resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:70
Uyruk:Türkiye
  • 528
    gelmesi veya gelmemesi yönünde bir fikir belirtmiyorum. fakat şurası bir gerçek ki her ne kadar oynatmakta olduğu futbol motivasyona ve oyuncu kalitesine bağlandığı için pek haz etmesem bile şurası bir gerçek ki bu ülkenin futbolunu en iyi bilen teknik adamlardan biridir. yani bizim öğrenmeye kapalı, bir teknik direktörün iyi niyetini suistimal edip disiplinsizlik yapan, ruhsuz ruhsuz gezinen, dil bile bilmeyen türk oyuncuların istisnasız hepsinin dilinden bir tek fatih terim anlar.

    mesele şudur ki sanırım biz avrupa değiliz. yaşam şeklimizle de futbolumuzla da... fakat avrupa'ya özeniyoruz millet bazında... yaşam şekliyle de futbolla da... bit yeniği şurada yalnız; yapılan değişiklikler noktasal, geniş ölçekli değil. yani sadece tepedeki isimleri değiştirmek ile olmaz, ciddi anlamda bir kültürün değişmesi gerek arzu edilen ideallerin gerçekleşmesi için... görüldüğü üzere bir milletin futbolu algısı, bir takımın futbol oynama mentalitesi ve altyapısı değişmeden bizim ülkemizde ancak mircea lucescu, erik gerets veya zico gibi teknik adamlar bir şeyler yapabilir. hani kadroya göre, eldeki oyunculara göre...

    fatih terim, yerel olduğu kadar avrupalı, avrupalı olduğu kadar yerel olan belki de teknik adam. 2010-2011 itibariyle elimizde bulunan kadro hakikaten fena değil yani tam fatih hocalık bir kadro.

    hani şu anlamda söylüyorum, ikinci fatih terim döneminde takım gerçekten çok kötüydü. şöyle kötüydü; fatih hocanın gazladığı yerliler artık doymuş ve yaşlanmış, yabancılar ise dönemin hagi, popescu ve taffarel'inin beşte biri kalitesinde biri değildi. buraya dikkat lütfen... tamam fatih terim peygamber değil, elinde asa yok ama kendi dilinden anlayan yerliler ve kaliteli yabancılar ile gerçekten başarılı olabilen bir isim.

    kendisi milli takımı euro 2008'de üçüncü yapar, veya galatasaray'a uefa kupası kazandırır, fakat dünya kupasına katılamayız mesela... niçin mi? çünkü fatih terim sistem adamı değil, öyle 1.5 seneye yayılmış uluslararası bir süreçte, takımla her daim beraber olmaksızın, sabırla ve adım adım başarıyı getirebilecek menzilli biri değil.

    fatih terim lig gibi her hafta maç oynanıp 7 ayda olup biten, veya uluslararası bir turnuva gibi 1 ayda sonuçlanan durumlar için ideal bir isimdir. takımla yatıp kalkar, her gün beraberdir, millerin kafasının etini yer, disiplininden taviz vermez ve takımı hedeflere göre şekillendirir. fakat ayda yılda bir gördüğü milli takım ile yapabilecekleri sınırlıdır. kendi dilinden anlamayan, hatta kendi sistemine tamamen "fransız" olan italya ligi'nde de yapabilecekleri de...

    fatih terim gelsin demiyorum, gelmesin de demiyorum... çünkü nelerin olabileceğini kestiremiyorum... aklıma sadece şey geliyor, fatih terim bu yerlileri döve döve adam eder, ruh gelir, bundan eminim sanırım... lakin yabancılara yaklaşımı nasıl olur bilemiyorum. bu konuda bildiğim tek şey şu, fatih terim'in yabancı oyunculara yaklaşımı şey gibiydi, osmanlı devleti'nin gayrimüslimlere karşı tutumu... hani katkısını sağlasın, kuralları bozmasın, faydalı olsun, istediği dine inanmakta, istediği dili konuşmakta özgür... serbest bırakırdı yani topunu oynadığı sürece...

    bir de şöyle bir durum var, şu tarihli elimizdeki kadro frank rijkaard'lık bir kadro değildir. hatta hıncal uluç'luk yapayım, bana kimse masal anlatmasın... frank rijkaard büyük takım hocasıdır. adam avrupalıdır, ve kendince bir sistemi vardır. aradan geçen 1.5 yıl zarfında kendisinin hataları olduğu gibi takımın durumu da ileri gideceğine geriye gitmiştir... yerli oyuncular üzerinden bakarsak bu takımın zeka seviyesi fatih terim'i pekala kaldırır... yabancı oyuncular da gayet iyi, belki de son on yılın en kallavi kadrosu bu bakımdan...

