• 76
    üç büyüklerin hepsinde ortak bir nokta var: fenerbahçe'de sorgusuz sualsiz başkan ve yönetime biat vardır. beşiktaş'da tüm dünya onlara düşman ve şerefli üçüncülük palavrası vardır, galatasaray'da ise fatih terimcilik vardır. bu üç kulübün kanseri bu anlayışlardır. üçü de bu anlamda ortak noktaya sahiptir. nitekim üçü de modern, avrupa seviyesinde yönetilemiyor, başarıları hep geçici. hatayı kendine aramıyor, her kötü şey dışarıdan her iyi şey kendilerinden ve benzeri bir çok şey daha yazılabilir ama gereksiz.

    terimcilere göre sevmediğimiz birileri terimi eleştiriyorsa biz hemen tek saf hocanın arkasında durmalıyız yoksa düşmanın ekmeğine yağ sürüyormuşuz. o zaman bu kafayla uzun adam terimi desteklediği zaman hepimizin de terime sırt çevirmesi gerekir. aksine referandum zamanındaki hareketinden dolayı büyük bir kitle kendisini destekledi. dolayısıyla bu geçersiz argümanı bir an önce terk etmek gerekir.

    son olarak sadece sportif olarak bakıldığında terim başarısızdır ve başarısız olduğu için de gitmesini istemekten daha doğal ne olabilir? burası bir spor kulübüyse, hayır kurumu değilse, başarı olmayınca ekonomik olarak geri gidersiniz ve kimsenin de kulübü sportif ve ekonomik başarısızlıklara uğratıp istediği kadar kalma hakkı yoktur. yönetim başarısız diye sabah akşam gitsin diyenler aynı zamanda terim de başarısız ve gitsin derlerse kendileriyle çelişmemiş olurlar. aslolan galatasaray deyip her seferinde asololan terime gelmek büyük başarı gerçekten!
  • 77
    fatih hocayı çok seven ve baya eleştiren birisi olarak (sürekli laubalisaray diyorum) takımda bir sene daha kalmasını isteyen biri olarak aralarında bulunuyorum sanırım.

    insanların anlamadığı şey şu sonuna kadar eleştirebilirsin ama dozunu ve geçmişini hatırlayarak bunu iyi ayarlamalısın. elindeki en büyük değeri bir kalemde silemezsin bu vefasızlıktır. şimdi vefasız dedim diye alınıp kızanlar olacak ama durum böyle. evet kötü futbol var ama bir yıl daha fatih terim olması bizi batırmaz veya tepetaklak etmez eğer önümüzdeki şampiyon yapamazsa deriz ki 5 yılda 2 şampiyonluk verdi takımı da oynatamıyor devri bitti %50 bile şampiyonluk istatistiği tutturamıyor yeni bir şeyler deneyelim. kulüp efsanemizdi son döneminde gerekli süreyi tanıdık bundan sonrası yeni bir başlangıçtır denilip konu kapanır.

    şu an bu eleştiriyi yapanlara da saygıyla bakıyorum ama ben bir yıl sonra denmesinin daha doğru olacağını söylerim veya önümüzdeki sezonun ocak ayına kadar olan süreyi görmek isterim.

    ama her maç sonu hoca şöyle böyle hadi yallah git falan kulüp efsanesine her maç sonu bu kin ve öfkeyi yakıştıramıyorum sadece. dediğim gibi yapıcı eleştiri olup gitmesini isteyenleri anlıyorum saygım var ama sırf diğerlerinin bu tavrına karşı terimciysem sonuna kadar terimciyimdir.

    fenerli beşiktaşlı arkadaşlarım "fatih gitsin (hatta fatoş derler genelde sevmedikleri için) bak daha ne hallere düşeceksiniz" "iki sendeledi siz bunu yine kovarsınız sezon sonu işimize gelecek daha da geri gelmez zaten bitti terim efsanesi" gibi şeyler kurarken nasıl da bu adamı savunmayayım.
    rakip takım taraftarları gittiği gün göbek atmak için gün sayıyor biz de kendi efsanemiz gitsin diye gün sayıyoruz. bunun için en az bir sene daha sabredelim bu kadar fevri davranmayın dediğim veya benim gibi diyenler ise terimci oluyoruz.

