resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 4351
    şu savunmada 5 yabancıyı bıraksa çok iyi olacak. hakan balta ve semih'in oynaması lazım. melo'nun dönmesi, orta sahada hamit-melo-selçuk-yekta şeklinde oynamamız gerekiyor. devre arasında acilen stoper, mümkünse sol bek ve lider oyuncu alınması lazım. bir de lakayıtların iyi bir dayak yemesi gerekiyor.

    inşallah takımın sorunlarını çözer.
  • 4352
    11 kasım 2012 mersin idman yurdu galatasaray maçı sonundaki açıklamalarında bizi maçın mutlak hakimi lan etmiştir, doğrudur da... kameralar karşısında zehir zemberek konuşmamasının taktik gereği olduğunu düşünüyorum, içeride gerekeni yapacaktır.

    teknik direktör olarak iyisiyle kötüsüyle bir kenara, fatih terim çok zeki bir insandır.
  • 4353
    son zamanlarda formsuz, hem de çok formsuz. 11 kasım 2012 mersin idman yurdu galatasaray maçından sonra yaptığı "iyi oynadık" açıklaması da doğru değil. stratejik olarak kameralar karşısında böyle bir açıklama yaptıysa sıkıntı yok ama böyle düşünüyorsa, büyük sıkıntı.

    yine de, fatih terim hem çok tecrübeli hem de çok zeki bir hoca. kolay kolay da pes etmez. toparlayacaktır, toparlayacağız.
  • 4354
    fatih terim, terim sözlerle, konuşmalarla anlatılabilecek bir adam değildir. büyüktür, adamdır. hayatımda gördüğüm ender adam gibi adamlardandır. teknik direktörlüğü dünyada ilk 10 içine girer. 2 avrupa kupası getirmiştir (süper kupa onun hakkıdır bana göre.) hakan şükür, suat kaya, emre belözoğlu, okan buruk, ümit davala, bülent korkmaz ve niceleri onun sayesinde yıldızlaşmıştır. semih kaya, emre çolak, nordin amrabat gibileri de onun sayesinde yıldızlaşmaktadır. milli takımın tarihinde gördüğü en büyük başarılara imza atmıştır. şimdi soruyorum size, daha neyin eleştirisi neyin kavgası ? çok başarılı olduğu için mi ? fazla doyumsuz olduğumuz için mi ? ne yapmalıdır bu adam biri bana anlatsın. bu iş 4-4-2 4-2-3-1 4-5-1 meselesi değil. yürek meselesi . imparator bu takımın başında 6-0 yenildiğimizde de vardı kadıköy'de 55 bin ibneyi sustururken de. emin olun terim olmasaydı ibneler çoktan bizi susturmuş olurdu.

    işin kısası hocamıza, imparatora sahip çıkalım, gecesini gündüzüne katarken bu kadar eleştiriyi haketmiyor. eğer arkasında bizim gücümüzü göremezse fatih terim o güçlü imparator olamaz, yalnız kalır. biraz hoşgörü, alçakgönüllülük bu kadar zor değil sanırım.

    not : merak etmeyin şampiyonlar ligi'ni de türkiye'ye ondan başka türk bir hoca getiremeyecektir, o kupa da onun ellerinde yükselecek, parıldayacak, sarı kırmızı arma ile..
  • 4355
    "ben öğrenmem, öğretirim" lafını çok geride bırakmış, hatalarından ders alan hocamız. misal geçen sene geldiğinde kendi favorisi 4-5-1 ile başlamıştı, baktı ligde olmuyor puanlar gidiyor oyuncular uymuyor hatasını anlayıp hemen 4-4-2 ye döndü ve şampiyonluğu getiren seri başlamış oldu. eski fatih terim olsa 4-5-1 den vazgeçmez en vazgeçilmey oyuncuları gönderir adam getirir bi şekilde o taktiğe uydurmaya çalışırdı. aykut kocaman'ın şimdi yaptığı gibi..
  • 4356
    bir an önce istifa dilekçesini vermesi gereken hocadır. yönetim yerine lucescu, gerets, rijkaard, daum olmadı galatasaray sözlükteki futbol bilginlerinden birini getirsin; getirsin de bu işkence bitsin artık. galatasaray takımı terim'e rağmen ligde halen lider ise terim olmadan şampiyonluğu da garanti demektir. hoca falan çok fark etmez. takım anında şaha kalkar, oynanan futbol güzelleşir hatta adnan sezgin'in yazdırdığı tez gibi bir tez daha yazdırır galatasaray; hocasız bile şampiyon olur, adı yeter ne de olsa. hem değişiklik iyidir, yeni bir macera, yeni heyecanlar falan... böylece kuş takımlarının taraftarı ve en önemlisi bir kısım galatasaray taraftarı da rahatlamış olur. ondan sonra gelsin şampiyonluklar, kupalar, rekorlar.

