• 19173
    19 mayıs 2018 göztepe galatasaray maçı sonucu ne olursa olsun teşekkür ettiğim takımımız.

    bence futbolun hemen hemen her duygusunu yaşattılar bize. rezil bir başlangıç sonrası umut veren bir performans, sonra kafamızda oluşan soru işaretleri, önce teknik direktör sonra yönetim değişimi derken sezonun sonuna bizi lider getirdiler. dilerim yüzümüzü güldürerek bitirirler bu sezonu. olmazsa canları sağolsun.
  • 33196
    "ölümüz yeter ön elemeleri geçmeye" kafasıyla çıktığımız ilk maçta turu zora sokabilecek hatta direkt ölecektik neredeyse ama bir taraftan da hemen ilk uyarının gelmesi bence iyi oldu.

    oyuncular da teknik ekip de bundan sonrası için daha ciddi olacaktır.

    ucl katılımı son derece kritik. maddi olarak minumum 30 m euro demek bir kere. toplamda 1 milyar tl.nin üzerinde katkısı olacaktır dolaylı kazançlarla birlikte, 2 kere ucl'ye katıldığında bankalar birliği borcun bitiyor.

    işin prestijini, vitrinini falan geçtim ekonomik olarak bizi rahatlatacak.

    o yüzden herkesin daha dikkatli olması lazım.
  • 28849
    ileri çıkamayan beklere, orta sahada dominant oyuncu eksikliğine rağmen hücumda iyi oynayan takım. bekler ne yazık ki ileri çıkamadığı için alan açamıyoruz, alan açamadığımız için de çok kanat oyuncularımız sıkışıyor ve çok hızlı şekilde top kaybediyoruz. bu durumu top tutan dominant forvet ile de çözebilirdik ancak ne yazık ki kadromuzda bu tarz bir oyuncumuz bulunmuyor.

    halil forvet değil de kanat oyuncusu gibi oynuyor, kendisi tek forvet olarak çıktığında bu sebeple pozisyona girecek adam bulamıyoruz. takımın eksiklikleri belli. ancak bu net eksikliklere rağmen avrupada şu oyunu oynamak bize geleceğe dair umut veriyor. umuyorum devre arasında gedson + hücumcu bir sol bek alırız. boey’in de katılımıyla ve her geçen gün gelişimini sürdüren hücum oyuncularımızla, zaman içerisinde korkutucu bir takım olabiliriz.
  • 24849
    allah’ını seven şu takıma bir adet ilk 11 için defansif yönü güçlü, bir adet yedek olmak için defansif yönü güçlü ve bir adet de oyun kurucu orta saha alsın.
    takımın acil ihtiyaçları belli iken saçma sapan bölgeler için saçma sapan isimler gündeme geliyor.
    kadroda zaten belhanda - iyidir kötüdür ayrı mesele - varken gidip mensah ismini gündeme getirmek nerden baksak tutarsızca. takım 1 sene boyunca bağırdı nerede neye ihtiyacı olduğunu.
    yönetim ya da teknik kadro beceremiyorsa oyuncu bulma işini eğer, scout ekiplerinden danışmanlık alsınlar çünkü gerçekten takım yanlış kuruluyor. bir kez olsun, takımın acil ihtiyacı olan oyuncular takıma erken katılsın, gerçekten futbol takımı yönetici aklı ciddi bir planlama hatası yapıyor.
    takımımızın ihtiyaçları ortada ve bu bölgeler sahanın en sıcak bölgeleri yani topun sürekli geçtiği bölgeler ve bu bölgede oynayacak oyuncuların bir arada olabildiği kadar çok antrenman yapması gerekiyor.
    takımın kondisyoner ihtiyacı zaten alem-i cihan tarafından biliniyorken hala ayak tenisi oynuyoruz, kimse gerçekten durumu görmüyor mu anlaşılır değil.
    realist bakalım olaylara, harcayacak milyonlarca euro paramız yok ama kimse yönetimden kante ya da iniesta ayarında futbolcular getirmesini beklemiyor. doğru oyuncuyu takıma katmak önemli, kaleci fatih için verilen paraya, fransa ikinci liginden ya da balkanlar’dan oyuncu bulunabilir maaş olarak.
    döviz kuru başını alıp gitmişken yapılacak en doğru hamle, oyuncu izleme üssü olarak alt fransa ligleri ve balkanlar olmalı.
  • 2023
    meselemiz ne? ne yapmaya çalışıyoruz? bu işler nasıl oluyor? bir futbol takımı nasıl kurulur, nasıl yönetilir? galatasaray’ın ilk önce çözmesi gereken sorunlar bunlardır. tek tek vakalara baktığımızda nasıl bir yönetimimiz var? kriz içinde bir yönetim...