    fatih terim'in mimiklerine de, tarzına da feci uyuz oluyorum... ama ne yapayım anasını satayım, bu topraklarda doğup büyüdük... bu adam da bu ülkenin en başarılı ve en büyük teknik adamı... mesela arda turan da beyanları ve hareketleri ile çok sempati duyduğum bir isim değil, ama adam bu ülkenin tartışmasız en yetenekli futbolcusu, üzerine, takımımın altyapısından çıkmış ve kaptan! ben ne yapayım be... tamam seviyoruz belki ama o kadar da kopmadık memleketten messi ile yatıp kalkıp sabah akşam barcelona maçları izleyecek kadar...

    bu yüzden kendisine bayılmasam da büyük saygı duyuyorum fatih terim'e... futbolcularının kapasitesi ve entellektüel seviyesiyle, futbol tarzıyla, futbolu millet olarak algılayış şekliyle ve insan yapısıyla bu ülkenin gerçekleri bunlar anasını satayım...
  • 529
    rijkaard'ın sonunun artık ne olacağı aşikar. yönetim muhtemelen terim'e yönelecek, terim de muhtemelen kabul edecek. ben terimin gelip bizi kurtaracağına inanmıyorum. hani sistemde müthiş yenilikler, yeğyeni organizasyonlar, deli gibi bastıran, oyunu açan, modern futbola adapte olmuş bir takım düşünmüyorum. ama dün akşam sözlükteki yazarlarla bişeyler yerken hagi "- şimdi galatasaray'ın başına gelse dışarıda it gibi konuşamaz kimse. futbolcular sesini keser ve hırsla top oynar, gazeteciler ve yorumcular ağızlarını açamazlar. arda'ya fatih terim'den başka kimse kötü bir şey söyleyemez. bizi üzen eski futbolcu-yeni yorumcu olanlar da ağızlarını açamazlar. tugay'ın yeri sağlamlaşır..." manasında bir şey dedi. benim de kafama yattı.

    oyun olarak kendisinden beklentim yok dediğim gibi, ama bir kaç oyuncuyu süründürüp, takıma bu kadar yüklenilmesini kesecekse gelsin diyorum. zaten bu seneden artık beklentimiz kalmadı. oyun olarak kimsenin beklentisi yok o da var. kaybedecek hiç bir şeyimiz yok. denemeye değer sanki.

    not: bu yazıyı rijkaard gitsin dediğimden falan yazmıyorum, zaten öyle bir şey demem de. rijkaard gönderileceği ortada olduğu için ve gelecek adam muhtemelen terim oalcağı için buna dair bir kaç şey söyledim.
  • 530
    almaguer, sarr, pinto ile başarılı olamayan mı? pardon, pardon bu adamları yönetim aldı zaten. aynı rijkaard'a yaptığı gibi.

    yahu bu adamları fatih terim aldırmadı mı milyon dolarlara ben mi yanlış hatırlıyorum sözlük?

    fatih terim, rakamla27 yazıyla yirmi yedi futbolcu transfer etmedi mi? bütün herşey ona teslim edilmedi mi? bu futbolculara 40 milyon dolar para harcandığı söyleniyor. ben mi söylüyorum bunu. galatasaray hala bu borçları mı ödüyor acaba??

    lucescu şampiyon yapmıştı takımı, çeyrek final oynatmıştı. ne kadar başarısız bir adammış(!) öyle 27 tane futbolcu gelmiş arkasından.
    40 milyon dolar para ile gelen şampiyonluklar oldu da ben mi kaçırdım. tarih yazdık; ama ne tarih 6 kasım diye geçer adı.

    galatasaray borç enkazının altından kurtuldu da dur biz bir yeni fatih terim dönemi yaşayalım diyorlar herhalde.

    not: terim'i severim; ama 2000 senesindeki bütün başarıyı ona mal etmem. yüzde on pay veririm ancak. hagi, hakan... diye devam eden futbolcuların başarısıdır o.
  • 531
    mondragon ömer erdoğan suat usta orhan ak prates batista petre murat erdoğan ergün penbe ümit karan h.şükür.

    galatasaray'da son çıktığı maç olan villareal karşılaşmasında sahaya çıkardığı 11 bu fatih terimin. bu 11 ile çıkıyorsun ve başarısız oluyorsun. ayı oluyorsun. kro oluyorsun. hadi koçum aslanımdan başka bir şey bilmez oluyorsun. halbuki bu kadro çok güzel total futbol oynar be hocam. yerden ayağa paslı oyunu dar alana sıkıştıran rakibi çıkarmayan çabuk toplarla oyunun yönünü değiştiren bir futbolu oynar bu takım.