    heralde derwall döneminde sosyal medya olsaydı abi bu alman geldi iyi hoş sahaları düzeltti ama iki yıl şampiyon yapamadı hadi gitsin memleketine derdik :)

    umarım hoca sezon sonu istediğiniz gibi olur ve bırakır.
    avrupalı iyi bir hoca en az 25-30 milyon euro bütçe ister. idealist bir genç hoca türkiyedeki mevcut ortama gelmez. orta sıra bir hoca gelir bundan iyi mi olur kötü mü olur görürüz. türklerden ise ya okan buruk veya ömer erdoğan gelir onları da görürüz fatih terimden farklı uzun vade de bu kulübe ne kazandırdığını.

    hadi yüklenin şimdi ofsayt butonuna :)
  • 82
    insanları tek potada eritmek doğru değil. fatih terim'in gitmesini isteyenler arasında; hocadan ciddi şekilde haz etmeyen, takıntılı tipler olduğu gibi, rasyonel bir şekilde hocanın performansından ve hatalarından dolayı kan değişikliği isteyenler de var.

    fatih terim'in kalmasını isteyeneler arasında ise; hocayı çok seven ve bu yüzden hocanın arkasında agresif bir tavırla duranlar olduğu gibi, fatih terim dışında ciddi bir plan ve düzgün bir alternatif model göremediği için hatalarına rağmen devam etsin diyenler de var. benim dahil olduğum son kısım. 2014 - 2018 arasını iyi geçirseydin belki zaten fatih terim hiç gelmeyecekti. bu kulübün son getirdiği 3 yabancı hoca; prandelli, riekerink, igor tudor. mancini'yi özellikle saymadım 2013'teki galatasaray'la 2021'in alakası yok çünkü. zaten mancini'yi de tutamadın. bu durumda iyi bir yabancı hoca gelebileceğini bu şartlarda hiç sanmıyorum. yönetimsel, finansal krizler ve boşluklar bu kadar barizken, kulüp içi - dışı bir çok sorun varken büyük bir alan kaplayan fatih terim'in gitmesi, yeni ve güçlü bir yönetimin ikna edici bir planı olmadan sadece fatih terim çıksın - okan buruk gelsin -ki okan buruk'un da saha içi saha dışı tartışılacak bir çok tarafı var - düzelir modeli bana ikna edici gelmiyor. bu yüzden de fatih terimci oluyor ve bazılarına göre dümdüz biatçı yaftası yiyorumdur. belki de sizden daha geniş düşünüyor da olabilirim değil mi?
  • 85
    yanlış yorumlanan durum. ben galatasaraylıyım. bugüne kadar fatih terim > galatasaray diyen adam görmedim. hagi, jor, tudor, hamzaoglu, mancini hatta prandelli bile savundum. inanmayan açsın eski entrylerime baksın. bunun sebebi ise bu insanlara yapılan eleştirilerin çoğu mantık dışı, saygısız ve bel altı eleştirilerdi.

    bu sefer ise durum çok daha acayip. takim sezon başı orta sahasizliktan kırılırken takıma orta saha alınmadı. eldeki orta saha gönderildi. florya da çalışanların maaşları verilmediği, terim ve arda'nın cebinden ödediği haberlerini okuduk. ali koc ile kavga etmek zorunda kaldı. simdi de yapılan saldırıların haddi hesabı yok. bakın beyler bu yapılanlar sabotajdır. daha da bir şey demek istemiyorum.
  • 86
    neden terimcilik? terim egolu, terim otoriter, terim güçlü, terim zor biri. hepsi doğrudur. ama atlanan bir gerçek var; terim liyakat sahibi. ve biz sevilla değiliz, bayern münih hiç değiliz. bizim yönetimimizde futboldan gelme futbol adamları ya da kalifiye yöneticiler yok. bizim yöneticilerimiz galatasaray'ın adını ve gücünü kullanarak servetini arttırmak isteyen iş insanları oluyor genelde. hani terim ters düşüyor düşmesine de ters düştüğü adam karl heinz rumenige ya da monci değil. kimlerle ters düşüyor bakalım hemen;

