• 302
    futbol konuşurken insanların kavramları bilerek daha rahat konuşacağını düşündüğüm için biraz daha açmak istediğim pozisyon. mesela ülkede poacherkelimesinin anlamı ve bu adamların nasıl futbolcu ne tür futbolcular olduğu bilinse diagne bu kadar çok küfür yemezdi.

    inside forwards

    bizde bunun örneği ryan babel. geçen yıl onyekuruydu ama gary ve bruma bu takıma girmez mesela. onlar winger. bu mevkinin kanatda konumlansalar bile aslında forvetlerdir. genelde topla içeri katedip şut çekerler, hücumda çizgiye değilde forvetin yanına konumlanırlar.

    target man

    bunun bizde bir örneği yok. hocanın istemesine rağmen yok. oysa hoca sırf bunun için batuhan karadeniz denen çam yarmasını milli takıma almışlığı vardır. oyunun sıkıştığı anlarda top indirir, top tutar, faul alır. romelu lukaku, olivier giroud buna örnek.

    deep lying forvet ve false 9

    aralarında çok büyük fark yoktur. ikiside gezici tarzda oynar, statik değillerdir. bu rol bana göre birazda taktiğe ve oyuncunun tarzına bağlı mesela podolski'nin bizde en uçta oynadığı maçlar için dlf deriz ama messi için false 9 tanımı daha uygun olur.

    advanced forward

    takımın gol yükünü taşıyan bitirici, savunma arkasına koşu yapan, savunmanın sürekli tedirgin olmasını sağlayan forvet türü. gonzalo higuaín, robert lewandowski buna verebileceğimiz örnekler.

    poacher

    fox in the box. günüzde pek yeri kalmamıştır. jardel, cardozo gibi oyuncuları buna örnek verebiliriz.

    defensive forwards

    takımınızda eşit bir skor dağılımı varsa katkı verecek forvet. dünyada en iyi örneği gabriel jesus. bizde ise umut hırçın drogba bulut.

    complete forward

    dribling, kafa, pas her türlü özelliği olan forvet oyuncusu. mesela ben comple forvet dediğimde aguero gözümün önünde bir tane 40 metreden, 1 tane 3 kişiyi ipe dizip, bir tane ceza sahasına içinden plase ile golünü attı bile.

    genel itibarıyla bunlar. hea thierry henry, zlatan ibrahimovic, femomen ronaldo gibi bu rollerin pek çoğunda oynayabilecek özel oyuncular var. yukarıda saydığım elit forvetlerde çoğunu oynayabilir ama önemli olan bu adamları nasıl daha iyi ve verimli kullanacağınızı bilmenizdir.
  • 152
    beşiktaş: alvaro negredo, cyle larin, vagner love, mustafa pektemek, güven yalçın
    fenerbahçe: islam slimani, michael frey, roberto soldado
    başakşehir: emmanuel adebayor, riad bajic
    trabzonspor: hugo rodallega, burak yılmaz, caleb etuban
    bursaspor: diafra sakho, bogdan stancu, umut nayır
    göztepe: sokol cikalleshi, nabil ghilas, deniz kadah
    konyaspor: adis jahovic, mustapha yatabare
    çaykur rizespor: oleksandr gladky, vedat muriqi
    kayserispor: artem kravets, asamoah gyan, umut bulut
    alanyaspor: papiss cisse, bobo, mbilla, emre güral
    sivasspor: arouna kone, muhammet demir
    kasımpaşa: mbaye diagne, fode koita
    ankaragücü: mostapha el kabir, kubilay kanatsızkuş, ilhan parlak, lanre kehinde
    antalyaspor: souleymane doukara, mevlüt erdinç
    malatyaspor: khalid boutaib, ömer şişmanoğlu, eren tozlu
    akhisarspor: yevhen seleznyov
    erzurumspor: lennart thy, ridge munsy

