29251
https://images.app.goo.gl/5JaFfuKZFC5DEs457
https://images.app.goo.gl/v4gSF2xNee3R4S278
https://images.app.goo.gl/Qrpbi14udbZ4xXJn6
yukarıda duran şu üç fotoğrafa baktım 10 dakika boyunca. sonra gittim bir de aynaya baktım, 'acaba ben gerizekalı mıyım?' diye...
'hiç bir dönem hocanın eline iyi kadrolar verilmedi' sözü türk siyasetinin son yirmi yılındaki "algı siyaseti" ile yarışır...
yok efendim, bülent korkmaz kadro dışı kalmış, suat kaya gözden çıkarılmış, ergün pembe, hakan ünsal alt ligden gelmiş falan fıstık.
yav arkadaş, dünya futbol tarihinde, şanssız, formsuz bir dönem geçirip, hatta üstü çizilen tek oyuncu bunlar mıydı? bahane de bitmiyor anasını satayım.
chelsea'de kevin de bruyne için bundan bir cacık olmaz dedi vakti zamanında. ınter, pirlo'yu vasat diye kapı önüne koydu. yahu, didier drogba 26 yaşından sonra çıktı piyasaya, n'golo kente'yi 24 yaşında duyduk. öncesinde fransa ikinci ligde takılıyordu adam.
evet hocanın o dönemlerdi hakkı asla yenmez, kemik gibi takım yarattı. sağdan soldan topladığı adı sanı bilinmez oyuncularla, gençlerin dinamizmiyle, yaşlı kurtların tecrübelerini müthiş harmanladı ve avrupa'nın zirvesine yürüdük. bunu da kimse inkar etmiyor.
fakat hocanın eline özhan canaydın dönemi haricinde hiçbir dönem sıradan oyuncular verilmedi. kaldı ki, o dönem bile ısrarla istediği felipe'nin bonservisinin yüzde ellisi için 3 milyon dolar verilmişti vasco de gama'ya. hiç azımsanacak bir meblağ değil o dönem için. 6 maç sonra yine hoca kesti biletini. bir de 'hoca yetenekli oyuncuyu sever' diye de bir zırva var.
üstteki bir numaralı fotoğraftan bir iki yıl önce, o kadronun içinde filipescu, ilie hatta bizim artık bitti diyip gönderdiğimiz, bizden sonra ingiltere'de efsane olan tugay kerimoğlu'da vardı. hani bülent korkmaz, suat kaya hoca'dan önce gözden çıkarılmış ya. hoca da tugay kerimoğlu'nu gözden çıkarmış, oldu mu şimdi. cem yılmaz'ın o meşhur repliği kulaklarımda çınlıyor; 'bütün sırrı bozdun ya'...
hatta yetmemiş bir numaralı fotoğraftan bir yıl önce, o kadronun içinde sergen yalçın var. evet, bildiğimiz sergen yalçın. hagi ve sergen yalçın. ulan, morinho bile böyle bir lüks görmemiştir hayatında. tabii bir de oraya resimde olmayan hasan şaş ve fatih akyel'i ekle. hasan şaş demişken; yine ve yeniden fenerbahçe ile girilen transfer savaşından sonra dönemin rekor ücretiyle kadroya katılıyor. 5,5 milyon dolar. vallahi de çok büyük yoklukmuş!
iki numaralı fotoğrafta, kariyerini italya ve ispanya'nın baş altı takımlarında geçirmiş, 130 kez çek milli olmuş ujfalusi yok maalesef. eğer miyop falan değilsem oldukça seksi bir kadromuz varmış. 28 yaşında sneijder falan türkiye'ye geliyor. menajerlik oyununda yapamazsın. copa amerika kazanan ve turnuvanın en göze çarpan oyuncusu muslera'yı 25 yaşında bu topraklara getiriyorsun. gerçi o da çakıl taşına gelmiyor, 4,5 milyon euro verip aldığın lorik cana'yı verip üstüne de 6,25 milyon euro sayıyoruz. helali hoş olsun.
o iki numaralı fotonun içine, 6,5 milyon euro saydığımız chedjou'da eklenecek daha. hocanın bitmez tükenmez ısrarıyla alınan 9 milyon euro'luk amrabat falan hatta. hele bir bruma transferi vardır ki, liverpool, atletico falan kıskanmıştır. 18 yaşındaki bruma'ya 10 milyon euro. geleceğe bu denli yatırım bizim pek alışık olduğumuz şeyler değil. demek bayağı bol keseden sallayabiliyormuşuz o dönem. para da varmış yani!..
