• 7652
    rakipsiz olmaya doğru hızla ilerleyen ve her geçen gün farkı açan kulübüm. birine 4 diğerine 7 şampiyonluk fark attık. dünya yıldızlarını getirerek marka değerimizi katlıyoruz. taraftar sayısı desen o da her geçen gün katlanıyor artık yeni neslin yarısından çoğu galatasaraylı. sadece mali olarak sıkıntılar var onu da projeler sayesinde halledip orada da rakipsiz kalacağız allah'ın izniyle.
  • 7653
    her şey yolunda olduğuna göre biraz şeytanın avukatlığını yapalım. sportif başarılar gelir geçer; kurumsal yapı baki kalır. 13. tamamladığımız süper lig 2021-2022 sezonu sonrası şampiyon olup yıldız transferlerle coşunca geçmişi unutuverdik. uefa kupasını kazandıktan sonra başarıyı gelire dönüştüremediğimiz yıllarda gelen hüsran ve ibrasızlık kabusu dün gibi... galatasaray kurumsal yapısı sayesinde her seferinde yeniden ayağa kalktı. fener ve beşiktaş'a göre bizim farkımız geleneğimizin başarısızlığa gösterdiği refleksti. şimdi önümüz açık ama görüyoruz ki gstv ve galatasaray store'un atıl yapısı mevcut düzeye yakışmıyor.

    beşiktaş'ın süper lig 2016-2017 sezonundaki "barcelona olduk" yanılgısına kapılırsak mevcut kur düzeninde biz de yanarız. zaha, icardi, angelino ve konuşulan diğer yüksek bütçeli transferlerin yükünü kısa vadede sportif başarı, uzun vadede bütün kurumsal yapılarda yapılacak reform ile karşılamak zorundayız. bu sezon şampiyonlar ligine kalsak bile uzun vadede yerel şampiyonluklar bize mali anlamda yetmeyecek. avrupa kupalarında istikrarlı bir kulüp haline gelmemiz, oyuncu satabilmemiz, yerlerine yine satılabilecek oyuncular alabilmemiz ve store, kanal, sosyal medya gibi yan gelirleri arttırmamız gerekir.

    yönetim anlamında erden timur gibi bir şansımız var ama yetmez. özellikle biliyoruz ki galatasaray'da hiçbir başarı cezasız kalmaz. bu duygusal adamı incitmeden, "yapısal reformları" hayata geçirerek, sportif başarıyı da aksatmadan istikrarlı bir yapıya geçmemiz gerekiyor.

    erden timur, okan buruk, mauro icardi hazır; taraftarımız da tamam. geriye tek bir şey kalıyor:

    (bkz: allah yardımcınız olsun)
  • 7654
    ismi yeteri kadar büyük olan canım kanım kendimi bildim bileli renklerine sevdalı, mazisine hayran, geleceğine inanan bir şekilde tuttuğum desteklediğim taraftarı olmaktan şeref duyduğum anlı şanlı takımım.

    ne x futbolcuyla ne de x hoca ile galatasaray marka olmuştur. galatasaray ali sami yen’in kulübü kurarken koyduğu vizyon sayesinde en büyük olmuştur. ne zamanki bu vizyona uyan birliktelikler yönetim, hoca, futbolcu bir araya gelmiştir, başarı da beraberinde gelmiştir.

    en büyük olduysak, en çok taraftara sahipsek, bu kadar büyük bir marka olduysak bunu kişilere değil ali sami yen’in vizyonuna borçluyuz.

    rahat uyu ali sami bey.
  • 7656
    ilk entrymi hakkında girmek istediğim sevgili takımım.

    nasıl ki, dnama işleyen genlerin yarısını babamdan aldıysam, yine doğumumdan itibaren kendisi tarafından genlerime işlenmiş, damarlarımda gezen kanın rengi turuncuya dönmeye başlamıştı çoktan.

    insan aklı, üstüne çok düşünmedikçe eskileri gerilerde depolamaya başlıyor bir yaştan sonra. galatasarayımıza dair ilk anılarım dersek, bebeklik ve çocukluk fotoğraflarından gördüklerimden bahsetmiyorum, sanırım o zamanlarda popüler olan amca ve dayıların seni farklı bir takıma geçirme denemeleriydi. 4-5 yaşındayken bisiklet ve akülü araba tarzı şeyleri reddettiğimi hatırlıyorum, forma vs tarzı şeyleri saymıyorum bile.

