garip bir kısırdöngüye kurban gitmiştir.
skibbe'yi, köpeğin poposuna sokmak için mücadele verenler, "getmeseydi iyiydi. hücumdu, goldü" ayaklarında.
rijkaard için daha düne kadar "takıma uymadı. sbt." diyenler, bugünlerde, şimdi olsaydı da burguları ne güzeldi de,
vizyondu da masalı anlatıyor.
hagi'nin ırkını, cibilliyetinin bırakmayıp, ortalığın tozunu kaldıranlar, "10'un günahı neydi, yönetim kakaydı" modunda.
şimdi ise sıra fatih terim'e geldi.
pekiiii.. bu neyi gösteriyor?
1. körün ölmesinin akabinde merasimle badem gözlü ünvanına layık görülmesi:
şema ile göstermek gerekirse;
kör .......>> * ı * ...............>> ..ölür.. .........>> ʘ ʘ
* .............. >> ͝͝-- ...................>> ....................>> --
2. gelenin gideni aratması. her gelenin çok kötü hoca olarak algılanması ama o hocanın gidişinden sonra yerine gelenin daha kötü, onun yerine gelenin ise çok daha kötü olduğu düşünülüp zamanla bir öncekine, daha da zaman sonra ondan da öncekine.. -tee fatih terim'e kadar gider bu- bir özlem duyulması.
şema ile göstermek gerekirse;
b.ünder < hagi < rijkaard < b.korkmaz < skibbe < feldkamp < .... < fatih terim
daha da bi açarsak; x = galatasaray olsun.
fatih terim: x, tüm sayıların alacağı değerler toplamıdır.
*...
fedkamp: x, tüm sayılardan bağımsız bir değerdir.
*skibbe + b.korkmaz: x'in değeri 4'tür.
*rijkaard: x'in değerinde yükselme var, x 3 olabilir.
*hagi: x'in değerini ben belirlemedim, herhangi bir bilgim yok.
*bülent ünder: x, küme içinde yer alabilen bir sayıdır.
*gelecek herhangi bir teknik adam: 'x herhangi bir sayı olsun'
*