resim
Franklin Edmundo Rijkaard
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:61
Uyruk:Hollanda
  • 1984
    bana (sözüm meclisten dışarı) "ilk evliliğini yapan insan ya duygusaldır ya da mantıklı, ikinci evliliğini yapan insan olgun, üçüncü defa evlenen insan geri zekalıdır" özdeyişini hatırlatan zat.

    -özdeyiş tabi bunlar. kafaya fazla takmamak lazım. yalan dolan bir proje ile galatasarayı böyle sövüşleyebilen birisi geri zekalı olabilirmi! asla!!
  • 2018
    galatasaray'ın başına gelmesinin iki nedeni var. birincisi; sayın adnan polat'ın başkanlık ömrünü uzatmak, ikincisi ise kişisel para hırsıdır.

    biz başkaları gibi ham hayallere kapılmadık. bunları ilk geldiği günden beri yazmaktayız. birinci maddede yer alan sayın adnan polat'ın başkanlık ömrünü uzatması gerçekleşmiş olup, ikinci maddedeki kişisel para hırsı kaynaklı son meyveleri de alıp gidecektir.

    bazılarının sandığı gibi bir sistem yaratmak ve devrim yapmak gibi ulvi bir amaçla gelmemiştir. böyle bir amaçla gelmiş olması için, birincisi; galatasarayın tüm mali problemlerinden sıyrılıp bir kenara 300-500 milyon dolar para koyarak bu arkadaşı getirtmesi ve kendisi ile 1+1 değil en az 5 yıllık bir kontrat yaparak "gel kardeşim, kur bize o barcelona sistemini, biz 5 yıl bekleriz" demiş olması lazımdı.

    bu nedenlerle gören göz ve düşünen kafa gereken doğru tahlili yapıp bu orta oyununa alet olmamıştır. frank rijkaard'ın galatasarayın içinde bulunduğu mali koşullar, eldeki kadro yapısı ve kendisi ile yapılan sözleşme neticesinde başarılı olamayacağını bilmemesi düşünülemez. gelirken "kumar oynarım kazanırsam biraz daha bir şeyler yutarım" mantığı ile gelmiştir. oynadığı kumar tutmamıştır. tutmaz da.

    transferleri kendi ekibi filan yapmamaktadır. geçen seneki transferleri de kendisi yapmamıştı. geçen seneki transferler de galatasaray yönetiminin yaptığı transferlerdi, bu sezon için yapılan transferler de galatasaray yönetimin transferleri. buraya yazıyorum; galatasarayı önümüzdeki sezon orta ve üst sıralara oynatıp hayranlarını üzecektir. bu orta oyunundan daha fazlası beklenemez. bu orta oyununa sırf para hırsı nedeni ile katılıp taraftarı ve kamuoyunu aldattığı için gözümdeki değeri "sıfır" teknik direktördür.
  • 2246
    taraftarları ufak ufak yan çizme talimlerine başlamışlar ve (bkz: frank rijkaard iyi ama futbolcular kötü ekolü)nün ardından sözlüğümüze yeni bir ekolün katılmasını sağlayarak ufkumuzu açmak için mücadele vermektedirler.

    (bkz: frank rijkaard iyi ama yönetim kötü ekolü)

    -yemezler.

    ilk günden beri söylüyoruz bu projenin yalan dolan olduğunu.
    galatasaray başkanı iki dönem galatasaray başkanlığını sürdürmek için 2009 2010 sezonunda kumar oynamak isteyecek;

    -geldiğinin ikinci senesinde sinekten yağ çıkarmaya çalışan galatasaray başkanı sayesinde, bu kumara katılmak için 2009 2010 sezonunda sen kendi cebine yıllık 4 milyon euro'yu cukka edeceksin. ekibinle birlikte yıllık maliyetin 7 milyon euro olacak.
    -yine uefa kriterlerinden bahseden ve elano'ya ödediği yıllık 3.250 bin euro dan kurtulmaya çalıştığı için onu pazarlamayı beceremeyen galatasaray başkanı sinekten yağ çıkarmaya çalıştığı 2010 2011 sezonunda da bu 4 milyon euro'yu sana indiragandi yapacak.

    -2009 2010 sezonunda sana transferler için "tamam hallederiz" diyecekler ve tüm transferleri yönetim yapacak. bir tane dahi futbolcu sokamayacaksın, senin istediklerinin hiç birini almayacaklar, sen bu taa kaleciden başlayan plansız programsız transfer politikasına, cebine girecek paralar için hiç sesini çıkarmayacaksın.

