futbol.
dünyanın en çok sevilen spor organizasyonu.
peki milyonlarca kişiyi peşinden sürükleyen bu oyun ortaya nasıl çıktı?
https://gss.gs/1g3.jpeg tsu chu ya da cuju, mö. 3. yüzyılda, çin ordusundaki askerleri eğitmek için kullanılan beden eğitimi programının bir parçasıydı. tsu "tekme" ve chu "doldurulmuş bir deri" olarak tercüme edilebilir.
https://gss.gs/Hyt.jpeg askerlerin kondisyon kazanması için oynatılan bu oyunda, topa elle dokunmak yasaktır ve topun iki direğin arasından geçmesi amaçlanır.
zamanla halk arasında çok sevilir bu oyun. han hanedanı imparator wudi (mö 156-87) bu oyunu çok sever ve orta asya'yı fethettikten sonra cuju'yu iyi oynayan tüm askerlerin başkentte toplanmasını emreder. sarayında tüm gün cuju maçlarını izleyen imparator wudi, oyunu o kadar sevmiştir ki bizzat kendisi de oynamaya başlar.
https://gss.gs/C7s.jpeg oyun zamanla diğer medeniyetlere de yayılır. mö. 2. yüzyılda, mezopotamya'da futbol oynandığına dair resimler ve yazılar bulunmuştur. futbol oyununun firavun için yapılan dinsel tören olduğu tahmin edilmektedir.
300'lü yıllarda japonya'da oynanan kemari adlı oyun, dinsel ritüeller etrafında gelişir. maçtan önce rahipler tarafından sahaya getirilen top, bir ağacın dalına asılarak o yılki hasadın bereketli olması için dua edilir.
https://gss.gs/Jni.jpeg japonya'da kemari'yi izleyen ve çok etkilenen italyan seyyah marco polo, oyunu italya'ya getirir.
kaşgarlı mahmut, divan- ı lügat’it türk adlı eserinde eski türkler’in “tepük” adlı bir oyun oynadıklarından bahseder. (11. yy.) aynı yüzyılda, fransızlar da futbola çok benzeyen la soule adlı oyunu oynarlar.
https://gss.gs/Hdn.jpeg la soule, aynı kiliseye bağlı cemaatin bekar erkekleri ile evli erkekleri arasında oynanır. köy kiliselerinde yapılan maçlarda, şiddet kurallar dahilinde olduğundan sık sık sakatlanmalar ve ölümler meydana gelir. bu nedenle zaman zaman kilise tarafından yasaklanır.
https://gss.gs/UFc.jpeg futbol, ingiltere'de de kilise avlusunda oynanır ve tıpkı fransa'daki gibi maçlar çok sert geçer. günümüz modern futbolundan daha çok amerikan futboluna benzer oynanan oyun.
hatta öyle sert oynanır ki, oyuncular maçtan önce silahlarını bir kenara bırakmadılarsa birçok ölüm meydana gelir.
fransa ve ingiltere'de kurallara bağlı olmaksızın oldukça sert biçimde oynanan futbol, italyanların calcio oyununda belirli kurallara bağlanır ve daha yumuşak, kolektif bir oyun ortaya çıkar. bu da modern futbola daha çok benzemektedir.
https://gss.gs/IZP.jpeg ortaçağ avrupası'nda sosyal hayatı düzenleyen en önemli kurum kilisedir. kilise, cemaatlerin bir araya gelmesini sağlayan ve bağları kuvvetlendiren bu oyuna, şiddete rağmen göz yumar.
ancak belirli kurallara bağlı olmadan, onlarca kişi tarafından aynı anda oynanmaya çalışılan futbol, köyler arasında rekabete ve çatışma ortamına yol açar. bir süreliğine ii. edward tarafından yasaklanan oyun, diğer ingiliz kralları tarafından da zaman zaman yasaklanır.
ortaçağ ingiltere'sinde futbolun yasaklanmasındaki sebep sadece şiddet olayları değildir.
halkın futbol oynama bahanesiyle toplanıp isyan çıkartma olasılığı, krallar için büyük bir tehdit unsurudur. ayrıca askerler silahlarını ve kendilerini daima savaşa hazır tutmak yerine futbolla ilgilenirler. futbol "savaşması gerekenlerin afyonu" olmuştur artık. bu da yasaklanması için yeterli bir sebeptir.