    endoğan adili, ızet hajrovic, oğuzhan kayar, gibi ne idüğü belirsiz adamları transfer eden. emekliliğe gün sayan goran pandew'i falan transfer edip kadroyu 60 a yakın oyuncu ile şişiren bülent tulun.
    40m € bütçeyi ya fiziği sorunlu ya da mental olarak sorunlu oyunculara, avrupa'da bonservisli son transferini yapan oyunculara harcayan üstelik bunu yaparken de oyunculara sevr anlaşması gibi kontratlar öneren, çok paraya günü kurtarıp yarına inşa edecek bonservis sirkülasyonu tehlikeye atan, domagoj vida'ya bile beşiktaş'ın 4 yıl için toplamda anlaştığı bedelin 3.5 m € fazlasını teklif eden cenk ergün
    ahmed barusso'ları, junichi inamoto'ları getiren, 2010 yılındaki o rezil kadroyu kuran, abdul kader keita'nın yerini juan pablo pino ile doldurmaya çalışan, her başarısız başkanın ardındaki futbol aklı figürü adnan sezgin
    kulübün parasıyla yaptığı transferleri şahsi şovuna çeviren, şov için ihtiyaç olmayan bölgeye alkolik ve alemci oyuncu transfer edip takımın en verimli oyuncusunun kadro dışında kalmasına sebep olan, elano blummer'in sözleşmesine dünya kupasına gideceği için ayda 3 maç oynar maddesi koyan haldun üstünel.

    şimdi kendinizi galatasaray'ın teknik direktörü olarak düşünün. bu adamların 2 transferini veto ettiğiniz an 2 ay içerisinde başkan ile aranız açılır. önce medya üzerinden bir soğuk savaş başlar. sonra soğuk savaş sıcak savaşa dönüşür. söyleyin bana bu futbol aklının, transferden sorumlu yöneticinin hangisi ile çalışmak istersiniz? ben söyleyeyim, hiç biri ile. ama terim saçma sapan komisyon transferlerini veto edince, ülkesine dönmüş ronaldinho'nun tabutuna yıllık 5 milyon euro ödeyecek kadar gözünü karartmış yönetimi veto edince sorunlu, egoist falan oluyor.

    kusura bakmayın arkadaş. ben her zaman liyakati savundum. terim'in karşısındaki başkan ve yönetici figürü değişmediği sürece tabi ki liyakatten yana tavır alacağım. adama öyle şeyler yazılıyor ki gören de monci ile rumenige ile ters düşüyor zanneder.

    terim egolu, terim zor biri, terim kibirli 50 tane terimle neden çalışılmaz temalı sıfat ekleniyor ancak sonrasında bir gerçek atlanıyor. terim bu kulüpte 4 sene ard arda teknik direktörlük yaptı şuan da 3.5 sene ard arda teknik direktörlük yapmakta. kendisini yollamak için 1 sene önceden başlayan polat & cengiz oyunlarının da en azından ben başından beri farkındayım. peki soruyorum; zor biri olmayan, egoist olmayan, kibirli olmayan diğer teknik direktörlerden bu kulübü kesintisiz 3 sene çalıştırabilen var mı? yok. yani sorun terimde deyip konunun üstünü kapatırsanız gerçek sorunu göremezsiniz.
  • 87
    fatih terim’in %100 suçlu olmadığını söylediğiniz, rasyonel nedenlerle bir şeyler karaladığınızda içine girdiğiniz topluluk. o zaman terim’in bırakmasını isteyen, terim’le devam etmek isteyenleri terimcilikle suçlayan sözlük yazarlarına biz de ultraslan şu an terim’e karşı olduğu için sucukçu diyelim. gerek var mı sidik yarışına bilmiyorum ama sözlükte aynı renklere gönül vermiş insanların birbirine ve kulübün efsanesine olan yaklaşımı çok çirkin.
  • 89
    sözlükteki en büyük terimcilerden biri olarak bu konunun biraz yanlış anlaşılmakta olduğunu düşünüyorum. biraz da çarpıtılıyor bu konu.

    birinci tekil şahıs olarak konuşacağım. katılanlar, katılmayanlar olacaktır elbette....