    an itibariyle ligdeki takımların santrfor rotasyonları yukarıdaki gibi. kanat-forvet oynayanları yazmadım. santrfor rotasyonunda akhisar'la aynı seviyedeyiz, elimizdeki net santrfor sayısı (1) - yazıyla bir. bütün takımlar kalitelerine göre burayı en az bir yedekle alternatifli hale getirmişken biz tek seçenekle yola çıkıyoruz. forvetsizlikten ikinci bir 2010 sezonu yaşamayız umarım.
  • 291
    ryan babel'i burada 1. tercih olarak kullanamayız, bunu bir an önce kafamızdan çıkaralım. ryan babel 2. forvet ya da sol forvet oynar ama sürekli santrafor oynatirsak 3 hafta sonra adama diagne muamelesi yapılmaya başlanır. adam akıllı forvet alıp herkesi kendi mevkiisinde oynatmalıyız, hoca da babel'i santrafor olarak düşünüp aldırmadı, buna adım kadar eminim.
  • 242
    transfer gerçekleşmediği her an kafayı yememize sebep olan mevki.
    forvet diye bir kitap yazmayı planlıyordum. metin oktay, hakan şükür, drogba, ümit karan, tanju çolak gibi isimlerin hepsinden bahsedecektim. 1905 adet bastırmayı ve tanesini 2500 tl'den satmayı düşünüyordum. gelen paranın tamamını da forvet transferine harcayacaktım. ama baktım ki gelecek para semih kaya'nın ancak 4 aylık maaşına yetiyor, vazgeçtim.
  • 292
    kalitelisini almamaya ve alamamaya yemin ettiğimizi düşünüyorum artık. 6 ay forvetsiz kaldık, sonra diagne gibi çok çok çok kötü bir transfer ile yamamaya çalıştık. arkasına ise yarım devrede 250 dakika oynayan mitroglou için 4.1 milyon euro harcamanın altına girdik.

    yemin ediyorum lanetli bir mevki. alan, pato, modeste ve son olarak falcao. vallahi yoruldum ya.

    mustafa cengiz yönetiminin geldiklerinden beri sınıfta kaldığı en büyük konu.
  • 77
    http://3.bp.blogspot.com/...wDeL.jpg%2Blarge.jpg

    sol frame'de hasan kabze ve sasa ilic başlıklarını görünce aklım 2005-2006 sezonuna gitti. ordan da o sezonki forvet rotasyonuna. iyi ki de gitti aklım oralara, hasan kabze ve sasa ilic başlıklarını yukarı çıkaran arkadaşlara teşekkür ediyorum. şahane nostalji yaptım gece gece.

    o sezon ilk 11'e 2 forvetle başlarken, kulübede de 2 tane kaliteli forvet oturuyordu. hiçbir zaman da sen oynadın, ben oynadım sorunu olmadı. adamların arasındaki en büyük sorun 9 numara kimin olacak mevzusuydu. yıllar çabuk geçiyor geçmesine de, yaşanmışlıklara duyulan özlem de ilerleyen yıllarla doğru orantılı artıyor sanki. şimdi düşündüm de garip geldi 9 numara için 2 forvetin birbirine darılması. koca sezonu dargın geçirmesine rağmen 2005/2006 sezonu başında hakan kendi numarası olan 9'u, ümit de 99'u alıp mevzuyu tatlıya bağlamıştı. o zamanlar galatasaray'da büyük kriz, hakan'la ümit arasındaki anlaşmazlık diye basının yazıp çizdiği bu mevzular zamanın ötesinden bakınca o kadar hoş gözüküyor ki. dertler bile daha güzelmiş sanki diyor insan ister istemez. 9 numara kimin olacak? galatasaray'da büyük kriz! hadi canım.

    her neyse mevzudan uzaklaşmayalım, eğer bir forvet ve forvet rotasyonu nasıl olmalı üzerine konuşulacaksa bu sezona ve bu sezondaki 4 tane iyi forvetin birbiriyle olan uyumuna baksınlar. o kadar efsane bir sezon ve efsane bir kadro ki 2005-2006 sezonu kadrosu, şimdi bu 4 forvetin de kritik gol attığı, ipten aldığı maçlar nelerdi o sezonda diye düşününce bir çırpıda aklıma geldi hepsi. gece vakit geçirmek isteyen, biraz da geçmişe dönmek isteyen varsa buyurun beraber dönelim.