    adnan sezgin hariç iş adamlarından oluşan bir yönetimimiz var. adnan sezgin de zaten yönetici değil, personel. sezgin dışında transferleri iş adamları yapıyor, transfer görüşmelerini iş adamları yapıyor.

    meselemiz iyi futbol oynamak. bu, her şeyden önce iyi bir kadro planlamasını gerektirir. galatasaray, yıllardır ortasahaya hangi yatırımı yapmış? linderot, cana ve mehmet topal dışında galatasaray adına yaraşır hangi yatırımı yapmış galatasaray ortasahaya yıllardır? bu dört ismin üçünü herkesin topa tuttuğu adnan sezgin aldı takıma. peki iş adamı yöneticiler ne yaptı? haldun üstünel, parlak isimler getirdi takıma, keita, baros, kewell, dos santos, jô... bunların hepsi zor transferler, ancak bu isimlerin hiçbiri ciddi bir kadro planlamasının ürünü değil. özellikle santos ve jô transferi. uefa maçlarında oynayamayan jô...

    dönelim.

    barcelona’ya dönelim. barcelona’nın ilk yarıyı düşme potası civarında tamamladığı sezona. medya da taraftar da o yıl takımın gol atamadığını, atak gücünün zayıf olduğunu bunun için de iyi bir forvete ihtiyaç duyulduğunu savunuyordu. kluivert ile saviola onlara göre yetersizdi. ronaldinho forvette parlayan tek isimdi. rijkaard, bir forvet değil bir ortasaha oyuncusu transfer etti: edgar davids. işte geçen yıl rijkaard’ın ve galatasaray yönetiminin yapamadığı hamledir bu. galatasaray’ın ortasahası takımı taşıyamıyorken forvet alındı takıma. jô hiçbir şey yapmadan gitti, dos santos sıfır gol, bir asistle sezonu kapadı. ikisi de galatasaray’ın hiçbir işine yaramadı. birini dünya kupası’na hazırladık, ötekine batan kariyeri için bir şans verdik. bu kadar. sonuç: galatasaray üçüncü. haldun üstünel bol bol alkış aldı, efektif sonuç sıfır. arda turan da sakatlanınca rakip kaleye gidemez olduk.

    dönelim. ta en başa, pas futboluna geçme kararına, bir proje adamı olan michael skibbe’ye dönelim. haldun üstünel’in iki yardımcısını kovduğu skibbe’ye. karizması dağıtılmış skibbe’ye. lincoln’e... soyunma odasında sihirbaz üstünel tarafından azarlanmış lincoln’e. arkadaşları arasında azarlanarak moralman bitmiş, kulüpten kopma süreci başlamış lincoln’e. sezon içinde iyi kötü pas yapan, uefa’da tek gol yiyen takımın teknik direktörü skibbe, iyi futbolun sonrasında kaçırılan bir penaltı ile maçı kurtarabilecekken 5 gol görüyor kalesinde. skibbe kovuluyor. yetkili haldun üstünel, imdat çekici olarak hagi’ye başvuruyor. hagi adam gibi kontrat isteyince olmuyor bu iş. bülent korkmaz’ı getiriyor takımın başına üstünel. 6 hafta için. kukla gibi de kullandırıyor bülent korkmaz kendini.bülent korkmaz, üstünel’le birlikte lincoln’ü takımdan soğutuyor. yönetilmezi zaten zor olan futbolcuyu bitiriyorlar. yönetemeyeceksek niye aldık diye kendilerine hiç sormadan. sezonu 5. bitiriyoruz ve bülent korkmaz’a yol veriliyor. rijkaard geliyor.