    öncelikle terim'i kaşı gözü için sevmiyorum. başarılı olduğu için seviyorum. başarısız diyeni allah çarpar zaten. en çok eleştirildiği 4. gelişinde bile 4 sezonda şimdilik 2 şampiyonluğu var, birini tarihin en iyi beşiktaşının elinden almış, diğerini de nerdeyse bütün devlet eşrafının desteklediği başakşehirin elinden. geçen sezon salgın nedeniyle maçlara ara verilmesi ve seyircisiz oynanmasıyla kaybedilen bir şampiyonluk da var. yani ben adım gibi eminim o formla geçen yıl şampiyonluk bizimdi. oynadığımız futbol da gümbür gümbürdü. hani deniliyor ya geldiğinden beridir hiç iyi oynamadık diye, gerçekten koskoca bir yalan. ilk geldiği sezonun ikinci yarısında orta sahanın en şaşalı adamı olan ndiaye'nin gönderilmesiyle birlikte orada olan boşluğu tudor'un masraf çıkarmasın diye çöpe gönderdiği donk ile doldurdu. yani bunu sağlayabilecek bir teknik direktör tarihimizde yok. belki lucescu vardır 2002'de. 19 yıl geri gitmek gerekiyor bir cevap vermek için. 19 sene. 19 sene önce neler yapıyorduk acaba. belki bazı yazar arkadaşlar doğmamıştır bile, ya da yeni doğmuştur. o kadar uzun bir süre. onca geçen senede bir ton teknik adam geldi, şapkadan tavşan çıkaran, elindeki kadroyla bir şeyler yapan kaç tane teknik adamımız oldu isterseniz bir sayalım. yok abi. büyük bir kulübüz ama zengin bir kulüp değiliz. ben kendimi bildim bileli galatasarayın maddi sorunları var. terimin diğer teknik direktörlerden farkı elindekileriyle bir şeyler yapmaya çalışması. son yıllarda bunu ne kadar başardı tartışılır ama bu özelliği bizde görev alan hiçbir teknik direktöre benzemiyor. bu yüzden seviyorum aslında belki... neyse 2017/2018 sezonu diyorduk. tudor görevi bıraktığında baş aşağı giden bir galatasaray vardı. kimse liderin 1 puan gerisinde olduğumuzu falan söylemesin. herkes kabul eder ki o sezon tudorla devam etseydik şampiyon bile olamazdık. 4. sırada falan olurdu sıralamamız. adam hiç adeti olmamasına rağmen devre arasında geldi, çatır çatır oynattı takımı. tudor zamanında derbi galibiyetini geçtim, derbilerde gol bile atamayan takıma ikinci devre oynadığı tüm derbilerde gol bile yedirmedi (trabzonspor maçında endirekt serbest vuruştan atılan golü de sayıyorum. öyle gol mü olur aq) oldukça çekişmeli geçen sezonda şampiyonluğu almamız mucizeydi çünkü en dar kadro bizdeydi. şu an düşünüyorum da terim'den başka kimse o şampiyonluğu alamazdı.

    bunun yanı sıra 2018 - 2019 sezonunun ikinci yarısında gayet iyi top oynadık. zaten o yarım devre mağlubiyet görmedik. 2012 süper finalinden sonra oynadığımız en büyük finallerden biri olan başakşehir maçında, hem de geriye düşmemize rağmen takımın reaksiyon gösterip ikinci yarı sayılan - sayılmayanlarla birlikte 4 gol atması ve iştahlı oynaması unutulmazdı. yani söylendiği gibi geldiğinden beridir top oynamıyoruz söylemi gerçekten alakasız bir söylem. aynı terimci ithamı gibi.

    geçen sezon ve bu sezon yaşananlar zaten herkesin malumu. başarısız dediğimiz bu iki sezonda da geçen yıl devre arasından salgın başlangıcına kadar gayet iyi top oynadık. bu sezon ilk yarı belli dönemler, devre arası da ilk 8 hafta gayet iyi oynadık. 20 senedir her türlü kadro ve taktikle gidip istediğimiz sonucu alamadığımız kadıköy deplasmanında da iki sezon üst üste ezerek galibiyeti tattırdı. bunu en son hangi sezon yaşadık bilmiyorum. benim hatırladığım bir sezon yok. sözlükteki abiler hatırlıyorsa bana yazabilir. üst üste iki sezon kadıköy galibiyeti gördüğümüz yıllar hangileriymiş gerçekten merak ediyorum. terim budur. olmayanı sana kazandırmıştır. galatasaraydan büyük değildir ama galatasarayın tek büyük olmasını sağlamıştır. bugün türkiyenin en büyük kulübüysek, avrupada biraz da olsun saygı görüyorsak, ülkede en çok taraftara biz sahipsek bunun mimarı terimdir. yani böyle bir insana tutup da kapıyı gösteremem ben. ister vefa deyin ister terimci bu bir gerçek. zaten kendisi de koltuk sevdalısı bir adam değil. bi kere fiorentina macerası için, bi kere başarısız olduğu için, bir kere de ünal aysal ile polemiğe girdiği için ayrıldı. yani öyle malum kesimin liderine benzetilen bir yanı yok. başarısız olduğunu hissettiğinde, istenmediğini gördüğünde ya da canı sıkıldığında giden bir adam terim. bu sezon sonu da zaten teorik olarak başkanlık seçimleri nedeniyle istifa edecek. ondan sonra devam eder mi bilmiyorum, umarım eder ama etmeye de bilir. tamamen kendisinin bileceği iş. bırakın da bu kararı kendisi versin. buna hakkı vardır diye düşünüyorum.

