resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 19977
    kadro kurmasını ve transfer yapmasını öğrenemeden kariyerini sonlandıracağını düşündüğüm hoca. hocamın algoritması genelde aynı zaten. transfer döneminde çıldırtır ama tepkiden korkar fazla ses çıkarmazsın. sonra lig başlar takım bir halt oynamaz ufak ufak bu nasıl oyun dersin, sezon ortası takım bir türlü bir oyun kimliği edinemez çözümü transferde arar sene sonunu beklersin. sezon sonunda da yine aslında bir şey oynamadan final psikolojisiyle kazanır şampiyon olursun. bundan ders çıkarıp iyi bir kadro kuralım dersin ama yine başa dönersin.

    eskiden şehirler arası otobüs firmalarından bilet alırken sorarlardı cam kenarı mı olsun koridor mu olsun diye. sen de birini seçerdin. hem cam kenarı olsun hem koridor olsun olayı yoktu. gerçi şimdi var böyle otobüsler ama bu zamanda da artık uçak yolculukları eskiye nazaran daha ucuz. üstüne biraz daha koyup uçakla gidip geliyorsun.

    fatih hocam da o hesap, hem istiyor ki 4-4-2 oynayalım hem de istiyor ki kanatlara birer uçurtma koyalım. hem istiyor ki geleceğin kadrosunu kuralım hem istiyor ki nerde 30 yaş üstü adam var toplayalim. hem istiyor ki borçlar azalsın hem de istiyor ki evlatlar aç kalmasın. nasıl olacak hocam?

    kenarlara hızlı kanat oyuncuları yerleştirerek 4-4-2 nasıl olacak? hadi ben 4-3-3 istiyorum dedin e fernando ve selçuk'un ne işleri var hala takımda? yedek diyeceksin, bizim 2 yedeğe toplam 4-5 milyon euro verme durumumuz var mı? geleceğin takımı diyorsun, mariano, nagatomo ve fernando dururken babel'i aldırıyor, üstüne 31'er yaşlarındaki hernandez ve banega'yı istiyorsun. tek tek bakarsan hepsi üst sınıf. ama kabaca ilk 11'de 7 tane 30 yaş üstü adamla mı kuruyor olacaksın geleceğin takımını? almak istediklerin ortada. alamadıkların ya da almak istemediklerin için de ffp bahanesi hazır nasılsa. bunlar da yetmiyor muğdat transferinden ders çıkarmamış olacaksın ki adem büyük'ü aldırıyorsun. sırada kimler var hocam? emre çolak boşta misal. o da gelsin. evlattir neticede. yekta var mesela. mazin de var onunla. o da gelsin. umut bulut da boşa çıkmış bursa kapmadan almak lazım bence. ne dersin?

    yanında yörende kim var bilmiyorum hocam. ama her dediğine "tabi hocam." , "siz en iyisini bilirsiniz hocam.", "doğrudur hocam" diyen tayfayla o dünyadan büyük hayalinin yanından bile gecemezsin haberin olsun. biz de hamza hamzaoğlu'na kızıyorduk, adam hocasından ne görmüşse onu yapıyormuş meğer.

    daha çok erken, inşallah yanılırız ya da yanılırım. ama geçen sene bu zamanlarda da aynı hislere kapılmış ve maalesef yanılmamıştım. şampiyonluk ana hedef değil. son 25 avrupa kupası maçında sadece 1 kez kazanan galatasaray bu saçmalığa bir son versin artık. yürüdüğün yolda bu çok zor. benfica 2 . sınıf kadrosuyla 1. viteste elini kolunu sallaya sallaya yendi bizi yahu. aradaki uçurumu görmedin mi? nasıl kapatacaksin bu farkı? yaş ortalaması 32 olan bir takımla mı? en son beşiktaş öyle düşündü de sonunda futbolcular kaca kaca uzaklaştı kulüpten. hatta hocaları da milli takıma kaçtı. senin için de en kötü ihtimal bu sanırım.

    yapma hocam. geniş düşün. genç düşün. uefa'yı 1 yılda almadın. biz bekleriz sıkıntı yok. genç ve dinamik bir takım kur yeter ki. 3 yıl da bekleriz 5 yıl da. ama şu takımı ihtiyarlarla, bir boka yaramayacak sırf yerli diye istediğin oyuncularla ve evlatlarla doldurma.
  • 19978
    marcao ve luyindama'yı marslı teknik direktör transfer etmiştir. ozan kabak marslı veya karslı bir hoca tarafından gözler kırpılmadan cesaretle oynatılmıştır.

