resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 1853
    fatih hoca'ya saygım sonsuzdur.fenerbahçe'li bir babadan olma bendenizi galatasaray'lı yapan en önemli faktörlerdendir.kendisinin bende ki kredisi sonsuzdur fakat bu takıntıları insanı kanser ediyor.baros takıntısını yaşıyoruz şu an.gerçekten baros'u taraftarın gözünde bitirmek için böyle bir kadro seçiminde bulunduğunu düşünmeye başladım.çünkü ne zaman çift forvete dönsek baros oyundan alınıyor.arkasında eboue ve sabri'yle sağında ne içeri giren ne de sıfıra inen bir kazım'la etkili oynaması imkansız.umarım hoca takımın çok ihtiyaç duyduğu baros'u harcamaz.
    ayrıca lütfen hocam çıkma artık şu telegol denen haysiyetsizlerin programını.
  • 1854
    82-83 sezonunda, teknik direktörün özkan sümer olduğu ve berabere biten bir bolu deplasmanı sonrası, kaldıkları otelde ziyaret ettiğimiz ve odasında beni ağırlayan kaptan. odadaki manzara hiç aklımdan gitmedi, kayıtlara geçsin diye yazıyorum. iki kişilik yatakta ayak ayak üstünde tek başına yatan kaptan ve çevresinde ayakta duran veya yandaki komodinlere kıçlarını iliştirmiş diğer 3-4 futbolcu ağabey. karizma nedir, ağırlık nedir o gün o odada görmüştüm.
  • 1860
    defans hattıyla daha fazla oynamaması gereken teknik direktör. mevcut şartlarda ideal 4'lümüz balta-servet-ujfalusi-sabri dir defansta. eboue'yi ortada oynamıyosa bek de oynayabilir. ama bunun dışında ekleme/çıkarma yapmamalı. song ve tomas'tan bu yana sağlam bir defansımız olmadı sezon sonuna kadar da olmayacak gibi duruyor zaten. sen bi de ujfalusi'yi aldın mı ordan olmuyor hocam.
  • 1861
    nasıl bir teknik direktör olduğunu tartışacak kadar futbolun taktik, teknik yönünü bilmem fakat, saha dışında futbolcularla iletişimi oldukça iyidir. hatta bu konuda avrupa'da bile kendisiyle yarışacak isim bulmak zor. bu yüzden, hocamıza gereken sabır gösterildiğinde, eminim ki işin teknik, taktik kısımlarını rahat rahat tartışacak seviyeye geleceğiz.
  • 1862
    cluio geçen sene galatasaray'da en yararlı futbolcu idi. ama fatih terim'in en sevmediğim huyu kendi almadığı futbolcuları göndermesive böyle egosunu tatmin etmesi culio'nun sonu oldu. halbuki bu sene takımda kalsa sol açık sıkıntısına ilaç gibi gelecek futbolcudur. ordu sporda ''oynadığı futbolla içimi çekerek,ayhanın bile takımda kalıyorsa culio bu takımda kesin kalmalıdır'' diye izlediğim eski futbolcumuz. umarım seneye takıma daha iyi bir şekilde döner ve zengin kadromuzda yerini alır. gerçekten çok sevdiğim sayın imparator fatih terim hatasını anlar ve bir daha böyle egosunu tamin etmek için gereksiz hatalar yapmaz. ama şimdi diyebilrsiniz fatih terim futboldan hiç mi anlamıyor? yaralı olacağını bilse takımda tutardı diye. ama dün ki katıldığı spor programında ardanın takımda kalmayacağını bilseydim göndermezdim dedi. bence kendi de yaptığının hatanın farkında. bir daha böyle hatalar yapmaman dileğiyle.

    her zaman arkandayım imparator fatih terim...
  • 1865
    taraftar baskısıyla iş yapmayan imparator.

    daha ikinci maçtan eleştirilmeye başlandın ama ben seni çok özledim be hocam! kenarda oturup hakemlere ayar vermeni, gazetecilere ayar vermeni, mimiklerini... her şeyini özledim.
    sen kenarda olduğunda hep bi ümit var içimde. ne kalli'de, ne korkmaz'da. ne rijkaard'da vardı bu ümit.
    sen kenardayken, yanımızdayken her şey farklı... her an yapacağın bir hamle oyunun seyrini değiştirebilir.
    arda "fatih terim bir şey desin de sıkıysa yapma" diyor ya. onun güveni var bir de. senin sözünü dinlemeyecek adam daha anasının karnından doğmadı adanalı!
  • 1870
    kendisi hakkında var olan "kendinden önceki teknik direktörün aldırdığı oyuncuları gönderiyor." görüşüne bu dönem* adına tam olarak katılmıyorum.culio,stancu ve yekta.
    culio konusunda hak veremiyorum ne yazık ki,çünkü arda kalsa da culio iyi bir alternatifti ve gönderilmesi yanlıştı.üstelik arda da gitti.
    ama stancu da aynı şekilde hagi'nin aldırdığı oyuncuydu ama fatih hoca stancu'yu kazanabilmek için uğraştı bence.şans verdi,en son baktı olmuyor;kiralandı.bu yüzden o düşünceye (u: "kendinden önceki teknik direktörün aldırdığı oyuncuları gönderiyor.") katılmıyorum.umarım culio ve stancu da seneye tekrar takımımıza dönerler.culio'nun opsiyonunun oluşu bu durumu zorlaştırsa da...