    -yönetimin yaptığı kaleciden başlayan plansız programsız transfer politikası, gerek senin sistemine uymaması, gerekse senin sistem dediğin şeyin ortaya çıkardığı sonuçlardan en önemlisi olan sakat sayısını arttırması karşısında elde patlayınca, devre arasında saçma sapan transferler yapıp üzerine tuz biber ekeceksin. (jo&dos santos-nonda)

    -2010 2011 sezonu için sadece bir tek futbolcu istemene izin verecekler. sen de stoch'u isteyeceksin. yönetim iki sezonda istediğin tek futbolcuyu getirmeyi beceremeyerek 2010 2011 için tüm transferleri yine yönetim yapacak ve sen yine bu kaleciden başlayan plansız programsız transfer politikasına cebine girecek paralar için hiç sesini çıkarmayacaksın.

    ve bu olanlardan sonra taraftarların bi o yana bi bu yana yapacaklar.
    önce
    (bkz: frank rijkaard iyi ama futbolcular kötü)
    şimdi;
    (bkz: frank rijkaard iyi ama yönetim kötü ekolü)

    yok öle.
    herkes zamanında yazdıklarının arkasında ve herkes dik duracak. kıvırmaya kalktınmı zamanında ettiğin kötü sözleri yuttururlar adama ya da ömrün sözlükten eski entrylerini silmekle geçer.

    ha, o çaktırmadan sildiğiniz entrylerinizde adamlığınızın ölçüsüdür.
  • 2317
    kendisinden hiç bir şey istemediğim teknik adam. ayrıca egoma sokayım.

    ya arkadaş nasıl bir okuma anlama özürüdür. ben rijkaard'dan başarılı olmasından başka ne isteyebilirim. her sene dünyanın parasını harcıyorum, evde işte sokakta insanlarla yüz göz oluyorum, 51 yaşındayım ameliyat harici ali sami yen de maç kaçırmışlığım yok. ne istiycem lan ben bu adamdan.

    ayrıca adamın ismi çıktı çok sevindim. hakkındaki ilk entry'im 5.6.2009 tarihli ve bu entryde rijkaard'a karşı hiç bir tavrım yok. (bkz: #128063)
    ardından 3 entry daha yazdım. bu entrylerde de rijkaard karşıtı bir şey yok. üçüde lincoln ve bülent korkmaz kızgınlıkları entryisidir.
    (bkz: #139835), (bkz: #139841), (bkz: #147869)

    sonra bir takım bilgiler almaya başladım. aynı zamanda barcelona sempatizanı olduğum için bu adam hakkında bilgi ve fikir sahibiydim zaten. aldığım bilgilerle önceden sahip olduğum fikirleri birleştirince işi çözdüm ve şu entry'leri yazdım. (bkz: #154463), (bkz: #154542), (bkz: #154566), (bkz: #154606), (bkz: #154655).

    ardından şunu yazdım; (bkz: #217501) entry tarihi ne ! 24.10.2009
    iyi oku o entryi. ne demişiz sonunda;

    -----
    4-3-3/total futbol inadından vazgeç demiyorum. aksine, futbolcu ve teknik direktör olarak senelerdir edindiğin tecrübeni ve total futbol anlayışını uygula, öğret ve ülkemizde zihniyet devrimi gerçekleştirmiş üçüncü kişi olarak tarihimizde yer al. hatta uzun seneler seninle birlikte olalım. ama lütfen bunu inat ve ısrarla yapma. bizi, ülkemizi ve içinde bulunduğumuz şartları anla ve bazı durumlarda maçı almak için teknik ve taktik değişiklikler yapmayı en azından "dene".

    bu, senin zorla saçlarının kestirilmesinden ve ekibinin zorla lise talebesi kılığına sokulmasından daha az onur kırıcıdır sanıyorum. yoksa kulüpte ve tribünde tenekeleri hazırlıyorlar. sonunda adamın kuyruğuna bağlarlar haberin olsun.