    hakan şükür
    kayseri erciyes. dakika 90.
    http://www.ligtv.com.tr/...ray/hakan-sukur-9175
    gaziantepspor, dakika 73. bu maç 6-0 lehimize bitse de bu golün özelliği şudur ki, galatasaray maça ümit necati ikilisiyle başlamış ve ümit karan 3 gol atmıştır. 72'de ümit çıkar, 73'te hakan girer, topla ilk buluşmasında golü atar. ardından heinz ve necati de skoru 6-0'a tamamlar.
    http://www.ligtv.com.tr/...ray/hakan-sukur-9478

    ümit karan
    ankaragücü. dakika 90.
    http://www.ligtv.com.tr/...aray/umit-karan-9011
    sivasspor dakika 78 ve 84. bu maç da çok sıkıntılı geçiyordu, son 10 dakikaya doğru giriliyordu ki yedekten giren ümit öyle bir yarım vole vurmuştu ki topa, 2005-2006 sezonu ve ümit karan denince aklıma gelen ilk maçlardan bir tanesidir bu. bir de sivassporlu bir oyuncu, ceza sahası içinde hakem düdük çaldı sanıp topu eline almıştı aynı maçta. 2.golü de ümit penaltıdan atıp rahatlatmıştı. o da enteresan bir andı.
    http://www.ligtv.com.tr/...aray/umit-karan-9081
    http://www.ligtv.com.tr/...aray/umit-karan-9082

    hasan kabze
    gaziantepspor. dakika 90.
    http://www.ligtv.com.tr/...ray/hasan-kabze-9061

    beşiktaş. dakika 64 ve 90.
    http://www.ligtv.com.tr/...ray/hasan-kabze-9806
    http://www.ligtv.com.tr/...ray/hasan-kabze-9807
    http://2.bp.blogspot.com/...s320/kabze-kapak.jpg

    necati ateş
    samsunspor dakika 19 ve 54. necati'nin attığı gollerle galatasaray samsunspor'u deplasmanda 1-2 mağlup ediyor.
    http://www.ligtv.com.tr/...ray/necati-ates-9132
    http://www.ligtv.com.tr/...ray/necati-ates-9134

    ankaraspor dakika 45. galatasaray 30.dakikada 1-0 geri düştüğü maçı, önce ümit'in golü ardından ilk yarıyı bitirmek için fırat aydınus saatine bakarken necati'nin 45+'larda gelen golüyle kazanıyor. 15.dakikada ümit ve necati maçı kurtarıyor.
    http://www.ligtv.com.tr/...ray/necati-ates-9313

    trabzonspor dakika 73. necati'nin golüyle maç 1-1 oluyor ve o şekilde bitiyor.
    http://www.ligtv.com.tr/...ray/necati-ates-9577

    bonus! kayseri erciyesspor.
    ligin ilk yarısında bize sıkıntı çıkaran, 90da hakan'ın golüyle 3 puanı aldığımız kayseri erciyes ali sami yen'de de sıkıntı çıkarıyor. 2-0 öne geçtiğimiz maç cenk işler'in 2 saçma sapan golüyle 2-2 oluyor. benim o sezon oynanırken en üzüldüğüm anlardan bir tanesiydi bu cenk işler'in 2.golü attığı an. başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. çok saçma 2 gol atmıştı çünkü. ilk golde mondragon büyük bir hata yapıyor, ikincisinde top tomas'a çarpıyor kaleye güdümlü füze gibi gidiyor falan filan.