    eleştirmek güzeldir ama boş eleştirmek degil.

    ne gerekiyorsa onu yapmaktadır.

    fatih terim egonanyası mı megomanyası mı öyle bir şey var. rakipler ağlıyor, bizimkiler ise zaferlerin getirdiği sarhoşlukla zaferi getiren adamın bilgisini sorguluyor.
  • 19979
    burnu kaf dağında, daha olmadan oldum havalarına girmiş, kendisini yetiştiren kulüp ile menajerler aracılığıyla konuşan garip tipler yerine neden dışardan yerli yedek futbolcu aradığı sorgulanan teknik adam.

    oldu be yavrum koskoca galatasaray henüz kendini ispatlamamış 3-5 ergenin ağzına baksın ve kapısında yatsın 'ne olur bizimle sözleşme uzatın' diye.

    2018-2019 sezonu başlarken de yıktınız ortalığı muğdat ve donk'un ne işi var bu takımda diye. sonuç? biri ligde diğeri türkiye kupasında çok kritik işlere imza attı.

    sen adama adam gibi bir santrafor almayacaksın sonra da 'bu oyun neden bu kadar boktan lan?' diye aklınca eleştiri kasacaksın. 2012'deki oyunu hatırla ve o kadrodan elmander'i çıkart 2 dakikalığına. nasıl bir şekle bürünürdü o oyun? selçuk, elmander olmasa çift haneleri istatistiğe ulaşabilir miydi mesela?

    hani şu 'boktan, iğrenç ötesi, final sürecinde gazla şampiyon olan takım' var ya sezonun * ikinci yarısında mağlup olmamış ve hava topundan son maç * dışında gol bile yememiştir.

    bu ağızlar ne ağzı ben size söyliyim. hani cengiz'i yiyecekler ya ondan sonra gelecek maşalar olacak ya? ha işte tam da hocayı yemek için kullanacakları içi boş ezberden öteye gidemeyen tespitler.

    bu adama neden güvenemiyorsunuz? neden? gerçekten merak ediyorum daha ne yapsın bu adam sizin güveninizi kazanmak için?

    içerden dışardan böylesi bir saldırı altındayken bu 'bir tekme de ben atam bari' kafası neden lan?

    ben bunları yazınca da 'biz hocayı seviyoruz karşimmm' ayakları. yok abi olmaz olsun böyle sevgi, eksik kalsın.
  • 19980
    kadro kurmayı bilmeden şampiyonluklar yaşamış, uefa kupasını kaldırmış, takımı şampiyonlar liginde çeyrek final oynatmıştır.
    başında ffp belası ve her an gelebilecek bir yabancı sınırı tehlikesi var. elleri ayakları bağlı şekilde transfer yapmakla uğraşıyorlar. satmadan alamıyoruz. bakıyoruz adı geçenlerin çoğu sözleşmesi bitmiş veya son senesinde olan yani ucuz oyuncular. kimse geleceğin takımını 30 yaş üstü adamlarla kurmak istemez ama 20 yaşında 6 tane oyuncuyla şampiyonlar liginde boy gösteremezsiniz. bırakın şl'yi türkiye ligini zor götürürüz. kazanma alışkanlığı olmayan, büyük takımda kaybetmenin ne olduğunu bilmeyen adamlarla uzun soluklu yollara çıkılmaz.
    he diyeceksiniz ki ajax. adamlar takım kurmuyor jenerasyon kuruyor. o yüzden bir şey söylerken altının dolu olması gerekiyor. evet amrabat'ı alan da kendisi bruma'yı alan da. marcao'yu alan da kendisi dany'i alan da. her transferiniz tutacak, her aşınız iyi gelecek diye bir kaide yok. bugün bir çok büyük teknik adam hatalı transferler yapabiliyor. günün sonunda şampiyon oluyorsanız ve aldığınız oyuncular bir şekilde satılabiliyorsa iyi bir kadro kuruyorsunuz demektir.
  • 19981
    insanlar oturduğun yerden transfer bilmiyer yeee diyor ya beni bi gülme alıyor ya. en iyisini siz biliyorsunuz tabi. sanki hocayla birlikte yatıp kalkıyorlar, transferin her aşamasını her ayrıntısını biliyorlar gibi bilmşyer yeee diyor adamlar.

    lan madem bu kadar biliyorsunuz siz yapsanıza. geçin şöyle mahalle takımından başlayın. eminim siz bu kafayla bir senede 3 lige çıkarsınız. 3 sene içinde süper lig. sonra ver elini şampiyonlar ligi.

