kendisi hakkinda sürekli bir takim dayanaksiz yargilarda bulunuldugunu düsündügüm ve hakkinda sordugum sorulara cevap alamadigim teknik adamdir.
---
alıntı ---
22 agustos 2010 galatasaray bursaspor maci ile ne oynandığı belli olmayan futbol anlayışımızı devam ettirmiştir.
---
alıntı ---
bu yargiya neye, hangi somut kritere göre varilmistir? örnegin ben bugün elinden geldigince pas yapmaya calisan, oldukca baskili oynayan bir takim gördüm. bu takim gecen sezon lig basladiginda da gayet karakteri belli, paslasarak ilerleyen ve gol bulan bir takim hüviyetindeydi. ta ki elano takima alinip, arda turan maestro pozisyonundan sol kanada cekilene kadar. o günden beri de parca parca desteklenen ve bugün hasan sas'in da dudaklarindan dökülerek iyice somutlasan bir teorim vardi: "bazi yerli oyuncular bilincli olarak takimi sabote etmektedirler". yani bu "22 agustos 2010 galatasaray bursaspor maci ile ne oynandığı belli olmayan futbol anlayışımızı devam ettirmiştir." tamamen subjektiftir ve herhangi bir nesnel kriteri baz almamaktadir. dedigim gibi, siz öyle dediniz diye öyle olmuyor.
---
alıntı ---
oyuncularımızın kalibresi baş bahane olarak sürülmekte. barış-sarp-ayhan üçlüsünden dolayı takımın bu halde olduğunu düşünmek geçici bir rahatlamadan ibaret.
---
alıntı ---
bunun böyle olup olmadigi ancak bu kadro degistikten sonra ortaya cikabilir. o yüzden bu da tamamen subjektif ve dayanaksiz bir yargi. neden gecici bir rahatlama? "zamaninda yapilan" (yani lig basladiktan sonra degil) transferlerden sonra da gidisatin ayni sekilde olacagi nasil bu kadar emin bicimde iddia edilebiliyor?
---
alıntı ---
takımın genel olarak ileriye dönük sunduğu hiçbir pırıltı yok.
---
alıntı ---
neye göre, kime göre yok? burada piriltinin nesnel kriteri nedir? ne kolay böyle yargilarda bulunmak yahu. rijkaard 1 yil icinde sunu sunu yapacagim demistir, söz vermistir ama söz verdigini yapamamistir deyin, anlayalim. ne demis bu adam, neyi yapamamis, neyi taahhüt etmis, neyde eksik kalmis? kendi kafaniza göre koydugunuz kriterlere göre pirilti sizi ilgilendirir, futbolu degil. bu durumda da nesnel degil öznel bir yargida bulunacaksaniz "bence" demeyi ögreneceksiniz. "
bence takımın genel olarak ileriye dönük sunduğu hiçbir pırıltı yok." dediginiz zaman, adamin kisisel görüsü buymus, eyvallah diyecegiz. ama somut kriterleriniz olmadan futbol otoritesi tonuyla konusunca alacaginiz cevap bu oluyor.
---
alıntı ---
ki o kalibrede adamları şu zamanda alıp takıma getirmek de hayli zor, o zaman insan direksiyondaki kişiden "hamle" yapmasını bekliyor.
---
alıntı ---
ne hamlesi yapacak? neeskens'le soyunup kendileri mi inecekler sahaya? somut öneriniz nedir, hamleden kastiniz nedir? forveti ciftlesinler demeyin, artik takimda zaten 2 forvet var biri de sakat, yeri gelince bu adam bu takimi 4-2-4 oynatti diyoruz. ne hamlesi yapsinlar?
---
alıntı ---
rijkaard'ın oyuncularla iletişimsizliği, neeskens ile karmaşık şekilde lanse ettiği otorite, maç gidişatlarında pek fazla hamlelerde bulunmuyor olması, duran toplardan sürekli gol yemek ve buna karşılık çok az sayıda duran top golü bulmak gibi artık kemikleşen sorunlara takımın ruhsuzluğu da artık iyice yerleşerek eklenmiş durumda.