üç numaralı fotoğraf ise yakın dönem tarihin en iyi lig kadrolarından biri. şenol güneş'in beşiktaş'ıyla kafa kafaya gider yani. şimdi çıkıp derler; bu kadro hocaya değil, tudor'a verildi. ona da bir kulp bulunur zira. orada üç orta saha oyuncusu görüyorum; seri, lemina, n'zonzi... transfer etmeye kalksan 50 milyon euro. ama kiralıkmış zaten, öyle diyorlar. öyle bir diyorlar ki; maçın ortasında bağlı bulunduğu kulüp yetkilileri sahaya girip yaka paça dışarı çıkarıyorlar adamı. hayret ki hayret. zaten kiralıksa da bi bize kiralık. elin adamı, gomez, talisca, aboubakar ile şampiyon olurken biz bu oyuncularla olamıyoruz. neden, çünkü kiralık. loan! bak şimdi de kiralık ghezzal'la, rosier'le şampiyon oluyor adam, sen niye olamıyorsun? sen de ol. ne yani, kiraya veren özel madde mi koyuyor, benim oyuncumla şampiyon olamazsın diye, anlamadım ya neyse.
hocanın eli hiç bir transfer dönemi rahat olmamış bir de. mazallah demek bir de rahat olaydı, diagne'ye filan 25 gömerdik. luyindama'ya 8 milyon euro vermek de iyi cimrilikmiş bu arada!
velhasıl kelam, vakti zamanında ön libero isteyip eline bedelsiz inamoto verilen, 150 bin euro ödemesi yapılmadığı için ribery'den olan, 80 bin dolara romanya'dan alınan oyuncularla liverpool'un başına çorap ören hocaların ahını almayın bence. çok büyük ayıp olur!
https://images.app.goo.gl/v4gSF2xNee3R4S278
https://images.app.goo.gl/Qrpbi14udbZ4xXJn6
yukarıda duran şu üç fotoğrafa baktım 10 dakika boyunca. sonra gittim bir de aynaya baktım, 'acaba ben gerizekalı mıyım?' diye...
'hiç bir dönem hocanın eline iyi kadrolar verilmedi' sözü türk siyasetinin son yirmi yılındaki "algı siyaseti" ile yarışır...
yok efendim, bülent korkmaz kadro dışı kalmış, suat kaya gözden çıkarılmış, ergün pembe, hakan ünsal alt ligden gelmiş falan fıstık.
yav arkadaş, dünya futbol tarihinde, şanssız, formsuz bir dönem geçirip, hatta üstü çizilen tek oyuncu bunlar mıydı? bahane de bitmiyor anasını satayım.
chelsea'de kevin de bruyne için bundan bir cacık olmaz dedi vakti zamanında. ınter, pirlo'yu vasat diye kapı önüne koydu. yahu, didier drogba 26 yaşından sonra çıktı piyasaya, n'golo kente'yi 24 yaşında duyduk. öncesinde fransa ikinci ligde takılıyordu adam.
evet hocanın o dönemlerdi hakkı asla yenmez, kemik gibi takım yarattı. sağdan soldan topladığı adı sanı bilinmez oyuncularla, gençlerin dinamizmiyle, yaşlı kurtların tecrübelerini müthiş harmanladı ve avrupa'nın zirvesine yürüdük. bunu da kimse inkar etmiyor.
fakat hocanın eline özhan canaydın dönemi haricinde hiçbir dönem sıradan oyuncular verilmedi. kaldı ki, o dönem bile ısrarla istediği felipe'nin bonservisinin yüzde ellisi için 3 milyon dolar verilmişti vasco de gama'ya. hiç azımsanacak bir meblağ değil o dönem için. 6 maç sonra yine hoca kesti biletini. bir de 'hoca yetenekli oyuncuyu sever' diye de bir zırva var.
üstteki bir numaralı fotoğraftan bir iki yıl önce, o kadronun içinde filipescu, ilie hatta bizim artık bitti diyip gönderdiğimiz, bizden sonra ingiltere'de efsane olan tugay kerimoğlu'da vardı. hani bülent korkmaz, suat kaya hoca'dan önce gözden çıkarılmış ya. hoca da tugay kerimoğlu'nu gözden çıkarmış, oldu mu şimdi. cem yılmaz'ın o meşhur repliği kulaklarımda çınlıyor; 'bütün sırrı bozdun ya'...
hatta yetmemiş bir numaralı fotoğraftan bir yıl önce, o kadronun içinde sergen yalçın var. evet, bildiğimiz sergen yalçın. hagi ve sergen yalçın. ulan, morinho bile böyle bir lüks görmemiştir hayatında. tabii bir de oraya resimde olmayan hasan şaş ve fatih akyel'i ekle. hasan şaş demişken; yine ve yeniden fenerbahçe ile girilen transfer savaşından sonra dönemin rekor ücretiyle kadroya katılıyor. 5,5 milyon dolar. vallahi de çok büyük yoklukmuş!
iki numaralı fotoğrafta, kariyerini italya ve ispanya'nın baş altı takımlarında geçirmiş, 130 kez çek milli olmuş ujfalusi yok maalesef. eğer miyop falan değilsem oldukça seksi bir kadromuz varmış. 28 yaşında sneijder falan türkiye'ye geliyor. menajerlik oyununda yapamazsın. copa amerika kazanan ve turnuvanın en göze çarpan oyuncusu muslera'yı 25 yaşında bu topraklara getiriyorsun. gerçi o da çakıl taşına gelmiyor, 4,5 milyon euro verip aldığın lorik cana'yı verip üstüne de 6,25 milyon euro sayıyoruz. helali hoş olsun.
o iki numaralı fotonun içine, 6,5 milyon euro saydığımız chedjou'da eklenecek daha. hocanın bitmez tükenmez ısrarıyla alınan 9 milyon euro'luk amrabat falan hatta. hele bir bruma transferi vardır ki, liverpool, atletico falan kıskanmıştır. 18 yaşındaki bruma'ya 10 milyon euro. geleceğe bu denli yatırım bizim pek alışık olduğumuz şeyler değil. demek bayağı bol keseden sallayabiliyormuşuz o dönem. para da varmış yani!..
üç numaralı fotoğraf ise yakın dönem tarihin en iyi lig kadrolarından biri. şenol güneş'in beşiktaş'ıyla kafa kafaya gider yani. şimdi çıkıp derler; bu kadro hocaya değil, tudor'a verildi. ona da bir kulp bulunur zira. orada üç orta saha oyuncusu görüyorum; seri, lemina, n'zonzi... transfer etmeye kalksan 50 milyon euro. ama kiralıkmış zaten, öyle diyorlar. öyle bir diyorlar ki; maçın ortasında bağlı bulunduğu kulüp yetkilileri sahaya girip yaka paça dışarı çıkarıyorlar adamı. hayret ki hayret. zaten kiralıksa da bi bize kiralık. elin adamı, gomez, talisca, aboubakar ile şampiyon olurken biz bu oyuncularla olamıyoruz. neden, çünkü kiralık. loan! bak şimdi de kiralık ghezzal'la, rosier'le şampiyon oluyor adam, sen niye olamıyorsun? sen de ol. ne yani, kiraya veren özel madde mi koyuyor, benim oyuncumla şampiyon olamazsın diye, anlamadım ya neyse.
hocanın eli hiç bir transfer dönemi rahat olmamış bir de. mazallah demek bir de rahat olaydı, diagne'ye filan 25 gömerdik. luyindama'ya 8 milyon euro vermek de iyi cimrilikmiş bu arada!
velhasıl kelam, vakti zamanında ön libero isteyip eline bedelsiz inamoto verilen, 150 bin euro ödemesi yapılmadığı için ribery'den olan, 80 bin dolara romanya'dan alınan oyuncularla liverpool'un başına çorap ören hocaların ahını almayın bence. çok büyük ayıp olur!