    ha giderse galatasarayı desteklemeyi bırakır mıyım, alakası bile yok. galatasaray çatısı altına giren her insanı desteklerim. kahvede maç seyrederken durup dururken sabri'ye ana avrat söven taraftarla gırtlak gırtlağa kavga etmiş adamım. sabri babamın oğlu değil ama benim hayatımın en büyük parçalarından biri olan bu kulübün bir parçasına haksız yere laf edilmesini kaldıramıyorum. ben manciniyle 2014-2015 sezonunun planlarını yapmış adamım arkadaşlarla. o sezon hamza hamzaoğlu önderliğinde 4. yıldızı takan takımın her maçını deliler gibi takip edip şampiyonlukta sevinmiş adamım. keza gerets döneminde, keza kalli - güler döneminde, keza lucescu döneminde. şampiyonluğu siktir et, rijkaard döneminde 4-3-3 hayalleri kurmuş adamım, gitmesine de üzülmüş insanım. devamında şampiyon olamayacağı belli olan rezil bir sezonda gelen hagi'ye bile destek veren adamım. çünkü hagi kutsalımdır. hatta terim mi hagi mi dense baya baya düşünürüm. cevap veremem sanırım ): o sezon tribünde hagi'ye sallayan taraftarlara da laf dalaşına girdim ''kendine gel aq'' diyerek.

    çok uzattım biliyorum ama yazar arkadaşlar şunu anlamalı. sizin terimcilik dediğiniz olay bizde vefa göstergesidir. başarıya ve emeğe verilen saygıdır. size tek bir soru soracağım. kulübü, takımı siktir et, kendi kendi evinizi düşünün, babanız önceden çalışırken bol para getiriyordu, her istediğinizi almaya çalışyordu ama emekli olduğunda artık eskisi kadar para kazanamadığını düşünün. sizin burda göreviniz babayı evinden atmak mıdır?
  • 90
    her daim bir şeyci olmakla suçlanan kişilerdir. en ofsayt entrylerime bakın sürekli teknik direktör savunduğumu göreceksiniz. çünkü hamza, jor, hatta tudor gönderilirken başımızda dursun özbek olduğundan değişen bir şeyin olmayacağını anlamak için kayin olmaya gerek yoktu. terim'e özel bir durum yok yani.