rönesans hareketi ile kilisenin sosyal hayat üzerindeki etkisi azalmış, futbol da kendine daha rahat yer edinmeye başlamıştır. köylülerden oluşan futbol tutkunlarının yanına zenginler ve aristokratlar da katılmıştır.
https://gss.gs/OeX.jpeg https://gss.gs/x3j.jpg ingiltere'de endüstri devriminin ortaya çıkmasıyla birlikte, kırsaldaki halk iş gücünü karşılamak için şehirlere göç etmiş ve fabrikaların yoğun mesai saatleri nedeniyle futboldan uzak kalmışlardır.
futbolun sahipsiz kaldığı bu dönemde, soyluların çocukları futbola sahip çıkmışlardır. futbolun gençleri kötü alışkanlıklardan uzak tutması sebebiyle, okul yönetimleri de bu oyunu desteklemiştir.
https://gss.gs/rWW.jpeg hiçbir kurala bağlı kalınmadan oynanan bu oyun, 1848 yılında cambridge üniversitesi'nde bir araya gelerek oluşturulan ve adına "cambridge kuralları" denen futbol kurallarına bağlanmıştır.
bu kurallara göre oyuncular topa sadece ayaklarıyla vuracaklar ve sadece kaleciler elleriyle tutabilecekler. ayrıca karışıklığı önlemek amacıyla aynı takımda olan oyuncular aynı renkte forma giyecekler.
https://gss.gs/Lib.jpeg 1863 yılında ise futbola daha büyük ölçüde kuralları getiren football associstion (futbol federasyonu) kurulmuştur.
https://gss.gs/42d.png dünyadaki ilk futbol federasyonu olan ingiltere futbol federasyonu, chambridge kurallarını güncelleyerek, günümüz futbol kurallarının temelini oluşturmuştur.
19. yüzyılın ortalarında, yoğun iş saatlerine tepki gösteren işçi sınıfı, sendika girişimleri sonucu haftalık çalışma sürelerini düşürürler ve eski tutkuları futbola daha fazla zaman ayırmaya başlarlar.
ilk etapta sadece keyif almak amacıyla ve başarı hırsına kapılmayan oyunculardan kurulan futbol takımları, işçi sınıfının futbola dahil olmasıyla ikinci plana itilir ve bu iki grup arasında müthiş bir çekişme başlar.
işçilerin futbola dönüp oyuna hakim olmalarıyla, seyirci kitlesi de değişmiş ve tribünleri oyuncularla aynı toplumsal sınıfı paylaşan işçiler doldurmaya başlamıştır.
futbolun popülerleştiği dönemlerde, işçi sınıfı saha içinde ne kadar başarılı olsa da, kulüp yönetimlerinde söz hakkına sahip olamıyorlardı. yönetim soyluların elindeydi. bu da işçilerin kendi kulüplerini kurma zorunluğunu doğurdu.
günümüzdeki pek çok ingiliz kulüp, 19. yüzyılda işçiler, fabrikalar ve kiliseler tarafından kuruldu.
mesela arsenal silah fabrikası işçileri tarafından, liverpool tersane işçileri tarafından, west ham ve manchester united demiryolları işçileri tarafından, aston villa ve everton rahipler tarafından, birmingham ve sheffield united ise şirketler tarafından kuruldu.
https://gss.gs/ysy.jpeg soylu sınıfın futbol üzerindeki etkinliği de 1883 yılında fa cup finalinde, işçi takımı blackburn'ün soylu takımı eton koleji'ni yenip kupayı kazanmasıyla son buldu.
https://gss.gs/Jo2.jpeg https://gss.gs/Ppt.jpeg futbolun gelişiminden bahsetmişken, türkiye'de nasıl ortaya çıktığından da bahselim biraz.
1890'lı yıllardan itibaren, izmir'de ticaretle uğraşan ingilizler futbol oynamaya başlamışlardır. 1894'te izmir'de ingilizler tarafından kurulan football club smyrna (izmir futbol kulübü) anadoluda kurulan ilk futbol kulübüdür.
https://gss.gs/tqe.jpeg futbolun ilk olarak izmir'de oynanmasının nedeni, istanbul'a kıyasla saray baskısını gündelik hayatta daha az hissediyor olmalarıydı. futbol istanbul'da ancak 1897 yılında kadıköy ve moda'da oynanmaya başlamıştır. izmir'den istanbul'a ticari gerekçelerle göç eden ingilizler, burada futbol oynamaya başlamışlardır. zamanla istanbul'da yaşayan rumlar da futbol oynayarak ingilizler'e katılmışlardır.
https://gss.gs/TOu.jpeg ingilizler ve rumlar futbol oynarken, kenarda onları izleyenler daima türkler ve müslümanlar oluyorlardı.
