resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:Al-Shabab
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 29277
    bana göre artık yeri saha kenarı değil, şeref tribünüdür. başkan mı olur, yönetime mi girer bilemem ama bir gerçek var hoca artık yaşlandı.
    maalesef her konuda ülkemizin iklimi çok sert ve insanları normalden daha fazla yıpratıyor. hoca da yaşına göre daha da fazla yıprandı. tartışmasız türk futbolunun bir numarasıdır ama genel yorumlara katılıyorum ve antreman metodları ve saha içi taktiklerinin modern çağa göre geri kaldığını düşünüyorum. takımın sadece lig değil avrupa maçlarımızdan da bu çok rahat belli oluyor. o yüzden artık saha içini değil işin yönetim kısmına geçerek doğru isimler seçeceğini ve saha dışı problemlerimizi çözebileceğini düşünüyorum.
  • 29278
    açıkçası hocanın rolü olarak saha kenarı ve başkanlık arasında durmasındansa bence floryapatronluğundan sorumlu profesyonel olması daha makul geliyor.

    birincisi, hoca ömrü boyunca profesyonel olarak çalıştı. maaş aldı. bu yaştan sonra da cebinden para harcayacak, nüfuz koyacak bir başkanlık pozisyonunu isteyeceğini sanmıyorum. şimdiki yaptığı iş için 3-4 milyon euro para alan adam hem bedava çalışacak hem de üzerine para verecek... hiç isteyeceğini sanmıyorum.

    öte yandan sahadan da kopamıyor. tamamen kopmasına da gerek yok. hocayı son yıllarda çok eleştirdim. hatta kulübün elemanı olduğunu söyledim diye başlığıma bile saçma sapan entryler girenler oldu. tüm avrupa felaketlerimize, kötü fubtolumuza rağmen de başarılıdır. son 4 sezonda 2 şampiyonluk yaşatan birine başarısız da diyemeyiz. sadece galatasaray seviyesi için başarısız diyebiliriz. zira gs seviyesi avrupa'da başarı ister. avrupa'da beşiktaş'ın gerisinde kalacak bir takımı kabullenemeyiz.

    işte bu yüzden, hoca florya patronu olmalı. ama saha kenarında artık yeni nesil bir ismi görmeliyiz. ister yerli, ister yabancı. kendisi seçsin. ister tedesco'yu getirsin, ister okan buruk'u. transferleri de, finans kısmı dahil kendisi halletsin. hatta altyapılarla ilgilensin. takımın yeni hocasına her sene 1-2 altyapıdan ismi takıma monte etme zorunluluğu getirsin. ülke çapında alt liglerden isim avına çıksın. saha kenarıyla uğraşmasın. ama gs düşmanlarıyla uğraşsın. açıkası bundan daha iyi bir geçiş dönemi düşünemiyorum.

    hoca bu tür bir rolü ister, ya da istemez, bilemiyorum. ancak böyle bir galatasaray efsanesini silip atamayız. hiçbir yönetimin de fatih terim'i kovmaya ya da kendisiyle sözleşme yenilememe gibi girişime çapı yetmez. bunu cengiz de yapamaz, yeni yönetim de... ama hocanın da artık gerçekleri görüp var olan sisteminde bir değişikliğe gitmesi şart.

    umarım kendisinin bir planı vardır. taraftar iki senedir başarısızlığa sabrediyor. ne kadar eleştirsek de eleştirenler dahi böyle bir efsanesini silip atamaz. ama hocanın da arsenal - wenger ikilisine bakıp zamanı gelince gerekli adımları atıp rolünü değiştirmesi şart. nasıl wenger'in son yılları arsenaltaraftarını çok üzdüyse ve wenger'in geç gidişi sorunlu olduysa, fatih hocanın aynı hatalara düşmemesi gerek. umarım bu son iki sezondan gereken dersleri çıkarır.
  • 29279
    kendisiyle alakalı sürekli çalışılması zor, egoist ve başkanlarla anlaşamayan bir yapısının olduğunu söylenen teknik direktörümüz. burada galatasaray futbol takımı'nın 1905 yılından beri başında bulunan teknik direktörler yazılmakta.

    https://www.galatasaray.org/...knik-direktorleri/19

    o da ne ? 116 yıllık kulüpte, aralıksız fatih terim'den daha fazla görev yapmış bir teknik direktör bile yok.

