fazla yorulmuyor. şu an tempomuz yeterli değil ancak zamanla top çevirme tempomuzun artacağını düşünüyorum. pozisyon üretemiyoruz bunda yaratıcı oyuncu eksikliği kadar, ağır hareket etmemizin ve ceza alanına oyuncu sokamıyor oluşumuzun da büyük etkisi var. albert riera yerine etkili bir kanat oyuncusu ve yaratıcı bir orta saha hücum gücümüzü yüzde 30-40 arttıracaktır. bunu zaten bütün taraftarlarımız görüyor fatih terim ve ekibi de görüyordur.

    beklerimiz hücuma katılmaya çalışıyor ; hakan balta son 2 yılın ardından yeniden toparlanmış gibi akıllı oynuyor hücuma da az da olsa destek veriyor tabii ki hücuma katkısı yeterli değil. sabri sarıoğlu kimse beğenmese bile frank riijkaard döneminden bu yana oyunu ciddi gelişme gösterdi kademe anlayışı, pozisyon bilgisi vs sınıf atladı.hücuma destek veriyor takımın önde basmasını sağlayacak olan isimlerden birisi.

    isim olarak analizlere gelirsek 4-5 futbolcuya değineceğim ;

    felipe melo : orta sahanın kalbi , o olmadan her şey eksik kalacak gibi.bir ön libero için fazlasıyla yetenekli , oyun görüşü oldukça iyi. ancak bazen otokontrolünü kaybediyor bu konularda biraz daha dikkatli olması lazım dedik ya o olmadan her şey eksik kalacak gibi.

    selçuk inan : şu ana kadar bekleneni veremedi evet ama trabzonspor'da oynarken önünde burak yılmaz ve umut bulut gibi rakibin dengesini alt üst eden , çapraz koşular yapan isimler vardı. durumuna aşağıda değindim zaten.

    johan elmander : sen ne güzel bir insansın birader.canını dişine takıyor , pres yapıyor , orta sahaya yardıma geliyor , pas alışverişinde bulunuyor , fiziksel olarak çok güçlü , duvar oluyor , adam geçiyor , toplara da gayet düzgün ve sert vuruyor.daha ne istersin ki bir forvet oyuncusundan. ben barosla birlikte daha etkili olabileceklerini düşünüyorum.elmander'in boşalttığı alanlara baros girebilir , selçuk'da asist yapabilir.

    tomas ujfalusi : son maç 4 tane gol yedik evet ama bu adam savunmamıza 2 sınıf birden atlattı. savaşçı ama teknik , güçlü ama türkiye ligi standartlarında çabuk * çek ekolünden geldiği iliklerine kadar belli oluyor.

    engin baytar : tek kelime yeterli kendisine dinamo.ama uzat diyorsan felipe melo'ya orta sahanın kalbi dedik ya bu adamda ciğeri işte.ne kadar oyunda kalırsa orta saha o kadar etkili oyun oynuyor.

    emmanuel eboue : yerine dayısının oğlunu göndermiş sanırım ya da kendisi gelmiş ama ruhu gelmemiş gibi.şu an bende tamamen hayal kırıklığı ; sabri'nin ağır ve fiziken iri ama güçsüz hali şu an için.yeteneği olduğuna eminim ama bizde gösterebilecek mi bilmiyorum.ümit davala performansı beklerken , ahmet yıldırım kadar bile katkı verememiştir.tabii bunda mevkisinde oynamamanın verdiği bir sorunda olabilir ama fiziksel durumunu kimse mevki ile bağdaştıramaz.kayserispor karşılaşmasında umarım gerçek eboue'yi sahada görürüz büyük ihtimalle sağ bek başlayacak zaten.