    herkesi duygulandırayım bir yandan, en sevdiğim eşyalardan biri gelsin. 9 numara (bkz: show tv reklamlı sarı forma). parçalı bizi tanımlayan şeylerden biri tamam, ama yok mu o açık sarı ah. çocukluğumuzdan gelen işte, günümüzde 32 yaşındayım ama her sene usanmadan bir umut sarı forma beklerim.

    bir diğeriyse bir tık yaşım büyüdüğünde olan (bkz: 3 kasım 1999 galatasaray milan maçı). yediğim en garip azarlardan birine aracılık eden maç. 90lı yıllarda çocukluğunu lojmanlarda geçirenler bilir, o lojman dediklerin şimdinin büyük, kaliteli aile sitelerinden daha samimi ve kaliteliydi. şanslıyım ki o zamanlar türkiye’de her devlet kurumunun amatör ve profesyonel branşlarda takımları olurdu. ki ailemin çalıştığı devlet kurumu da birçok branşta ülkemiz için birçok tanınmış ve kaliteli sporcunun yetişmesine aracılık etmiştir. bende 12 yıl bu kurumda yüzmüş, birçok lokal ve türkiye şampiyonasında yarışıp madalyalar almış, yıldızlarda milli takım seçmelerini geçip sporu bırakmış biri olarak, bende bu bahsettiğim sporculardan biri olabilirdim eğer bırakmasaydım, tabi hayat olan oldu seçimler yapıldı. bunları anlayıp garipsemeyecek duruma geldikten sonra, yine şanslıyım ki çocukluktan ergenliğe geçişimi gerçekleştirdiğim 6 sene bize ev sahipliği yapan lojmanda yanlış hatırlamıyorsam, 6 tenis kortu, 1 basketbol sahası, 1 futbol sahası, 2 restoran vardı. e malum 24/7 bekçi de olduğundan sabah akşam dışarıdayız. benimde o dönemde yaşıtım yok lojmanda. 2 yaş küçük bir çocuk var, ondan sonra en yakını 2 yaş büyük ve katlanarak gidiyor. kanım kaynıyor tabi bu kadar spor ve futbolun içine doğmuşken, yanlış olmasın iyi de oynuyorum yaş kategorimde, bunun sebebi de lojmandaki ortaokullu ve liseli abilerle sürekli çim sahada maç yapmam. ne zaman güzel maç çıkarsam yalvarıyorum anneme bursasporun seçmelerine götür diye. annem sağolsun ayağını kırarlar hayatın biter diye asla izin vermiyor. şimdi düşünüyorum da, izin verse belki de bursasporun şampiyon kadrosunda yer alabilirdim işlerin iyi gittiği senaryoda. belkide sakatlanırdım kim bilir. neyse, yine efsane maç günlerinden biri olmuş maçtan sonra muhabbete oturmuşuz derenin kenarında. o zaman tabi cep telefonu yok, saat merfhumu da yok. hava kararınca gidersin eve. muhabbetin ortasında bir kükreme duydum. uriiiiii, uriiiiii. bir koşuşum var eve, babam sağolsun elini kaldırmazdı ama çok güzel haşlardı. nerdesin ulan, saat kaç farkında mısın ?? yemek yenmiş, sofra kalkmış, kahveler içilmiş. ben ortada yokum. babam bakmış maç başlıyor, saat 21.45 çıkmış balkona sağolsun bağırı vermiş.* paparamızı yiyip doyduktan sonra, babamla en sevdiğimiz aktivitemiz olan galatasaray maçı izlemeyi gerçekleştirdik. dk.90 ümitin penaltısıyla bi gürültü apartmanda, herkes bağırıyor, çığırıyor zıplıyor. ben ağlıyorum, dönüp bakıyorum babam ağlıyor. ve efsane uefa kupası yolculuğu başlıyor bizim için.
  • 7657
    türkiye'nin en nefret edilen ve en çok kıskanılan takımıdır çünkü 2010'lu yıllarda rakipleriyle arayı iyice açıp rakipsiz kaldı. 2002-2011 arası 2 şampiyonlukla kötü yıllar geçirirken bugünkü gibi saldırmıyorlardı mesela galatasaray'a. 2010'lu yıllara 5 şampiyonluk 14 kupa sığdırınca, bazıları 4. yıldızı takmadan biz 5. yıldıza yaklaşınca nefret ve kompleks haliyle tavan yaptı.
  • 7662
    neden çok büyük biliyor musunuz? dünyanın en büyük kulübü real madrid ya da halihazırda en büyük manchester city atıyorum yarın slovenya'ya gitse, onları havaalanında ya da kaldıkları otelde yerel taraftarlar karşılar. ama galatasaray değil slovenya, dünyanın diğer ucuna da gitse orada onları organik galatasaraylılar karşılıyor. yediden yetmişe organik galatasaraylılar... bu gerçekten satın alınabilir bir şey değil. işte bu büyüklüğün satın alınabilirliği yok. bu belki de ülkemizin sosyo-ekonomik durumuyla alakalı ama sadece bununla da açıklanamaz. tamam sahada en büyük değiliz ama çok ama çok büyüğüz.
  • 7667
    uefa’nın da özlediği orijinal şampiyonlar ligi türk takımı.