    türkiye'de de son zamanlarda taraftarsız proje takımının teknik direktörü abdullah avcı ve beşiktaşla beraber şenol güneş haricinde 4 sene aralıksız teknik direktörlük görevinde yer alan hoca da hatırlamıyorum. ayrıca şenol güneş'in trabzonspor başında tamamlayamadığı 3,5 senelik görev almalar var. yani 2009-2010 sezonunda takımın başına sonradan geçip, 2012-2013 yılının yarısında istifa etmiş. ayrıca trabzonspor'da ahmet suat özyazıcı gözüküyor ama onun da teknik direktörlük kariyeri aralıksız 4 yıl değil. antrenör olarak görev almış aralarda başka hocalar gelmiş. biraz acayip bir durum.

    bunların haricinde, özellikle beşiktaş ve fenerbahçe'de, ki bu takımları söylemememin sebebi direkt rakibimiz oldukları için kıyaslaması daha mantıklı olacağı için söylüyorum, 4 sene üstü çalışan bir teknik direktör var ise hatırlatırsanız sevinirim. ayrıca bu takımlar başkanlık koltuğunda tek kişi oturtma açısından bizden çok daha farklı durumdalar.

    şimdi bütün bunlara, özellikle son yıllardaki yöneticilere baktığımızda türkiye'de teknik direktörlerle mi çalışması zor yoksa yöneticilerle mi?

    cevap aslında çok net. çoğunun siyasi sebeplerle takımın başına geçtiği, siyaseti kullanarak takımın başında kaldığı, dünya futbolunu hatta futbolu bilmeyen yöneticilerle çalışmak çok daha zor.

    istatistiklere bakıldığı zaman çalışılması en kolay teknik direktör fatih terim. özellikle son 4 seneye bakalım. bütün başarısızlıkta bütün medyanın sorumlu tuttuğu, transferinden, kamp programına her şeyden sorumlu olan bir teknik direktör ve bunun arkasına saklanıp hiçbir şey yapmayan yönetim. ya da siyasi amaçları için takımı sabote eden yönetim. buna rağmen çalışılması zor olan kişi sürekli fatih terim olduğu söyleniyor.

    ayrıca fatih terim iki gün önce başlamadı bu işe. eğer zorlukları var ise ilk başta gelince onunla çalışmazsın. ilk başta korkup daha sonra hoca'yı sürekli istifa ettirmeye çalışmak da bir başka durum.

    fatih terim'in çalışmakta en fazla sorun yaşadığı yönetimin mustafa cengiz yönetimi olduğunu düşünüyorum. bunun sebebi de hoca değil, hocanın zor olması değil, birilerinin zor olması.
  • 29281
    senelerdir hiçbir şey oynatamayan teknik direktör. öyle ki istediği oyuncular alınınca bile artık performans veremiyor. 20 sene önce daha dünyada çok az takım ön alan presi yapıyorken kendisi oynattığı pres futboluyla ciddi fark yaratıyordu. bugünse muhtemelen galatasaray ligin pres istatistiklerinde ilk beşte yoktur. nasıl olur da bu kadar genç ve dinamik oyuncular bu kadar kötü pres yapabiliyor diye her maç kendi kendime soruyorum.

    şu an oynanan futbol net bir topa sahip olma futbolu da değil. uzun topların da kullanıldığı hibrit bir oyun oynanıyor ama açıkçası ben kimsenin tam olarak ne oynadığını anladığını da düşünmüyorum, sahada tam anlamıyla bir kaos hakim. benim tek net olarak gördüğüm taktik kanat oyuncularının içeriye kat etmesi. sezonun ikinci yarısının başında bekler agresif olarak hücuma katılıyordu ama artık o da yok.

    özellikle pas istatistiklerinin josef, larin, nsakala ve vida gibi pas kalitesi oynadığı mevkilere göre ciddi anlamda düşük kalabilen oyuncularla oynayan beşiktaşın altında kalması büyük skandal. takım uzun toplarla hücumda da başarılı değil. takım buna ek olarak yerleşik savunma yaparken pek güven vermiyor, hele ki geniş alan savunmasında zaten felaket.

    sonuç olarak takım kendisinde daha aşağıda bir kadroya sahip olan bir jimlastik kulübünün hem puan hem oyun olarak fersah fersah gerisinde ve bu takımı çalıştıran hoca 4 sene içerisinde kuvvetli bir oyun kurgulamış değil.