    önder özen sendromu diyorum ben. dışarıdan anca element uydurun. bilmiyer yee.
  • 19982
    semih kaya, emre çolak, ozan kabak gibi gencecik adamları çat diye ilk 11'e alan insan. transfer konusunda eleştirilebilir ama gençlere önem vermemesi konusunda eleştirilemez.
    o kadar kadro eksiğinde bile forma alamamışlarsa o gençler dönecek kendilerine bir bakacaklar.
    yaptırdğı transferler de öyle çok da saçma sapan isimler değil. bir kaç isim yüzünden transfer bilmez olarak yaftalanması da tartışılır bence.
    amrabat, yiğit vs ile anılıyor ama bu adam ümit davala'yı, fatih akyel'i, ilie'yi, hagi'yi, popescu'yu, taffarel'i, elmander'i, melo'yu da aldıran adam.
    kendisine haksızlık yapılıyor.
  • 19984
    yeryüzünde her konuda olduğu gibi, galatasaray camiasında da bir gerçeği gözler önüne serilmesine yardımcı olan hocamız.

    güçlü figürü eleştirmek her zaman prim yapar.

    rakiplerimiz kendi fatih terim'lerini yaratmak için ne yapacaklarını şaşırmışken biz hocayı "altı dolu olmayan sebeplerle" eleştiriyoruz.

    şunu da unutmamak lazım :

    birini geçmişiyle vurmak demek, bugününe söyleyecek laf bulamamak demektir.
  • 19985
    ülkede yaşanan ekonomik kriz döneminde 17/18 ve 18/19 sezonlarında yaşanan şampiyonlukların özellikle maddi anlamda önemini herkes biliyor.

    bir taraftar için 'gençlerle oynayalım, gerekiyorsa şampiyon olmayalım, biz bekleriz' demek çok kolay.

    herkesin malumu ki 17/18 sezonunu beşiktaş şampiyon olarak bitirseydi arayı çok açacaktı. o sezon bunu önledik ve 18/19 sezonu şampiyonluğuyla 17 takıma 'şah' dedik. herkes biliyor ki 19/20 sezonu şampiyonluğunu da galatasaray alırsa, aradakı fark daha sittin sene kapanmaz. tam da bu dönemde 'haydi atalay oynasın, yunus'u koyalım pişsin, babel'e ne gerek var' diyecek kadar romantik olamayız, olmamalıyız.

    gençleştirme derken de ayrıca şampiyon takımları karşılaştıralım düz hesap:
    muslera
    maicon 31 - luyindama 25
    serdar 29 - marcao 23
    mariano
    nagatomo
    rodrigues 29 - onyekuru 22 (ne kadar kiralık da olsa)
    belhanda
    fernando
    ndiaye
    feghouli
    gomis 33 - diagne 27

    yani bakınca genelde ilk 11 oynayan oyunculardan 4'ü değişmiş ve hepsi de aşağı yukarı selefinden 6 yaş daha genç. yani hoca 'gençleştirme' derken bazı taraftarlar 11 kişi gidecek her yeni oyuncu 21 yaşında olacak mı sanıyor merak ediyorum.
  • 19986
    futbol seven takip eden ama profesyonel olarak ilgilenmeyen insanlarımız her zaman kulüpleri, hocaları transferleri eleştirir beğenmezdi.
    ama cm 2003 ile iyice yaygınlaşan menajerlik oyunları serileri yeni neslin algılarını köreltmiş durumda.
    terim'in kendi kafasında bir transfer mantığı vardır. ve evet, yıl boyunca rakip analizi yaparken izlediği oyuncular arasından beğendiklerini almak ister. bunun bu yıl ki örneği muriqi. geçen yıl trezeguet idi. çünkü onlarca maçını analiz ediyor, karşısına iki kez çıkıyor artısı eksisi her şeyini biliyor ve beğeniyor. yıl boyu zaten ligi ve avrupada maçlarını izliyordur bundan eminim. ama bu adam sizin gibi işsiz değil gidip danimarka norveç ligi maçlarını izlesin.