    en derin saygı ve sevgilerimle.
    -----------

    şimdi şuna gelelim. bu sözlüğe anılarımı ve duygularım ile düşüncelerimi yazmaya geldim. ben profesyonel sözlük yazarı filan değilim. bu işten para kazanmıyorum. dünya kadar işim gücüm sıkıntım var. boş kaldığım zamanlarda bu sözlüğe vakit ayırıyorum. ayrıca uzun uzun yazmaktan nefret ederim ve böyle bir zorunluluğum yok. ben yazarım, beğenen beğenir beğenmeyen umrumda bile değildir. ha ayrıca yukarıdaki ilk entry hariç diğer entrylerin altına sürekli küfür kafir içeren cevap entryleri girildi, o yetmedi pm den onlarca gerzek mesaj geçildi. hiç birine hak ettikleri karşılığı vermedim. söylemesi ayıp çok zeki bir adamımdır. haklı olduğumu biliyordum ve zamanı gelince bana küfür edenleri pert edeceğimden emindim. tüm bunlara rağmen baktım uşaklar ciddi ciddi sinirleniyorlar bu sefer nedenlerini yazmaya başladım. onları da tek tek yazmayayım şimdi. (bkz: frank rijkaard/@zizonkovac) veya (bkz: farnk rijkaard'a mektuplar/@zizonkovac) yap. görürsün neler yazdığımı. anlatmaya başladım ama ne şerefsizlik bitiyor ne terbiyesizlik. sabırla anlamadıkça konuyu detaylandırmaya başladım. galatasaray'ın mali durumunun bu adamın başarılı olmasını sağlayacak futbol finansmanını sağlayamayacağını, bunun galatasaray başkanı adanan polat'ın çeşitli nedenlerle ortaya serdiği bir kumar olduğunu, rijkaard'ında cebine girecek para nedeni ile "ya tutarsa" hesabı ile bu işe dahil olduğunu yazmaya başladım. önceden 4 3 3 ten vazgeçmemesini ama tecrübelerime dayanarak bu ligde bu sistemin uygulanmasının zor olduğunu ve bu futbolcu profili ile kaleciden başlayan bu stilin sakatlık adedini çoğaltacağını, bunun da başarısızlığın müsebbibi olacağını yazmaya başlamıştım zaten.

    bak bu biçimdeki ilk entry'e; entry tarihi 29.11.2009. (bkz: #249247) tane tane sene sene yazmışım barcelona olayını. hani ilk geldiği yıldaki victor valdes, andres iniesta, michael reiziger, carles puyol, xavi hernandez, javier saviola, phillip cocu, patrick kluivert, marc overmars, giovanni van bronckhorst, luis enrique , luis garcia, gerard lopez, pedro mario, gabri garcia, ramon ros, oscar lopez, albert jorquera, oleguer, rodri, sergio garcia, sergio santamaria, rüştü reçber, thiago motta'lı kadroya o zaman 40.500 milyon euro verip edgar davids, rafael marquez, ronaldinho, ricardo quaresma'yı filan katmasından başlayarak.

    eeee.. hep ana okulu çocuklarımı toplandınız buraya, yoksa zeka seviyenizdemi bişey var. ayrıca konuyu detaylandırmam bile yetmedi terbiyesilikleri durdurmaya. ha bu arada geçmişten beri o küfür kafir sahiplerini itin götüne sokup çıkarma vakti gelmişti ve çaktırmadan hemen hemen hepsi ile hesabımı gördüm. elde bir kaç tane kaldı. bir kaç tane de yeni var. ben beklerim. zamanı gelince de gereğini yaparım. ya bu sözlükte herkes bu küfür kafir dalgasından vaz geçecek ya da zizonkovac tarafından itin götüne sokulmak için sırasını bekleyecek. daha ötesi yok.

    hala "rijkaard'dan ne istediğini anlatabilse, bik bik bik" hayır anlamıyorum, hakikaten ben neyi kaçırdım allah aşkına veya siz niye böylesiniz!!!!
  • 2482
    ------alıntı-----

    yine servet ile neill'i geride bırakıp 8 tane cengaveri ileri yolladık. elin oğlu yermi. onlarda savunma futbolu nasıl oynanır gösterdi. 17 tane futbolcu 35 metreye sıkışınca vurduk geri geldi, vurduk geri geldi. kalecileri de kaleci. ondan sonra çok güzel oynadık teraneleri. heee, çok sevişiyoruz ama çocuğumuz olmuyor tohtur bey. 18 korner kullanmışız. eee, adamlar attı yav kornere taca topu. katı defans yapıyorlardı ondan. sen muhteşem oynadığın için olmadı bunlar. adamlar topu sana verdiler, karşıladılar ve buldukları 5 fırsatta da uzun toplarla çıkıp gol aradılar. sen iyi filan değilsin, enayisin.

