308
2020 - 2021 sezonu ara transfer döneminde umarım top rakipteyken pres yaparak takımı ileri atan, rakibin birinci ve ikinci bölgesinde kapılacak toplar için ortam hazırlayan bir tanesiyle anlaşırız. benim birkaç senelik düzenli özetlerden ve giderlerse avrupa maçlarından tanıdığım birkaç adet böyle forvet var, isimlerini paylaşmak istiyorum.
(bkz: per frick)
rakibe sürekli basan, enerjik, fiziksel olarak sağlam bir futbolcu. yaşı 28'e geldi, ülke dışına çıksa nasıl adapte olur bilemiyorum. üstelik 34 maçlık bir lig serüveninde çift haneye çıkar mı, çıkarsa ne kadar yukarıları görür emin değilim ama kendisinin olduğu tempolu, top sürebilen ve diri futbolculardan kurulu bir takım sezonu maç başına iki gol ortalamasının üzerinde bitirir.
(bkz: lucas höler)
bundesliga takip eden yazarlarımız kendisini tanıyor olabilir. topla ilişkisi problemli olsa da ben oyuna katkısını çok beğeniyorum. golcülük anlamında çok öne çıkan bir özelliği yok ancak tıpkı per frick gibi takımın sistemine hizmet edebilecek bir futbolcu. bir de burada vuracağı topları karşılayacak kaleciler belli. çift haneli gol sayısına ulaşabilir.
(bkz: enzo crivelli)
hepimizin tanıdığı, bildiği bir futbolcu. takımımızda görmeyi gerçekten çok isterdim.
(bkz: kevin lasagna)
geçen sezonu harika geçirmişti, bu sene varlık gösteremiyor udinese'de. tam anlamıyla yırtan bir forvet, üstelik frick'ten de, höler'den de, lasagna'dan da süratli ve çabuk. basan, ısıran bir adam, gol atabiliyor ve sürati yerinde.
gurme seçim: jordan hugill.
bu çocukta ne arasanız var. gol atar, top tutar, sabahlara kadar pres yapar, kafa vurur, saçma bir transfer yapmış olması kariyerinin tek eksisi olabilir. özel hayran olduğum bir futbolcudur. bu adam championship'te vasat bir forvetken gol atmayı öğrenmeye başladı. başladı da gitti norwich'e transfer yaptı. o norwich'te de maalesef belediye başkanı değişir, pukki'nin yeri değişmez. neyse, iyi futbolcudur hugill. galatasaray bence buralara yönelmeli.
borcu kapatırsak santos borre'ye, wesley'ye, joelinton'a, 3-4 sene evvelki andone'ye, raul jimenez'e falan hep birlikte yürürüz. 10 milyona doğru anda bu adamların hepsi alınabilirdi, bu bonservislere çıkabildiğimiz dönemler oldu. biri seni tercih etmez, ikincisi tercih etmez, üçüncüsünü imzalar oynatırsın. yeter ki evvela doğru oyunla, alıp satarak, yerine koyarak, sistemde adam parlatarak ilerleyelim borçları kapatana dek.
(bkz: per frick)
rakibe sürekli basan, enerjik, fiziksel olarak sağlam bir futbolcu. yaşı 28'e geldi, ülke dışına çıksa nasıl adapte olur bilemiyorum. üstelik 34 maçlık bir lig serüveninde çift haneye çıkar mı, çıkarsa ne kadar yukarıları görür emin değilim ama kendisinin olduğu tempolu, top sürebilen ve diri futbolculardan kurulu bir takım sezonu maç başına iki gol ortalamasının üzerinde bitirir.
(bkz: lucas höler)
bundesliga takip eden yazarlarımız kendisini tanıyor olabilir. topla ilişkisi problemli olsa da ben oyuna katkısını çok beğeniyorum. golcülük anlamında çok öne çıkan bir özelliği yok ancak tıpkı per frick gibi takımın sistemine hizmet edebilecek bir futbolcu. bir de burada vuracağı topları karşılayacak kaleciler belli. çift haneli gol sayısına ulaşabilir.
(bkz: enzo crivelli)
hepimizin tanıdığı, bildiği bir futbolcu. takımımızda görmeyi gerçekten çok isterdim.
(bkz: kevin lasagna)
geçen sezonu harika geçirmişti, bu sene varlık gösteremiyor udinese'de. tam anlamıyla yırtan bir forvet, üstelik frick'ten de, höler'den de, lasagna'dan da süratli ve çabuk. basan, ısıran bir adam, gol atabiliyor ve sürati yerinde.
gurme seçim: jordan hugill.
bu çocukta ne arasanız var. gol atar, top tutar, sabahlara kadar pres yapar, kafa vurur, saçma bir transfer yapmış olması kariyerinin tek eksisi olabilir. özel hayran olduğum bir futbolcudur. bu adam championship'te vasat bir forvetken gol atmayı öğrenmeye başladı. başladı da gitti norwich'e transfer yaptı. o norwich'te de maalesef belediye başkanı değişir, pukki'nin yeri değişmez. neyse, iyi futbolcudur hugill. galatasaray bence buralara yönelmeli.
borcu kapatırsak santos borre'ye, wesley'ye, joelinton'a, 3-4 sene evvelki andone'ye, raul jimenez'e falan hep birlikte yürürüz. 10 milyona doğru anda bu adamların hepsi alınabilirdi, bu bonservislere çıkabildiğimiz dönemler oldu. biri seni tercih etmez, ikincisi tercih etmez, üçüncüsünü imzalar oynatırsın. yeter ki evvela doğru oyunla, alıp satarak, yerine koyarak, sistemde adam parlatarak ilerleyelim borçları kapatana dek.