    şu anda galatasaray takımının yabancı kadrosunda elano, kewell, misimoviç, baros, neill gibi kendilerini kanıtlamış yabancı oyuncular var. arda sabri hakan balta servet gökhan zan gibi iyi yerli oyuncular var. hani 2008 yılında türkiye'nin 3. olduğu avrupa kupasında savunma hattını oluşturduğun hakan balta servet gökhan zan sabri 4 'lüsü bu takımda. bu takımla beraber 1.5 yıldır hiç bir şey yapılmamısan rağmen sn rijkaard futbol dahisi sen yukardaki kadroyla aynı başarısızlığı gerçekleştirdiğin için kro. sana kro derler bana troll derler ama yukardaki 11'e neresinden bakıp da bir adama laf ederler onu hiç anlamam.
  • 537
    şu anda konuşulan teknik direktör adayları içinde galatasaray'ı düzlüğe çıkarabilecek tek isimdir. almaguer'lerden sarr'lardan bahsedenler, bir zahmet fatih hoca'nın ikinci lig kulüplerinden bulup çıkardığı ümit davala’yı, vedat inceefe’yi, bugün stsl’de oynayan yabancı oyunculara göre oldukça isimsiz oyuncular olan capone’den hatta marcio’dan nasıl verim aldığını da hatırlasınlar. gelirse 2 senedir formsuzluktan dökülen futbolcuları gerek takip ederek gerek gözdağı vererek gerekse döve döve yola getirerek hepsini muma döndürecek, mehmet batdal, musa çağıran, serdar özkan gibi oyunculardan yıldız yaratacaktır.
  • 540
    galatasaray sozlukte dibine kadar asagilanan ve tuu kaka denilen teknik direktor. siz kimsiniz agacim, bu adam sizin fm de yapamadiginiz seyleri gercek hayatta yapti. hayatinizin en guzel gununu bu adama boclusunuz. 2 senedir rijkaard dedik sucu surekli baskalarina baska seylere attik ama yeter bende 2 senedir cok kavga verdim sistem icin, gelicek icin kalmali dedim ama olmuyor olamazda. turkiye nin bu sartlarinda olamaz. sene sonuna kadar kalirsa kume bile dusebiliriz o derece bir durumdayiz. ligin en kotu top oynayan 3 takimindan biriyiz.
  • 543
    aynı şeyleri bir daha bir daha tekrarlamak olacak ama yazmak istiyorum; kendisi eksik olmasın, çok büyük minnet duymaktayımdır ki başında tek yetkili olarak bulunduğu kadro ile biz galatasaray taraftarına rüya gibi, gurur dolu bir 4 sene yaşatmıştır. bunu ne bu yürekten ne de tarihten kimse silemez. diğer yandan ikinci kez geldiğinde galatasarayı soktuğu borç batağı ve karşılığında başarı hanemizde yazılı olan kocaman bir sıfır(fenerden yediğimiz altıyı tamamiyle ayrı tutuyorum. o skor kendi başına fatih terimin evinin duvarında asılı bir utanç tablosudur) galatasarayın kapılarını kendine kapatmıştır, benim gönlümde kapatmıştır arkadaş.
  • 544
    galatasaray taraftari tarafindan 2. kere geldigi zamanki basarisizligi yuzunden elestirilen adam. lucescu 2 sene boyunca fatih terim'in mirasini yemis takim ustune bisey koymadan devam ettmistir. fatih terim lucescu dan basi sonu belli olmayan, ne oynadigi belirsiz, yarisi kiralik futbolculardan olusmus bir enkaz devralmistir. ayrica lucescu nun biraktigi takimlarin 1 sene toparlanamadigi ufak bir arastirma ile ogrenilebilir.

    onu takimin basina getiren rahmetli baskan ozhan canaydin kendisine ve bizlere her sene 3 dunya yildizi sozu vermis ama bu sozler tutulmamistir. onun yerine petre lere, bratu lara mahkum birakilmistir.