    ondört aydır yazıyoruz bu 2-4-4'ü. yemezler bunu. üç büyüklere karşı savunma futbolu oynanır bu ligde. oyun 40 metreye sıkışır ve rakip uzun toplarla çıkıp ebeni sker diye. anlayan kim. hala yok rijkaard yok sistem, yok transfer. bir de transfer yapılınca sorunun çözüleceğine inanalar var ki, ne diyem. hayır, beni delirten şu; galatasaray'ın orta sahası yokmuş ta bilmem neymiş. ulan bursaspor ile sivasspor'un orta sahasında kimler var ki! sorguya çeksen bi hüseyin cimşir'i bilirler. sivasspor'dan isim bile söyleyemezler. hüseyin cimşir de şu bizim bildiğimiz hüseyin cimşir. hüseyin cimşir ile sivasspor'lu isimsiz kahramanlara karşı elimizde xavi ile iniesta yok diye yırtınıyorlar sırf frank rijkaard'ın kıçını kurtarmak için. zamanında frank rijkaard loy loy loy dendi ya, şimdi saçma sapan mazeretler bulacaklar ki egoları erozyona uğramasın.

    transfer yapılsa da fark etmez. istersen on tane xavi iniesta getir. artık rijkaard'ı çözdüler. geçen sene biraz olsun korkuyorlardı ama bu sezon o korkuları da kalmadı. zamanında söyledik. galatasaray'ı en kolay yenilen takım haline getirdi. iş bitti artık. ancak üçüncü sınıf takımları yenebiliriz. ikinci sınıf takımlarla berabere kalırız. diğer maçlar kayıp. alışın buna. yok adnan sezgin istifa, yok transfer yapılsın gibi saçma sapan argümanlarla yalpalamayın. en azından kendinize karşı mert olun.

    bu maçta gol atsaydık bile yine maç berabere biterdi. geçen sezondan beri bu takımı ve rijkaard'ı takip eden herkes biliyor zaten bunu. sen bu tahmini yapmayı beceremiyorsan o da senin eksikliğin. bu eksikliğinin farkına var ve ona göre fikir yürüt hiç olmazsa.

    ------alıntı------

    (bkz: 22 agustos 2010 galatasaray bursaspor maci/@zizonkovac)
  • 2496
    taraftarları dünyanın en tutarsız adamlarıdır. rotil kırmış plymouth gibi yalpalamaktan bi hale geldiler sözlükte. transfer yapılmıyormuş ta ondan böyleymiş. gitsin o zaman, tutkalla mı yapıştırdılar bu herifi oraya. diyemiyorlar 4 milyon yuro datlı geliyo bırakamıyo emicemin oğlu diye. veya yönetim bu orostopolluğu yapıyorsa frank rijkaard başlığının altında saçmalayacağınıza doldursanız ya adnan polat veya adnan polat'a mektuplar başlığının altını da görelim hikmet_i hüdanızı. zamanında car car ötüyordunuz yönetim, adnan polat, galatasaray da devrim, total futbol diye. ne oldu şimdi!

    (bkz: mars olmak nasıl bir duygu abidin)
  • 2655
    bu sezon başlamadan söyleyeceklerimi söyledim ve sıkıntılı günler geçirdiğimiz için hiç bir topa girmiyorum. ayrıca özellikle misimovic transferi nedeni ile oldukça mutlu ve umutluyum ama şiddetle merak ettiğim bir şey var! barcelona'dan bile futbolcuların hakaret dolu mesajları ile kovulan frank rijkaard ismi için galatasaray'a gelecek olan dürzü niye transferin son saat ve son dakikasını beklesin onu çözemedim. madem rijkaard ismi o adam için bu kadar önemliydi bu hale gelinmeden gelseydi ya. sonra zizon aksi filan. la havle.
  • 3178
    hakkında basında yer alan övgü dolu haberler, türk futbol bloglarının haline benzer. hani birbirlerinin bloglarına gidip blogdaki yazının altına yazıyorlar ya; "burcucum çok güzel çıkmışsın" hesabı. (sen benim götümü yala ben de senin götünü yalıyayım siyaseti). yemezler.