    rijkaard’a galataray’ın en pahalı ve en plansız kadrolarından biri kuruluyor. tam bir saatli bomba. forvetin sakatlanmasıyla çökebilecek bir takım bu. ortasahasında tek doğru adam var: futbolunu nerdeyse kimsenin anlamadığı, bütün bir sezon boyunca eleştirilen elano. onun yorulup oyundan çıktığında hep gol yiyoruz; çünkü ondan başka pas organizasyonunu yönetecek adam yok. sakatlandığı maçlarda pas yapamıyoruz. takımın üç sezon olduğu gibi yedek sağ beki yok. kanatlarda inanılmaz bir yığılma var: arda, kewell, keita, dos santos... ancak takımın yalnızca tek gerçek striker’ı var: milan baros. o da sezon boyunca sakat. ortasahada tek gerçek ortasaha oyuncumuz var: elano. o da yalnız. forvetsiz ve ortasahasız takıma uyumsuz bir forvet ve formsuz bir kanat oyuncusu alınıyor. kazanç sıfır. ortasahamız yine bomboş. sami yen’deki fenerbahçe maçında selçuk şut çekiyor, 20 metre yakınında basan oyuncu yok. ortasahamız müthiş bir gol yiyor, adisyonu leo franco’ya çıkarıyoruz. taraftar kaleciyi ıslıklıyor, sahip çıkan tek yönetici yok. bu adamı getirenler nerde? sonraki sezon da nerede duracağını bilmeyen aykut’a emanet ediliyor takımın kalesi. gol yemediğimiz maç olmuyor.
    2010-2011 sezonu başlıyor. kadro korunacak ve ortasahaya yapılan birkaç yatırımla birlikte geçen sezon kaynaşan kadro artık iyice oturacaktır. hayır, olmuyor. keita satılıyor. elano için “satılıklık” ilanları veriliyor. arda turan’ın menajeri avrupa’da ülke ülke geziyor. kiralık oyuncuların takımla ilişkisi kesiliyor. mehmet topal valencia’ya gidiyor. takım ciddi bir değişime uğruyor ve dördüncü yılda dördüncü yeniden yapılanma hamlesi başlıyor.

    bu planlamaları kim yapıyor? iş adamları. hayatında top oynamamış, işin çekirdeğine hiç uğramamış, ilişkileri en fazla tribünden ibaret olan insanlar. olmuyor hâliyle. cana dışında tatmin edici bir oyuncu kazandırılamıyor takıma. yerli rotasyonu genişletiriliyor, ama gelen yerlilerin hiçbiri şu an için galatasaray’ın ilk 11’inde oynayacak adamlar değil. rijkaard da çaresizce emeklilik zamanı gelmiş ayhan akman’la oynuyor, mustafa sarp’tan box to box yaratmaya çalışıyor. kurtarıcı olarak ortasahaya barış özbek’i sokuyor. rakibine tekme sallayan barış özbek’i... olmuyor tabii yine olmuyor. yine tablo çok iç açıcı değil. takımın stoperi servet çetin her mikrofona garip garip açıklamalar yapıyor. galatasaray’da bu adama sus diyecek bir yönetici yok mu? merak ediyorum.