    ama sanılanın aksine, terim ülke futbolunda yetişen en büyük profesyonel beyin. 100yılı devirmiş kulüplerin yanında 50-60 yıllık camiaların da fazlasıyla bulunduğu türk futbolu iklimine scouting i sokan adam kendisi. kendisi o ligleri izleyemiyor ancak oralarda maden yatıyor. işi oraları izleyip izlemeye değer isimleri çıkarıp bize sunacak bir ekip yaratalım diyor. bu ekip sadece küçük ligleri değil, büyük liglerin küçük takımlarını da mercek altına alıyor, futbolcuların yaşam tarzını inceliyor tam kapsamlı raporlar çıkartıyor. dikkatinizi çekerim, genç orta yaşlı scout önerisiyle/onayıyla alınan herkes evli ve çocuklu.
    bu scout ekibini ilk kurduğu zaman çok kullanamamıştı. sadece bruma scout ekibinin raporu doğrultusunda kadroya katılmış onu da istediği seviyeye getiremeden takımdan ayrılmıştı.

    transfer yapmayı bilmiyor demek, kadro kurmayı bilmiyor demek ciddiye alınacak bir eleştiri değil kusura bakmayın.
    ülke topraklarının gördüğü en büyük en haşmetli kadroyu kendisi kurmuştur.
    ancak insaf derim, 8-10 transfer yapılan sezonlarda bir ikisi bi zahmet hatalı olabilsin. evlat sevicilikten bahsederseniz de götümle gülerim.
    son güne kalan yedek stoper transferinde semih alınması evlat kontenjanı ile değil, başka sebeplerle açıklanır. semih transferi dışında evlat sayacak olan?
    selçuk'la sözleşme yenilenmesi mi?
    fm kafasından çıkın. bu takım her gün günde 1 ya da iki antrenmanda biraraya geliyor. bazı oyuncular, sahada bekleneni veremese de oradaki katkıları sebebiyle kadroda tutulur. selçuk da bunu çok iyi başarıyor. bakın kuyusunu kazdı dedikleri sneijder gittikten sonra takımda en sevdiği oyuncular arasına selçuk ismini koydu, muslera kendisini fazlasıyla seviyor. konu dağılmasın.
    yaptığınız eleştirilerin altı boş. daha doğrusu size dolu gözüküyor çünkü çok yanlış perspektifden bakıyorsunuz.

    neden umut bozok değil de adem büyük?
    söyliyim umut topçu mopçu değil. koca sezonda 2 gol atmış yahu santrfor bu çocuk?
    şener için yerli güvenilir ve bonservissiz bi alternatifiniz var mı?
    benim yok.
    banega babel ikilisi evet yaşlı. ama bu tecrübe olmadan deplasman ve özellikle şl maçlarını açamıyorsunuz.
    ben eminim hoca da istiyor orta sahaya bi seri çekelim, en kötü ihtimalle bi mensah alalım.
    bakalım geçen yıl transferlerin büyük çoğunluğu sessiz sedasız bitirildi. bu yıl da öyle olmayacağı ne malum?
    bi durun hele. ben kendisine güveniyorum.
    geçen yıl top oynamadı dediğiniz takım ilk yarı gerçekten kötüydü özellikle cezalar ve sakatlıkların yüksek olduğu zaman. ama ikinci yarı sağlam bir savunma ve pozisyon oyunu oynadık. ya açım bakın iki üç bireysel hata dışında pozisyon vermiyorduk maçlarda akan oyundan
  • 19987
    belki dünya görüşümden sebep kişiliğini beğenmem. ancak icraatleri tartışmaya kapalıdır nazarımda. türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi teknik direktörü kendisidir. bunların hepsi tamam. ama hocanın bir bildiği vardır mottosunu da asla kabul etmiyorum. (bkz: jose mourinho) bir döneme damga vurmuş, dünyanın en iyi teknik direktörü ilan edilmiş zat. son chelsea ve sonraki 3 united senesi facia geçmiştir. hocamızın da bazı şeyleri gözden geçirmesi gerekmektedir ki , aynı kaderi yaşamasın/yaşatmasın. zayıf bir ihtimal gerçi karşısında apo , ersun , ünal var. jurgen, pochettino pep değil. türkiye içinde her zaman , her oyuncu ile iş yapabilir ama avrupa' da artık mümkün değildir. çoğu yazar arkadaşımızın da eleştiri noktası burasıdır. transfer yapmasını bilmiyor noktasına gelirsek eğer, dönemini çok hatırlamamak ile beraber sanıyorum 2013-2014 devre arası roberto mancini nin yaptığı transfer bilmemezliğe kimse erişemez. (alex telles i tenzih ederim.) sonuç olarak amaç düzenli olarak domestic başarı ise aynen devam sorun yok. ama eğer 2000 li yılların öncesi ve sonrası " kanka akşam milan ile maçımız var. ne olur dersin ? valla bro 2-3 atar geçeriz. " muhabbetlerine tekrar dönmek istiyorsak temeller ona göre atılmalıdır.
  • 19988
    yaz trasnsfer dönemin de yaptığı hangi transferinin eleştirildiğini anlamadığım, türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi teknik direktörü.