    hocam sen daha iyi bilirsin ama yekta neden yedek?saha görüşü ve tekniği gayet iyi,pas yapabilen bir oyuncuyu neden oynatmıyorsun?sabri'nin yerine gayet iyi sağ içte veya sol içte oynayabilir.hatta,sabri ve yekta aynı anda oyunda olup;sabri'yi sağ bekte eboue ve ujfa'yı da beraber tandemde kullanabilmek varken yekta'yı neden düşünmüyorsun?

    fatih hoca bence bu sefer kesinlikle hatalarından ders alıyor.ilk maçta riera hazır değildi ve bu yüzden eboue'yi sol açık oynattı.ama 2.maçta oyuncular hazırdı ve ideal kadroyu çıkardı.sadece daha ofansif bir diziliş ve taktikle çıkmalı sahaya.

    zaman geçtikçe en ideal dizilişi ve taktiği sahaya yansıtacaktır imparator.ona güveniyorum ve o da bu güveni boşa çıkarmayacaktır.

    yürüyedur imparator!
  • 1871
    21 eylül 2011 karabükspor - galatasaray maçındaki takım dizilişini nasıl hazırlayacağını merak ettiğim hocamız...

    defansta iki uzun yerine ujfalusi'li bir tandem düşünmesi gerektiğine inanıyorum. kontratak oynayan takımlara karşı iki uzun oynamak biraz anlamsız bence...
    orta sahayı istediği gibi şekillendirebilir. o bölgede eğer 3'lü oynayacaksak melo ve selçuk'un yanına kimi koyarsa koysun durum değişmez ama mümkünse artık bir ideal 3'lü olsun çünkü sürekli değişen bir grubun birbirine alışma süreci de o denli yavaş olur...
    sercan'ın oynaması gerektiğini düşünüyorum ama sercan oynayacak diye illa ki 4-4-2 oynayacağız diye bir kural yok. 3 lü forvetin sağ açığında gayet güzel işler yapabilir, tabii biraz daha içe kat ederek ve santrafora yakın oynaması şartıyla... riera'nın biraz daha 4-4-2'nin kanat oyuncusu olduğu düşünülürse set oyununda hücum ederken santraforun ileride tek kalmaması için bu şart.. yoksa baros'un yerine değil elmander, drogba da oynasa bu kısırlığı gideremez...
  • 1874
    çok sevdiğim galatasaray'ı, benim için daha da anlamlı hale getiren insan.

    bir takımı tutabilirsiniz ama tuttuğunuz takımı sizin için özel yapan şeyler vardır. kimisi için stadyumdur bu, kimisi için de efsane futbolcu. kimisi de o sezon takıma katılmış bir oyuncuyu çok sevebilir. bunlar, soyut kavramlara olan sevgimizi somutlaştıran şeylerdir.

    yaşım gereği fatih terim'in 1996-2000 yılları arasındaki takımını çok fazla izleme fırsatı bulamadım. sonra o tekrar geldi çok sevdiği galatasaray'ının başına. o sezon hem olimpiyat stadyumu'nun yarattığı heyecandan, hem de hocaya olan sonsuz sevgimizden kombinemizi aldık. tabi olimpiyat stadı'nın o çekilmez çilesi ile yüzleşmemiz uzun sürmedi. bunun yanında takım da kötü olunca, her geçen hafta gittiğimiz maç sayısı azaldı.

    benim gibi babam da fatih terim'i çok sever. fatih terim'in rize maçında veda edeceğini öğrendiğimde yine içimden bir parça kopmuştu. o zamanlar yine büyük sayılmazdık. ama kafaya koymuştum imparator'a kendi çapımda veda edecektim stadyuma gidip. zaten kombinemiz vardı. babamla maça gitme kararı aldık. o gün büyük bir heyecanla kırtasiyeden karton ve keçeli kalem aldım. üstüne de (internet yardımıyla) ingilizce olarak '' seni unutmayacağız imparator'' yazdım. o gün maç umurumda değildi, babam gibi sevdiğim adama veda ediyordum. en az benim kadar galatasaraylı olduğunu bildiğim, kulübü için herşeyi yapmaya hazır olan bir insana veda etmek o an için herşeyden önemliydi.

    yaşımız ilerledi ve büyüdük. dedim ki kendi kendime, bir kez daha.. lütfen bir kez daha gelsin galatasaray'a. stadyuma gidip tekrar bağrıma basayım onu. sesim duyuldu herhalde. o yine geldi galatasaray'ının başına. çünkü, onun için aslolan, asıl olan galatasaray'dı.

    gelsin diye ne totemler yaptığımı bir ben bilirim. geldiğini öğrendiğim gün, kendisine yeni oyuncak almış çocuk kadar mutlu ve babası önemli bir iş başarıp ünlenince, gurur duyan çocuk kadar gururluydum. babam kadar güveniyordum ona çünkü. ben galatasaray'a karşı ne hissediyorsam, o da onu hissediyordu. ne eksik, ne de fazla.
App Store'dan indirin Google Play'den alın