    xavi rijkkard'ı över, rijkaard cruyff'u över, curuyff bilmemkimi över, böyle gider bu.
    hesap, centilmenlik kisvesi altında yeni kazanılacak milyon euroların hesabıdır.

    geleneksel iki yüzlülük anlayacağın.
    vatandaş, sen de yeme bu numaraları. büyük bir endüstri ve büyük bir pasta var ortada. zekanı kullan biraz.
  • 3180
    parçası olduğu endüstriyel futbol'un bir yüzünü teşhir etmeye çalıştığımız adam. kimse merak etmesin zizon'un hiç bir sıkıntısı yok. hagi'nin de böyle bir orta oyununun parçası olduğunu gördüğümüz an yazarız buraya. biz evlatlarına dik gömülmeyi vasiyet etmiş adamız. hagi babamızın oğlu mu! galatasaray'a kattığı güzellikler için sempati duymamız yanlışa yanlış dememizi engellemez. hangisi zorunuza gidiyor bilmiyorum ki! endüstriyel futbol'un siyasetini teşhir etmemiz mi, yoksa endüstriyel futbol'un kuyruğuna takılıp frank rijkaard diye bik bik öterken mars olan futbol blogları'nın yavşaklığını teşhir etmemiz mi!

    bilsek ona göre yazıcaz.

    edit: imla: üüürüüüüü.. aşağıya bak anlarsın.
  • 3184
    en iyi savunma saldırıdır düsturu ile savaşan taraftarlara sahip teknik direktör.
    yemezler. daha önce başkalarına söktü bu numara. millete alçakça saldırarak sözlükten bir sürü yazarın uçurulmasına neden oldu bu güruh. o çocuklar genç ve cahildiler. bu alçakça saldırılara hak ettiği cevabı verdikleri için uçuruldu bu sözlükten. bana karşı da gerek cevap entryleri gerekse özel mesaj yolu ile denendi. tutmadı. tutmazda.

    bana yapılan saldırı tarihi olan 1 eylül 2010 tarihinde entryimi yazıp sözlüğü kapattım.
    bu arada rijkaard kovuldu, hagi geldi, sözlüğe girmedim. 25 ekim 2010 tarihine kadar 55 gün yazmadım. 5 kasım 2010 gününe kadar 65 gün frank rijkaard başlığının altına da yazmadım.

    bunun iki nedeni vardı;
    birincisi : ligde olacakları ve bazı terbiyesizlerin mars olmanın verdiği ruh hali ile sözlükte sağa sola aldıracaklarını biliyordum,
    ikincisi; o süreçte burada olsaydım uçurulmam kaçınılmazdı. çünkü gerek yapılan alçakça saldırılar, gerekse yorumlara vereceğim tepki benim sözlükteki sonum olacaktı.

    25 ekim 2010 tarihli fenerbahçe maçı sonrasında sözlüğü açıp yazmaya başladım. ilk entrim maçla ilgili idi. ikinci entryimde yapılan saldırı ile ilgili olacaktı. entryi yazarken muhatabının sözlükten uçmuş olduğunu fark ettim. o nedenle yazmaktan vazgeçtim. ama madem ki şimdi sözlükte vekil çük’ü var, bize o da uyar. kaşımıyım diyorum ama zorla kaşınıyorsunuz bilader.

    öncelikle bana yapılan saldırıda dikkat çekici nokta; halamın oğlundan duydum, teyzemin kızı söyledi gibi argümanların kabul edilmeyeceği idi. ama bana bunu söyleyen vatandaş blogculardan örnek vermekten imtina etmiyordu. verdiği link ben kesington adlı bir blogger’e ait.

    http://footballfraternity.wordpress.com/...o-rebuilt-barcelona/

    blogger’imizin rijkaard’ın ağzından yazdığı söz şu;
    “i have no intention of leaving. it would be different if the players were saying it is time for me to go but that is not the case.”

    istenirse uzun uzun izah ederim ama sonuçta bu bloger’in yaptığı çeviri eklemeli mesela. konunun özü ile ilgili olmadığı için bunu geçiyorum. sadece vatandaşın çelişkisini sergilemek için anlattım. kimse merak etmesin, bloger bile kaynak göstermiyeceğim.