    tüm bunlarla birlikte güzel bir şey var: takımın oyun liderliği, onu hak eden adama, kewell’a geçti. baros yine bildiğimiz gibi. çok değerli bu iki adam. bunlara bir de neill’ı ekleriz, üç beş gün sonra da cana’yı... adnan sezgin transfer görüşmelerinde ve takıma katılacak bir elano var. bakalım zaman ne gösterecek. elano’nun takımda neleri değiştireceği çok önemli. takımın ciddi anlamda özgüvene ve futbol aklına ihtiyacı var. hem saha içinde, hem saha dışında. bu futbol aklını kewell, elano, neill, cana, olası bir misimovic transferi çözer. bu oyuncuların hepsi çok büyük adamlar. lyiv maçında ikinci golden sonra bütün takım yıkılmışken, stad protestolarla uğuldarken ekranlara gelen kewell görüntüsü çok önemlidir bu açıdan. arkadaşlarını toparlamaya, yeniden inandırmaya, canlandırmaya çalışıyordu kewell. bunu baros’la birlikte ikinci yarıda layıkıyla yaptı avursturalyalı. ama arda’nın da ona ayak uydurması gerekiyor. bunlar gerçekleşirse kara bulutlar dağılır ve bunlar çok çok zor adımlar değil.

    şimdi önümüzde bir şirket birleşmesi var. rijkaard’ın, dolayısıyla galatasaray’ın kaderini de belirleyecek olan da muhtemelen bu birleşme. nasıl bir yönetim şekli bizi bekliyor, görmemiz gerek. nasıl bir sportif direktör gelecek ve bu sportif direktörün yetki sınırları ne olacak? iş adamları futbola ne kadar müdahale edecek. meselemiz bu. takımın iyileşme reçetesi de burada gizli. ciddi bir scout ekibi kurulur, üstüne de iyi bir sportif direktör gelirse, galatasaray’ın kadro yapılanması sorunları devre arasından itibaren çözülmeye başlayabilir. rijkaard’la aynı dili konuşan, futbol görüsü yüksek bir adam gerekiyor. akla gelen ilk isim gheorghe hagi. bu kadar zeki bir adamın gelmesi, rijkaard’ı büyük anlamda rahatlatır. galatasaray’ı da rahatlatır. sağda solda abdülrahim albayrak adı geçiyor. böyle bir olay galatasaray’a hiçbir şey vermez. bekleyip görmek gerekiyor, sportif direktörlüğü galatasaray layıkıyla başarabilecek mi? iş adamlarının saha içi kararlardan ellerini çekmelerini gerek.

    şimdilik resim çok açık değil, ama belki rüzgâr dağılır. belki şehre bir film gelir, bir güzel orman olur içim, iklim değişir akdeniz olur...

    http://viansullivan.blogspot.com/...degerlendirmesi.html
  • 28068
    17-21 yaş arasında, daha taraftar baskısını ve rekabetciligi yeterince tatmamis gençler yerine 22-24 yas arası, en üst liglerde 50 üzeri maça çıkmış, bonservisi 3 milyon üzeri oyuncu kovalıyoruz.
    turkiye'de 17 yasindakileri geliştirmek zor olduğu için bu doğru metod bence.
    nitelik ve nicelik olarak bu kadar büyük bir gençlik tohumu son 20 yılda hiçbir türk takımı tarafından atilmamisti.
    nelsson, marcao, berkan, cicaldau, mohamed dediğim kriterlere uyan oyuncular. kerem, taylan, boey üçlüsü ise elimizde olgunlaşan ve tutacak gibi gözüken 3lu. üzerine morutan, halil ve gedson da gelirse yas ortalaması 23 olan 11 kisi oluyor elimizde toplam değeri 50 milyonu aşan.
    üstelik bonservisleri olan 45 milyonu da 3 senelik maaş tasarrufu beleşe getirecek. yarısı tutsa 10 sene belimiz yere gelmez.
  • 28188
    önceden de sahada anlamsız işler yapıyorduk, yeri geldiğinde yüzde 60-65 topla oynayıp gayet kısır ve serkeş oyunlar sergiliyorduk ama hiç değilse kalemiz yol geçen hanı değildi.

