33565
erden timur'un açıklamalarından sonra yapılan transferlerin belirli bir plan ve program doğrultusunda olduğuna dair inancım tekrar oluştu. hala risk alındığını, hatta kumar oynandığını düşündüğüm noktalar var ancak konunun risk/kumar boyutundan öte, erden beyin de açıklamasında hiç değinmediği bir 3 türk futbolcu barındıran ideal 11 oluşturma sorunumuz var. bence en büyük sorunumuz da sezon içerisinde bu olacak.
galatasaray'ın bu sezon çok sayıda resmi maç oynayacağı doğru, herkese bir şekilde şans geleceği de doğru ama 8+3 kuralı doğrultusunda, 38 tane lig maçına çıkacak bir takımın avrupa kupası maçlarını da kapsayacak şekilde, 3 türk oyunculu bir ideal 11'i olmalı. maç sayısının çokluğuna veya rotasyona güvenerek bunu çok ciddiye almaz isek, jesus'un karman çorman fenebahçe'sine döneriz. zaha, tete, transfer edilirse ziyech; bu isimler bu takıma yedek kalmak için gelmediler, rotasyon oyuncusu olmak için de gelmediler. bütün duygusallığımızdan sıyrılıp, bazı hassasiyetlerimizi bir kenara bırakıp, bunu kabul etmemiz lazım. rasyonel olmalıyız. galatasaray'ın 4-2-3-1 şeklinde sahaya dizileceği ideal şablonunda, şablonun son iki hattı belli. sağda tete, solda zaha, oyun kurucu olarak ziyech (veya bir başka biri), en uçta da icardi. 4 formanın sahibi 99% belli. ideal 11'de geriye kalan 7 tane forma var. bu 7 formaya yerleştirilmesi gereken en az 3 tane türk var ki, torreira'nın yanında oynaması için transfer edilecek ve sürekli bir "beklediğinize değecek" vurgusu yapılması sebebiyle yabancı oyuncu olacağı kesin gibi gözüken bir oyuncumuz daha potansiyelde mevcut. bu transfer yabancı olduğu takdirde, denklemi daha da karışık hale getirecek. 5 pozisyonun garanti yabancı olacağı belli olacak ve geriye 3 türk yerleştirmek gereken 6 mevki kalacak. stoper abdülkerim bardakcı banko. kabul. peki gerisi? kale, sağ bek, stoperler, sol bek? nereyi, daha doğrusu nereleri türkleştireceğiz? ve nasıl, kimlerle türkleştireceğiz? bu çok ciddi ve önemli bir konu. bu konuya galatasaray'a dair hiçbir resmi ağızdan tatmin edici bir açıklama duymadım şu ana kadar.
bu konunun altı çizilmeye çalışıldığı zaman sözlükte ortaya konulan iki anti-tez var. birinci şu: "ne yapıp edip, kuralı değiştirelim". bunu geçelim bir kere, kural belli. federasyon'un bu konudaki yaklaşımı da belli. kural ilerleyen yıllarda esnetilmeyeceği gibi, muhtemelen de daha kısıtlanacak. kural yanlış, bakış açısı da yanlış ama kuralla kavga etmenin bir anlamı yok. kurala göre hareket etmek ve plan yapmak lazım. ikinci tez şu: "günay var, kaan var, kazımcan var, berkan var, k. aktürkoğlu, k.demirbay var, barış var, halil var. maç sayısı da çok, birileri oynar işte değişmeli". ben ideal, herkesin rahatlıkla sayabileceği bir 11'den bahsediyorum. bunun önemine dikkati çekmek istiyorum. "bir gün ahmet ve mehmet oynar, üç gün sonra metin ve hasan oynar" değil bu. bu kadar basit ve kolay bir konu değil. tete ve zaha transferlerinin mantığı, kapsamı ve mali şartları, bu oyuncuların oynatılmak üzere yapılmış hamleler olduğunu açıkça gösteriyor. sağ kanat tete'nin, sol kanat zaha'nın. okan hocanın beğendiğini ve önemli gördüğünü açıkladığı ve türk statüsünde oynayabilen kerem demirbay'a ise bu denklemde yer bulmak çok zor. torreira'nın yeri garanti. ziyech'i aldın, almak üzeresin. üstüne 1, hatta mümkünse 2 tane daha orta sahaya yabancı transferi yapmak düşüncesindesin. nasıl olacak, nasıl oynayacak kerem demirbay? "ilk 11'e bir şekilde girerler" diye söylenen, benim de bu yönde düşündüğüm iki kerem ve barış gibi oyuncular; galatasaray'ın bir kısmını uyguladığı, kalan kısmını da tasarladığı transfer politikasıyla beraber sahanın dışında kaldılar. ideal şablonda bir tek türk olarak abdülkerim bardakcı var, yabancı oyuncunun oynayacağı garanti 4 hatta 5 pozisyon var, geriye de 2 türk yerleştirilmesi gereken 5 pozisyon var. peki nasıl yapılacak bu? sağ beke dokunamazsın, sol beke dair transferini yabancı olarak yaptın. bir ay kadar önce muslera-uğurcan değişimine "istemeyiz" diyenler çoğunlukta iken, bugün muslera-günay şeklinde radikal bir değişimi yapmak mümkün olur mu? çok zor. 25 milyon euro'dan aşağıya takımdan ayrılması galatasaray'a ihanet olarak görülen ve aylardır "takımda bir sezon daha kalmalı" denilen nelsson'dan nasıl vazgeçilecek? vazgeçildi diyelim; yerine alınabilecek, kalite ve form olarak soru işareti barındırmayan bir türk stoper mevcut mu piyasada? yoksa kaan'a, yedeği olarak da emin'e mi güvenilmeli 2023-2024 sezonuna dair?
bu yukardığı dikkat çekmeye çalıştığım konuların hepsi zor konular, zor sorular. bugüne kadar düşünülmesi ve cevabının verilmesi gereken sorular üstelik. düşünülmeyi ve tasarlanılmayı geçtim; bu hususlara gereken önemin hiç verilmediğini ve "10 tane türk futbolcu var, birkaç tanesi oynar sezon içerisinde" rahatlığında konuya yaklaşıldığı düşünüyorum teknik heyet tarafından. bence yanlış yapılıyor. umuyorum ki en kısa zamanda bu yanlışı düzeltmeye yönelik bir adımı görme, duyma şansım(ız) olur.