    gelelim konunun özüne;
    la porta’nın geçenlerde goal com’da yer alan bir açıklaması türk basınına da yansımış. bunun tercümesine filan gerek yok.
    linki şurda;
    http://www.milliyet.com.tr/...mp;ArticleID=1136527

    ne diyor la porta;
    "rijkaard, soyunma odasında otoritesini kaybetmişti"

    soyunma odası gibi yerlerde yaşananlar genellikle çok uzun yıllar sonra açıklanır ama la porta’nın yaptığı bu açıklaması yaşananlar konusunda önemli bir ipucu vermekte. la porta diyor ki; “rijkaard’ı soyunma odasında sallamıyorlardı. 2 ispanya süper kupası, 2 la liga, 1 şampiyonlar ligi şampiyonluğu kazanan rijkaard futbolcularının adam yerine koymadığı birisiydi” diyor.

    gelelim sürece;

    rijkaard, barcelona’nın başında 2004-2005 sezonunda ispanya süper kupası ve la liga şampiyonluğu kazandı, 2005-2006 sezonunda ise ispanya süper kupası-la liga şampiyonluğu-şampiyonlar ligi şampiyonluğu kazandı.

    2006-2007 sezonunda, şampiyonlar ligi çeyrek final öncesi oynanan elemede kendi sahasında 1-1 berabere kalarak liverpool’a elendi. averaj ile şampiyonluğu real madrid’e kaybetti. barcelona lig ikincisi olarak şampiyonlar ligine kaldı. kral kupası yarı finalinde getafe’ye 4-0 yenilerek elendi. (o zaman getafe’nin başında bernd shuster vardı)

    2007 2008 sezonunda ise şampiyonlar ligine manchester’e kendi evinde 0-0 berabere kalıp deplasmanda 1-0 mağlup olarak veda etti. birkaç hafta sonra kendi sahasında real madrid’e 4-1 mağlup olup şampiyonluğu ve şampiyonlar ligine katılma şansını tamamı ile kaybetmişti (bkz: 7 mayıs 2008 barcelona real madrid maçı) ama uefa’yı kesin olarak garantilemişti.

    ligin bitmesine 2 maç ve 11 gün kalmıştı. ligin bitmesine iki maç ve 11 gün kalmış olmasına ve uefa’yı garantilemiş olmalarına rağmen la porta ligin bitmesini beklemeden daha bir yıllık sözleşmesi olan rijkaard ile ilgili açıklamayı yaptı. frank rijkaard’ın yerine b takımı hocası guardiola’yı getirdiklerini söyledi.

    açıklamanın linki bu;
    http://www.fcbarcelona.cat/...5/n080508104104.html

    ne diyor la porta;
    “es una prueba de que no se han podido corregir los errores que se detectaron la temporada pasada”
    (mealen) “geçen sezon saptanan hataların düzeltilmesi mümkün olmamıştır”
    “-geçen sezon biz sana bir sürü şeyin yanlış olduğunu söyledik ama bizi dinlemedin, bir haltta beceremedin-”

    ne diyor la porta;
    “creemos en guardiola para que lidere el nuevo proyecto deportivo. garantiza la continuidad renovada del ideario futbolístico que nos ha llevado a los éxitos”
    (mealen) “biz guardiola ile başlattığımız projemize inanıyoruz. futbol da yenilik başarı getirir”
    –rijkaard için- sen de bizim projemizin parçasıydın. senin zamanın geçti, şimdi b takımı hocası gelip gereğini yapacak. biz “projemize” güveniyoruz. diyor.

    ne diyor la porta;

    "los jugadores no han respondido a las expectativas que teníamos todos, ni tampoco al entrenador", ya que "habíamos planificado una de las mejores plantillas del mundo."
    (mealen) “bizim dünyanın en iyi kadrosunu yapmamıza rağmen ne oyuncular ne de koç bizim beklentilerimizi karşılayabildi.”
    “biz dünyanın en iyi kadrosunu kurduk ama eleman sıçtı batırdı”

    -kimse bana “ama futbolcular bik bik bik” demesin. rijkaard’ın kovulmasının ardından en büyük sorunu yaşadığı eto’o takımda kalmış olmasına rağmen sezon sonunda gönderilen futbolcuları yazıyorum. zambrotta, ronaldinho, (28 yaşındaydı ve sakatlık geçirmişti. la liga da toplam 12 maçta forma giyebildi onlarında bi kısmını tamamlayamadı), thuram (futbolu bıraktı), edmilson(32 yaşındaydı ve sakatlık geçirmişti), deco(31 yaşındaydı), ezquerro(öyle ahım şahım bir futbolcu değildi).

