• 101
    önemli maçları ve derbileri sürekli hafta içi oynayan takımını desteklemek için salonda yerini almakta zorlanan kişilerdir. özellikle bu kişiler anadolu yakasının beyaz/mavi yakalı çalışanlarıysa.

    yok arkadaş kızmıyorum artık. bütün zevkim,neşem,konsantrasyonum kaçtı. gelemiyoruz, gelemeyeceğiz. yetişemiyoruz, yetişemeyeceğiz.

    pazar günü izle şimdi sinan erdem'i. karnaval havasında. güneşli bir pazar günü karnaval havasında bir basketbol maçı.

    benim yönetimimin umrunda olmazsa benim hiç olmaz. en kötü verdiğim kombine parası shipp reis'in bir seans fizik tedavi ücretini karşılamıştır belki der sevinirim.

    buraya kadarmış yenilmez armada. turu geçip finale uzansan da , yarı finalde elenip tatile çıksan da abdi ipekçi'ye saat 20:00'da anadolu yakasından çıkıp yetişemiyorum işte. kartal'dan çıkıp s*ktiğimin metrobüsüne gitmek bile en az 1 saat.

    edit: aklım almıyor. madem fikstür öyle gerekiyor o oluyor bu oluyor bari saat 21:00'e aldırın arkadaş şu maçları. gerçi kime ne anlatıyorsam benimki de laf...
  • 102
    bu sezon görevini başarıyla yerine getirmekte olan taraftardır. dün akşam yaptıkları tasvip edilemez bu derece önemli bir maçta ama bu bir tek basketbolda değil diğer branşlarda da oluyor bir tek mağlubiyette değil galibiyettede oluyor. trafiğe kalmayayım yoğunluk olmasın diye erkenden ayrılıyorlar. genel bir sorun yani bu sadece basketbol taraftarı ile bağdaştırılamaz.
  • 103
    kendisini bu grubun bir parçası olarak gören bendeniz geliyoruz'un #956997 nolu girdisine sonuna kadar katılıyorum.

    hafta içi 20'de maça gitmek hakikaten zor eğer uzak bir muhitteysen hele.

    saat 18'de işten çık, eve git üstüne değiştir anadolu yakasından abdi ipekçiye ulaş. normalde euroleague ve bir çok haftaiçi oynanan lig maçına maç başlamadan 5 dakika evvel ulaştım. hiç sekmedi. ama her zaman koşturmam gerekti. üzerinde parçalı forma ya da mont altunizade üst geçitte 18:30 civarı birini mirkelam gibi koşarken görürüseniz rüzgarakarsi diye bağırmanız yeterli.

    şimdi kendime yontup yahu yönetim birşeyler yapsın maçları 20:30'a aldırsın diyemem, olmaz. bu sefer başkalarına ters olur. o yüzden hafta içi maçlarında dolu olmayan tribünler üzerinden iş bu taraftarı acımasızca eleştirmek doğru değil. son iki senedir gerçekten harika bir performans ortaya koydu bu taraftar.

    birde türkiye'de bir basketbol kültürünün olmadığını ve yıllardır camiamızın basketbol'da varlık gösteremediğinden oluşan pasifliği düşündüğümüzde çok yol aldık.

    ve emin olun daha da iyi olacağız!
  • 104
    iki sene öncesine kadar yoktu. veya şöyle düzelteyim 200-300 kişilik bir üniversite öğrencisi ve elit grup karışımı bir azınlıktı.

    sonra cemal nalga olayı oldu, bu olay takım taraftar bütünleşmesine yardımcı oldu. ama asıl faktör oktay mahmudinin takımın başına geçmesi, takıma bir kimlik kazandırması ve "son topa kadar" mücadele eden bir takımın ortaya çıkması oldu. bununla birlikte futbolda yaşanan kötü dönem bir anda basketbola inanılmaz bir ilgil doğmasını sağladı. bu sene alınan cumhurbaşkanlığı kupası, euroleague zaferleri bir anda herkesi basketbol taraftarı yaptı.