    2023-2024 sezonu ile tekrar şampiyonlar ligi başarılı sahnelerini yaşayacak ve türkiye’nin avrupa fatihi ünvanıyla ana haberlere kadar konu olacak takımdır.

    80-90 neslinin çocukluğunda yaşadıklarını 30’lu yaşlarında da yaşadığı bir döneme girmiş bulunmaktayız.

    tekrar tribünlerden yükselecek olan o ses;
    (bkz: we are the best galatasaray)
    (bkz: avrupa’nın kralı olduk)
  • 7670
    türkiye'nin en büyük ve başarılı spor kulübü.

    bu yaşıma geldim daha bir kez bile ne fenerbahçe'ye ne de bjk'ye sebepsiz yere sataştığını görmedim. hep bu ikili ilk saldırıyı yapar ve ortada bir şey var olmasına da gerek yoktur. çünkü ara ara elde ettikleri başarılarında bize yer vererek kimi geçtiklerini göstermek zorundalar. kod adı: kompleks.
  • 7671
    bu ülkenin aydınlık yüzü. bu tabiri bu topraklarda kullanabileceğimiz ne saldırıya uğramadı ki , galatasaray’ımız bundan menfi etkilenmesin.
    futbol kulübü olarak, mecidiyeköy’e kendi stadımıza sorunsuz olarak geçtiğimiz 86-87 senesinden sonra türk futbolunun seyri değişti evet. bunu başka yerlere bağlamak isteyenler derwall’i getirip devrim yaptıktan sonra ‘şimdi hedef avrupa’ mantalitesini anlayamazlar, anlayamayacaklar. buna çapları yetmediği için her zaman ki gibi kolaya kaçıp başarıyı karalamaya çalışıyorlar, bunu kendi eğlenmeleri gereken zamanların bile içine edip öfkeyle yapıyorlar. ironik olan şu ki galatasaray gerçekten bu başarıları bazı haysiyetsizlerin iddia ettiği şekilde kazansaydı ve bunun sonucu olarak 2013 ten bu yana hiçbir başarı yakalayamasaydı inanın kimse bu gerçekliğin peşine bile düşmeyecek, bakın demek ki siz hakikaten onlar sayesinde başarılı olmuşsunuz demeyecekti, bazı küçük kulüpçükler başarılı kim varsa ona karşı bizimle işbirliği yapmak isteyecekti. çünkü bunların tek derdi başarılı olanı aşağı çekmek, başarılı olmak değil, çünkü biliyorlar, galatasaray genlerine uygun hareket etsin, başarılı olamazlar, olamayacaklar.
  • 7672
    değil türkiye’nin asya ve afrika’nın en büyük, avrupa’nın sayılı büyük kulüplerinden olan kılübümüz. dünkü bjk hadsizliği, öncesinde başta ekşi sözlük olmak üzere sosyal medyada zaten devam eden ama dozajı artırılan linç kampanyası, fb güdümünde olan medya derken dört bir yandan ablukaya alındığını hepimiz görüyoruz. dünkü terör örgütü iması ile de amaç, hafta sonu oynanacak trabzon maçı öncesinde konsantrasyonumuzu kaybetmemiz. bu engelleme hedefi yalnızca trabzon maçı için değil sonraki birkaç maç için de geçerli çünkü ilk 5-10 hafta bize hatırı sayılır miktarda maç kaybettirip zirveden uzaklaşmamızı istiyorlar. o arada da fb ve bjk hakem ittirmesiyle farkı açmaya çalışacaklar. taraftarımızdan ricam trabzon maçına odaklanmaları ve konsantrasyonlarını bir an bile kaybetmemeleri. maça gidemeyecek olan da lütfen kulübe devir yapsın ki tek koltuk tek aralık bile boş kalmasın. yönetim de ceza alma pahasına merdivenlere bile taraftar alsın ki bakın hiçbir yere sığmıyoruz diyelim cümle aleme. şunu da bilin ki bu sene geçen seneden daha zorlu geçecek. hani filmlerde de sonraki bölüm veya partlarda muhakkak daha güçlü düşmanlar oluyor ya hah bizimki de öyle. basın, hakem, sosyal medya ve bizzat şahıslar tarafından engellemek isteyecekler bizi. bu süreçte okan buruk ve takımımıza lütfen sabredip sahip çıkalım. hoca değişimi vs. aklımıza bile getirmeyelim.