2. abdülhamit istibdat dönemi nedeniyle, futbol da çok geç bir zamanda geldi bu topraklara. çünkü osmanlı ülkesinde türk ve müslümanların futbol oynaması yasaktı. ancak okullarda, gizli gizli oynayabiliyorlardı.
bu yasağın nedeni, tıpkı ii. edward ingiltere'sinde olduğu gibi, geniş kitlelerin toplanarak isyan çıkarma olasılığından çekiniliyor olmasıydı.
https://gss.gs/xjp.jpeg ilk türk futbol kulübü black stockings fc yani "siyah çoraplılar futbol kulübü"
https://gss.gs/hPI.jpeg kulübün oyuncularından fuad hüsnü bey ile reşat danyal bey tarafından istanbul'da kurulmuştur. kulüp, devrin hafiyelerinden kaçabilmek için ingilizce isimle kurulmuştur. (hafiye = başkaları hakkında gizlice araştıma yapan va bilgi toplamak için tutulan kimseler)
kulüp kurulduktan 3.5 ay sonra, padişaha karşı bir darbe örgütleme iddiasıyla kapatılır. takımın rumlarla papazın çayırında oynadığı ve 5-1 kaybettiği maç hem ilk hem de son maçlarıdır. fuat hüsnü bey askeri mahkemede yargılanırken, reşat danyal ise tahran'a sürgün edilir.
black stockings'in macerası kısa sürse de, osmanlı ülkesindeki futbol takımı kurma düşüncelerini ateşleyen ilk kıvılcım olmuştur. bu dönemde türk gençleri tarafından kurulan onlarca kulüp, dönemin baskıcı anlayışı tarafından anında kapatılmıştır.
https://gss.gs/TKh.jpeg saray nazırı osman paşa'nın oğulları hüseyin bereket ve şamil bey önderliğinde, spor yapmak amacıyla beşiktaş'ın serencebey semtinde beşiktaş kulübü kurulur.
bir zaman sonra 2. abdulhamit'in hafiyelerinin baskısına uğrayarak kapatılmak istenir. ancak osman paşa'nın araya girmesiyle kulübün futbol değil, jimnastik kulübü olduğu rapor edilir ve abdülhamit'ten alınan özel izinle "osmanlı beşiktaş terbiye-i bedeniye mektebi" adıyla faaliyetlere devam eder.
https://gss.gs/yoZ.jpeg aynı dönemde ingiliz ve rumların birlikte kurdukları kadıköy fc bir süre sonra iki grup arasında çıkan anlaşmazlıklardan sonra dağılır. bunun üzerine ingilizler moda fc, rumlar ise elpis ve imogene kulüplerini kurmuşlardır.
https://gss.gs/eA9.jpeg https://gss.gs/rHs.jpeg https://gss.gs/cTN.jpeg kulüplerin kurulmasının ardından 1903 yılında istanbul futbol ligi kurulmuştur. istanbul ligi'ne katılan ilk türk futbol kulübü ise galatasaray'dır.
https://gss.gs/Wie.jpeg galatasaray, beşiktaş kurulduktan iki yıl sonra, tam da istanbul ligi'nin oynanmaya başladığı sıralarda, ali sami yen öncülüğünde, mekteb-i sultani'nin beşinci sınıf öğrencileri tarafından kurulur.
https://gss.gs/gc4.jpeg kulübün misyonu "ingilizler gibi toplu halde oynamak, bir isme, bir renge sahip olup, türk olmayan takımları yenmek." olarak belirlenmiştir.
galatasaray dönemin baskıcı zihniyetinden dolayı maçlara tıpkı black stockings gibi yabancı isimlerle çıkmıştır. fransızca şanlı anlamına gelen "glorieux" ve cesaret anlamına gelen "audace" kullanılan takma adlarıdır.
https://gss.gs/H9j.jpeg buna rağmen galatasaray da hafiyelerin baskısına maruz kalıp, kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. hatta galatasaraylı futbolcuların tamamı tutuklanıp selimiye kışlasına götürülmüş, ancak devreye saraya yakın kişilerin girmesiyle serbest bırakılmışlardır. kulüp 1905-1906 sezonunda kadıköy fc, imogene, moda fc ve elpis'den sonra lige katılan beşinci ve tek türk takımıdır.
galatasaray da tıpkı beşiktaş gibi kapatılmaktan son anda kurtulmuştur. bunun en büyük sebebi; mekteb-i sultani'nin osmanlı imparatorluğu'na 60 sadrazam, 3 şeyhülislam ve 23 kaptanıderya yetiştirmesidir.
https://gss.gs/Mq4.jpeg fenerbahçe'nin kuruluşu galatasaray ile beşiktaş'a nazaran daha rahat bir döneme denk gelmiştir. kulüp kurulduktan 1 sene sonra, 1908 yılında ikinci meşrutiyet ilan edilmiş, baskıcı siyaset sona ermiş ve kulüplerin kurulması önündeki engeller kalkmıştır. üsküdar anadolu, vefa ve beykoz gibi birçok kulübün kuruluş yılının 1908 olması tesadüf değildir.
https://gss.gs/rL8.jpeg https://gss.gs/iMu.png https://gss.gs/kaz.png 1903 yılında jimnastik olarak faaliyetlere devam eden beşiktaş'ın, 1910 yılında futbol ligine dahil olmasıyla türk takımlarının sayısı giderek artmış ve türk futbolu farklı bir boyuta doğru ivmelenmiştir.
tam da bu yıllar osmanlı'nın oldukça zayıfladığı, ülkenin dört bir yanını yabancıların istila ettiği çaresiz bir dönemdir.
ittihat ve terakki cemiyeti, osmanlıcılık fikrinin iflas ettiğini, milliyetçilikten başka hiçbir fikrin geçerliliğinin kalmadığını savunur ve futbol kulüpleri üzerinden bu fikri yayma düşüncesindedir.
ittihatçılar, türk gençlerini yeni kulüpler kurmaya teşvik ederler. galatasaray'dan ayrılan futbolcuların kurduğu progress (terakki) kulübünü satın alarak ismini altınordu idman yurdu olarak değiştirirler ve kulüpteki tüm gayrimüslim oyuncuları gönderirler.
https://gss.gs/wmJ.png ittihatçılardan aldığı destekle devrin en iyi futbolcularını transfer eden altınordu, kazandığı şampiyonluklarla döneme damga vurur.
altınordu, diğer takımların aksine cepheye savaşmaya oyuncularını göndermemiş, altınordulu oyuncular askerlik görevlerini istanbul'da yerine getirmişlerdir. ittihat ve terakki'nin amacı türk olmayan takımların karşısına güçlü bir takım çıkarmaktır.
https://gss.gs/hKd.jpeg altınordu dışında ittihat ve terakki'nin büyük desteğiyle altay ve karşıyaka kulüpleri kurulur. hatta karşıyaka'nın aldığı renkler milliyetçi tepkiyi temsil eder niteliktedir. kırmızı türklüğü, yeşil ise islam'ı temsil eder.
https://gss.gs/Lvn.png altınordu, karşıyaka, altay, fenerbahçe, beşiktaş ve galatasaray ile hem türklük bilinci yayılır, hem de halka moral verilir. istanbul ve izmir'in ardından ankara, bursa, trabzon, adana ve eskişehir gibi illerde birbiri ardına futbol kulüpleri kurulur.
artan takım sayısı ve "üç büyüklerin" dahil olduğu istanbul ligi bu takımları aralarına almayınca, cuma ligi, pazar ligi, türk idman birliği ligi gibi alternatif ligler kurulur.
osmanlı'nın birinci dünya savaşında almanya'nın yanında savaşa girmesi ve kaybetmesi sonucu sevr antlaşması imzalanır. istanbul ve anadolu'nun işgal edilmesi, anadolu'da futbolun hiç olmadığı kadar ilgi görmesine ve milli bilincin yaratılmasında rol oynar.
işgal kuvvetlerinin anadolu'ya girmesiyle kulüplere ait olan her şeye el konur. birçok kulüp yöneticisi tutuklanır.
milli mücadele yıllarında işgal kuvvetleri takımlarına karşı oynanılan maçlar milli mesele olarak görüldüğü için, takımlar birbirlerine oyuncu alıp verir, bazen karma bir takım ile maça çıkarlar. bu dönemde işgal kuvvetlerine karşı alınan galibiyetler milli bilincin oluşmasında ve savaşın kazanılmasında önemli rol oynar.