    şu anda takım bu seviyedeyse, taraftar bu kadar ilgil gösteriyorsa, yönetim yeni salon yapılmasını bile planlıyorsa, herkesde geleceğe yönelik bir heyecan varsa, bütün bunların temelinde oktay mahmudi vardır. bu gerçek asla ve asla unutulmamalıdır.

    hemen skor taraftarlığına bürünüp oktay mahmudiye sen bu işi bilmiyorsun hoca, nası savunma yapamazsın beşiktaş hücumlarına veya nasıl beşiktaşın savunmasını aşamazsın demek en basit tabirle kendini rezil etmektir. cska'yı yenerken imparator, beşiktaşa elenince senden bir cacık olmaz. bi sizsiniz imparator aslında.

    bu sene şampiyonluk hedeflendi ama beşiktaşa elenildi. rakip kısıtlı olmasına rağmen kaliteli bir kadroya sahip. arroyo, ergec, bonsu gelse direk ilk 5'te başlayacak isimler galatasarayda. başlarından da ergin ataman gibi bir koç var. elenmek bir hayal kırıklığıdır ama hedeften sapmak değildir. daha adil hakemlerle, eksik bölgelerin tamamlanmasıyla önümüzde güzel günler göreceğiz. çünkü salondaki basketbol taraftarımız gerçekten türkiyenin en iyisi.
  • 106
    ''galatasaray’da taraftarı özlüyorum. kolay kolay unutamayacağım tribün performansları sergilediler. tüm içtenliğimle söylüyorum ki avrupa’nın en iyi taraftar kitleleri arasındalar. euroleague maçlarını iç sahada tamamen dolu tribünler arasında oynamak bizi çok motive ediyordu. ayrıca, fenerbahçe ile oynadığımız final serisini asla unutamıyorum. kişisel olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim, galatasaray’da geçirdiğim iki yıl kariyerimin en güzel zamanlarıydı. kalmak isterdim.''

    -luksa andric

    ___

    fenerbahçe'yle oynadığımız final serisini ben de unutamıyorum luksa. tribün adına ömrümdeki en güzel günlerdi. şimdi de deliler gibi yurolig'i özlüyorum. tt arena denen buzhanede şampiyonlar ligi var ama yurolig'in yerini tutmuyor.

    basketbolculuğun hakkında soru işaretlerim vardı, halen daha var. takımın başına geçen kişi ergin ataman değil de ben olsaydım, muhtemelen ben de seni takımda tutmazdım ama şu bir gerçek ki, çok temiz adamdın. o günler de çok güzel günlerdi.
    kal sağlıcakla..
  • 108
    tarihi günlerin arifesinde olduklarının farkında olmalarını rica ettiğim kardeşlerimdir.

    gün alper potuk günü değil bizim için değil mi çocuklar ? konsantrasyon en üst seviyededir umarım. futbol takımımızın başında aslan gibi bir hocası ve efsane bir başkanı var.

    bizim ise önümüzde geçilecek iki tur ve yazılacak bir tarih var.

    futbol takimi yöneticilerimiz işlerini en iyi şekilde yapıyorlardır. biz kendi işimize bakalım ve konsantre olalım.

    şurada an itibariyle 105 alper potuk entrysi var iken 1 adet carlos arroyo entrysi olmaması can sıkıcı hakikaten.

    konsantrasyon
  • 109
    5 haziran 2013 galatasaray banvit basketbol maçında gördük ki, ciddi manada bu taraftar çok az sayıda. geri kalanların hemen hemen hepsi ya birilerinin ricası ile gelmiş yada ilk kez gelen futbol seyircileri. inanılmaz olaylar oluyor salonda. parkede olmayan ndongu tribüne çağıranlar hemde bir tribün adam *, koltukları söküp blok isimlerine vuranlar, bariz hatalı yürümelerle ilgilenmeyenler vs ama bunların hepsini geçtim asıl söylemek istemediğim, bu gezi parkı olayları bizlerde hiç bir şey değiştirmemiş.