    9 resmi maçta 15 gol yedik. şaka falan mı bu ya. bir 5-6 tane de yüzde 100'lük kaçırmıştır rakipler.

    takımın üstünde nasıl bir laubalilik, nasıl bir vurdumduymazlık var. bir futbol takımının oyunu 3 yıldır nasıl geriye gider. fernando gittiğinden beri kamyonla transfer yapıp nasıl bonservisiyle adam akıllı bir 6 numara almazsın. nereden tutsan elinde kalıyor.

    ee sahadaki takımı bu kadar gevşekken fatih terim haklı. 2-0 maçın kopması yeterli olmaz. bi 3-4 tane atacaksın ki maç koptu diyebilesin, taraftar bir kez rahat maç izlesin.
  • 20084
    bugün 28 eylül 2018 galatasaray bb erzurumspor maçında sahaya çıkan ilk onbirin galatasaraydan aldıkları net yıllık sabit ücretleri aşağıdaki gibidir. bunlara maç başı primler falan dahil değildir. yaklaşık 25 milyon euro'ya (175 752 732 tl) tekabül etmektedir hepsine ödediğimiz net maaş, sadece bu onbir için.
    soru şu tabi; izlediğimiz oyunun karşılığı mıdır bu maaşlar?

    3575k
    2300k 2000k 2200k 500k
    1750k 1895k 2700k
    1900k 2150k 3850k
  • 25191
    ligin ilk iki haftası çıkan ilk on bire bakıldığında en zayıf halka olarak ardanın göründüğü takımımızdır. o da fizik durumuyla ilgili bir zayıflık. ilk on bir, ideal olmasa da, ligi sonuna kadar idare edecek düzeyde. yani transfer için öncelik sol kanatta olmalı.
    tabi ki orta saha rotasyonu en az bir, ideali iki oyuncuyla genişletilmeli. ancak adam satmadan doğrudan ilk on bire yazılabilecek oyuncu almamız zor. son çare geçen seneki gibi kiralıklar ile bu seneyi geçirmek olabilir.
    bonservis kazanarak gönderebileceğimiz adamların hepsi kritik derecede takıma lazım.
    tabi fatih hoca faktörünü de hiç unutmamak gerekiyor. şundan iki hafta önce gerek sözlükten, gerekse basından hiç kimse emre kılınçın orta sahada değerlendirileceğini tahmin edemedi. ya da taylanın 6 numarada olağanüstü performansını bugün hiçbirimiz beklemiyorduk. belki de bugün eksik gördüğümüz mevkiler hakkında, hocanın sürpriz çözümlerini konuşacağız iki hafta sonra.
    bir de şu an için beni en çok umutlandıran şeylerden birisi takımdaki arkadaşlık havası. hem saha içinde hem de uygulamalardaki videolarda yüksek bir sinerji hissediliyor. geçmişte takımın kenetlendiği zamanlarda hep başarılı olduk. ne de olsa galatasaray bir his takımıdır. bu havayı kaybetmezsek sahada kim oynarsa oynasın kazanan biz oluruz.
  • 36665
    bu saatten sonra transfer yapmaması gereken takımdır.
    bu takımın hocasında form düşüklüğü var, yakın zamanda maaş ödeme sıkıntıları çıkacak, futbolcular sahada istediğini veremiyor...
    maalesef başarısızlık kaçınılmaz, kabul etmek lazım.
    gidip kimseye 15-20m euro para bağlanmaması en iyisi.
    kaldı ki lig başlayalı kaç hafta olmuş, kim sana hazır oyuncu verir, getireceğin oyuncuyu hazırlayana kadar fb derbisi var, uefa maçları var...
    aman kalsın, getirecekleri oyuncuyu istemiyorum artık.
    sadece bonservislere yaklaşık 50m. euro harcayıp hala takımda 2-3 bölge eksik bırakılıyor, bu planlamayı yapan adamların 1 kuruş daha harcamaması en mantıklısı.
    hoca ve takım düştüğü an kendileri de düşecektir ve maalesef hoca da düşmeye çok teşne.
    bari bir sonraki yönetime, yeni galatasaray'a daha fazla yük kalmasın bu yönetimden.
    içim acıyor ama gerçekler ortada.
    cenk ergün denen adama şu durumda bile 2 yıllık sözleşme vermek, taraftarın %99'unu nefret ettiği adama 2 yıl daha para kazandırmak resmen taraftar ile alay etmektir.
    birileri galatasaray'ı iyi bir şekilde soydu, birileri kadro olarak içeriyi boşalttı, birileri galatasaray taraftarıyla oynadı.
    bu yönetim gitmeden hiçbir şey olmaz artık, olmaması da lazım.
    inançlı kişiler için şöyle söyleyelim; bu yönetim kendi adamlarını doyurmak için bir adamın ahını aldı.
    ah var üstlerinde.
    evet taraftarız ama bu yönetim başarıyı hak etmiyor.
  • 31330
    uzun süredir ligde 4 gol ve üstü atamamış takımımız. gelişme kaydettiği görülüyor ancak hala eksikliklerimiz var. özellikle savunmamızı geliştirmemiz gerektiği aşikar. bunu yaparken de hücum gücümüzün zayıflamaması lazım. ayrıca basındaki uçuyor, kaçıyor, önünde kimse duramaz övgülerine aldırış etmememiz gerekiyor. bunlar konsantrasyonu bozar ve yolumuza engel koyar. zaten bunu bilerek yapıyorlar. ayağımızı sağlam basmakta yarar var.
  • 25484
    bunun böyle olacağı o kadar belliydi ki: (bkz: #2989363)