---
alıntı ---
acaba burada gercekten rijkaard'in oyuncularla bir iletisimsizligi mi var, yoksa bazi oyuncularin takimda otorite olma hirsi ve hocalarin arkasindan kuyu kazmalari, yönetimin de buna seyirci olmasi mi yatiyor? gecen sezon bir takim yerli oyuncularin "hayalledigi" nizam kurulmusken tozu dumana katan takim neden tökezlemeye basliyor? neden bazi "yerli" oyuncular alenen "oynamiyorlar" da, iletisimsiz rijkaard'in takimindaki "yabanci" oyuncular yirtinircasina oynuyorlar? bu sorulari 1 yildir soruyoruz. hala cevap alamadik. ama sanirim hasan sas bu aksam bir cevap vermis buna, cogu kisinin vermek ve duymak istemedigi bir cevap.
---
alıntı ---
hoş, barış-sarp-ayhan üçlüsüne mahkum olduğu için böyle denen hocamızın geçen sene elinde topal-elano-keita-dos santos gibi adamlar varkenki halini görmemiş olsak belki geçiştirirdik biz de.
---
alıntı ---
mehmet topal'a gecen sezon bireysel performansiyla ilgili sirf bu sozlukte yazilan olumsuz entrylerin sayisi kactir? kör ölünce badem gözlü mü olmustur? dos santos galatasaray'da kac mac yapmistir? yaptigi maclarin kacinda partnerinden (cogunlukla caner) pas alabilmistir, kac defa arda turan'dan pas almistir? bu durum kac kisi tarafindan "ama zaten pozisyon almayi bilmiyodu" gibi bir argümanla cocuk kandirir gibi savunulmustur? gio toplamda kac maca cikmistir? elano'ya kac kisi oynamayi bilmiyor gönderilsin diye saldirmistir? elano kac maci asil mevkiinde oynayabilmistir? takim icinde kendisine verilen sorumluluk yerli oyuncular tarafindan ne derece kabullenilmistir? elano dmc oynamasi gereken yerli arkadaslarinin tabiri yerindeyse kicini toplamaya calismaktan asil isini yapabilmis midir? keita her zamanki oyununu oynamis isini yapmistir ama takimdaki bütün yerli oyuncularin alenen "oynamadiklari" ve zombi gibi gezindikleri bir sahada bireysel performansi nereye kadar götürmüstür? gecen sene kewell ve baros'un sakatliklari olmasa keita'li bu takimin sampiyon olmayacaginin ve atletico madrid'i de elemeyeceginin garantisi nasil, neye dayanarak verilmektedir?
---
alıntı ---
tamam cemiyetin sandığı gibi sırf gaz ile bu işler yürür demiyoruz ama, en azından takımı motive tutmak da teknik direktörün görevleri arasındadır.
---
alıntı ---
eger takimdaki bazi "unsurlar" alenen takim motivasyonunu zehirleyecek ve sabote edecek hareketlerde bulunuyorlarsa, orada ise yönetimin el atmasi ve disipliner uygulamalara gecmesi gerekir. bu yapilmiyorsa, hoca oyunculara yem ediliyor demektir. bu sorgulanmadiktan sonra her sene yeni gelen hocanin kalitesini sorgulamaya devam edebilirsiniz. oysa yukarida bir soru sormustuk. frank'in keyfi yok ise, neden digerlerinin de bu takima gelince keyfi olmuyordu? skibbe? kalli? bunlar da mi kötü hoca. dünyada 1 tane bile iyi hoca mi yok? yoksa siz problemi inatla yanlis yerde mi ariyorsunuz?
---
alıntı ---
bir takım 1,5 senede bu kadar kötü bir hale düştüyse, buradan çıkışın sadece 2-3 oyuncu ile olacağını sanmak çok büyük iyimserlik, hem de çok.
---
alıntı ---
bu takim rijkaard gelmeden önce de bu kadar kötü bir haldeydi ve bu camiada, bu kulüpte bazi zihniyetler degismedikce bu kötü gidisat, degismeden devam edecektir. asil bu gidisatin sorumlusunun 1 yildir bu takimin basinda olan ve alenen sabote edilen bir teknik adamda oldugunu düsünmek cok büyük iyimserliktir. belki de aymazliktir. adini siz koyun.