    dünyanın neresinde olursa olsun bir teknik direktör 4 sene bir takımı çalıştırıp o takım hala belli bir oyun türünde uzmanlaşmamışsa, ne oynadığı belli değilse o teknik direktör son derece başarısız kabul edilip onunla yollar ayrılır.
  • 29284
    https://twitter.com/...630024520605696?s=20

    tff'den aldığı dudak uçuklatan tazminatı çocuk esirgeme kurumuna bağışlayan ama aynı zamanda "kulüpten bedava uçak bileti kovalayan!" hocamız. ben demiyorum başkan diyor, hem de utanmadan sıkılmadan...

    bu açıklamadan sonra başkandan hocayı kovup yerine nihat özdemir'i getirmesini bekliyorum. kulübün bedava biletlerini gasp eden paragöz! bir hocanın yerine, başkanın iyi niyetine methiyeler düzdüğü galatasaray'a üstün hizmetleri ile tanınan biri bu göreve çok daha layıktır benim gözümde.
  • 29286
    https://twitter.com/...630024520605696?s=20

    ilgili tweette geçen bilgi doğruysa ve teknik ekibiyle bedava bilet kullanmışsa ayıp etmiştir. belki o bedava biletlerden scout ekibine de sağlamıştır. galatasaray takımı için gidip oyuncu izlenmiştir yararlı olmuştur aman çok ayıp kınanması lazım. benim orada aslanlar gibi yk üyelerinin ailelerine bedava bilet ayarlamak varken galatasaray yararına iş yapmışsa utanması gerekmektedir*
  • 29287
    kulübün başına ilk geçtiği günden bugüne 25 yıl geçmiş. bu 25 yılda yanından 1 tane bile iyi hoca yetiştirememiştir.

    bugün süper ligde takım yöneten çağdaş atan ve erol bulut daha dün hocalığa başlayan sergen yalçın'ın yanında yetişmişlerdir.
    bakın sergen bile yanından 2 tane hoca çıkarmışken fatih terim 25 yılda yanından 1 tane bile a sınıf hoca yetiştirememiştir.

    galatasaray'ı kendine mecbur bırakmıştır.
  • 29289
    hadi kizalim kendisine. saatlerce taktik konusalim, oyuncu degisikliklerindeki hatalarini soyleyelim, forma adaleti diyelim, o adam artik oynar mi diyelim. ama once kendimizi kendi anlayabilecegimiz sekilde onun yerine bir koyalim.

    daha net anlasilabilmesi icin orneklerimi bazi suclarin arkasindan dolanilabildigi, naylon bankalar cenneti comoros adalarindaki kurum ve kuruluslari kullanarak verecegim cunku dunyada bircok ulkede cezasi olan bazi suclarin comoros adasinda cezasiz kaldigini hepimiz biliyoruz.

    comoros adalarinda, sicak bir iklimde, kara para aklamak icin bir suru sirketin kuruldugu, hukukun enteresan sekillerde esnetilebilmekte oldugu bir cografyada yasadiginizi dusunun. buyuk bir sirkette calisiyorsunuz. sirketin en iyi elemanisiniz (hocam ornegimin oznesine eleman dedim hemen kizmayin siz de bi okuyun), departman mudurusunuz. bugune kadar sirketinizin beklemedigi, piyasada rakiplerinizin de inanamadigi ve asiri derecede kiskandigi basarilar elde etmissiniz. genel mudur devamli degismis. yaklasik 5-6 farkli genel mudurle, altinizda yuzlerce kisiyle calismissiniz. calisanlarinizin %90’i sizi overek anlatiyor, eski bir italyan calisaniniz dahi kitabinda size yer veriyor ama kitabi okumayan herkes icindeki tek bir cumleyi, metni tamamen gormedigi icin sizi asagilamak icin kullaniyor, uluslararasi etkinliklerde elit calisan kademesinde hep siz cagiriliyorsunuz, italyada sirketlede calismis, orada da cok buyuk sevgi gormussunuz vs. hem de bunlari comoros adasi gibi bir cografyada yasayarak yapmissiniz.

    rakip sirketler bu elemandan bir tane yaratmaya calisiyor ama yok. senin elemaninla cay iceni bile, onunla fotografi olani bile acaba kendi mudurleri yapabilirler de gelirleri artar mi diye dusunuyorlar. yok. hicbir yerde yok. hatta sen de boyle bir calisani bir daha bulamayacaksin farkinda degilsin. neyse.

