fenerbahçe'ye karşı son yıllarda ki şanssızlığımız malum.
7 aralık 2011 galatasaray fenerbahçe maçından önce yaptığım kuponda gözüm kapalı
banko galatasaray'a handikaplı bastım. o maçta galatasaray'a bu kadar güvenmem fanatikliğimden değil tamamen fatih terim kaynaklıydı. bu maçı çok istediğini, takımı çok iyi hazırlayacağını ve korkmadan saldırarak oynatacağını biliyordum. beni yanıltmadı hoca. o 2000'li yıllardan galatasaray'i tekrar izletti bize. ama yalnızca ilk yarı. özelliklede golü bulduğumuz dakikaya kadar. terim'in ilk döneminde bize şampiyonlukları getiren hatta ve hatta milli takıma dünya kupasinda 3.lüğü yaşatan o saldırgan, agrasif ve prese dayalı futboldu.(u: şenol hocaya da çok saygı duymakla birlikte o başarının fatih terim'in eseri olduğunu düşünüyorum) ne olduysa italya'ya gittikten sonra oldu. döndüğünde o eski terim gitmişti. daha temkinli oynatan 1-0 i hele de 2-0 ı bulunca orta sahada top çeviren, yanlara geriye oynayan bir takım izletti. kendisi her zaman ''en iyi savunma atak futboldur'' dese de önde olduğumuz maçlarda bu futbolu izleyemez olduk. 7 aralık günü de aynı şey oldu. ilk yarı genç fatih terim sahadaydı, ikinci yarı italya menşeli fatih terim. tabi ki güzel futbola, 3-1 gibi güzel bir skora sevindim. ama 6-7 atabilecek güçte olduğumuz fenerbahçe'nin bitmiş olduğu bir maçta, o ilk 20 dakikadaki futbolu -skora bakmadan- tüm maça yayıp onları dağıtmadığımıza da üzüldüm. dün trabzonspor karşısında da aynı futbol vardı. 'rakibin 10 kişi kalmış olmasından dolayı ezmemek adınaydı' diye düşünmek istiyorum ama öyle olmadığını biliyorum.
10 aralık 2011 real madrid barcelona maçı'nı izlediğimizde her zaman ki barcelona'dan bir kare daha seyrettik. karşısındaki rakibinin kim olduğuyla ilgilenmeden kendi futbolunu oynayan, mutlaka kazanması gerektiği bir maçta deplasmanda 3-1 öndeyken dahi bastıran, en ufak şekilde zaman geçirmeye yönelik bir futbol ve davranış sergilemeyen bir barcelona.
istedim ki galatasaray da böyle oynasın. tamam futbol olarak barcelona olamayabiliriz ama bu mantıkla bu düşünceyle sahaya çıktığımızda hem güzel futbol izler hemde galatasaraylılık duruşuna yakışan bir tavır sergileriz.
imparator umarım tekrar yaşatır bizlere bu futbolu.