    hani diyorlar ya, sezonun son omuz omuzası yada süper kupayı birlikte izleyelim felan hepsi hikaye. bende çok umutluydum ama bu işler olmaz bu ülkede. ya allah aşkına 50 kişilik banvit seyircisi içinde 2 kişi serbest atışlarda ıslık çalıyor diye neredeyse adamları öldüreceklerdi ya. 50 kişinin 50 si ıslık çalsa ne olur ya. hele birisi vardı ki, pota arkasından koşarak onların bulunduğu yere parmaklarını sallaya sallaya gidiyordu. ya allah aşkına adamlar gelmiş 50 kişi, banvit bizim ezeli rakibimiz bile değil ya. adam takımını desteklemesin mi bu nasıl bir zihniyet, biz bandırmada maç izlerken takımımızı desteklemeyecekmiyiz. 50 kişilik rakip takıma tahammülü olmayanlar hala deplasman hakkımız diye bağırıyorlar, deplasman yasağı kalksın diyorlar. bende allah fikir versin diyorum. kalkmasın abi kalsın aynen bu şekilde kalsın. bize insan gibi maç izlemek haram, illaki şiddet olacak. bu arada söylemeden edemicem, o 50 kişinin içinde en az 10-15 çocuk bir o kadarda bayan vardı.
  • 110
    galatasaray erkek basketbol takımını ve ergin atamanı hak etmeyen taraftardır. beşiktaş if gibi toplam transfer bütçesi 1,5-2 milyon dolar olan takım seyircisi gibi 300-400 kişiye maçlar oynuyor takım. (bkz: 13 ocak 2014 galatasaray mersin bşb basketbol maçı) bu maçlardan bir tanesi. sözlükte ergin atamana ve takıma sevgi ve muhabbet gırla. salona gelince kimse yok. euroleague için git twitterde wild cardı bize verin diye tt yapın. şehrin diğer yakası, euroleaguede ilk turda en çok seyirci ortalaması yakalayan takım oldu. sende neden bize a lisansı vermiyorlar diye ağla. 300-500 kişi değilde 1000-1500 kişi oyna maçları. rakip cska, barca, olimpiyakos vs değilse önemsiz maç nede olsa.
  • 112
    9 şubat 2012 galatasaray cska moskova basketbol maçı ile çıktığı zannedilen zirvesine 5 mayıs 2014 galatasaray fenerbahçe kadın basketbol maçında ulaşmış olan ekol. sayısıyla, desibeliyle, torpiliyle, ses bombasıyla; türkiye topraklarında 4 duvar arasında gerçekleştirilmiş en büyük tribün performansını bu maçta ortaya koymayı başarmıştır. dünyanın küfür yiyince en çok coşan takımı fenerbahçe'nin bile ayaklarını geri geri götürmüş, bir zamanlar tribünlerin üst tarafındaki perdelerin kaldırılması bile çok büyük bir olay olan abdi ipekçi'yi neredeyse 1 koltukta 2 kişi ayarında doldurmayı başarmıştır.
  • 120
    şu adamlara futbol marşı söylüyor diye kızılıyor ya; amk basket marşı vardı da onlar mı söylemedi? zaten 3-5 tane basket marşı var "kupaları şirketlere bırakmayalım" falan, onları da söylüyorlar. "bizim için maccabiye koy" demenin nesi futbol tezahüratı? "haydi cimbom haydi cimbom haydi", "saldırın saldırın saldırın bu taraftar için saldırın"... bunlar basket maçında söylenemez mi?

    şu sözlükte bir çok kişi öğrenilmiş önyargılarından kurtulup aklıyla yorum yapmayı denemiyor.