    peki 87'de ne oluyor, 2-2 giden maçta gerets tüm riskleri almış, hasan kabze'yi de alıyor yedekten. ümit, hakan, hasan, necati hepsi oyunda. sonradan oyuna giren hasan kabze ortalıyor, hakan şükür indiriyor, ümit karan zımbalıyor. bingo. 3-2. ben bu golden sonra sevinçten elimdeki meyve tabağını yarınlar yokmuşçasına, 5 dakika sonra yerden kırıkları toplamayacakmışım gibi fırlattığımı hatırlıyorum. sırf zevkine kırdım. yanlışlıkla falan da değil, ulan madem biz bu maçı çevirdik ben de bu tabağı kırarım dercesine attım yere.
    http://www.ligtv.com.tr/...aray/umit-karan-9612

    90da ne oluyor derseniz, 4 forvetin birden oluşturduğu pozisyon gol oluyor. necati, hakan'a ara pas atıyor. hakan topu düzeltip bir rakipten sıyrılıyor, ümit karan'a atıyor, ümit karan muhteşem bir topuk pası, hakan tekrar tek topla hasan kabze'ye atıyor ve 4-2. bu öyle bir gol ki, izlemeye kıyamazsınız bonus oğlu bonus.
    http://www.ligtv.com.tr/...ray/hasan-kabze-9609
  • 21
    santrfor yani merkez forvet* kavramı futbolun 2-3-5 dizilişiyle oynandığı 1930'lardan kalmadır. ilerideki beş forvetin ortasındaki futbolcu merkez forvettir, santrfor'dur. o yılların futboluna göre boyunun uzun olması ve topu saklayıp, dağıtabilmesi beklenen adamdır. bugün pivot santrfor dediğimiz adam esasında zaten santrfordur.

    sağında ve solunda iç forvetler* çizgiliere yakın bölgede ise dış forvetler* konumlandırılmıştır.

    striker diye tabir edilen oyuncu tipi ise günümüzde santrfor eşanlamlı muamelesi görse de farklılıklar da barındırır. striker, savunma oyuncularından kurtulabilen, çapraz koşularla boş alanlara çıkan, mümkünse iki ayağını da kullanabilen va top sürme, adam geçme yetenekleri olması gereken adamdır. örneğin, milan baros bu anlamda striker'dır; ancak başka bir noktadan bakıldığında ileri üçlünün ortasındaki rolü sebebiyle aynı zamanda santrfor'dur.

    tabii ki modern futbol, bu santrfor-striker ayrımını kaldırabilecek yapıda olmadığından yani genelde takımlar en uçta iki oyuncu görevlendirmediği için bu iki ayrı oyuncu tipinin bir futbolcuda birleşmesi bekleniyor ve bunu tam olarak yapabilmiş oyuncular çok değerli oluyor.
    (bkz: fernando torres)
    (bkz: didier drogba)
    (bkz: wayne rooney)

    bir de "goal poacher"lar var. santrfor-striker ayrımının farklı bir boyutu değil; daha detaylı bir sınıflandırma sadece.
    poach'un kelime anlamı kaçak avlanmak... "goal poacher"ları da ceza sahası içinde avlanan adamlar olarak tanımlayabiliriz. ceza sahası hakimiyetleri, topsuz oyun becerileri, "golü koklamak" diye tabir edilen içgüdüleri ve biraz da gol şansları ekstra olan adamlar...
    (bkz: filippo inzagi)
    (bkz: gabriel batistuta)
    (bkz: tanju çolak)

    gelelim 1930'larda kalan iç ve dış forvetlere. 2-3-5'in yerini 3-2-5 veya 3-2-(2-3) diye yazılabilecek wm dizilişi aldığı zaman, ilerideki 5 forvetten iç forvet olarak nitelenen ikisi orta sahaya doğru geriye çekildi. cm/fm/pes diliyle "attacking midfielder" oldular, hücuma dönük orta saha oyucular... zaman içinde bu oyunculara "playing in the hole" yani boşlukları dolduran, "secondary/supporting striker" yani ikincil/destek striker, "deep-lying striker" yani derin(orta sahay daha yakın) striker dendi.
    (bkz: alessandro del piero)
    (bkz: francesco totti)
    (bkz: roberto baggio)
    ve hatta alex de souza... rıdvan'ın "alex orta saha değil aslında santrfor, güntekin" demesinin de üç yıl aldığını hatırlatmazsam olmaz.
    [yalnız ikincil/destek striker denilen oyuncu tipinin son yıllarda değiştiğini de not düşelim...]

    oyun kurucu özelliklerinin yanında inceci olanlarına "10 numara" dedik. hücum bölgesinin dörtte üçünü kullananlara yani yarı saha civarına gelmeyenlere "trequartista" dendi. aşağı yukarı aynı oyuncu tipini tanımlayan bu terimler iç forvetlerin geriye gelmesiyle oluşan oyuncu tipini tanımlarken, dış forvetler oldukları yerde kaldılar.

    dış forvetlerin 4-4-2 ve 3-5-2 rüzgarında yerleri biraz değişti. taç çizgisine paralel, geniş ve uzun koridorları kullanmaları beklendi ve aut çizgisine doğru sıfıra inmeleri istendi.
    dış forvetler 4-3-3'ün dönüşüyle kaleye yaklaştı... 4-4-2'nin aradığı özellikler yerine ters ayakla top sürebilme ve içe katedebilme becerileri değer kazandı.

    ikincil striker'lık ve destek görevinin değiştiği nokta da tam burası. artık bu görev 2000'lerin başına kadar olduğu gibi orta sahaya çekilen eskinin iç forvetlerinin değil; 4-4-3'ün dış forvetlerinin...

    euro 2008'de arda turan'ın isviçre'ye attığı golü hatırlayalım; sonra da arjen robben'in klasiği haline gelen kanattan içeri doğru katederek ceza sahası yayı üstünden vuruşlarını... bu iki şablonu, david villa'nın dünya kupası'nda torres sahadayken üstlendiği görevle, pedro'nun hem fc barcelona'da hem de bu dünya kupası'nda görev aldığı sürede oynadığı oyunla birleştirin.
    robben klasiği denilen, kanattan ceza sahası yayına doğru ters ayakla katederek, yay civarından kaleyi yokladığı pozisyonları düşünün. fc barcelona'yı izleyenler messi'nin de benzer pozisyonları denediğini mutlaka hatırlar.
    anlatmak istediğim rol kafanızda canlanmıştır...

    bunların dışında dış forvetlerin santrforun arkasını doldurmak gibi görevleri de elbet var. bu görevleri mutlaka orta saha oyuncularıyla da paylaşıyorlar. genelleme yapılmayacak kadar karışık ve her takıma özel şablonlar bunlar; izlerken fark ediliyor zaten...

    ayrıca wayne rooney'e özel olarak bakmak lazım, david villa'nın da benzer özellikleri var ama villa'dan bahsettik.
    rooney, tek başına ileri uçta oynayabildiği gibi berbatov sahadayken kanatlara devriliyor, göbekte berbatov'un civarını dolduruyor... tam bir ikincil/destek striker modeli ama aynı zamanda takımının santrforu da olabiliyor.

    şimdi galatasaray'a bağlamazsak olmaz. baros'u ele alalım. rijkaard'ın barcelona'sında eto'o'nun yaptıkları şimdi baros'un görevi. farklı açılardan benziyorlar da zaten. santrfor oynaması dışında baros'un sürati galatasaray'a esneklik de sağlayabilir. jo'nun olduğu dönemde jo ile baros birlikte sahadeyken baros'un taç çizgisine yaklaşarak oynadığını ve jo'nun merkezi kontrol ettiği düzende baros'un tıpkı rooney gibi kanatları kullanırken jo'nun arkasını da doldurmaya çalıştığını hatırlayalım. tabii ki, o dönemde baros'un sakatlıktan dönüşü, jo ile uyum sağlamamış olmaları ve jo'nun fiziksel durumu bu deneyin verimsiz olmasına neden olmuş olabilir.

    mehmet batdal'ın taraftara da rijkaard'a da umut verdiğini düşünürsek, galatasaray'da benzer bir deneyi sezon içinde görebiliriz. sakatlıkların sağ kanada darbe vurması durumunda mantıklı bir çözüm gibi duruyor.
  • 229
    18 takımlı bir lig usulü yarışmada ipi göğüslemek istiyorsanız, atanınız da iyi olacak tutanınız da... atanımız yani nam-ı diğer forvetimiz olduğu zaman bu başlığı ziyaret etmiyorduk. gün geldi, devran döndü. bu başlık altında toplaşıp o günleri yad ediyoruz. gelin, bugün de ben hüzünlendireyim sizi.

    galatasaray futbol kulübünde her kesim tarafından sevilen en son forvet bafetimbi gomisidi.

    bafe, son golünü 19 mayıs 2018 göztepe galatasaray maçı nın 66.dakikasında atıyordu. haydi o gün ile bugün arasındaki farklara bakalım.

    dolar o gün: 4.48 tl
    dolar bugün: 5.36 tl

    euro o gün: 5.27 tl
    euro bugün: 6.12 tl

    lpg o gün: 3.82 tl
    lpg bugün: 3.96 tl

    çeyrek altın o gün: 302 tl
    çeyrek altın bugün: 361 tl

    fenerbahçe'nin yıldız sayısı o gün: 3 yıldız * * * *
    fenerbahçe'nin yıldız sayısı bugun: 3 yıldız * * * *

    o tarihlerden sonra elimizde kalan eren derdiyok birçok kesim tarafından eleştirildi ve mevcut olarak bugün canımız sıkıldığında eleştirecek bir adet forvetimiz bile yok artık.

    devre arasından sonraki ilk maçımız olan 19 ocak 2019 galatasaray ankaragücü maçına 2 gün kaldı. takımımızdaki forvet sayısı ise sıfır.

    saygılarımla.
  • 296
    devre arası birçok forvetle ilgilenip sonrasında mbaye diagne ve kostas mitroglou'nun transfer edildiği pozisyon. ancak aradan geçen süre boyunca diagne ve mitroglou beklentileri karşılayamazken, gündemimize gelen diğer golcüler içinde 2019'un ilk yarısı pek verimli geçmedi.

    (bkz: benjamin tetteh)

    teknik direktörümüz fatih terim'in ısrarla istediği öne sürülen benjamin tetteh, sparta prag ile 16 maçta şans bulurken 4 gol, 2 asist yaparak düşük bir performans ortaya koydu.

    (bkz: alan carvalho)

    uzun süre ilgilendiğimiz alan carvalho, guangzhou evergrande'den tianjin tianhai'a kiralandı ve 21 maçta 6 gol, 2 asistle eski formundan uzaklaştığını gösterdi.

    (bkz: khouma babacar)

    temaslarda bulunduğumuz khouma babacar ise sassuolo'da sadece 2 gol atarak hayal kırıklığı yarattı.

    (bkz: gregoire defrel)

    bonservisi roma'da bulunan ve diagne öncesi gündeme gelen gregoire defrel, sampdoria formasıyla 5 gol, 2 asistle oynayarak yüksek rakamlara ulaşamadı. defrel için sampdoria defteri kapandı, başkent ekibine döndü.

    (bkz: cenk tosun)

    ilgilendiğimiz milli oyuncumuz cenk tosun da everton'da süre almakta zorlanırken yılın ilk 6 ayını 1 gol, 1 asistle kapatarak eski günlerini arattı.

    (bkz: alexandre pato)

    adı sık sık temsilcimizle anılan ancak transferi gerçekleşmeyen bir diğer isim alexandre pato ise sao paulo'ya döndü ve 12 maçta 5 gol atarak takımına yardımcı oldu.

    (bkz: mbaye diagne)

    adı geçen oyuncular yerine mbaye diagne ve kostas mitroglou'da karar kılmıştık. yunan golcü mitroglou 2 gol, 1 asistle takıma yabancı kalırken, senegalli golcü sarı-kırmızılılar ile çıktığı 15 maçta 11 gol, 2 asistlik performansıyla bizim geçmiş dönemde ilgilendiğimiz bütün forvetlerden daha yüksek rakamlara ulaşarak şaşırtıcı bir istatistiğe imza attı.
  • 156
    farklı oyun tarzlarına göre farklı yeteneklere sahip futbolcuların oluşturduğu mevki.

    kimisi hava toplarında iyidir top indirir, top dağıtır, kanat oyununda daha etkilidir.

    kimisi hareketlidir, sürekli alan değiştirir, kanatlara deplase olur, kanatların etkinliğini artırır.

    kimisi aralara koşular yapar, defansın dengesini bozar, topsuz oyunda etkili olup toplu alanda tehlike oluşturmayı sağlar.

    kimisi fizik anlamda güçlüdür, özellikle gömülen ve kapalı defanslarda yıpratıcı özelliği ile ön plana çıkar.

    kimisi hızlıdır ve ani çıkışlarda, kontralarda çok etkilidir.

    bizde bütün bu kategoriler için bir futbolcu mevcut: eren derdiyok.

    hızlı oyunda forvetin eren, gömülen savunmayı açmak için forvetin eren, kontra oyunda forvetin eren..

    koşusu yürüme kıvamında olan, fiziği iyi görünüp de çok rahat yıkılabilen, boyu uzun olup da hava topların da ortalama bir becerisi olan, top indiremeyen, top tutamayan, defansif oyuna katkısı da neredeyse sıfır olan eren.

    dün hep beraber izlediğimiz 1 eylül 2018 trabzonspor galatasaray maçında hücum anlamında gördüklerimiz sadece fragman. tek tip bir forvetiniz varken karşı takıma göre bir plan yapamazsınız, farklı oyun varyasyonları geliştiremezsiniz. rakip çok rahat önlem alır ve ileride kafası kesik tavuk gibi dolaşmaya başlarsınız. dün gördüklerimiz sadece fragmandı daha. bir galatasaray sevdalısı olarak dilerim ki yanılırım ama koca bir takımın bir hamleyle nasıl önüne taş döşendiğini hep beraber göreceğiz. bu yüzden sesimizi yükselttik, bağırdık, çağırdık, trpki gösterdik.

    bu takım şampiyonlar liginde grubu birinci bitirme şansının olduğu bir grupta, şampiyon olarak bitirebileceği bir ligde ve kupada mücadele edecek dedik. dünyada bu kulvarda yarışacak olup da sadece 1 (bir) adet forveti olan ve o da tek yönlü olan başka bir takım var mıdır acaba?

    onyekuru var, sinan var, muğdat var diyenlere de bir lafım var. onyekuru'yu ileride görelim bakalım o fizik gücüyle nasıl kayboluyor o defansların içerisinde. ya da 2 metre top süremeyen, kontrada nereye pas vereceğini dahi bilemeyen sinan forvet oynarsa nasıl performans göstereceğini de herkes az çok tahmin ediyordur. muğdat ise zaten süre bile alamıyor ki oyum ve fizik yapısı gereği forvet bile değil.

    bir takım için hayati öneme sahip bir mevki bu. neden, bu takıma neden darbe vuruyorsunuz diye sorduğumuzda belli bir kesim tarafından bize denmeyen kalmadı. bedavaya ya da cüzi miktarlara kiralık giden oyunculardan bahsettiğimizde de saçma sapan oyuncular oldular kimilerine göre. o saçma sapan oyuncuların her biri sıfırdan fazlaydı halbuki ki çok kaliteli olup da bizden kat kat aşağıda olan takımlara kiralık giden transferler oldu bir sürü.

    sonuç olarak ocak ayına kadar böyle gideceğiz. belki de bu süreçte dominasyon yaratabilecek bir takım kör topal ilerlemek zorunda kalacak. ocak ayı geldiğinde de elimizde ya güney amerika ya da çin piyasası olacak. çünkü hiçbir avrupa takımı iyi seviyedeki forvetini yarı yolda bırakmaz. ancak kontratının sonuna gelmiş adamdan para kazanmak için bırakır ki bonservis ödeyecek para da yok.

    umarım her konuda yanılırım. ne diyelim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın