resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:72
Uyruk:Türkiye
  • 8254
    o zamanlar sözlükte değildim, yorum yapmam abes kaçabilir fakat; kendisi sözlükteki ikinci arda turan vakası oluyor. kıyas yaptığım konu kendisi ile arda turan değil, kendisinin konuşulması ve arda turan'ın konuşulmasındaki benzerlik. zira birincisi hala bitmedi, arada bir hortluyor.

    belirtmeden geçmeyeyim; şu son yaşanan olaylar hepimizin malumu, bu süreçte isimlerden yana taraf olmadım. 'isimlerden yana taraf olmadım'la kastım şu: yapılan olayları ve süreci mümkün olduğunca objektif takip etmeye çalıştım. yani mantığım bana ünal aysal ve yönetimin haksız(veya daha haksız) olduğunu söyleseydi o fikirden yana olurdum. amacım öyle 'tarafsızım bakın' kaypaklığı yapmak değil, söylemlerimde de buna yakın şeyler hissettirdiysem affola. lakin sağduyulu her taraftarın; galatasaray'ı bir ego tatmin aracı olarak görmeyen, körü körüne insanlara ve isimlere bağlı olmayan her bireyin, şu süreçte fatih terim'e en azından 'biraz kırgın' olduğunu söylemek gerek. tabi tepkileri daha büyük, daha farklı olan insanlar da var. (o tepkilerin şekli, tutarlılığı ayrı bir tartışmanın konusu, pek değinmenin manası yok.)

    kimsenin ne yazıp yazamayacağına karışmaya hakkım yok. zaten haddime de değil. ama yeter be arkadaş. ne bitmez davaymış, fatih terim yahu. seveni için de sevmeyeni için de söylüyorum; her gün methiyeler dizmenin veya da yermenin manası yok ki. temcit pilavına döndü olay. bunu söylememde iki temel sebep var :

    1- her gün tekrarlanınca gerçekten bazı görüşler tutarlılığını ve saygınlığını yitiriyor.
    2- artık fatih terim; üzerinden yönetime sallanılacak veya üzerinden körü körüne yönetim savunması yapılacak bir figür haline geldi.

    bu iki durum cidden hepimizin çok sevdiği galatasaraya zarar verir diye düşünüyorum. eyyorlamam bu kadar

    peşin not : ikinci paragrafın iticiliğinden ötürü kusura bakmayın. biraz, diğer sözlüklerdeki 'not : xliyim, bilmemneyim' lere benzedi. o kadar olur artık saat üç.*
  • 8259
    22 eylül 2013 beşiktaş galatasaray maçından sonra yayınlanan ünal aysal imzalı tebrik mesajı içerisinde kendisine ve yardımcılarına yer verilmemiş ve daha sonra kovulmuş olan teknik direktörümüz. hepiniz bizi terk etti diyorsunuz ama kovulan bir insan nasıl terk etmiş oluyor? onu bir açıklayacak olanınız var mı? kovuldu lan adam. ne terketmesi?
    milli takım ve yıldırım demirören meseleleri mi?
    ünal aysal'ın izniyle gerçekleşmiş bir olaydı ve hollanda maçıyla birlikte bitecekti. başkan madem istemiyordu, izin vermeseydi o zaman.
    bak mourinho real madrid'i çalıştırırken hiç izin alabildi mi portekiz milli takımı için?
  • 8260
    bizlere olan vedası içimizi burksa da hala gönlümüzün imparatoru olan efsane hocamız. ayrılışıyla ilgili pek çok şey söylendi, yazıldı, çizildi ama hayat devam ediyor. beni en çok üzen ise, galatasaray düşmanlığı her gün yeniden tescillenen yıldırım demirören ve şürekasıyla çalışmaya başlaması. tüpçünün basın toplantısında galatasaray'a laf sokarken olan gülümsemeni ise hiç unutmicam sevgili hocam.
  • 8262
    en başarılı ve donanımlı yerli teknik adam. galatasaray'da yaptığı işler kimsenin hayal edemeyeceği kadar büyük. hakkını ödemek, saygısızlık etmemek gerek.

    fakat galatasaray'dan daha büyük bir egoya sahip ki şuan demirören denilen adamla kader birliği yapıyor.

    biz küçükken hep duyduğumuz bir laf vardı; burası galatasaray, kol kırılır yen içinde kalır. artık kalmadı tabi. aysal ile girilen, iki tarafında hatalı olduğunu ddüşündüğüm inatlaşma yüzünden takımdan çok çirkin birşekilde uzaklaştı.

    ayrıca vizyon olarak bizi bulunduğumuz noktadan daha ileriye taşıyabilecek bir kapasiteye sahip olduğunu düşünmüyorum.
  • 8263
    bilmiyorum ama nedense artık bir şey hissetmemeye başladım hocaya karşı yani ne nefret ne kızgınlık ne de gönülden bağlılık.sanırım en kötüsü de bu.ve kişisel düşüncem de şu ki bana hayatının en büyük hatasını yaptı gibi geliyor.çünkü elinde gerçekten kadro kalitesi yüksek (yedekler hariç) bir takım vardır ve büyük başarılar çok uzak değildi.ancak kendisi herkesin söylediği gibi yüksek egosuna bağlı olarak başkana ve başkalarına atar yaparak olayı ergen kavgasına çevirdi ve en nihayetinde (gönderiliş şeklini asla tasvip etmiyorum) başkanımız tarafından gönderildi.şu anda manciniye iyi bir fırsat bıraktı arkasında ve olası büyük başarılarda bu taraftar bu vakitten sonra manciniye gereken tebrik mesajlarını yazmalı fatih terime değil.o kolay olanı seçti ve şimdi çok başka kişilerin yanında,camiamıza üvey evlat gözüyle bakan,fenerbahçesine birşey olmasın diye poposunu yırtan bir ekiple beraber.bunu içine sindirebilecek kadar kolayı seçen fatih hoca benim gözümde artık hakan-hagi ve diğer ekip arkadaşlarıyla büyük başarılara imza atmış bir hocadır o kadar.bu takım bunu yine yapar hee yaparken fatih hoca olur mancini olur yada bir başkası olur onu bilemem ama artık geçmiş yaramızı kurcalayıp kurcalayıp saçmalamanın manası yok diye düşünüyorum.bu saatten sonra mancini bizimle ve allah'tan tek istediğim bizde inanılmaz başarılara imza atar da bu konu da tamamen kapanır.saygılar sözlük...
  • 8264
    geçmişteki başarılarını kimsenin inkar etmediği, lakin son 6 ayda takındığı tavırlarla kalpleri yaralayan galatasaray efsanesi. bazı arkadaşlar eleştirilen şeyin ne olduğunu anlamadan direkt geçmişteki başarıları öne sürüyorlar. keşke önce bu adamın neden eleştirildiğini anlasanız da ona uygun olarak savunsanız. adam orada demirören'le ilişkisinden bahsetmiş, altına 6 süper lig bik bik yazmış birisi mesela. fatih hoca'm sana gelince, keşke yapmasaydın keşke babamız olarak kalsaydın. şimdi ise üvey babadan farkın yok gözümde maalesef.
  • 8267
    babam sürekli eleştirirdi, demediğini bırakmazdı sana hoca. seni hep ölümüne savundum, haksız olsan dahi. '' koskoca imparator be bir bildiği vardır, deme öyle baba '' dedim. seni koşulsuz seven, koşulsuz savunan bu insanlara ne yaptın sen grande? aklım almıyor bir sene önce savaş açtığın insanlarla su an el ense, göte saplak konumunda olman. geri dönsen, şampiyonlar ligi kupasini florya'nin ortasına koysan kılım dahi kıpırdamaz ki ben türkiye kupası maçı olduğunda dahi maç saati gelsin diye evde aval aval dolanan ben . benim için efsane falan da değilsın artık, umrunda olur mu zerre kadar olmaz hoca ben ki 5. nesil vasat bir galatasaray sözlük yazarı gpope, sadece başarılı bir teknik direktördün geçtin gittin artık benim için, yaşattıkların için teşekkür ederim kendi adıma. tarih seni affeder mi orasını bilmem lakin seni bu kalp katiyyen affetmeyecek.
  • 8268
    kendisi bazı galatasaray taraftarlarının, bir nevi stres atma meditasyonu'dur. mesela canın sıkkın, işyerinde patrondan azar işitmizsin, veya öğrenim hayatın iyi gitmiyor, para sorunları falan var, belki de ailenden de uzaksın, yani sinirin bozuk. veya sevgilinle kavga ettin, moralin de bozuk! o zaman ilacın belli. sözlüğe gir, şöyle bir başlıklara bir göz at. sol frame'de fatih terim başlığını gördün mü? otomatikman meditasyon seansın başlamış oluyor. şimdi istediğin gibi stresini atabilirsin, her türlü eleştir, fulya terim'e gir bazen, eleştir! olayı bazen merve ve buse terim'e getir, yine eleştir! tüpçü ve tff'den dem vur bazen, ki sonuna kadar haklısın, oto kontrolünü kaybet, deli gibi eleştir! çünkü tek suçlu o! fatih terim hep suçlu! lanet olsun o uefa kupasına, zaten sıkıştık mı? hep aynı şeyi söylüyoruz; "ama bizim uefa kupamız var" 13-14 sene geçmiş aradan, hala hep aynı söylem, şimdiye kadar 10 kere daha avrupa'da kupa almamız gerekiyordu. mesela dünyanın en zengin ve popüler takımı real madrid öyle mi? adamlar son 10 senedir boyuna avrupa'da kupa kazanıyorlar, yani uefa kupası veya avrupa ligi, ne dersen de! avrupa'da kupa kazanmak kolay! neyse ben de yazdım bu başlığa rahatladım. siz de yazın, rahatlayın hemen.
  • 8269
    galatasarayın önerdiği sözleşmeyi reddetmiş ve aynı anda hem galatasarayı hem milli takımı çalıştırmak istemiştir. aysalın karşı çıktığı şey tam olarak budur. başkan "ya milli takım ya galatasaray, ikisi bir arada olmaz" demiş, terim de galatasarayın önerdiği sözleşmeyi reddederek açıkça "restine rest, sıkıysa beni kov" demiştir. başkan da "hay hay" diyerek son noktayı koymuştur.