    zaten la porta yukarıda yaptığı açıklama ile “rijkaard soyunma odasında otoritesini kaybetmişti” diyerek asıl sorumlunun kim olduğunu yıllar sonra beyan ediyor.
    ha diyorsan ki e adam ana avrat sövmemiş ki kardeşim, kusura bakma onlar senin gibi adamlar değil. açıktan ana avrat sövmezler ince skerler adamı.

    ardından eto’nun tepkisi;
    http://www.elpais.com/...70213elpepudep_4/Tes

    sayfanın sağında basına verdiği demecin ve söylediği bu sözün videosu’da var. ne diyor eto’o rijkaard için;
    (bkz: mala persona)

    hiçbir şey bilmiyorsan google translate var ispanyolca “mal”(a-çekim eki) yaz ingilizce ne anlamlar taşıdığını gözünle gör.

    gerçi eto’nun
    “mal(a) persona”ı hakaretin ağa babasıdır.

    ha bunlardamı kesmedi seni;
    al bir link daha;
    buna ilişkin http://www.telegraph.co.uk/...d-for-Guardiola.html linkinde ingiliz telgraph’tan charlie caroe yaptığı kısa incelemede şöyle demiş;

    “the news will please many in spain. following barcelona's 4-1 loss to real madrid last night the spanish newspapers said:
    "(bkz: you dishonour the barca shirt)”

    you dishonour the barca shirt’ün ne anlamına geldiğini çakıyormusun. ingilizce bilmeyenlere google translate tavsiye ederim.

    ne oldu; kimmiş yalancı, kimmiş şerefsiz.
    uzun zamandan beri bu sözlükte yazarlara yapılmadık pislik kalmadı. ben bir yazar arkadaşın diğer yazarlardan birine “orospu çocuğu” dediğine bile şahit oldum. bu tür küfürleri kullananlar hep aynı ekibin elemanları. ilk gün söylemiştim ya bu küfür kafir ve alçakça saldırılardan vazgeçip adam olacaksınız, ya da sonsuza kadar bir yerlere sokulup çıkarılmaya muhatap kalacaksınız. çocukların acısı var diye tam 65 gün sesimi çıkarmadım. 65 gün sonra bile bu tavırları hortlatırsanız daha çok sıkıntıya girersiniz, uyarayım. bu süreç galatasaray da yaşanmış bir süreç. eğrisi ve doğrusu ile zaman zaman analinizini yapmaya çalışacağız. herhangi bir fikre karşı olan düşüncenizi böyle pis bir şekilde şahsileştirdiğiniz müddetçe benden hakkettiğiniz tavrı ve cevabı alacaksınız, haberiniz olsun. zaten şurada bir avuç adamsınız, sizde kuyruğunuzu kıstırıp efendi efendi yazın. aklıma gelmişken bir daha söyliyeyim; böyle pis numaralara başvurmayın, bana kurnazlık sökmez.

    hadi kalın sağlıcakla.
  • 3362
    bu arkadaşın ismini ikide bir sol frame'ye taşıyıp arkasından ağıt ve gözyaşı dökerek sağa sola laf sokmaya çalışanların bunun için 3 sebebi var mı acaba çok merak ediyorum.

    gidip rezil olmasını istemek için benim 3 sebebim var;

    1- malum, biz "galatasaray taraftarları" canımızı zor kurtardık ve takım hala kuyruğunu düzeltmeye çalışıyor.
    2- gereksiz yere trilyonlarımızı kaptı.
    3- bu eleman gittiği takımda çuvallayınca sözlüğün sol framesi rahat eder. taraftarlarının saçmalıklarından kurtuluruz.
  • 3371
    yazıyı okuyanlardan peşinen özür dilerim, eski entrylerimden alıntı yapamayacağım. bin defa alıntı yaparak yazdım, bu da alıntısız binbirinci olsun. isteyen eski entryleri bulur okur artık. zaten anlamak istenmedikten sonra ne yapılsa boş. adamın "berberi" başlıklı bir yazı yazdık ortalık sallandı. bir de yalan dolan çarpıtmalara muvazzaf kalıp üstümüze yapıştı yazı, "öhöreee bak berberine bile laf ediyor" diye. halbuki o yazıyı dikkatli okusa frank rijkaard'dan önce türkiye futbol iklimini eleştirdiğimizi anlar ama bazı şeyler gözlerini kör ediyor insanların. (bkz: türk futbol blogları/@zizonkovac) ile teşhir ettik bu kliği ve körlüğünü. bu konuyu tekrar açmaya gerek yok.

    ben de ne rijkaard'ı sevenlerdenim ne de nefret edenlerden. umrumda değil böyle şeyler. galatasaray'a bakarım ne durumda diye. ayrıca galatasaray'a rijkaard veya türevi bir adamın müdahil olup gereken futbol devrimini yapmasından yanayım ama bunun sahtekarca değil açık, dürüst ve düzgün bir biçimde yapılmasından yanayım.