    gun geciyor genel mudurluge yeni bir ekip geliyor. bu ekip diyor ki biz cok iyi ekonomi biliriz. diyorsunuz ki muhasebe departmanina bir cocuk alalim, almiyorlar butce yok diyorlar, o elemaniniz da diyor ki madem butce yok, istihdam yapamiyoruz, bu cayci cocukla muhasebe yapmayi deneyeyim. ona muhasebe ogretiyor. cocuk yapiyor da. sonra o yoklultan yaratilam cocugun muhasebede yaptigi hatalardan da bu departman mudurunu arada sorumlu tutuyorlar. o ayri konu. neyse

    elemaniniz diyor ki bize bir yazici lazim, cok cikti aliyoruz. sana genel mudur daktilo aliyor geliyor. 2-3 tane. paramiz buna yetti diyor. mecbur is yurusun diye daktilolari kullanmaya basliyor. o daktilolar da kiralik. atsan atilmiyor, satsan satilmiyor. verdigi katki da belli. ısler cok yavasliyor ama 2 sene yine de gelirde en yuksek sirket oluyorsun. sonra elinde bir suru makine var niye bu sistem duzgun islenmiyor deniyor, bu departman muduru sorumlu tutuluyor ama neyse.

    bir enteresan yani da bu genel mudur geldikten sonra sirketinize durmadan maliye mufettisleri geliyor, denetimler oluyor, sgk mufettisleri geliyor. sgk ve maliyenin basindaki herkes de rakip sirketin eskiden ust duzey calisanlari ve bircogunun da aktif ticari iliskisi var. iste bu kurumlar rakip firmalarin vergi kacirdigi, at besledigi, hileli tarim islerine girdigi, tarla surmekten yargilandiklari halde yeni tarlalara yelken actigi herkesin malumu, bunlari da goruyor. genel mudurun kendi rakiplerine hic ses cikartmiyor. maliye, sgk bu sirketlere el atmiyor, goz gore gore vergi kaciriyorlar, cezalardan kurtulmak icin sgk primlerini asgariden yatiriyor. ama sgk ve maliye de senin sirketinin tepesinde. hatta isin ucu kacmis, rekabet kurumu da geliyor seninle ugrasiyor, belediye de, bakanlik da, hatta ve hatta tarla surenler rakiplerinken ilce tarim mudurlugu de geliyor seninle ugrasiyor.

    anlamsiz cezalar kesiliyor. rakiplerinin daha fazlasini yaptigi eylemlerden sen ceza yerken onlar ceza yemiyor. hatta bu eleman maliyeye, sgk’ya catiyor. ondan da kisisel olarak ceza yiyor. cunku haksizliga gelemeyen bir calisanin var ve bu calisan kendisinden cok sevdigi bu sirket icin calismaktan cok memnun.

    bir yandan sirket calisanlarin maaslarini odedigini soyledigi halde alacagima karsilik isi birakip giden bir suru calisanin var. e maaslarini tam aliyorlarsa nasil oluyor da alacaklarini birakip baska sirketlere gidiyorlar mechul.

    sirket karda, bu sirketi yillar sonra ilk defa ben kara gecirdim diye ortalarda dolasan yonetime nasil oluyor da kardes dernek zararinin kac kati arttigini sordugunda cevap vermiyor.

    tum bunlar olurken sen kendi calisanina bizim isler neden iyi degil diye kiziyorsun sadece. elemanin; “e maliye, sgk!” diyor, genel mudur de diyor ki “benim onlarla derdim yok, ıslerini cok iyi yapiyorlar”. elemanlarin dayanamiyor “e daha gecen hafta senin rakip firmalara kesilmedigi halde sana anlamsiz cezalar kesildi, hem de sene sonu yaklasiyor, en buyuk kazanci yapacagimiz donemde” diyor, genel mudur “orada ben orantisiz bir ceza gormedim” diyor. hatta bu genel mudurun varligindan yuz bulan rakip firmalar, gecmis senelerden alacaklarim kalmis, defterlerde yok ama ben olduguna inaniyorum, devlet bize odesin diyebiliyor. devlet de “hay hay bir inceleyelim” diyor.

    maliye yine baska konularda anlamsiz bir ceza kesmis sen cikiyorsun bu elemaninin altindaki calisanlar hakkinda mesai saatleri disindaki ozel hayata dair eylemleri icin catiyorsun.

    en iyi calisanin isten istifa etse yapi basina yikilacak, tepkilerden korktugun icin kovamiyorsun da. ama diyor ki genel mudur ben bunu canindan bezdireyim de isten kendi ciksin gitsin.

    iste elemaniniza tum bu yapilanlar, dunyanin neresine giderseni gidin mobbingdir. bu kadar mobbing icinde calisan bir kisinin basarili olmasi mumkun mu?

