• 80
    yarın, daha doğrusu bugün, işe gideceğim. 7 saatten az uyuyunca yüzüm düşüyor. hayatta çok az şey için o 7 saatlik uykumdan feragat ederim. 4 saat önce aralarındaydım. şu an tv karşısında, 9 şubat 2012 galatasaray cska moskova basketbol maçının tekrar yayınından kendilerini izliyorum. koltuklarım kabarık. muazzam bir film çekmiş de, koltuğuna yaslanıp eserini izleyen bir yönetmen gibiyim.

    dünyanın en iyisi diyeceğim ama onu daha önce söyledik. zaten herkes de aynı şeyi söylüyor. o yüzden;

    iyisi en dünyanın.
  • 85
    27 mart 2012 maccabi tel aviv panathinaikos basketbol maçı çok net olarak göstermiştir ki galatasaray basketbol taraftarı basketbol salonlarında 2011-2012 sezonu için destan yazmıştır. maccabi taraftarı ve tel-aviv bu konuda ün salmıştır ama bakıyorum ki abdi ipekçi atmosferi bambaşkaymış be arkadaş. nedeni de nokia arena'nın mimarisinin de ülker arena ya da sinan erdem muadili olmasıdır.

    seyrantepe'ye yeni salon yapacak yöneticilerimize duyurulur. biz modern salon istemiyoruz. mimarisi bire bir abdi ipekçi ile aynı olacak salon istiyoruz. sonra geliyoruz demişti dersiniz. başımızı taşlara vurmayalım.

    edit: unutmadan; geliyoruz

    (bkz: 29 mart 2012 galatasaray fenerbahçe kadın basketbol maçı)
  • 86
    29 mart 2012 galatasaray fenerbahçe kadın basketbol maçında çok kötü bir sınav vermiştir.

    genel olarak bayan basketbola ilgi göstermediğimiz zaten malum, ancak euroleague final eight'te hem de fenerbahçe ile karşılaşıyorsan ve o tribün ağzına kadar dolmuyorsa iğneyi yönetime/koça/oyunculara batırıyorsan çuvaldızı da kendine batıracaksın bir zahmet.

    biletler 1 ay evvel satışa çıkmasına, resmi siteden 2 günde bir duyuru yapılmasına, hatta son hafta store'dan 50 tl'lik alışveriş yapana bedava verilmesine rağmen tribünlerde kolpacılar bizden daha fazlaydılar.

    tribünlerde dün akşam net bir üstünlüğümüz olabilseydi emin olun o maç farklı olabilirdi.
  • 87
    hamdi alkan'ın ''en iyi arkadaşım'' diye bir dizisi vardı arkadaşlar. izleyenler bilir, net underrated bir diziydi :( orda toraman, komik, kıvırcık saçlı şöyle bir çocuk vardı;

    http://www.minik.tv/...oads/2008/11/073.jpg

    son 3-4 maçtır dikkat kesildim de, saha içi tribününde tıpa tıp buna benzeyen, 50 kişiye oynanan kadın basketbol maçlarında bile kendinden geçen, sürekli böyle bir hareket halinde olan bir çocuk var. o çocuk, bu çocuk olabilir mi?

    gene aynı tribünde,

    http://www.sacitaslan.com/f1/f23_3b2d1.jpg

    zuhal topal'ın evlilik programını ayakta tutmuş, şimdilerde de hande ataizi'nin programının reytinglerini yegane sebebi olan şu abiye benzer -ki kendisi ilişki uzmanıdır- bir abi de var. sürekli maçlara basketbol formasıyla geliyor.

    şimdi bunları benden başka gören var mı beyler? bu adamlar o adamlar mı? bu adamlar o adamlar değilse bu adamlar kim?

    bilen mesaj atsın pls.
  • 88
    türkiye basketbol federasyonu tarafından sürekli ağzına sıçılan, türk polisi tarafından türlü orantısız güç kullanımına tabi tutulan, bunun karşısında da tek güvendiği kurum olan galatasaray yönetimi tarafından itinayla sahipsiz bırakılan topluluktur.

    kerizin önde gidenidir yani kendileri. vur enselerine al lokmalarını. ne yaparsan yap tabi koçum patronunla mı kavga edersin, hayatınla oynayıp hafta içi türlü bahanelerle işten mi kaçarsın, eşinle dostunla maç öncesi kumkapı'ya gidip balığını yiyip rakını içip maçı yaşayamadan koştur koştur yetişebilirsen kan ter içinde takım elbiseyle maça mı gidersin. galatasaray yönetiminin de çok umurunda. fenerbahçe basketbol takımları itina ile derbileri hafta sonları ya da nadiren de olsa hafta içi oynayacaksa en erken saat 20:00'da oynar. sen lig maçı olsun, ezeli rakibinle oynayacağın final serisi maçları olsun seve seve hafta içi 19:30'da oynarsın.