    örneğin;
    rijkaard takımın başına teknik direktör olarak değil de, galatasaray'ın içine her hangi bir biçimde monte edilip önüne 5 yıl vade ve 300 milyon euro bütçe konsa idi bu olayın en büyük savunucu ben olurdum. haa! tabi rijkaard da bu duruma uygun bir biçimde bu ülkeye adapte olmaya çalışsaydı. rijkaard kendisine sunulan acziyeti kabul ettiği an bitti. amacının günlük başarı ve para olduğu ayan beyan ortaya çıktı o zaman. yok adam güzel insanmış ta, yok süfer kariyeri varmış, hepsi boş o andan itibaren. bana ne kıvırcık saçlarından, bana ne güzel insan olmasından. onunla evlenmeyi düşünmüyorum, oturup rakı içmiycem. güzel insan olsa ne olur!

    peki gelelim realiteye;
    adam bu ülkeye futbol devrimi yapılsın diye getirilmedi. bu rijkaard'ın önüne konan 25 milyon euroluk bütçe ile belliydi. kaldı ki bu 25 milyon euro'luk bu bütçenin büyük bir kısmı rijkaard ve ekibine gidecekti. kulübü yakından tanıyorum. içinde bulunduğu mali ve idari şartları biliyorum. galatasaray en az bir 5 sene günlük başarılara şampiyonluklara ve başta televizyon yayınları olmak üzere puan cetvelindeki yerine uygun federasyon ödemeleri dahil bir takım girdilere muhtaç bir kulüptür. benim günahım, bu anlatmaya çalıştığım nedenler ile rijkaard'ın sayın adnan polat'ın kongre oyunu ve kumar olduğunu ilk fark eden ve bunu topluma deklare eden insan olmam. nitekim adam başarılı olamadı. olması mucize idi zaten.

    rijkaard'dan futbol devrimi bekleyenler bunları benim kadar bilemeyebilirler ama yazdıklarımı anlamaya çalışarak bir durup düşünmek yerine terbiyesizce tepkiler vermeyi kendilerine şiar edindiler.

    gelelim tepkilere ve cevaplarına;
    bu toplumda insanlar ölçüsüz ve terbiyesizce tepkiler verir. toplumda olabilir ama sözlükte olması çok normal değil. galatasaraylıyım deyip, beni bırak kendisine büyük mutluluklar yaşatan futbolcularına, kaptanlarına bile "karaktersiz"e varan terbiyesizlikler yapılıyor ne yazık ki.
    kimse kusura bakmasın, normal karşılayamıyorum. karşılamayacağım da. allahtan metin oktay yaşamıyor. yaratılan metin oktay kültünden memnun olduğum için efsaneye halel gelsin istemiyorum ve bu nedenle olayı kurcalamıyorum ama rahmetlinin galatasaray'da ki son senelerini bilseler veya o yıllarda yaşamış olsalar şimdi taptıkları metin oktay'a bile hakaret ederdi bunlar. onu da geçtim, en büyük kupayı kazandırmış başkanlarına bile hakarete varan yazılar yazıyorlar. delirmemek işten değil. rahmetli ali sami yen bey'in bu kulüpte yaşadıklarını bilseler, hal nasıl olur düşünmek bile istemiyorum. eğer o dönem yaşamış olsalar ali sami yen bey'e bile sallayacaklarmış. tövbe yarabbi.

    iş bu nedenle;
    benim açımdan tartışmanın ana ekseni futbol'un yanı sıra bu terbiyesizlik durumuna kaymıştır. hal böyle devam ettiği müddetçe de bu konuda olduğu gibi başka konularda da hak edenler hak ettiği uslupta karşılığını bulacaktır.

    frank rijkaard başlığı altına girdiğim son entry olması dileği ile.
App Store'dan indirin Google Play'den alın