    ne yapsın adam ağzını kapatın diye sürekli instagram tv den çıkıp açıklama mı yapsın? zaten ara transfer dönemi + içinde bulunduğumuz transfer dönemi için taraftarımız biraz sabretsin kap gelmeden yangın çıkar masın demedi mi?

    antuya çevirdiniz güzelim sözlüğü. twittere döndü iyice. duyumcular bitti şimdide spor muhabirleri başladı, her habere atlanıyor.

    altyapı ve gençlere takımda yer verme konusunda kimseyle en ufak tartışmaya dahi girmem. hoca herzaman hakedene formayı vermiştir. geçmişimiz de merih demiral gibi bir örnek ver mı? ben bilmiyorum varsa mesaj atın öğreneyim bende.

    marcao - luyindama trasnsfer edildiğinde, serdar aziz başlığına neler yazıldığını dün gibi hatırlıyorum. yağmurlu berbat deplasman dönüşü yeni transferlere giydirenleri de çok iyi hatırlıyorum. noldu şuan takımın güvenilen yeri arka üçlü. mısralara ile birlikte .

    medyası ayrı uğraşıyor, şımarık taraftarımız ayrı uğraşıyor. salın şu adamı şu takımı nolur ya. başarısız olacaksa da fatih terim başarısız olsun.

    avrupa da başarı için üç beş yıl bekleriz diye birşey asla yok. bu kurlarla öncelikle hedef her sene şampiyonlar ligi katılımı ve şampiyonluk.

    eminim tatilde bile gece gündüz takım için yatıp kalkıyorsunuz ekip olarak hocam ama biraz zaman ayırıp şu topluluğu da susturursan bizde rahat bir transfer dönemi geçiririz.
  • 19989
    fmciler ve yıldız meraklıları tarafından sürekli eleştirilen hocamız. kendisin transferdeki en büyük hatası evlatçılıktır. onun dışındakiler kendi karakteridir.

    türkiye'de yaşadığımızı ve türk takımı olduğumuzu unutuyor herkes. kimisi istiyor ki porto, ajax, dortmund olalım. berisi istiyor ki takımda yıldızlar oynasın.

    olmaz arkadaşlar. ikisi de olmaz. daha önemlisi ikisinden biri de olmak zorunda değil zaten. işletmecilikte durumsallık yaklaşımı diye bir yaklaşım vardır. özellikle yönetim alanında içinde bulunulan koşullara uygun stratejiler belirlenmesi gerekliliği olarak anlatılabilir kabaca. işte hem terim hem de galatasaray, içinde bulunduğu şartlara uygun bir strateji belirlemek zorundadır.

    siz diyebilirsiniz "gerekirse 5 yıl bekleriz" diye. ama bekleyemezsiniz. futbolda para, başarıdadır. ünal aysal'ın dediği gibi "küçülerek büyüyemezsiniz". bu kulübün borçları, oyuncu satarak azalmaz. şampiyonlar ligi'de 2 maç kazandığınızda belji de belhanda'yı satacağınız parayı kazanıyorsunuz. hem de belhanda dururken.

