prekazi,
simovic,
tanju ve
papaz erhanlarla dogdum. en eski cocukluk anilarimdan cogu 14 yil sonra gelen sampiyonlukla ilgili.
derwalli,
yuzde 51 reisi cok sevdim..
akabinde
tugay,
ugur,
falco,
kubilay ve
erdallarla buyudum.
kalli idolumdu,
okan da wonderkid.
genclige adim atarken
hagi diye bi adam cikageldi, yanina
hakanlari,
popesculari,
taffarelleri ve
bulentleri alarak o gune kadar hayal bile edemedigimiz destanlar yazmaya basladi.
sonralari biraz doymusluk hissinin de verdigi (ve turkiyede olmadigim) yillarda
lucelerle,
geretslerle, ve yine
kalli hocam+cevat gulerlerle en ustteki yerimizi korudugumuz ama tribunlerden uzak yillar gecirdim.
ilk genclik heyecaniyla tam anlayamamis olsak da,
fatih terim gercegini 2010larda cok daha net hissetmeye basladik (hamza reise de 3/4 sezon icin respect).
muslera,
drogba,
sneijder,
melo derken yeni idollerimiz olustu tam da benim ulkeye ve tribunlere geri dondugum yillarda.
geldik 2020lere ve ben artik evde minik bir aslan yetistiriyorum. simdiden 3 sampiyonlugu var ama sonuncusu olan 2022-2023 sampiyonlugunu ayri bi yere koyuyorum.
okan buruk cok onemli bir faktor ama
icardi ve askin olayim gercegi yadsinamaz duzeyde. bu takimdan kimler yeterince uzun kalip/katki verip ustteki efsanlerle ayni kategoriye girecek su an icin kestirmek guc ama buyuk gs taraftarinin da dedigi gibi:
(bkz:
galatasaray sevgisi surecek sonsuza dek)