    şunu da unutmayın arkadaşlar herkesin bu hayatta tutunacağı onlarca dalı olmayabilir. kiminin hayata tutunduğu dal ailesidir kimin işi kiminin kendisi. fakat bazılarının galatasaray’dan başka tutunacak dalı yoktur belki de. o yüzden tek umudu galatasaray olanlar için, arma için, bu şanlı taraftar için hep destek tam destek full konsantrasyon. allah yardımcımız olsun!
  • 7674
    erden timur'un vizyonu, taraftarın sinerjisi ve mauro icardi gibi yıldızların büyüsü sayesinde türk futbolu çok da rasyonel olmayan bir yeni döneme girdi. ekonomik sıkıntıların hayatın her alanına yansıdığı bu dönemde özellikle birisi küçük olmak üzere iki kulüp hesabı kitabı bıraktı ve tek bir şeye odaklandı. galatasaray'a yetişebilmek için bütün mermilerini harcamak ve bu da yetmiyorsa galatasaray'ın önünü kesmek için her türlü adi ve şerefsizce yöntemlere başvurmak. küçük kulübün fetö iması da bununla ilgili. maksat büyüyen galatasaray markasına zarar verebilmek. özellikle son dönemde yaptığımız ve tarihimizde örneği bulunmayan sponsor anlaşmalarından sonra bunun sadece bir başlangıç olduğu çok açık. galatasaray dünyanın her yerine ulaşabilen, başarılarıyla prestiji arttıkça bütün sponsor adaylarının sponsor olabilmek için önüne sıra olacağı geleceği çok parlak bir kulüp. işte bu kaçınılmaz gelecek iki malum kulübü kudurtuyor. karşılığı olmayan paraları harcadıkça galatasaray'a yetişebileceklerini sanıyorsa yanılıyorlar. çünkü en büyük zafer gönülleri fethedebilmektir. küçük çocukların alayı galatasaraylı. daha da galatasaraylı olacaklar, üstelik 90'ların çocukları da yavaş yavaş kulübe para akıtmaya başladılar. işte bunu organize edemezsiniz ve satın alamazsınız. organize kötülüğün başrollerinden birisi olan koç grubu dahi bunu satın alamaz.

    küçük kulüp de fenerbahçe de boylarını aşan bir şekilde kadro kuruyorlar. bu erden timur'un karşı tarafta yarattığı panik sayesinde oldu. küçük kulüp aboubakar'ı bile icardi yüzünden aldı, düşünün. ali koç vizyonu berishalardan samattalardan tadiclere fredlere geldi. hepsi erden timur'un ve galatasaray büyüklüğü sayesinde. 23-24 sezonu bu yüzden çok önemli. galatasaray bir kere daha şampiyon olursa bu ekonomik koşullarda şer cephesi gittikçe kan kaybedecek. ve rekabet edemez hale gelecek. atacakları mermi belki bitmez ama galatasaray da hepsine reaksiyon gösterebilecek seviyede olacak. saha dışı söylemler, transfer çalımları falan hepsi hikaye. galatasaray sahada başarılı olduğu sürece ve taraftarı tek yumruk olduğu sürece hiçbiri amacına ulaşamayacak. taraftar bizde, vizyon bizde, sinerji bizde, gelecek de bizde.
App Store'dan indirin Google Play'den alın