    ınanilmaz elestiriyorum fatih hocami hatalarindan dolayi. whatsapp gruplarinda kendisine karsi elestirilerimi sayfa sayfa dokebilirim buraya. ama hakkinda ahlak disi tek bir elestirim olmamistir.

    kendisine yapilanlar, kendisini seviyesizce elestiren kisilere patronlari su yazdiklarimin 10da 1ini yapsa, twitterda floodlarla, eksisozlukte rezalet basliklariyla sayfa sayfa yayinlanirdi. ama nedir? fatih terim galatasaraylidir. kol kirilir yen icinde kalir dusturuyla buyumustur. kendini harcayanlari harcamayi kendisine yedirmez.
  • 29291
    sanırım ikinci galatasaray dönemi hariç her gelişinde taraftarda inanilmaz bir heyecan oluşturan, bir şekilde sahada da sonuçları almamızı sağlayan, o başarı dönemlerinde, gidişini, güzel günlerin bitişini hiç aklımıza getirmeyen ama bir şekilde işlerin oraya gittiği ve yollarımızın ayrıldığı hocamız.

    yalnız bu sefer başlangıcı benzemese de sonu ikinci fatih terim dönemine benziyor, kuyusu kazılıyor gibi bir havaya girmeye gerek olmadan bu sene itibariyle artık vedalaşmamız ve bu döngüden artık çıkmamız belki de en iyisi, artık başka şeyler deneyelim lütfen ve daha fazla kötü anımız birikmesin kendisiyle.
  • 29292
    son iki sezondur bize izlettiği galatasaray, tam da "fatih terim gitsin de takımı görün bakın noluyor" cümlesindeki takıma dönüşmüştür. oynanan kötü futbol, gelen geçen anadolu takımı tarafından tokatlanmalar, avrupa kupalarındaki ezik performans, kupasızlık... tam da galatasaray için örnek gösterilen dibe vuruş tablosu. şu an başımızda adı jürgen, pep, mauricio, jose olan bir teknik adam olsa değil iki yıl, iki ay sonra kellesi istenmeye başlanmıştı. en çok kelle isteyenler de şimdi ama yönetim kötü, takım kötü, hakemler federasyon kötü diye kendisini savunmaya çalışanlar olurdu. :) o yüzden fatih terim eleştirildiğinde "ama o fatih terim" demek artık abes kaçıyor. zaten hala işinin başında olmasının tek nedeni tam olarak bu.

    hocaya çok büyük saygı duyuyorum. kredisinin de herhangi bir teknik direktörden neden daha fazla olduğuna vakıfım. şahsen her sene şampiyon olalım, uçalım kaçalım gibi bir beklentim de yok. artık beklentilerimi haftasonu tv karşısında güzel bir oyun oynamaya çalışan, genç ve dinamik bir takımımız olsun, kaybetse de, şampiyon da olamasa yüzümüzü güldürsün, avrupa kupalarında rekabetçi olalım seviyelerine çektim. istiyorum ki babel'ler yerine kerem'leri izleyelim, fatih öztürk'lere değil okan'lara güvenelim, şener'lere kulübün yıllık forma satış cirosunu gömmek yerine adını duymadığımız genç bir sağ beke yatırım yapalım.

    bu kulüpte kimsenin sahip olmadığı krediye sahip olup da hala hazır topçu kovalayan, yarını değil bugünü kurtarmaya çalışan, 4 yıldır takımın başında olup kimsenin ne oynadığını anlayamadığı bir takım yaratan hocanın adının ne olduğu benim için bir önemi kalmıyor. yahu eric gerets bile iki senede aydın'ı, arda'yı, uğur'u, ferhat'ı, mehmet güven'i falan çıkarttı alttan. bu çocuklarla belki de tarihin en iyi fenerbahçe'sine karşı kadıköy'de 4 yemekten korkmadı ama takımı şampiyon yaptı. o zamanki düzen de en az şimdi ki kadar kirliydi. koskoca fatih terim bile bu kadar cesur olamıyor bazen deliresim geliyor düşündükçe. lucescu adını bilmediğimiz kiralık oyuncularla cl'de çeyrek finalin kapısından döndü de fatih terim seri, lemina, n'zonzi gibi adamlarla tarihimizin en pahalı kadrolarından biriyle başarısız olunca "ama kiralık oyuncularla napsın" falan dendi. başta dediğim gibi, sırf fatih terim olduğu için kendisine söylenemeyenler başka hocalara daha imzaları kurumadan söylendi ve kıçlarına teneke takılarak yollandı bu kulüpte.

    kendisi bu kulübe verebileceğini fazlasıyla verdi. başarıları için minnettarız. ama yaşı dayandı 70'e.. bu saatten sonra büyük işler beklemek bize de ona da yazık ve haksızlık diye düşünüyorum. kendisinin yerine birini yetiştirme gibi bir amacı da yok görüldüğü kadarıyla. futbol direktörü olmak isterse başımızın üstünde yeri de var. ama yoksa da artık bu kulübün onsuz hayatta kalmayı öğrenmesi lazım. öğrenemezse ne olur? zaten bugünkü gibi oluruz işte. artık bu kısır döngüden çıkmamız lazım.
  • 29294
    2020-2021 sezonu sonunda bırakacagini hissettiğim hocamız. o nedenle bugun oynanacak olan göztepe galatasaray maçında, kendisine yönelik eleştirilere cevap vermeyecek ama futbolculara yönelik sözler için bir şeyler söyleyecektir diye tahmin ediyorum. son bir hafta, hakemlerin yaptıkları dışında, takımın ve kendisinin bir turlü toparlanmamasi, içerde çok büyük fırtınaların koptuğunu gösterdi. futbol dünyası küçüktür ve kimin kimle ne konuştuğunu biz geç duysakta onlar hemen duyar.
  • 29296
    mustafa cengiz’in son açıklamalarını ve yönetim kurulu toplantısı sonrası yöneticilerin başkan için kurduğu cümleleri okuduğumda canım hocamın bu kadar senedir yaşanan rezilliklere sırf “ben galatasaraylılara bir söz verdim.” cümlesi sebebiyle katlandığı anlaşılıyor. yoksa çoktan “başlarım yapacağınıza işe” deyip basmıştı istifayı.

    allah sana sabır versin hocam ve seni başımızdan eksik etmesin.
  • 29297
    17 nisan 2021 göztepe galatasaray maçı öncesi belhanda olayından sonra yaptığı gibi *, saha içinde kalıp, güler yüzü ve hırsı ile "ben buradayım", "takımım da maça fişek gibi hazır, kimse merak etmesin", "sahada da göreceksiniz, sonuna kadar kovalayacağız" demesini bekliyorum. bana göre takımın, kendisinin kaderini, geleceğini bu takınacağı tavır belirler.

    ha yok, ona buna laf çarpmaya, "çok doluyum ama konuşmak istemiyorum"lara falan girerse bilin ki geçmiş olsun, hoş geldin ligde altıncılık. böyle bir düşünce içindeyse, zaten o mevkide de durup haftaları tüketmesinin pek bir anlamı yok demektir.

    hocanın da dediği gibi uçakta sarsıntı olunca herkes kaptana bakar. bakalım kaptan uçağı rotaya sokma peşinde mi yoksa uçaktan ilk atlayanlardan mı? hocanın yüzüne bakınca, demeçlerinden anlayacağız hangisi olduğunu.

    edit: skordan bağımsız, maç sonu konuşmaları da buna dahil.
  • 29299
    bakalım bugün* nasıl dahiyane, müthiş, mükemmel bir kadro sahaya sürecek dediğim teknik direktör. 1 aydır hazırladığı takım 2 maçta harikalar yaratmıştı. bugün de kendisi ve takımından şov bekliyorum...

    şu an takıma verdikleri zarar olarak mustafa cengiz 1 ise fatih terim 2. adama resmen işini yapsın diye “aman hocam, canım hocam” diye yalvarıyoruz. bakın işini yapsın diye işini... bu rezillik bile değil artık.
App Store'dan indirin Google Play'den alın