    1: futbol taraftarı basket maçlarında hebelebelebe,
    2: sabri orta yapamıyor yeaaaav,
    3: ergin ataman'ın insanüstü başarılarına rağmen hala oktay mahmuti'ye dilenmeler,
    4: sahada hiçbir şey yapamayan, koşmayan yabancı oyunculara laf söyletmemeler,
    5: ağzıyla kuş tutsa yerli oyuncuları beğenmemeler

    falan da filan, uzar gider bu liste. futbol taraftarı, basket taraftarı, su topu taraftarı, voleybol taraftarı falan yoktur, galatasaray taraftarı vardır. basket maçına da gider tezahürat yaparım, futbol maçına da gider tezahürat yaparım. niye sınıflandırıyorsunuz beyler? beş tane basket maçına gittin diye basket taraftarı olup milleti beğenmiyorsun amk.
  • 122
    --- alıntı ---
    alba berlin-galatasaray liv hospital maçı öncesinde yaşanan olayların nedeni araştırılıyor ve hiç kimse somut birşey söyleyemiyor. ne oldu da galatasaraylı taraftarlar karşı tribüne koşup koltukları kırdılar, alba taraftarlarına vurmaya başladılar?
    diyelim ki pkk ile ilgili veya galatasaraylılar’ın hoşuna gitmeyen başka bir pankart açıldı… yapılması gereken şey orman kanunu’na mı başvurmaktır, yoksa ilgililerin uyarılıp o pankartın kaldırılmasını sağlamak mı? hangi asırdayız?
    galatasaray’ın başının derde girmesini, sahasının kapanmasını, ceza almasını sağlamak o kadar kolay ki! koy karşı tarafa onları kızdıracak 3-5 kişi, bak neler oluyor?
    geçen sene edirne’deki olin maçında olay… bu sezon uşak deplasmanında olay… istanbul’daki her maçta olay… yetmedi, yurt dışındaki maçlarda olay… galatasaray’daki bu terörist grup ne yapmaya çalışıyor? kulübüne bu kadar zarar verenler, o kulübün gerçek taraftarları olabilir mi? galatasaray’ın euroleague’ye, tbf’ye ödediği cezalarla iki yıldız oyuncu transferi yapılabilirdi.
    sezon bitecek ve galatasaray’ın play-off’lar sonucunda kaçıncı olacağı ortaya çıkacak. eğer şampiyon olamazsa galatasaraylı yetkililer euroleague’ye gidip bir sonraki sezon da euroleague’de yer alabilmek için ne diyecekler? onları nasıl ikna edecekler? “çok taraftarımız var ama hiçbir olay çıkmaz” diyebilecekler mi?
    galatasaray yönetiminin olay çıkaran taraftar grubu konusunun üzerine ciddi olarak eğilmesi gerekiyor. tabii bunun için de güçlü yönetim lazım ki galatasaray’da o yok.
    çözüm için en kestirme yöntem olay çıkaranların bireysel olarak mutlaka cezalandırılmaları… adam gelecek, her türlü terör olayını sergileyecek, cezasını kulüp çekecek. bu iş değil. o koltuğu kırıp karşısındakinin kafasını yarmaya çalışan her kimse kameralarla belirlenecek ve bireysel olarak bedelini ödeyecek.
    biz galatasaray’ın olay çıkaran grubu ile ilgili yazı yazdığımızda şu tür tepkilerle karşılaşıyoruz… ya fenerbahçe, ya beşiktaş… altını bir kere daha çizelim… hangi kulübün taraftarı olursa olsun, ortaçağ zihniyeti ile hareket edip salonları maç seyredilemez hale getiren kim varsa cezasını hem allah, hem de yetkili organlar versin…
    eğer alba maçında yaptıklarınız doğru ise ergin ataman sizden ne istiyor? izleyin olay videolarını…

    --- alıntı ---*
  • 124
    mükemmele çok yakın taraftardır. yakın diyorum, öyleyse eksiği de yazayım. genelde üçüncü periyotlardaki şarkı-türkü hevesi, maçı bırakıp karşılıklı sarı-kırmızı çekme istekleri takımı maçtan koparıyor sanki. tribünler karşılıklı sarı-kırmızı çekerken biri birine blok yapıyor, hakem hatalı karar veriyor, bunların hepsi güme gidiyor. tamamen maça konsantre olunsa çok daha iyi olacak.
App Store'dan indirin Google Play'den alın