    maalesef fm'de değiliz. gerçek hayattayız. gerçek hayatın dinamikleri de oldukça çeşitli ve farklı. mesela bu sezon şampiyon olmasak bambaşka şeyler konuşuluyor olacaktı. maalesef bu ülkenin gerçekleri bunlar. bunları da galatasaray tek başına değiştiremez.
  • 19991
    (bkz: imparator)

    arkadaşlar çok çabuk medyanın gazına geliyorlar. kimse bilmez konuşmazken geçen sene bu kulüp onyekuru, marcao ve luyindama'yı hızlıca transfer etti. basının haberi olmadığı eminim çok isim var takip edilen görüşülen hoca listeyi verdiklerini 2 ay önce neredeyse söylemişti. hoca genç oyuncu parlatmayı seven bir isim, ego yönetmekte başarılı olduğu kadarda başarılı bunda. kimse endişelenmesin her türlü opsiyona göre plan hoca tarafından hazırlanmıştır. yönetim hocanın dediğini yaparsa seneye çıkıp çatır çatır top oynayan takımda yaratılır. oyuncu satışı yapamazsak takviyeler elbette free olan oyunculardan olacak. satarsak gelecek gelire göre elbet hamle yapılacak. 65 yaşında 45-50 yılını futbola veren terim bunu bilmiyor biz biliyoruz.
  • 19992
    dünya tarihinde yüzde yüz başarı ile transfer yapan bir teknik direktör bulunmadığından fatih terim de transfer konusunda hatalar yapmıştır. ancak bu kadar başarılı bir hocaya transfer yapmayı bilmiyor, kadro planlaması yapamıyor demek biraz garip geliyor bana. bu konularda böyle kötü ise o zaman acayip bir teknik deha ve bu sayede tarihi başarılarla dolu. üzerine bir de gaz vermekte çok maharetli dersek o zaman olur belki.

    hocamız 2019-2020 sezonunda bir maç sonrası hem yarışmacı hem de geleceğe yönelik hamleler yapmak istiyoruz, bunun için çalışıyoruz demişti. kolay olmadığını da eklemişti. başka bir maçtan sonra ise bizlerden sabır beklediğini belirtmişti. bu çerçevede bence biraz daha sabırlı olmakta fayda var. ancak ben de, belki de kolpa haberlerden ibaret olan, adem büyük ve yusuf erdoğan transferlerine hiç bir anlam veremiyorum ve hocanın bir bildiği vardır diyemiyorum. sadece hocamızın rica ettiği gibi sabırla bekliyorum. transfer döneminin sonunda yapılanlara göre değerlendirmenin daha doğru olduğunu düşünüyorum. genellemelerle hocayı eleştirmek biraz mantıksız oluyor.
  • 19994
    kadro kuramamak ve transfer yapamamakla suçlanmamak için sanırım artık son koz olarak cl şampiyonluğunu alması gereken hoca..

    ya eleştirilir tabi herkes eleştirilir, mesela ben de hala bir veliaht seçmemesi nedeniyle eleştiriyorum kendisini; ama azıcık olsun insan lafını seçer arkadaş, hem transfer yapamıyor hem kadro kuramıyor he mi?

    nasıl şampiyon oluyor bu adam peki? safi gazla herhalde? yani kimi verirsen hocaya, tak basıyor gazı, hop takım şampiyon oluyor..

    yapmayın birazcık dilinizin kemiği olsun artık allaseniz ya..
  • 20000
    hani sevdiğin bir oyunda endgame gördükten sonra sıradan oyun tarzından keyif alamazsın da achievement kasmaya başlarsın ya işte 2018-2019 sezonunda, 7 şampiyonluktan sonra bunu yaptığını düşündüğüm hoca. söz konusu sezonu aşağıdaki achievementların kilidini açarak tamamlamıştır.

    *oynanan maçların en az yarısına forvetsiz çıkarak şampiyon ol
    *en az 6 maç geriye düştükten sonra maç kazanarak şampiyon ol
    *en az 10 maç ceza alarak şampiyon ol
    *devre arasında 3 as stoperini satarak şampiyon ol
    *son 9 haftaya liderden 8 puan geriden gelerek şampiyon ol

    hocanın izlediği ekranda sağ üst köşede yeni forma, yeni krampon ve yeni stadyum gibi çeşitli öğelerin artık kullanabileceğine dair uyarılar gittiğini hayal eder gibiyim.

    bu sene için tek dileğim 2019-2020 sezonuna hazır olarak girmemiz. istemiyorum achievement puanı rabbim. spiderman temalı galatasaray formasının da kilidi kapalı kalıversin. efendi gibi oynayalım, kaos olmadan insan gibi şampiyon olalım. ama çok şey istiyorum değil mi?
App Store'dan indirin Google Play'den alın