    lanet olsun içimde ki arma aşkına. lanet olsun kapalı spor salonlarında oynanan müsabakalara sevdalandığım günlere. ulan resmen keriz yerine koyuluyorum. bu da bana çok koyuyor arkadaş. çok *
  • 89
    kadın ve erkek oyuncularına sahip çıkması gereken topluluk. kaybedilen bir maç sonrası, ve bu kaybedilen maç özellikle derbiyse, çoğunluğu futbol taraftarı olan grup, takımlarımızda oyuncu bırakmıyor. kapasitelerinin altında oynayabilirler, formsuz olabilirler ama kaybedilen maçtan sonra ağzında salyalarla saldırmak bir kere basketbol kültüründe yok. bu topluluğun hedefinde devamlı aynı isimler var(dı). ışıl alben, lakovic, bahar çağlar ilk hedefteki isimler, bunlara alışmıştık. işin korkutan boyutu iş taurasi'ye kadar geldi. neredeyse basketbolcu değil bu diyecekler. dünyanın en iyi kadın basketbolcusu olarak gösterilen bir sporcudan bahsediyoruz. sen destekleyebildiğin yere kadar destekle, eleştirini yap ama oyuncuyu da öldürme.
  • 91
    neyin ne olduğunun gayat farkında olan taraftarlardır.

    bir derbi kaybedildi diye takımı asıp kestiği de yoktur. bunu böyle düşünen adam hiç erkek takımı ile kadın takımının başlıklarını okumuyor olmalı.

    ortada bir galatasaray ruhu, bir kimlik, bir direnç, bir savaş varsa biz bunu takdir ederiz. oktay hoca defalarca fenerbahçe'ye yenildi. defalarca efes'e kaybetti. bir şey dedik mi? hayır. demeyeceğiz de. bu sene şampiyon olamazsak yine konuşmayacağız. herhangi bir oyuncu ile ilgili tek kötü laf edecek adam da pek tanımıyorum açıkcası.

    gelgelelim kadın takımına. ne yazık ki bir bütün değiller. bir takım, hiç değiller. ceyhun yıldızoğlu'na olan öfke fenerbahçe'ye maç kaybetmesinden dolayı değil. şu takıma senelerdir bir şey kazandıramamasında. elinin altındaki dünya yıldızlarını sıradanlaştırmasında. şu takıma 2 yıldır savunma adına tek bir adım attıramamasında. sorun galatasaraylı kadın basketbolcuların son topa kadar oynanamasında. takımı sahiplenmemelerinde. karşılaştırma yapmaktan nefret ediyorum ama bi birsel vardarlı'nın takımını sahiplendiği kadar takımını sahiplenen var mı kadın takımında? belki yabancılardan taurasi var ama o da bir yere kadar.

    yani diyeceğim o ki galatasaray kadın takımının büyük maçları kaybetmesin, "kaybetmek" başlığı altında değil de ruhsuzluk, kötü oyun, kimliksiz oyun başlığı altında değerlendiriliyor. forması için, arması için oynayan ve savaşan insanlar bu kadar eleştiri görmez zaten bizden. erkek basketbol takımına bakacak olursanız, bunu görürsünüz.
  • 95
    dün basketbol takımımız için kıymetini bir kez daha anladığım kitle. ülker sports arena evime çok yakın. eşim de fenerbahçe taraftarı. * eşimi de alıp dün oynanan 9 mayıs 2012 fenerbahçe beşiktaş basketbol maçı'na gittim. amacım hem eşimle eğlenceli * bir akşam geçirmek, hem de mimarisini çok merak ettiğim salonu görebilmekti. arkadaş bir taraftar bu kadar mı ruhsuz, maçtan bu kadar mı kopuk olur ya. 40 dakikalık maçta ses çıkan süre taş çatlasa 5 dakikadır. çekirdekçi taraftar diye bir tabir vardır ya, bunlar çekirdek çitletse daha fazla ses çıkarırlardı eminim. ben bu galatasaraylı halimle bile dayanamayıp bom boş turnike kaçıran kaya'ya bağırdım, çağırdım, benim sesimle inledi salon resmen.

    sonuç : galatasaray basketbol taraftarı iyidir iyi...
  • 96
    galatasaray taraftarindan ne farklari vardir merak ettigim taraftarlardir. galatasaray'i diger musabaka ortamlarinda desteklememekteler midir? baskette galatasarayliyim, futbolda besiktasliyim, voleybolda fenerbahceliyim diyen insan cesidi mi vardir? yada galatasaray basketbol taraftari basligi vardir da, galatasaray futbol taraftari basligi neden yoktur? galatasaraysozlukbasketbol gibi icatlar da oneriler arasina girebilir aslinda!
  • 97
    böyle bir taraftar vardır yoktur tamamen subjektifdir ama bir de işin şu boyutuna da bakmak lazım, eğer takımı play off'da final oynarken, çok da önemli işler başarıp, kimsenin oynamasını beklemediği bir finali oynuyorsa, o takıma saygı göstereceğine, taraftar çıldırdı drogba'yı istiyor diye bir tezahürat yapıldığına şahit olursa, bilir ki bu bağıranlar galatasaray taraftarı bile değil, futbol taraftarıdır, mümkünse basketbol takımımızdan da uzak dursunlar.
  • 98
    ''nasıl yani bu maça futbol taraftarı gelmiyor mu, böyle ayrım olur mu'' tarzındaki eleştirilere katılıyorum. baktığın vakit saçma gibi duruyor galatasaray basketbol taraftarı başlığı. ama aslında öyle değil. öyle ama değil.

