resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 545
    ümit milli takıma 1991 senesinde final oynatan, 1993'de akdeniz oyunlarında yarı finalde fransa' yı eleyip, finalde cezayir' i yenip türkiye' yi şampiyon yapan, sepp piontek' in yardımcılığı döneminde rasim kara ile beraber anadolu yollarını gezip 1996/2000 yılları arasında galatasaray' ın omurgasını oluşturacak futbolcuları tek tek bulup milli takıma kadar yükselten, aynı futbolcularla ilk kez avrupa şampiyonasına gitmemizi sağlayan ve ardından galatasaray' ı uefa şampiyonluğuna taşıyan kişidir fatih terim. fakat yine de eleştirilmiştir, çünkü avrupa şampiyonası gibi ütopyayı gerçekleştirmesi değil, tecrübesiz bir takımla orada puan alamamasıdır esas üstünde durduğumuz, türkiye gibi bir ülkede 3 lü savunmadan vazgeçip, 4 lü savunma anlayışını yerleştiren, bu uğurda işitmediği hakaret kalmadığı halde vazgeçmeyen, sadece geçiş döneminde bugün bile uygulanması çok zor olan 3 lü kaydırmalı defans sistemini deneyen kişidir.

    ardından italya gitti fatih terim, hani şu yabancı hocalara itibar edilmeyen lige. önce fiorentina' ya, ama işte elinde hagi yoktu, kilit savunmanın baştacı edildiği ülkede, hem de yabancı bir teknik direktör olarak hücum futbolunu benimsetti, ama kovulmuş oradan fatih terim, hem de fiorentina' yı italya kupasında yarı finale çıkarttığı halde. ve kovulduğu takımın taraftarları nedense kulüp binasına yürüyorlar. aslında kovulmuyor terim, ama kompleksler hayatımızda o kadar yer işgal etmiş ki, başarılı olan kişilerin aslında o kadar da iyi olmadıklarını söyleyip kendimizi önemsiz hissetme duygusundan kurtulmaya çalışıyoruz.

    ve hayat garip, fiorentina' dan kovulmasının ardından, ancak televizyonda seyredebileceğimiz bir dünya devinin başına geçiyor terim, milan' ın. koskoca milan fiorentina' nın eskisini alır mı hiç? alır hem de elinde hagi olmadığı halde. başarılı olamıyor orada terim, belki geçiş döneminde tahammül edemiyorlar, pek çok büyük teknik direktörün farklı takımlarda başarılı olamaması gibi. daha sonrası ise, hiç bir galatasaraylının hatırlamak istemediği canaydın dönemi. ve tüm bu sıkıntılara rağmen susan bir fatih terim.

    neyse tekrardan 1996/2000 yıllarına gidersek; evet hagi' nin galatasaray' a katkıları büyüktür, en az faruk süren kadar, en az fatih terim kadar büyüktür.
    fatih terim; kimselerin hayal dahi edemeyeceği başarıların peşinden koşan bir takım meydana getirmiştir, derwall döneminde tohumları atılan hücum futbolunu, o ana kadar şerefli mağlubiyetler kavramından yeni yeni kurtulmaya başlayan bir ülkeye yerleştirmeye çalışmıştır. nokta transferler de yapılmıştır bu dönemde, pek çoğunu da zamanında kendisi anadolu' dan bulup getirmiştir. tıpkı afyon' dan bulup getirdiği, ve milan maçının son dakikasında penaltı kullandırttığı ümit davala gibi. veya ismini kimselerin bilmediği capone, fatih terim' in sistemi içerisinde çok önemli bir rol oynamıştır. dünyanın en iyi liberolarından biri olan popescu' yu önce kaydırmalı 3 lü defans içerisinde, kah orta sahada, kah tandemde oynatmıştır. ve aynı popescu terim için ''eğer başımızda kalsaydı, şampiyonlar ligi kupasını alırdık'' demiştir. o ana kadar hiç bir teknik direktörün tam manasıyla verim alamadığı hagi' ye saha içerisinde sınırsız özgürlük vermiştir. o kimselerle anlaşamayan, faruk süren' in ''iletişimi zor biriydi'' dediği hagi, bir kez bile fatih terim ile sürtüşmediği gibi, daima ne kadar iyi bir teknik direktör olduğunu anlatmıştır.

    yani sadece şans kavramıyla açıklanmayacak başarıların elde edildiği bir dönemden bahsediyoruz. eleştirileri dönüp dolaşıp ''egomanyak lan bu :)'', ''zaten şanslı adam, hagi olmasa ne yapardı'' ile sınırlamak ancak vasatlıklar coğrafyasına uygun düşüncelerdir, ve bu düşüncelerin yazıya dökülmesi sadece kağıt israfıdır, zaman kaybıdır. ağaçların kesilmesine, ormanların yok olmasına sebebiyet verir. terim döneminde yapılan hamlelerin, lucescu döneminde şampiyonlar ligi başarısı getirdiğini görememek, ve aynı şampiyonlar ligi statüsünün terim döneminde daha değişik olduğunu bilmemek, veya öğrenmek istememek, galatasaray' ın aynı puanla bile elendiğini hatırlamamak ancak ve ancak kendi değerlerini yok saymanın, komşu tavuğunun komşuya kaz görünmesinin sonucudur. işi sadece şans ve motivasyon kavramına bağlamak 4 sene boyunca yapılan antrenmanları, değişen taktikleri, günlerce eve gitmeyen, uyumayan floryada yatıp kalkan insanların emeklerini yok saymaktır, o antrenman sevmeyen hagi' yi bile antrenman kaçırmayacak seviyeye getiren faktörleri göz ardı etmektir. türkiye gibi ''saldırın tellioğulları, dayanın seferoğulları'' taktiğinin hüküm sürdüğü, ''çıkın oynayın'' temalı taktiklerin geçerliği olduğu ülkeye, takım savunmasını, toplu hücum, toplu savunma ve en önemlisi toplu pres gibi sistemi getirenleri yok saymak, gerçekleri çarpıtmaktan ibarettir. günümüz futbolunda fatih terim' in oynattığı futbolun, bekleme futbolu karşısında şansı yok, çünkü o sistem iflas etti. ve kısmen başarısız tablonun sorumlusu fatih terim olabilir. ve belki de bu yüzden çok başarılı bir milli takıma sahip değiliz.

    tüm bu veriler eşliğinde, fatih terim' i yine de sevmemek kişilerin kendi bileceği iştir, veya oynattığı futbolu beğenmemek. lakin elde edilen başarıları şans kavramına bağlayıp, hagi veya bir başka isim üzerine yıkmak, 1991-1993 1993-1996 veya türk futbolunun doruğa çıktığı 1996-2000 yıllarını tam manasıyla kavrayamamaktan ileri gelmektedir. fatih terim bir çok hata yapmıştır, yapmaya da devam edecektir. ve bu hatalar saatlerce tartışılabilir. fakat eleştiriyi doğru yapamamak, esas eleştirilmesi gereken seyleri karartır, sığlaştırır. işte asıl sorun bu.

    (s3th - 5 ağustos 2009 14:40 ~ 10 ağustos 2009 17:03)
App Store'dan indirin Google Play'den alın