    ortadaki sonuç bir başarı veya başarısızlıksa bunun tek bir sorumlusu yoktur. futbolcuların serefinin sorgulandıgı, donk, emre akbaba gibi adamların taraftarın önüne atıldığı, yönetim eleştirdiği için gönderilen bir oyuncunun olduğu ortamda başarı çok zordur. yoksa kimse bazı ütopik düşünceli arkadaşların söylediği gibi terim'i galatasaray'dan daha çok sevmiyor.
  • 91
    beşiktaş'ın güzel oyunuyla şampiyon oldugu için tebrik edilmesine veryansın edip, ama kendi hocaları beşiktaşa yenilirsek saha kenarina gecip alkışlarız dediğinde sus pus olmaktır. çünkü birincisine hakem kıyağı çekilen, arkasında tffnin oldugu, kartları verilmeyen takımı nasil kutlarsın diye demediğini bırakmayıp, ikincisinde ise tek kelime etmemektir. hayır hem organize kötülük deyip, destekleniyorlar, kollaniyorlar deyip kendi başarısızlığına bahane bulacaksın hem de bunlarla şampiyon olan takimi kendi evinde alkışlayıp güya fairplay örneği sergileyeceksin. adama sorarlar bu ne perhiz bu ne lahana turşusu! tabi önce sorgulayabilecek bir iyi niyet lazım. olmayınca da olmuyor !
  • 92
    "liseciler" sözü gibi galatasaray taraftarının kümülatif hayal gücünden oluşan kötü galatasaraylı iması, komplo teorisi. gerçekte ise ne liseci ne terimci denilen bir grup var. olan tek şey galatasaray'ı bölerek küçük hale getirip dizginlemeye çalışan topluk. bu taraftar da olabiliyor, genel kurul üyesi de, galatasaray başkanı da. üzgünüm ama 30 milyon kişi sizinle aynı şeyi düşünecek hali yok. herkesin bir fikri var ve siz kanaat önderi değilsiniz. sizinle aynı şeyi düşünmüyor diye insanları kötü galatasaraylı manasına gelen bu zırvalarla etiketlemeyi bırakın. önümüzde gerçek sorunlar varken komplo teorileriniz gerçekten hiç çekilmiyor.

    hoca konusuna gelirsek, hocanın sallanan desteksiz savların hoca gidince puf diye ortadan kaybolacağını mı sanıyorsunuz? gerçekten okan buruk'un sergen'in ömer erdoğan'ın hocadan iyi antrenman yaptıracağını mı düşünüyorsunuz. mucizevi bir şekilde oyuncular sahada nerede duracaklarını bilen, hata yapmayan elit sporculara mı dönüşecek. hoca giderse kulübün kasasına milyar dolarlar girecek ve en iyi oyuncuları alacağımızı mı sanıyorsunuz. hoca'nın trabzon maçından sonra döndüğü şablonun sergen'in sezon boyu bjk'ye oynattığı ile arasında ne fark var tam olarak? koca bir sıfır, bjk farkı bireysel performanslarla yakaladı. atıyorum sergen galatasaray'a geldi, feghouli kilo mu verecek, falcao sakatlanmayacak mı, gökten zembille orta saha oyuncusu mu inecek? değişmeyecek çünkü bizim kadromuz kötü, kötü ve kötü. 3 tane orta saha oyuncumuz var, gedson dışında 3. bölgeye pas atacak adam yok. o da tartışılır ne kadar iyi atıyor. sergen gelse etebo bir anda xavi mi olacak? bırak sergen'i, guardiola'yı getisek tff'nin kendisine saldırılarından dolayı koşarak kaçar. bakın uçağa atlar gider değil, burdan ipsala sınır kapısına kadar koşar. kadronun yetersizliğini saymıyorum bile. kabız futbolmuş. şu kadro ile hızlı oyun oy na ya maz sın. kalitesi eksik işte. bizim orta sahamız, oyun temposunu kontrol eden bölgemiz ne bjknin ne fbnin yarısı kadar iyi değil. hoca'ya melo, selçuk ve sneijder verdiler de hoca bilerek kötü oynatıyor sanırsınız.
  • 93
    son dönem kafa karışıklığının doğurduğu içi boş bir tanım.

    ben galatasaraylılık bilirim. onun dışında bir aidiyet hissetmem.

    terimin imzasını almak için havaalanında 4 saat beklemişliğim vardır. o imzalı beş numaralı forma evimin en güzel yerinde asılıdır. o formaya bir şey olsa, bir dört saat daha beklerim ikincisini almak için.

    ancak diğer taraftan bu sene sonunda kesinlikle teknik direktörlüğü bırakması gerektiğini düşünüyorum. üçüncü döneminin son senesi dahil gram iyi futbol oynatamıyor, onda ısrar etmek zaman kaybından başka bir şey değil.