    açık söyleyeyim pek de bir beklentim yok bu sezondan. belki erken konuşuyor gibi gözükebilirim ama hayvan gibi geniş kadro kuran fener'i mener'i geçtim yabancı sınırındaki genişlemeyle birlikte türkiye şartları altında artık anadolu takımlarının da hayvanlar gibi kadroları oluşmaya başladı. rize'deki remy'yi görüyoruz mesela, falcao'dan ne eksiği var? ya da bu akşamki* babacar... şu geberik falcao'dan on tanesini cebinden çıkarır. o sebepten hocaya mocaya kızmıyorum. ha hataları var mı? hem de bir sürü ama o hataları yapmasaydı bile mesela babel'i oynatmasaydı, facao'yu oynatmasaydı vs. vs. biz alanya'yı yine yenemezdik. en fazla berabere kalırdık. ve bizim bu yetersiz kadronun asıl ceremesini deplasman maçlarında çekeceğiz. şu maçı rahat kazanırız diyebileceğimiz bir tane maç gösterebilecek olan var mı allahaşkına?

    ha olacağı söyleyeyim. takım bok gibi gidecek... devre arasında yönetim günah çıkarırcasına bir sürü dandik ve kiralık adamı takıma toplayacak... onlar alışana kadar lig bitecek. biz de şu halimizle en fazla 3. falan olacağız... yani şunun olacağı o kadar açık ki...
  • 18206
    bir türlü homojen olamayan takım. ya şu oyunu sürekli soldan yada sürekli sağdan oynuyoruz. çok zor bir şey olmamalı buna engel olmak. ilk işimiz bu olmalı ve ilerisi içinde buna dikkat etmeliyiz. rakipler kaç senedir bize tek taraftan önlem alıyor, topal gibiyiz. bir başka sorun malum yaratılıştan beri var: duran toplar. gözlerim acıyor artık. başka takımlar bu sorunu yaşamazken biz her sezon can çekişiyoruz. son olarak mevcut takımın yaratıcı oyuncusu yok. acilen ihtiyaç bu. takımdaki tempolu oyuncuları düşündürmeden oynamalıyız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın