• 229
    futbol,tanrı'ya ne yönüyle benzer?
    hemen söyleyeyim : birçok insanın ona inanmasıyla ve entellektüellerin ona kuşkuyla yaklaşmasıyla.1880 yılında londra'da rudygard kipling futbolla alay ederek şöyle dedi: "ancak küçük ruhlar bu oyunu oynayan,çamura bulanmış aptallar sayesinde tatmin olabilirler.bir yüzyıl sonra jorge luis borges,buenos aires'te duygularını daha zarif bir şekilde tarif ediyordu: o,1978 dünya kupasın'da arjantin milli takımı final maçını oynadığı gün ve saatte,ölümsüzlükle ilgilibir konferans vermeyi yeğlemişti.
    birçok muhafazakar aydının bu konudaki aşağılamaları,topa tapınmanın,halkın hak ettiği batıl inaç olduğu savına dayanır.herşeyiyle futbola inanmış olan halk kitleleri,kendilerine yakışan bir şekilde ayaklarıyla düşünmeye başlarlar ve bilinçaltlarında tatmin olurlar.bu aşamada hayvansı içgüdüler insan mantığına hakim olur,cehalet kültürü ezer ve böylelikle ayaktakımının istediği gerçekleşmiş olur.
    buna karşın birçok solcu aydın,futbolu yığınların gücünü azalttığı ve devrimci güçlerini başka yöne kanalize ettiği için aşağılarlar.ekmek ve sirk;sirk var,ekmek yok:işçiler,onların ahlakını bozan top tarafından hipnotize edilerek bilinçlerini yitiriyorlar ve sınıflarının düşmanları tarafından sürü gibi güdülüyorlar.
    futbol ingilizlere ya da zenginlere ait olmaktan çıktığında rio de plata'da demiryolu atolyelerinde ve limanlardaki tersanelerde organize edilmiş ilk halk kütüphaneleri de ortaya çıktı.bu durum karşısında bazı anarşist ve sosyalist yöneticiler,toplumdaki çelişkileri gizleyen ve grevleri engellyen burjuva entrikasına karşı çıktılar.
    futbolun dünyada yayılması,ezilmiş toplulukları daha çocuk yaşta baskı altına almak için yapılmış emperyalist bir manevraydı.buna rağmen arjentinos juniors kulübü,bir başka 1mayıs günü asılan,anarşist liderlerin anısına chicago şehitleri* adıyla kuruldu.chacarita kulübünün kuruluşu için seçilen gün de 1mayıs'tı ve kuruluş iş-eylemleri,buenos aires'teki anarşist bir kütüphanede gerçekleştirilmişti.yüzyılın ilk yıllarında futbolu,vicdanı uyuşturan bir öğe olarak görmeyip onu hoş karşılayan solcu aydınlar da vardı.işte bunlardan biri olan italyan marksist,antonio gramsci şöyle diyordu: "açık havada ortaya konan insan sadakatinin krallığıdır futbol."

    eduardo galeano "el futbol a sol y sombra" (gölgede ve güneşte futbol)

    *1886'da chicago'da bir işçi direnişi sırasında meydana gelen haymarket square katliamı'nın ve bunu takip eden idamların anısına kurulmuştur.
  • 230
    şimdi futboldan zevk alamıyorsak hepsinin müsebbibi ayılıp bayıldığımız şampiyonlar ligidir. seri başı sistemidir #1466438 (93'te başladı ama küçük kulüpleri tamamen bitirmesi 2000'leri buldu, şimdi ortalama kulüpleri yutuyor.) sponsorluk anlaşmaları, fahiş fiyatlarla transferler, yayıncı kuruluşlar, bahis şirketleridir. taraftarlığı kulübe para harcama seviyesine indirgeyen anlayıştır. ilacı şudur:

    1. bahis şirketleri kapatılmalı, yasa dışı bahise engel olunmalı.
    2. kulüplerin ticari markalaşması engellenmeli. kulüpler forma dışında bir şey satmamalı. formayı da her sene değiştirmemeli.
    3. transfer ücretlerine ve maaşlara sınır getirilmeli.
    4.seribaşı sisteminden vazgeçilmeli.
    5.şampiyonlar ligine sadece ülke şampiyonları gidebilmeli.
    6. kupa galipleri kupası geri gelmeli.
    7. maçlar şifresiz kanallarda yayınlanmalı.

    ama bu devirde bu ilacı kimse yutmaz.
  • 231
    futbolu neden seviyoruz? dünya üzerinde çoğu politik olay veya toplumsal tepkilerde tribün dinamizmi vazgeçilmez. dünya üzerinde kombine alan tüm futbol tutkunları anlık olarak tepkileriyle kendinden söz ettirebilir.

    futbolu neden seviyoruz? evet birbirimizden nefret etsekte, toplumsal olarak vicdanları yaralayan olaylarda kavga etmeyi değil yanyana gelmesini biliyoruz. ne olursa olsun kamuoyuna kattığımız dinamizm tribünden olsa bile olayın temelinde futbol ve takım sevgisi yer almakta.

    son zamanlarda siyasetin tribünde daha belirgin olarak kendisini hissettirmesiyle birlikte, bazı siyasiler futbolu ve tribünleri kötüleyen yazılar yazmaktalar. özellikle siyasi bloglarda futbol ve tribünle alakalı yazılar araştırmaktayım. örnek olarak tekyumruk'un melo için bir blog yazarını hedef alarak küçük çaplı bi tartışmaya girilmesi buna örnek.

    bu eleştiriler şu an az tabi ki ancak biraz daha yüksek sesli olursa, tribün bambaşka bir konuma gelecek gibi. e-biletin varoluş nedenlerinden birisi de bu. futbolu ve tribün dinamizmini kontrol etmek zor olduğundan, siyasetin kirli, maymun iştahlı şahsiyetleri bu bahçelerde daha çok dolaşacaktır.
  • 232
    seviyorum lan bunu.

    eşşek kadar adam olmama rağmen hala evimde kendi kendime top oynuyorum. oynuyorum dediğim çorabı ayak içiyle sepete yollamak.

    bazen de sabaha kadar pes atıyorum ev arkadaşımla.

    lan daha dün gibi camı indirdiğim için annemin beckham falsosu verdiği terliği yiyişim.

    o yüzden bu reklamı izlerken duygulandım olm.

    http://www.youtube.com/watch?v=BDUIuzIwwTU

    this is not good diyeydin be anne sadece.
  • 237
    --- alıntı ---

    `futbol sadece futbol değildir.

    son zamanlarda bu sözü çok duymaya başladık. futbolda bütçeler ve rekabet arttıkça kültür ve felsefe analizleri daha da çok yakıştırılır oldu ona.

    peki ya futbol nedir? av ile avcının, gladyatör ile imparatorun modern şiddet alanı mı yoksa günümüzün yeni popüler filozoflarının hepimizi top gibi peşinden koşturacağı yeni bir ruhsal gelişim merkezi mi?
    (tanıtım bülteninden)`

    --- alıntı ---

    2014 cikisli bir kitap.
  • 238
    en sevdiğim oyun.
    mnskym 2014 dünya kupasından sonra duygulandım. ağlamak için makul sebeplerim var ama ağlamadım. çünkü 25 yaşındaki bıyıklı erkekler ağlamazlar. neyse. ağlardım ama. ağlayabilirim de.
    ben, zamanında figo'nun sol ayağı kadar sağlam bir sağ ayağım olsun diye dua ederdim. zidane'nın yaptıklarını hala kafamda bir yere oturtabilmiş değilim. hagi ve etrafına kurulmuş yerli oyuncuların gelene geçene koyduğu bir takımın taraftarıydım. şimdi saçını hep bir yana yatırmış, kas kütlesi biyonik adamların oynadığı oyunu sevemiyorum. çok zaman geçmedi aslında, ama herkesin iyi oynamaya çalıştığı ve daha iyi oynayanın "genellikle" kazandığı bir dönemdi benim ilk izlediğim dönem. 2014 dünya kupası'nı bana kalırsa almanya haketti. ama final maçının başından sonuna kadar gözlerim bir figo, bir zidane aradı. ne bileyim bir hagi yoktu. messi, ronaldo, suarez, james rodriguez... ya ben yaşlandım ya da futbolun eski tadı yok.

    amcam eskinin romantik solcularından. hayatında hiç topa vurmamış ve çok az maç izlemiş bir insan. 2010'da almanya arjantini farkla elediğinde üzülmüştü. alman halkı refah içinde, arjantinliler futbolda başarılı oldukça mutlu oluyorlar. arjantinliler için üzüldüm demişti. bir yandan böyle bir tarafı da var bu oyunun. tüm derdini tasasını 90, bilemedin 120 dakikalığına erteliyor insanlar. oturduğu yerde ayağı seyirenler, suratını tırmalayanlar falan var. öyle böyle değil. oyun demek haksızlık. bir deşarj, bir dışavurum şekli futbol.

    futbol hala benim en sevdiğim oyun. en basiti. bir topunuz varsa, 2 taşla kurulan kaleyle hemencecik oynayabilirsiniz bu oyunu.ulaşması en kolay olduğu için böyle yaygın. bir boyalı alan kuralı yok. en zor kuralı ofsayt ki o da aslında zor değil :/
    dünyanın en anlaşılır en kolay ulaşılır oyunu. mnsktmn kara para aklamacıları, şikecileri, urusbu çocukları yüzünden tadı kaçsa da, yine de herhangi bir finalini çişinizi tutarak izleyebiliyorsunuz.

    olm vallahi çok pis sinir oldum. kimsenin emeğini görmezden gelmek istemem ama, la eskiden figo vardı. bir şekilde taşırdı takımını ileriye. karakterini ortaya koyardı. zidane vardı. çabalardı onu izleyen milyonlar için. hagi vardı ve hagi'ye ilişkin bir açıklama yapmak istemiyorum. hagi vardı aq. hagi lan. hagi.
    nike, adidas, puma, gazprom, türk telekom, avea, bwin... hepinizi ateşe vereceğim. siz bitirdiniz olm insanların en büyük tutkusunu. bir yanılsamaya dönüştürdünüz. en azından benim yıllardır tutkunu olduğum bu güzel oyun içerisinden ruhu çekip çıkardınız. beni siz delirttiniz.size 1 allah kuruş param akmayacak. mnsktklerim ya. gerildim gece gece. ben adonisli reklam yıldızı futbolcu istemiyorum. ben rüküş ceketiyle bile saygı toplayan figo'yu, kel zidane'ı ve tüm hisleri suratından okunan hagi'yi istiyorum. topunuzun ceolarını 1 kutu marlboroya tinercilere sktrcem aq. öyle nefret ettim sizden.

    edit: geçmedi aq sinirim. şikeli elleriyle kupa kaldıran volkanları, "kanırttık" diyerek rakibine saygısızlık eden efendi gökhanları, "goyduk eğleniyoz" diyen topuzları, boğaz kesen çubuklu tosunları, yerden kalkmayan ebouleri *, göbek bağlayıp onu deli gibi sevenleri üzen delileri, 4 kelimeden fazlasını bir cümlede kullanamayan tüm futbolcuları... hiçbirinizi sevmiyorum. hiçbiriniz forması alınacak adamlar değilsiniz. aylık gelirinin çeyreğini bir maç için harcayan insanların emeğini dolaylı olarak çalıyorsunuz. hepiniz aynı sistemin çarklarısınız. http://inciswf.com/adiler.swf
  • 241
    turkiye'de an itibariyle cenazesi kaldirilmayi bekleyen spor dalidir. iktidar oylesine nufus etmis ki. dikkat ediyorum, yalakalik yapan herkes bir yere bir yerin basina gelmis.

    normal bir ulkede basarili olan insanlarin isimleri stadlara, spor salonlarina verilir. bizde oyle degil kim iktidari ovuyorsa onun ismi stada veriliyor. ha soverse ayni iktidara, o zaman hemen ismi geri aliniyor. resmen cocuk akli amk, aksam verdigini sabah istiyor.

    normal ulkelerde, yurutmede ve yasamadaki vatandaslar durup durup, sporun icine karismazlar. kulup ve federasyon secimlerine burnunu sokmazlar. kimin futbol izleyecegine kimin izlemeyecegine karar vermezler. inan bana adini duymadigin 3. dunya ulkelerinde bile mevzusu yapilmaz bunun.

    galibiyet, maglubiyet hic onemli degil. bugun yener yarin yenilirsin, sonucta sansin yuzde 33. olayin ruhundayim. bugun superlig'de iktidara yakin takimlar cogunluktaysa, afedersin ama sokarim ben boyle futbola.
  • 245
    bir yılda bu futbol denilen pahalı eğlenceye ülkemizde harcanan para aisşdlasşilas neyse ya. tanım yapamadım gülmekten, belki modlar siler ama baranakcoklar filan görsün anlarlar ne demek istediğimi :(

    her gördüğü yüksek meblağ sonrası "bunu ülkeye harcasak şu olurdu" diyenler futbolu da hesaplamalı bence. kaldı ki futbola ve futbolcuya harcanılan para orta büyüklükte bir balkan ülkesinin yıllık gelirinden fazladır. ufak bi afrika ülkesi de neymiş?
  • 247
    yirmi senedir futbol oynar, izlerim. hayatımın en güzel anlarda mutlaka bir yeri olmuştur. fakat artık futbol, günümüz koşullarına göre hakikaten ilkel bir şekilde devam ettiğini ve de kendi kurallarını geliştiremediğini itiraf etmem gerekiyor. bunları yazmaya teşvik eden az önce izlediğim 8 mart 2015 sivasspor beşiktaş maçı. neden mi? maç öncesinde onlarca futbolcuya ödenen ücretler, yapılan antrenmanlar, kulüp çalışanlarının mesaileri, futbol seyircisinin maç saatini heyecanlı bekleyişi derken; gerçekten büyük bir emek ve masraf. sonuç ne mi? dağ fare doğurdu. maç boyunca amatör ligde bile oynanmayan futbol şu, topu kapın, sağ kanada verin , gelişi güzel orta açın, sonra da kaleci autu kullanırken en az iki dakika geçsin, topu yine kapın yine, yine, yine aynı. hakikaten insanlar bunun için mi emek veriyor. evlerinden işlerinden çıkıp, ücret ödeyip bu soğukta bunları izlemek için mi geliyorlar. futbol takımı hafta boyunca bunun mu antrenmanını yapıyor. bir sözüm de michel platini'ye bırak artık bu doğallık hastalığını futbolda, teknolojiyi kullan. çünkü insan iradesi adaleti tayin edemez. gerekirse maç süresini doksan dakikadan yetmiş dakikaya düşür ama basketbol gibi saniye saniye tutun şu maçları artık. seyirci oraya yalandan yere yatıp, dakikalarca kalkmayan futbolcuyu izlemeye gelmiyor.
  • 249
    şu videoyu ne zaman izlesem gözlerim doluyor, acayip duygulanıyorum... bir dede ve torununun futbol maçında yaşadıkları inanılmaz sevinç ve o sevincin ardından gözlerden dökülen yaşlar... hele ki dedenin göz yaşları içimi parçaladı yemin ediyorum. videonun başlığı her şeyi açıklıyor aslında... futbolu bu yüzden seviyoruz.
    ayrıca futbol sadece futbol değildir.

    not : dedenin torunu aynı angel di maria a benziyor.
    neyse buyrun video bu, bir göz atın derim. https://www.youtube.com/watch?v=9hxBN6PgiGo
App Store'dan indirin Google Play'den alın