    şimdi ben terimcimiyim, değilmiyim, bilemedim.
  • 94
    açıkçası ne klasik terimcilerdenim ne de terim düşmanıyım. ben galatasaray için en faydalı olanının fatih terimle uzun bir süre daha beraber olmak olduğunu düşünüyorum. çünkü biliyorum ki bu saatten sonra ne kariyer ne zart ne zurt sadece galatasaray için savaşacak bir adam var başımızda. ve bu adam ileriye dönük genç bir yapılanmaya gidiyor. kimsenin tanımadığı muhammet,onyekuru,marcao,ilk geldiğinde luyindama gibi adamları takıma aldı bu hoca. yıllardır beklediğimiz genç devrimini yapıyor, burada en büyük engel ffp oldu, düşünsenize ffp olmasaydı ne güzel gençler alabilirdik. babel dışında şu adam nasıl alınır da diyemiyorum, hatta babel için de pek diyemiyorum ama neyse. falcao zaten taraftar ve taraftara şirin görünmek isteyen yönetimin transferi. hocayı ünal aysal ayarında vizyonlu bir yönetimle tekrar görmeyi çok isterdim.

    o yüzden sabretmek gerektiğini düşünüyorum, bence güzel günler göreceğiz. ha olur da hoca ya da biz vazgeçersek olacak olan belli, orta şeker bir hoca gelir yönetim kimi isterse hoca tamam der sene ortası kovulur zamanında galatasarayda oynamış bir yerli hoca gelir. bence uzun vadede hangi seçenekle yürümemiz gerektiği çok belli.
  • 96
    yanlış ama normal bir durumdur; şöyle ki, ülkemizdeki insanların geneli, kendileri için olumlu sonuçlar çıkaran her kişiyi ya da grubu içselleştirip objektif bakma yetilerini kaybetmektedirler.
    bu durum siyasette, sanatta, popüler kültür uzantılarında, sporda ve hatta aile yaşantısında da süregelmektedir.
    fatih terim senelerdir, dönem dönem galatasaray’ı çalıştırmış sayısız başarı kazandırmıştır ve bu nedenle sayısız galatasaraylı için fatih terim, bir teknik direktör değil bir baba, bir abi, bir kardeş ve bir nefer haline gelmiştir.
    peki bu durum nerede galatasaray’a zarar vermektedir ya da fatih terimcilik kötü müdür diye sorulursa cevap çok açıktır:
    fatih terimcilik çok zararlıdır çünkü insanların objektifliğini, değerlendirme yetilerini köreltir. bugün çeşitli renktaşlarımız, terim 3 senedir doğru düzgün bir sistem kuramadı, kadro dengesini oturtamadı, arda turan-babel-emre akbaba seçimlerinde objektif olamadı dediklerinde karşı argüman hemen hazır oluyor; ama terim uefa kupasını kazandırdı, terim’ in kaç şampiyonluğu var ...
    evet doğru terim’ in büyük başarıları var peki ama başarısızlıkları, kaprisleri nedeni ile yaptıkları ve harcadıkları ?
    ( çaldı ama çalıştı, o iyi etrafı kötü, ama yol yaptı gibi savunmalar da aynı tarafgirliğin yansımasıdır )
    sözün özü, galatasaray takımı bu sezon elindeki şampiyonluğu önce kendi eli ile rakiplere teslim etmiştir, federasyon-hakemler-yönetim gibi etmenler sonra gelmektedir. bu sezon gümbür gümbür oynadığımız bir maçın diğer etmenler nedeni ile elimizden gittiğini görmedim, baskın bir oyun şeklimizin olduğuna şahit olmadım ve ortadaki bu futbolsuzluğun sorumluluğunu da herkes üzerine almalı.
    sözün özü, fatih terim takımımız için tarihte büyük bir değer olmasına rağmen ne galatasaray’ ın yaratıcısıdır ne de can verenidir, aslolan galatasaray’dır.
  • 97
    fatih terim'in kazandırdigi sadece kupalar mı?

    (bkz: vazgeçmemek)
    (bkz: son düzlük koşusu)
    (bkz: her an her şey olabilir ihtimalleri)
    (bkz: üstün olabilmek)*
    (bkz: galatasaray vizyonundan şaşmama)*
    (bkz: en basitinden cok çalışmak)
    (bkz: hırslı olmak)
    (bkz: yetinmemek)*
    (bkz: winner olabilmek)
    (bkz: inanmış milyonlar olabilmek)
    (bkz: camiayı tek ülküde birleştirebilmek)

    ben fatih terimciyim. 1 sezon görev yaptığı fiorentinalilar'da bile fatih terimci var. astırdığı pankarta bakın.
    (bkz: sampiyon yap müslüman olalım)
App Store'dan indirin Google Play'den alın