    galatasaray'ın selameti için hocayı, oyuncuları, yönetimi değiştirmek mümkün de galatasaray taraftarını kim değiştirecek?

    bir on dört yıl daha lazım sanki.
  • 4357
    yıl olmuş 2012 hala kurtarıcı olarak oyuna aydın yılmaz ve sabri sarıoğlu'nu alıyor. bu ihraç fazlalarına tanıdığı töleransın yarısını bile oynamadığı halde parasını tıkır tıkır alan baros'a tanımamakta hala ısrar edip şu kahrolası ön yargı ve komplekslerinden sıyrılamadığını dosta düşmana gösteriyor. yaşı 60'a geldi ama halen bazı takıntıları söküp atamadı bünyesinden ve bu kibiri sürdükçe her an istikrarsız sonuçlar alıp ciddi yol kazaları yapma olasılığımız yüksek olacaktır.
  • 4358
    önümüzdeki ilk maçta milan baros'u oynatmasını istediğim hocamız. oynatsın da baros aşıkları görsünler son halini, sonra hak vericekler fatih terime, bu adam bitmiş diyecekler. aylardır kadroya alınmamasına rağmen bi kere gelip hocaya sormuş mu acaba ben neden oynamıyorum, beni de oynat diye. adam mutlu şu an halinden gençler, baros the king oldu baros the end, bunu kafaya kazıyın artık..
  • 4361
    14 sene şampiyonluk görmemiş efsanevi nesil ile kıyaslandığımızda ne kadar boş beleş, ne kadar skor yorumcusu, ne kadar koy koycu taraftar olduğumuzun ortaya çıkmasına neden olan adamdır. geçtiğimiz yıllarda rijkaard'ın bir tarafını yalayanlar imparatora sallamakta, galatasaraya sınırlı başarılar kazandıran baros'u baş tacı edenler imparatoru aşağılamakta, melo oynasın diye yektayı istemeyenler imparatoru adaletsizlik ile suçlamakta, galatasaraya sayısız değer katan imparatora utanmadan amrabat'ın hesabı sorulmakta ...

    ulan ne desem az yemin ediyorum az! körün götü bellediği gibi tutturmuşsunuz bir yol yok hoca adaletsiz, yok hoca kibirli, yok hoca despot fenerli medyadan duyduğunuz laflarla eleştiriyorsunuz hocayı. eleştirilerin ne bir düzeyi var, ne de bir aslı! yok hoca "ben öğretmem öğretirim" demiş. evet dedi sonradan da bunu hata olduğunu kabul edip "her gün öğreniyorum, öğrenmeye de devam ediyorum" tarzında bir ifade kullandı bunlardan neden bahsedilmiyor. haklısınız tabii yazmadı bunları fener medyası demi ? yemin ediyorum aykut kocamanlar, rijkaardlar, ersun yanallar müstahak bu kafa yapısına, yemin ediyorum müstahak...
  • 4362
    şu anki kadro yapısı itibariyle kendisini çok sevmeme rağmen milan baros'a ihtiyacı olmayan teknik direktördür.

    ilk on birde kimlere şans vereceği elbette masaya yatırılabilir; misal felipe melo, nordin amrabat, semih kaya, belki bir nebze hakan balta vs. ama benim düşünceme göre ne kendisinin, ne de takımın sorunu şu an kesinlikle baros değil.

    hatta form tutmuş iki tane canavar gibi golcümüz varken, üzerine johan elmander gibi bir alternatif mevcutken hala baros üzerinden eleştirilmesini biraz yanlış bulduğumu söyleyebilirim.
  • 4363
    hocanın her puan kaybından sonra yaptığı "rakip bir kere geldi gol oldu" edebiyatı artık can sıkmaya başladı. böyle büyük bir insanın bu kadar basit bir bahene arkasına sığınması yakışmıyor kendisine. ayrıca bu kadar agresif olmasına ve çok fazla açıklama da yapmasına gerek yok. rakibi tebrik ederim de geç gitisn kime ne anlatmaya çalışıyorsun ki. seni eleştiren futbol cahilleriyle bi yana yana gelsen içeriyede doğru sıçmyaı öğretirsin heriflere. ama uzaktan konuşur onlar boş ver sen takma kafana gerçi sende biliyosun 16. hafta da koyduğun zaman fenere döner herkez söylediğinden, buralar dolar taşar imparator grande diye, telegoller, rıdvanlar yalarlar yine bi tarafını.
  • 4364
    bir kısım galatasaray taraftarlarının yorumlarını hayretler içinde okumama vesile olmuş teknik direktörümüzdür.

    kimisi yıllar öncesinden kıyaslama yapmış, kimisi sağladığı başarıları saymış kimisi de alay edercesine hiç geç kalmadan istifa etmeli goy goylarıyla yorum getirmeye çalışmış.

    eleştiriye bu kadar kapalı bir toplumuz işte. fatih terim'i bir galatasaraylının eleştirmeye hakkı yoktur değil mi?

    fatih terim'in başarılarını kim azımsıyor ya da küçümsüyor?

    geçen yıl aldığı enkazın nerelere geldiğini kim görmezden geliyor?

    bir iki kasten öyle davranmak isteyen aykırı tip dışında hiç kimse...

    ama arkadaşım bu kadar bağnazca körü körüne savunacağına önce bir düşün. 11 kasım 2012 mersin idman yurdu galatasaray maçında neden puan kaybedildi diye bir düşün. istediğin kadar savunabilirsin, tapa da bilirsin buna bir lafım olmaz ama mersin maçındaki son 20 dakikadaki rezilliğin sebebini hem ben biliyorum hem de sen. ve bırak da bunun olmasına vesile olmuş kişi için bir şeyler söyleyebileyim.

    maç sonunda o kadar iyi oynadık diyen bir teknik direktör.. maçı izlememiş olsam belki bu kadar zoruma gitmez ama fatih terim bu açıklamasıyla taraftarları resmen enayi yerine koymuştur. büyüklük böyle şeylerin arkasına sığınmak değildir. hadi koş arkadaşım bana fatih terim'in büyüklüğünü kazandırdığı kupaları sayarak kontraya geç hemen. hadi çabuk. çünkü eleştiriye gelemeyen taraftarın işi bu. senin işin bu.

    halbuki büyüklük maç sonunda mesuliyet alabilmektir. oyunu şu şekilde oynamak şu mudahaleleri yapmaya çalıştık ama olmadı son bölümde etkisiz kaldık diyebilmektir. çünkü sen orda sadece bir takımı değil milyonlarca insanı temsil ediyorsun. milyonlarca insan senin vereceğin taktikler yüzünden ağlıyor ya da onların sayesinde bayram yapıyor. kameralar önüne çıkıp milleti aldatırcasına, siyaset yaparcasına o ordan vuruyor gol oluyor, yok bu şurdan şöyle ediyor şu oluyor ama biz çok iyi oynadık... diye konuşmak değildir yakışan.

    bana mersin maçında kaç defa pozisyona girdiğimizi söyleyebilir misiniz? yüzde 60'ın üzerinde top oynamak mı iyi oynamak? neden puan kaybedildi bana söyleyebilir misiniz?

    emre çolak kanserojen maddedir dedim, tepki çektim. allahınızı severseniz bu sene boyunca ben farklı bir emre mi izledim sizden? tamam genç, kazanılması lazım diye sabrettik durduk ama fatih terim'in adalet anlayışından bahsederken bunu kastediyorduk işte.. sen milan baros'u bir kalemde silebiliyorsun. hatalı bir oyundan sonra hakan balta'yı haftalarca yedeğe çekebiliyorsun. takımın geleceği dediğimiz semih kaya'yı formu biraz düştü mü kızağa çekmeyi biliyorsun. peki bu çocuğa bu aşk neden?

    evet biliyorum fatih terim oyuncularla iç içe. o oyuncuların nasıl çalıştıklarını, ne durumda olduklarını tabi ki benden milyon kat daha iyi biliyor ama bizim de gözümüz var ve ağustos 2012'den beri bu emre çolak denen beceriksiz şımarık çocuğu izlemek zorunda kaldı bu gözler..

    emre çolak'ın alternatifi mi var ki diyenler var. var arkadaşım var. sene başında nasıl hiç yokken hakan balta'ya alternatif üretebildiysen buna da pek ala üretebilirsin. ya da en azından şunu öne sürebilirim. amrabat'a bu emre'ye tanınan şansın yarısı henüz tanındı mı?

    benim bir defa olsun galatasaray futbol takımına bir takım olarak eleştirim olmadı. takım şu anda 20 puanla önde olsaydı da mersin maçında yaşananlardan sonra yine bu yazdıklarımı yazardım.

    takım ligde lider, şampiyonlar liginde ikinci diye susuyorsan eğer 16 kasım 2012 galatasaray karabükspor maçında olası bir puan kaybının bahanelerini şimdiden aramaya başla. ya da boşver ne de olsa çok iyi oynadık ama nasıl olduysa puan kaybettik yine dersin.
  • 4365
    yönettiği her takımı ama öyle ama böyle yukarılara taşıyan teknik direktör.

    saygım sonsuz da mersin maçından sonra yaptığı basın toplantısını, keşke yapmasaydı diyorum. "berabere kaldık, üzgünüz" diyip kalkıp gitseydi. "iyi oynadık" diyor... beni en çok dertlendiren kısmı bu, taraftar diyebilir, futbolcu diyebilir, yönetici vs. diyebilir ancak bu maçtan sonra "iyi oynadık" diyecek en son adam sensin be hocam. "pozisyon üstüne pozisyon" söylemi, "ben paralel bir evrende mi maç seyrettim" diye düşünmeme yol açıyor. tek umudum var, o da ters manyal veriyor olması yoksa bu sezon iyi futbol yalan olur.
  • 4367
    çok değil daha 4 gün önce 7 kasım 2012 cfr cluj galatasaray maçında müthiş top oynayan takımı aynen sahaya sürmüş. o gün methiye düzenler arasında 11 kasım 2012 miy maçındaki puan kaybından sonra ötenlerin hiç birisinin yazdıklarını göremezsin. ondan sonra skor odaklı taraftar denilince bunlara kızıyorlar. ama siz eleştiriye tahammül edemiyorsunuz yeaaa :((((( diye de ağlıyorlar. hemen imparatorun başlığına koşmuşlar akılları sıra oturdukları yerden imparatora ayar veriyorlar. kahvedeki ana avrat küfredenlerden tek farkınız siz biraz daha kibarsınız yani. kör cahillikte aranızda fark yok.

    öyle her puan kaybından sonra ortaya çıkıp bik bik öteceksiniz işimiz var bu sene demek ki.
  • 4368
    fatih terim'e soru sormaya çalışan kişi isimli olayda %100 haklı olan hocadır. hemen gerekçelerine gelelim;

    1- olayın geçtiği etkinlik adı üstünde bir "basın toplantısı", fatih terim'in halk konserine katılması veya disko kralı'na konuk olması değil... kameralar karşısında, ciddi bir ortamda, çok ahlaksızca veya rahatsız edici bir soru yöneltilip fatih terim zor durumda bırakılabilir veya provokasyan yapılabilir. bunun için de akreditasyon diye bir şey var ki kimin ne olduğu belli olsun o ortamda... ek olarak bu hadise en önemlisi orada bulunan basın mensuplarına hakarettir çünkü onların işi bu ve bunun için oradalar; hani bunun eğitimini, deneyimini almışlar, yoksa ne anlamı var yani basın toplantısı denen şeyin? bu kadar hafife almamak lazım, olay hem oradaki teknik direktöre, hem de basın mensuplarına yapılmış bir ayıptır. fm değil bu yani ciddi bir iş bu. çok sorasın varsa gider sorarsın yani fatih terim ulaşılmaz biri değil; tekrar ediyorum, gider sorarsın, basın toplantısına kaçak girmezsin...

    2- diyorlar ki başarısız olan bu çocuk "x gazetesine çalışıyorum ismim y" dese ne olurmuş... cevabımı veriyorum: hahahahaha :) fatih terim'in gözünün içine baka baka yalan söyleyecek, numara yapabilecek kişi daha anasının karnından doğmadı :( velev ki öyle bir şeyler saçmaladı, imparator bir iki basit soruyla bu çaylağı iyice köşeye sıkıştırır, haliyle sonuç daha da vahim olurdu...

    11 kasım 2012 mersin idman yurdu galatasaray maçında 2 puan kaybettik ve kötü bir oyun ortaya koyduk eyvallah ama bu gibi sudan sebeplerle fatih hocayı öyle kolay kolay kimseye ben yedirmem, ona göre :(

    soru soracakmış, yesinler...
  • 4370
    merak ediyorum acaba galatasaray taraftarının kaçta kaçı kendisine hakkını helal eder?

    adım gibi eminim yüzde yüzü, hadi bilemedin yüzde doksan dokuzu kendisine hakkını helal eder, eder yani... çünkü dört sene üst üste şampiyonlukta da, uefa kupasında da, kadıköy'de kupa kaldırmalı çifte şampiyonluk içeren sezonda da başımızda kendisi vardı. bize yaşattığı sevinçler sadece sarı-kırmızı renkler ile sınırlı kalmadı, tarihimizde ilk kez katıldığımız euro 96'da ve nice heyecanlar, mutluluklar yaşadığımız euro 2008'de bu sefer ay-yıldızlı ekibimizin teknik direktörüydü.

    bazı şeylerin güzelliğini, mutluluğunu kaçırıyoruz bence... elbette sorgulayıcı ve objektif olmak güzel meziyetler, herkes de bunlara sahip olmalı lakin hayatın her anında bu şekilde davranmak yapılacak en doğru tercih olmayabilir. ben de zamanında, yani eskiden fatih terim'i eleştirdim, çoğunun da hala arkasındayım, ben de günümüz için doğruyu yanlışı az buçuk biliyorum şapkayı önüme koyunca, aynen fatih terim gibi yani, ama şu an kendisi yeniden bizim başımızda, başımızda yahu teknik direktörümüz işte eskiden, o en büyük mutluluklarda olduğu gibi!

    şurası bir gerçek ki bu takımın başına kim gelirse gelsin kendisini sevdiğim kadar sevemem, kendisini desteklediğim kadar destekleyemem, olmaz yani içimden gelmez... günümüzdeki başarısız kopyalarına inat kendisi gerçek anlamda sarı-kırmızılı renklere hayatını adamıştır, gerçek anlamda bu camianın, hatta bu ülkenin çok kıymetli bir değeridir... elbette hataları olacaktır ve haklı olarak eleştirilecektir ama bir kalemde üzeri çizilecek, objektiflik adı altında karalanacak, hatta seviyesizce yerden yere vurulacak biri kesinlikle değildir.

    allah kendisine uzun ömürler versin ama bir gün mesleki kariyerini noktalayacak, yine geçinden versin ebediyete intikal edecek; hiç mi aramayacağız bugünleri? hiç mi özlemeyeceğiz kendisini? bir iki dakika oturup düşünmek lazım bunları... kaldı ki ortada öyle berbat bir durum da yok hani, elbette ufak tefek sorunlar var ama çok şükür geride kalan 5 sezondaki kadar büyük değil. ek olarak iyiyiz de bence, inanıyorum ki daha da iyi olacağız, kanıtladık bunu çünkü daha geçtiğimiz sezon.

    efsane kalecimiz claudio taffarel bugün kaleci antrenörümüz, efsane kadromuzun en sadık, en güzel iki figürü ümit davala ve hasan şaş yardımcı antrenörlerimiz, başımızda yine imparator fatih terim var, ama bilin ki bugünlerin de bir sonu gelecek ve hiçbir şey bir daha eskisi gibi olmayacak... o zaman gerçekten çok özleyeceğiz bugünleri; hani milletvekilliği çok tartışma yaratmasına rağmen hala "gerçek kral" diye savunulan, burak yılmaz'a örnek olarak gösterilen hakan şükür, başlığı altında nice övgü ve özlem dolu yazı bulunan gheorghe hagi bunun en büyük örnekleri.

    fatih terim bir gitti, 10 sene sonra geldi, dile kolay 10 sene! bir kez daha giderse hepimiz eminiz ki bir daha asla geri gelmez, çok küçük bir ihtimal gelse de şu efsane ortam, ideal şartlar bir daha yakalanmaz, biter yani tarihin tozlu sayfalarındaki yerini alır fatih terim anıları, sonra da sonsuz bir bekleyiş...

    metin oktay öldü, gheorghe hagi kramponlarını astı, ali sami yen stadı bile yıkıldı...

    yazıktır ya, bunlar daha güzel günlerimiz be arkadaşlar...

    http://www.gsmport.net/..._takim_uefa_kupa.jpg

    http://1.bp.blogspot.com/...5C4%25B0MPARATOR.jpg

    http://cdn.sporx.com/...n-sas-taffarel-5.jpg

    http://p.twimg.com/AyUy4sHCMAAvHE5.jpg:large

    ...
  • 4371
    kendisi bu ülkede 'imparator' lakabını hakeden tek insandır. yani illa ki birine bu şekilde hitap edilecekse bu kişi tam olarak fatih hocamızdır. galatasaray'a yaptığı hizmetler tartışılacak değildir, bunu yapmak da nankörlükten başka bir şey değildir.

    fatih terim ile ilgili bir şeyler konuşurken, daha doğrusu konuşmak isterken bazı noktaları atlıyoruz. bunlardan ilki, galatasaray'ın içinde bulunduğu maddi durum. bazılarımız kulubün maddi açıdan ne durumda olduğunu unutmuş gibi davranıyor. kulüp başkanımız bütün işini gücünü bırakıp, o yaşına rağmen borsa hisseleri üzerinde sermaye arttırımı vb. yollarla galatasaray'ı maddi açıdan rahatlatmak ile uğraşıyor. çünkü durum çok ciddi. seneye beşiktaş'ın avrupa kupalarına alınmaması gibi bir durumla karşılaşmayacağımız bile kesin değil.

    bu noktada bizim bütün ümidimiz ve güven kaynağımız fatih terim'dir. 2 sene önce kümeye düşmeye oynayan takımı, sıfırdan yaratıp şampiyonluğa ulaştırabilecek yeryüzünde başka bir insan yoktur. konu galatasaray ise bu durum böyledir. çünkü türkiye'de fatih hocamızın karizması, duruşu, otoritesi daha en başından bazı salvoları geri püskürtmeye yeter de artar bile. şampiyon olduğumuz sene ilk haftalardaki kötü sonuçlara rağmen hocanın varlığı beraberinde sabrı getirdi, dış etkenlere kapattı takımı ve sonunda başarı geldi. bu başarı ekonomik açıdan da kulube olumlu etki yaptı. gerek gişe gelirleri, gerek ürün satışları, kombine satışları, şampiyonluk ve galibiyet primleri, şampiyonlar ligine katılım hakkı, şampiyonluk sebebiyle artan yayın geliri vesaire... bu gelişimin en büyük sağlayıcısı fatih hocamızdır, bunda hemfikiriz. bunu yaparken de şampiyon olduğumuz sezon takım içi dengeleri oturtan, kulubü gereğinden fazla yükün altına sokmayan kişi odur çünkü.

    şu an için gördüğümüz ise şampiyonluk sonrası bir rehavet olduğu ve transfer konusunda akıllı hamleler yapılmadığı. bu noktada da eleştirmemiz gereken kişi yine hocamızdır. farz-ı muhal emmanuel eboue'nin transferi konusunda dik bir duruş sergileyerek benim gözümde mevkisinin dünyada sayılı isimlerinden birini 3.5 milyon euro'ya kendisi transfer ederken; tipini bile gözümüzde canlandıramayacağımız yiğit gökoğlan'a yaklaşık aynı meblağı ödeyerek transfer eden de kendisi. ya da yedeğin yedeği olarak alınan bir furkan özçal'a yıllık 750 bin euro veren yine kendisi. altyapıda kendisinin 4'te birine oynayacak futbolcu mu yok yedeğin yedeği olarak duracak? ya da koca transfer sezonunda çok büyük rakamlara transferler yapılmışken, hala doğru düzgün as futbolcusu olmayan mevkilerimiz var. sol bek misal 2 senede bir sol bek bulunamaz mı?

    şimdi bu verdiğim örnekler üzerinden fmci damgası yemek de var ama bir noktaya işaret etmeye çalışıyorum. fatih terim'i fatih terim yapan genç ve kaliteli türk futbolcu bulması ve yetiştirmesidir. gururla andığımız bütün başarıları fatih hocanın bu çalışmaları sayesinde kazandık. peki ne oldu da şimdi bu türk oyuncu havuzu oluşturulamıyor, alınan oyuncular ise hiç şans verilmeden yok olup gidiyor? üstelik yüksek maliyetle gelmelerine karşın? türkiye'de artık futbolcu mu yetişmiyor ya da gurbette? yok yani kökü mü kurudu futbolcuların? 10 sene önce anadolu'nun çeşitli yerlerinden diyarbakır'dan, karabükten, samsun'dan sakarya'dan gelen adamlar artık yok mu, bitti mi? ergün penbeler, hakan ünsallar, ümit davalalar, hasan şaşlar? yok mu artık yani?

    teknolojik imkanlar da bu kadar gelişmişken yeni oyuncu bulunamaması bence kesinlikle 'futbol piyasası'na uzak durulmasıyla, yakından takip edilmemesiyle ilgilidir. fatih terim de bu noktada eksiktir ya da teknik kadrosunu bu yönde kurmamaktadır. galatasaray taraftarının fatih terim'den beklediği altın bir jenerasyon daha oluşturmasıdır, üstelik yukarıda saydığım maddi durumu kötü bir kulüp varken. 8 milyon eurolar, 5 milyon eurolar verip olmuş oyuncuları çok afedersiniz beğenilmeyen christophe daum alır. fatih terim ise imparatorluğunu genç ve yürekli, bir şeylere ihtiyaç duyan isimler kazandırarak sağlamıştır. bu kadar zor bir durumda olup da bu kadar para harcanan bir kadro hala önemli temel eksiklere sahipse ve başımızda fatih terim gibi taptığımız bir isim varsa taraftar olarak geleceğe güvenle bakamayız ne yazık ki.

    yazı uzun oldu farkındayım, çoğu yazar da okumayacak biliyorum. buraya geçmişe övgü dolu duygusal bir şeyler karalamak isterdim, şimdi gelecek fatih terim düşmanlığı mesajlarına maruz kalmamak için en azından. popüler olan bu ama hiçbir zaman boş rüzgarların arkasına kapılmamak lazım. geçmiş her zaman için geçmişte kalacaktır, hayat acımasızdır, hatalara fırsat varken müdahale edilmezse bu rüzgara kapılan insanlar, işler cidden kötüleşince ilk idam fermanını yazanlar olacaktır. biz ise üzüldüğümüzle kalacağız. bunu çok gördük, farz-ı misal 2. fatih terim döneminde.
  • 4373
    enkazı şampiyon yapmış adamdır... galatasaray' ı yıllarca içinden çıkamayacağı bir durumdan 1 yılda çıkarmıştır... değil 4 maç kaybı 444 maç kaybettirse, 44444444 yanlış 11 çıkarsa sahaya bi bildiği var derim hocanın... bizim görmediğimiz birşey görmüştür mutlaka derim... ha tutar tutmaz o ayrı ama hoca yapıyorsa bi bildiği vardır... geçen yıl şampiyon olurken de yanlış tercihleri olmadı mı hocamızın, herşeyi mükemmel mi yaptık geçen yıl... ama takımı takım yaptı herkesi etrafında topladı ve başarı geldi... bu yıl da rahatca şampiyon olacak bu takım kimse merak etmesin... 3 maç puan kaybettik diye de kimse hocaya sallamasın... çok biliyosan alırsın bi diploma çıkarsın sahaya görürüz seni de...
  • 4374
    çin sözüydü sanırım; der ki: "üç gerçek var; benim gerçeğim, senin gerçeğin, mutlak gerçek."

    fatih terim kendi gerçeğinin peşinden gidiyor. çoğu insan böyle yapar. başarırken kendi gerçeğiyle başarmak istiyor. burada amaç kendi gerçeğini diğer insanlara kabul ettirmek değil. çünkü ne onun ne benim ne de senin gerçekleri birbirine üstün. hakimiyet mutlak gerçekte. başarılı olmanız bunu kabul ederek; kendi doğrularınızı mümkün olduğunca buna yaklaştırarak mümkün. yaklaştırarak diyorum çünkü bu kadar çok değişkenin var olduğu hayat olgusunda mutlak gerçeği bulmak ve ona devamlı hakim olmak mümkün değil.

    istediğiniz kadar analiz yapın, istediğiniz kadar rakamlar çıkartın, istediğiniz taktikleri geliştirin, istediğiniz akılları ortaya saçın; tek mutlak gerçek var: fatih terim bu takımının tek patronu. şunu oynatsaydı, bunu çıkarsaydı, şöyle taktik verseydi, böyle motive etseydi gibi düşünceler bu platformalarda muhabbet konusu olmaktan öteye geçemez.

    bu tabii ki yazmanıza engel değil. hepimizin hemfikir olduğu konu hakaret edilmediği sürece eleştirmekte hiçbir sakıncanın olmadığı. ama bazılarımız o kadar kesin yargılarla konuşuyorlar ki sanırsınız yerçekimi kuralından bahsediyorlar. kendi gerçeklerini mutlak gerçek olarak görüyorlar. savlarını dayandırdıkları argümanlarla yerlerini biraz daha sağlamlaştırıyorlar. şahsen maçları da seyrediyorum, sizlerin yazdıklarınızı da okuyorum. maçlar ayrı zevk/tasa, sizin yazdıklarınız ayrı zevk/tasa veriyor. tek anlayamadığım nasıl bu kadar kesin yargılarla futbolun içinde aktif rol alan insanları eleştirebildiğiniz. nasıl bu kadar kolay görmüyor diyorsunuz yıllarını bu işlerin içinde geçirmiş adamlar için?

    belki fatih terim sırf emre çolak'ı kazanmak için puanlar kaybetmeyi göze alıyor. belki fatih terim 3 kulvarda yarışacağını bildiği için, oyuncularını hazır tutmak amacıyla devamlı defans kurgusunu değiştirip duruyor. belki yekta hakkında fatih terim'in bilip bizim bilmediğimiz bir şey var. belki fatih terim'in insan olup, şahsi durumundan dolayı kötü performans gösteriyor. hiç bunu düşünebiliyor musunuz? siz dersiniz ki şampiyonluk yolunda bu puanlar çok önemli. evet öyle. ama ileriye sıçramak için birkaç adım da geri atmak gerekebiliyor. bırakın bunun dengesini fatih terim düşünsün.

    bir insanın hangi noktadan hangi noktaya nasıl geldiğine bakın. inanın hiçbir başarı tesadüf değil. geçen sene takımın başına getirildiği haberini alınca o dönem için kendisinden daha iyi bir seçenek olmadığını düşünüyordum. aynı zamanda karakterinden dolayı ne gibi çalkantılarla boğuşacağımızı düşünüp darlanıyordum da. ama hoca yüzümüzü kara çıkarmadı. şimdi çıkıp ona burun kıvırmak, ahkam kesmek yakışmıyor.

    bu seferlik değişik bir şey deneyin. o deli gibi sevdiğiniz takımınızı azıcık geriden seyredin. sadece yanında olmanın zevkini çıkartın. geriye dönüp bakıldığında ne günler gelip geçti. bırakın emre diye bir çocuğun yaptığı saçma bir faulden gol yiyelim. bırakın 1000 kere şans verdiğimiz futbolcumuz bir şansı daha elinin tersiyle itsin. bırakın fatih hoca şöyle bir türbülansa sokup çıkarsın.
App Store'dan indirin Google Play'den alın