    uyarı

    devre arasında orta sahaya takviye yapmadan forvete yapılacak takviyelerin hiç birisi işe yaramayacaktır.drogba'da gelse farketmez.oraya servis yapacak tek adamımız var o da selçuk inan ne yazık ki selçuk 10 numara gibi değil de daha çok geriden oyun kurabilen bir isim.selçuk'un yanına takviye edeceğimiz ofansif orta saha selçuk'u markaj altından kurtaracaktır bu da orta sahayı çok rahatlatacaktır.yani yaratıcı bir ofansif orta saha oyuncusu şart.

    yapılması gerekenler

    arka direk organizasyonları mutlaka çalışılmalıdır.bu tip pozisyonlar türkiye ligi'ni geçtim avrupa'da bile çok maç kazandıracaktır.*ne yazık ki şu an iki açığımız da arka direklere sokulmamaktadır , hatta çoğu zaman ceza alanına bile girmemektedir.

    ceza alanına sokulma ; orta sahalarımıza bu konuda direktifler verilmelidir bir forvet , 2 orta saha , 1 kanat oyuncumuz ceza alanı içerisinde olduğu zaman oralar çok karışacaktır ve istediğimiz pozisyonları bulabilecek duruma yalnızca böyle gelebiliriz.

    mutlaka unuttuğum şeyler , yanlış düşündüğüm şeyler vardır sonuçta teknik direktör ya da antrenör değilim.kendi çapımda yaptığım bir analiz sadece.
  • 4444
    bu takım yıllarca en iyi hücum oyuncuları olmasına rağmen(nonda, formada bir baros, lincoln, kewell, arda, keita, dos santos, hiç görmedik ama bundesliga asist kralı misimovic vardı) kalecisizlikten kırıldı, ön liberosuzluktan ağladı, defans yok diye bağırdı. şimdi kalecisi var, en kral ön liberoları var. defansa hiç yoktan ujfalusi geldi ama bu sefer ileri uç oyuncuları yetersiz. kral bir 10 numarası yok. attığını vuran bir forveti yok. solda riera diye bir mustafa sarp'ın ispanyolu, sağda sakat kazım ve yavaş eboue var.
  • 4447
    bana "neill ve podolski haricindeki oyuncuların şu ana kadarki performansları aynen devam etseydi ve luc/kas'lar bizde olsaydı" diye iç geçirten takımımız. ah ulan ah!

    ------------------------------muslera--------------------------------

    sabri------------neill------------------ujfalusi------------h.balta

    -------------------------------melo-----------------------------------

    -------------------selçuk------------engin--------------------------

    -----kazım----------------------------------------------podolski---

    ----------------------------elmander--------------------------------
  • 4448
    bir adet dc, bir adet amc ve bir adet forvet aldığı takdirde epey bir takım olacaktır. şu anki formuyla ne elmander, ne baros galatasaray'ın gol yükünü çekecek durumda değiller. ayrıca gökhan zan ve servet ikilisine güvenmek de olmaz. bir de ofansif anlamda bir orta saha istiyor takım. bu üç oyuncu gelirse 2. yarı her şey daha iyi olur kanımca.
  • 4449
    şöyle topu aldığı zaman kafasını kaldırıp, 2-3 kişiyi çalımlayarak ceza sahasına dalacak, şut veya pas ile skorboard değiştirecek bir oyuncusu yoktur. kanat oyuncuları içeri katetmeme konusunda inatçı olduğundan, ileri uçta sadece elmander'in debelenmesi ile gol pozisyonuna girmeye çalışmaktadır. rakipleri için şut tehdidi oluşturacak bir oyuncuya sahip değildir. kısacası ara transfer döneminde yeni yüzlere ihtiyacı vardır.
  • 4450
    bence hücum gücü açısından diğer rakplerine göre geride olan takımdır. sol açık zaten hiç yok. sağ açıkta bazen oynayan bazen sakat olan kazım var. forvette baros sakat, elmander tek başına birşey yapabilirse artık. forvet arkasında ise sadece engin ve defanstan ileri çıkarsa melo birşey yapabiliyor ve gerçek bir orta saha hücum elemanımız yok. savunma - kaleci konusunda artık o kadar kötü değiliz bence.
App Store'dan indirin Google Play'den alın