    ilk sene takim sezon sonuna kadar kafaya oynamis ama bazi hakem oyunlari yuzunden sampiyonlugu son anda kaybetmistir. 6-0 lik maca gelirsek burda fatih terimi suclayan adamin ben vicdanindan supe ederim. stat da mactan once ve mac icinde yapilan serefsizlikler daha hafizalrdan silinmemistir. lutfen bana biri acikalsin fatih terimin taktiksel hatasi neydi? 2-0 ken bile galatasaray daha iyi oynarken arif' in topu direkten donmeseydi cok daha farkli seyelre gebe bir mac bir anda 6 ya gitti. her vurduklari girdi.

    ayrica 2. senesin de takim allahin unuttugu bir yere surulmus maclarini saat 100km ruzgarin oldugu bir stat da oynamis tir.

    bu gun elinde adam yok yaee rijkaard ne yapsin diyenler 1996 senesindeki galatasaray kadrosuna tekrar bir baksin bakalim.

    ayrica kim her zaman basarili olmusta fatih terim olsun.

    bu adam turk futbolunun tarihini degistiren tek adam dir. turk futbolunu bastan yaratmistir. onun yarattigi galatasaray sayesinde milli takim son 15 senede basarilar kazanmistir.

    herkez rijkaard in messi yi nasil parlattigini konusur ama kimse fatih terimin umit, emre, hasan, ergun. h.unsal gibi adamlardan yildiz yaptigini konusmaz. nasil bir takim yarattigini konusmaz. ben bir futbolcudan bahsetmiyorum koca bir takimdan bahsediyorum.

    rijkaard barca yi sampiyonlar ligi sampiyonu yaparken ne kadar basarili ise terim sifirdan aldigi bir takimi uefa sampiyonu yaparken 10 kere daha basarilidir.

    ek; ilk sene sami yende oynan macta rahat bir oyunla 2 farkli one gecilmis ama direkler tarihi farki onlemislerdir.
  • 545
    ümit milli takıma 1991 senesinde final oynatan, 1993'de akdeniz oyunlarında yarı finalde fransa' yı eleyip, finalde cezayir' i yenip türkiye' yi şampiyon yapan, sepp piontek' in yardımcılığı döneminde rasim kara ile beraber anadolu yollarını gezip 1996/2000 yılları arasında galatasaray' ın omurgasını oluşturacak futbolcuları tek tek bulup milli takıma kadar yükselten, aynı futbolcularla ilk kez avrupa şampiyonasına gitmemizi sağlayan ve ardından galatasaray' ı uefa şampiyonluğuna taşıyan kişidir fatih terim. fakat yine de eleştirilmiştir, çünkü avrupa şampiyonası gibi ütopyayı gerçekleştirmesi değil, tecrübesiz bir takımla orada puan alamamasıdır esas üstünde durduğumuz, türkiye gibi bir ülkede 3 lü savunmadan vazgeçip, 4 lü savunma anlayışını yerleştiren, bu uğurda işitmediği hakaret kalmadığı halde vazgeçmeyen, sadece geçiş döneminde bugün bile uygulanması çok zor olan 3 lü kaydırmalı defans sistemini deneyen kişidir.

    ardından italya gitti fatih terim, hani şu yabancı hocalara itibar edilmeyen lige. önce fiorentina' ya, ama işte elinde hagi yoktu, kilit savunmanın baştacı edildiği ülkede, hem de yabancı bir teknik direktör olarak hücum futbolunu benimsetti, ama kovulmuş oradan fatih terim, hem de fiorentina' yı italya kupasında yarı finale çıkarttığı halde. ve kovulduğu takımın taraftarları nedense kulüp binasına yürüyorlar. aslında kovulmuyor terim, ama kompleksler hayatımızda o kadar yer işgal etmiş ki, başarılı olan kişilerin aslında o kadar da iyi olmadıklarını söyleyip kendimizi önemsiz hissetme duygusundan kurtulmaya çalışıyoruz.

    ve hayat garip, fiorentina' dan kovulmasının ardından, ancak televizyonda seyredebileceğimiz bir dünya devinin başına geçiyor terim, milan' ın. koskoca milan fiorentina' nın eskisini alır mı hiç? alır hem de elinde hagi olmadığı halde. başarılı olamıyor orada terim, belki geçiş döneminde tahammül edemiyorlar, pek çok büyük teknik direktörün farklı takımlarda başarılı olamaması gibi. daha sonrası ise, hiç bir galatasaraylının hatırlamak istemediği canaydın dönemi. ve tüm bu sıkıntılara rağmen susan bir fatih terim.