    bu kadar basit bir denklemi, çok sevdiğiniz bir adamı aklamak için gereksiz ayrıntılara boğmanın hiçbir tutar tarafı yok.
  • 8270
    kurumsal yönetici şükrü ergün, milli takımı reddetmek vatana ihanet olur açıklamasını neden yaptı bir de onu anlayabilsek herşey çok daha güzel olacak. yahu aradan 3-4 ay geçti az çok farkına vardık olayların, hocasını vermek istemeyen adam göndermiyorum der göndermez bu iş bu kadar basit. mancini gibi bir hoca ile 1 haftada anlaşmak da tabi normal gelebilir herkese ama bana gelmiyor, devre arasında takım alan tek bir tane elit hoca yok.
  • 8271
    kendisi hakkındaki bence en doğru tespit, galatasaray'ı çok, ama kendi egosunu galatasaray'dan da çok sevdiğidir. ne paraya ne de şöhrete ihtiyacı yokken gidip kendisini rekor cezayla tribüne gönderen federasyonun başkanıyla ittifak yapmasının da başka izahati yok zaten.

    yüreğin soğuyacaksa yabancı sayısını üçe düşür, başkanla arası olmayanları da tff'ye doldur hoca, artık farketmez. yetmezse sakat galatasaray oyuncularını milli takım kampına da çağırabilirsin.

    mesele şu ki ben dahil birçok kişinin başta rijkaard v2 olarak gördüğü, emanetçi gözüyle baktığı mancini kolaya kaçıp, senin bıraktıklarını gelir gelmez tasfiye edip kulübe servet harcatacağına kafa patlatıp kadro mühendisliği yapıyor, kadroyu kapalı kutu adamlarla gençleştiriyor, takımdaki oyuncuların çoğuna yabancı bir taktik üzerinde ısrar ediyor. ligde şampiyon olup bir de avrupa'da başarı yakalarsa yazının kalan kısmını o zamanki hallerine göre tamamlarım.

    ciao.
  • 8274
    galatasaray'da üçüncü döneminde transferde 77 milyon euro harcamış, 22 oyuncuyu transfer etmiş, 21 oyuncu ile yollarını ayırmış ve transferden de 27 milyon euro gelir elde etmiştir.
    2010-11 sezonundaki infiali düşünürsek, 50 milyon euro bonservis bedeli ödeyerek takımı silbaştan yenilemiş, müzeye 2 lig ve 2 süper kupa şampiyonluğu yaşatmıştır.
    en büyük handikapı, geçirdiği 6 tane transfer döneminde yaş ortalaması 28-30 arası değişen bir takım kurmuştur. üstüste 5 maç forma şansı vermediği yiğit-sercan ve furkan'ı saymazsak transfer ettiği en genç yerli oyuncu 25 yaşındaki ceyhun gülselam'dır.

    kısacası, kısa vadede başarıya yönelik tüm çalışmalar yapılmış ancak kadro mühendisliği konusunda uzun vadede sınıfta kalınmıştır.
    o günün şartlarıyla kısa vade de başarı mı gerekiyordu? evet.
    bugünün şartlarında uzun vade de başarı mı gerekiyor? evet.
    takımın yaş ortalamasının 30'a dayanmasında kusuru var mıdır? evet.
App Store'dan indirin Google Play'den alın