    basketbol maçlarına futbol taraftarı geliyor. ben de şu an için basketbol maçlarını öne koysam da, özünde bir futbol taraftarıyım. ama burda futbol taraftarı gibi hareket edemiyorum.

    mümkün olduğunca maçlara giden bir adamım. statta, salonda gördüğün bir yüzü kolay kolay unutmazsın. laflamana, tanışmana gerek yok. çay alırken sırada görmen yeterli. o yüz kalır senle.

    burda çok başka ve hakaten kaliteli bir kemik tayfa var ve ben onları başka hiçbir yerde görmüyorum. sadece basketbol maçlarındalar. bu başlık da onların başlığı esasen. şu an salonu yöneten kişiler de onlar. ultraslan filan değil. ultraslan yönetmiş olsa zaten ne takım buralarda olurdu, ne de böyle bir başlık. ultraslan'dan kişiler yok mu? var. futbol taraftarı yok mu? var. mesela ben de bir futbol taraftarıyım. ama salona girdikten sonra futbol taraftarı gibi hareket etmiyorum. bambaşka oluyor her şey. zaten abdipekçi'deki bambaşka ortamın sebebi de bu. buna sen takımın güzelliği dersin, bir başkası abdi ipekçi spor salonu der. ben bunlara bir de galatasaray basketbol taraftarını eklerim.

    aslında hiç bunlara da gerek yok. bi hafta basketbol maçına gel. devam eden hafta da tt arena'daki (bu söylediklerim ali sami yen için de geçerlidir) bir futbol maçına git. o zaman ne demek istediğimi çok daha iyi anlarsın.

    galatasaray basketbol taraftarı diye bir şey vardır. ve bu taraftar alanında dünyanın en iyisidir.
  • 99
    sırf bu sözlükte olduğum için yazmıyorum bunu ama aralarında en bilinçli en yararlı olanları galatasaray sözlük tayfası. gsbasket üyelerinden bile daha bilinçliler. en ufak örnek "yenilmez armada" tişörtleri. bench arkası dediğimiz bölümdeki "elit" kişiler gerek augustus gerek alba gerek taurasi den aldıkları formalar ile geliyorlar maçlara. ya da sarı formalar ile. herkesin bahsettiği "kırmızı olalım" sloganına en önde uymayan kişiler bu "elit" kişiler.

    niye böyle bir eleştiri yaptım bilmiyorum ama.

    edit: eklemeyi unutmuşum sözlük tayfasının bir bir üzerinde yenilmez armada tişörtleri bulunmaktadır.
  • 100
    o kadar kızgınım ki, böyle bir taraftar grubunun büyüklüğünü merak ettiğim topluluktur. şampiyonluğa yürüyoruz, bu seriyi* geçen muhtemelen şampiyon olacak ama taraftar nerede? (bkz: #955627) bu yazıyı 3 gün önceki maç için yazmıştım. bu yazıya benzer bir kaç yazı daha görmüştüm sözlükte. hepsi o kadar. evet, hepsi o kadar. yani sözlük ahalisine bile futbol takımımızın şampiyonluğu* yetmiş. ilk maçta neredeyse pota arkalarının tamamı boşken, dünde durum farklı değildi. son 3-4 dakikada fark 6 sayıyken salonu terk etmek nedir ya? bu nasıl bir zihniyet? o çıkan arkadaşlara sormak istiyorum, o salona ne için gelmiştiniz? savoviçin ilk beş başlayıp başlamadığını, devre arasında yapılan basket yarışlarını felan izlemek için mi? sinan erdemde bundan sonraki iki maçı allah mufahaza kaybedersek, bu sezonun şampiyonluğu ve gelecek sezonun euroleuge hayali suya düşmüş olacak. bunda oktay hocanın, basketbolcuların, hakemlerin ne kadar payı olacaksa en az onlar kadar takımını yalnız bırakan taraftarında payı olacaktır. sadece başarıda yanlarında olmak, onları desteklemek anlamına gelmiyor malesef. başarıya itmek bizim en büyük görevimiz olmalıydı. euroleuge de ikinci turda ki taraftar hakimiyeti sadece fenerbahçe maçlarında oluyor.
    o kadar doluyum ki, imla hataları varsa affola. ben sinan erdemde olup sessiz sedasız takımımı içimden destekleyeceğim. belki yapacağım destek maçı 5. maça taşıyarak bu başlık seyircisinin şampiyonluğu ne kadar isteyip istemediğini gösterecektir...
App Store'dan indirin Google Play'den alın