    neyse tekrardan 1996/2000 yıllarına gidersek; evet hagi' nin galatasaray' a katkıları büyüktür, en az faruk süren kadar, en az fatih terim kadar büyüktür.
    fatih terim; kimselerin hayal dahi edemeyeceği başarıların peşinden koşan bir takım meydana getirmiştir, derwall döneminde tohumları atılan hücum futbolunu, o ana kadar şerefli mağlubiyetler kavramından yeni yeni kurtulmaya başlayan bir ülkeye yerleştirmeye çalışmıştır. nokta transferler de yapılmıştır bu dönemde, pek çoğunu da zamanında kendisi anadolu' dan bulup getirmiştir. tıpkı afyon' dan bulup getirdiği, ve milan maçının son dakikasında penaltı kullandırttığı ümit davala gibi. veya ismini kimselerin bilmediği capone, fatih terim' in sistemi içerisinde çok önemli bir rol oynamıştır. dünyanın en iyi liberolarından biri olan popescu' yu önce kaydırmalı 3 lü defans içerisinde, kah orta sahada, kah tandemde oynatmıştır. ve aynı popescu terim için ''eğer başımızda kalsaydı, şampiyonlar ligi kupasını alırdık'' demiştir. o ana kadar hiç bir teknik direktörün tam manasıyla verim alamadığı hagi' ye saha içerisinde sınırsız özgürlük vermiştir. o kimselerle anlaşamayan, faruk süren' in ''iletişimi zor biriydi'' dediği hagi, bir kez bile fatih terim ile sürtüşmediği gibi, daima ne kadar iyi bir teknik direktör olduğunu anlatmıştır.

    yani sadece şans kavramıyla açıklanmayacak başarıların elde edildiği bir dönemden bahsediyoruz. eleştirileri dönüp dolaşıp ''egomanyak lan bu :)'', ''zaten şanslı adam, hagi olmasa ne yapardı'' ile sınırlamak ancak vasatlıklar coğrafyasına uygun düşüncelerdir, ve bu düşüncelerin yazıya dökülmesi sadece kağıt israfıdır, zaman kaybıdır. ağaçların kesilmesine, ormanların yok olmasına sebebiyet verir. terim döneminde yapılan hamlelerin, lucescu döneminde şampiyonlar ligi başarısı getirdiğini görememek, ve aynı şampiyonlar ligi statüsünün terim döneminde daha değişik olduğunu bilmemek, veya öğrenmek istememek, galatasaray' ın aynı puanla bile elendiğini hatırlamamak ancak ve ancak kendi değerlerini yok saymanın, komşu tavuğunun komşuya kaz görünmesinin sonucudur. işi sadece şans ve motivasyon kavramına bağlamak 4 sene boyunca yapılan antrenmanları, değişen taktikleri, günlerce eve gitmeyen, uyumayan floryada yatıp kalkan insanların emeklerini yok saymaktır, o antrenman sevmeyen hagi' yi bile antrenman kaçırmayacak seviyeye getiren faktörleri göz ardı etmektir. türkiye gibi ''saldırın tellioğulları, dayanın seferoğulları'' taktiğinin hüküm sürdüğü, ''çıkın oynayın'' temalı taktiklerin geçerliği olduğu ülkeye, takım savunmasını, toplu hücum, toplu savunma ve en önemlisi toplu pres gibi sistemi getirenleri yok saymak, gerçekleri çarpıtmaktan ibarettir. günümüz futbolunda fatih terim' in oynattığı futbolun, bekleme futbolu karşısında şansı yok, çünkü o sistem iflas etti. ve kısmen başarısız tablonun sorumlusu fatih terim olabilir. ve belki de bu yüzden çok başarılı bir milli takıma sahip değiliz.

    tüm bu veriler eşliğinde, fatih terim' i yine de sevmemek kişilerin kendi bileceği iştir, veya oynattığı futbolu beğenmemek. lakin elde edilen başarıları şans kavramına bağlayıp, hagi veya bir başka isim üzerine yıkmak, 1991-1993 1993-1996 veya türk futbolunun doruğa çıktığı 1996-2000 yıllarını tam manasıyla kavrayamamaktan ileri gelmektedir. fatih terim bir çok hata yapmıştır, yapmaya da devam edecektir. ve bu hatalar saatlerce tartışılabilir. fakat eleştiriyi doğru yapamamak, esas eleştirilmesi gereken seyleri karartır, sığlaştırır. işte asıl sorun bu.

    (s3th - 5 ağustos 2009 14:40 ~ 10 ağustos 2009 17:03)
App Store'dan indirin Google Play'den alın