galatasaray'ın efsane hocasıdır. imparatordur.
hepimiz bu konuda hemfikiriz ama eleştirilemez değildir. ki zaten, bizi diğer takım taraftarlarından ayıran en önemli özellikte bu yapıcı eleştirilerdir. izniniz olursa da eleştirilerime başlayayım:
klasik olacak ama hocanın kafası maalesef ki futbolda değil. hafta sonunun heyecanıyla, cuma günkü dersleri sallamayan, sadece bedenen sınıfta duran bir öğrenci gibi duruyor saha kenarında. hiç umursamıyor, sadece arada tepkiler veriyor ki, hani tepki verdi desinler. antrenmanlarda da böyle olduğunu düşünüyorum çünkü sahada ne taktik, ne de sistem adına hiçbir şey göremiyoruz. dediğim gibi sadece bedenen saha kenarında duruyor. herhangi bir maçta takım çok kötü oynasa bile, oyuna o kadar geç müdahale ediyor ki iş işten geçiyor. ilk 11 tercihlerine hiç girmiyorum. elinde formda bir onyekuru var ama yedek kulübesinde bekliyor, neden? çünkü kapalı savunmalara karşı etkisizmiş. e iyi de mağlup olduğumuz bir maçta, daha da kapanacak bir takıma karşı neden oyuna giriyor? formdaysa ver formayı bitsin gitsin. aynı şey muhammed kerem aktürkoğlu içinde geçerli. kısıtlı sürelere rağmen oyunu inanılmaz derecede hızlandırıyor ama bir türlü ilk 11'de şans bulamıyor. bunun yerine ne oynadığı belli olmayan ve fiziken ezilen emre akbaba tercih ediliyor. gedson fernandes dikine oynuyor ama haftalardır bekleneni verememesine rağmen sürekli oynuyor. nerede adalet hocam? kazanan kadro bozulmaz anlayışına hiç girmeyeceğim bile.
bak hocam transfer yok dedin ama onlarca oyuncu alındı. lemina, seri, babel, falcao, onyekuru, yedlin, saracchi, emre kılınç, nzonzi, mohamed, gedson, andone, diagne, mitroglou, marcao, luyindama, emre mor, emre akbaba, babel, nagatomo. sadece bunlarda değil fatih öztürk, semih kaya, muğdat çelik, halil ibrahim dervişoğlu gibi istediğin oyuncu transferleri de yapıldı ama ortada futbol namına hiçbir şey yok. falcao kötü, diagne kötü, babel kötü, seri kötü... hep bunları söyledik ama kötü olan bu transfer değil, kötü olan tek şey senin sistemsizliğin hocam. bak mostafa mohamed fırtına gibi başladı ama öyle bir sistem ortaya çıkardın ki, adam 3 haftadır topla buluşamıyor.
kaybettiğimiz maçlardan sonra aslan gibi hatanı kabul edip, futbolcuları ciddi derecede uyaracağını söylesen, zaten arkanda dururuz ama sen alakasız bir şekilde hakemden giriyorsun, zeminden giriyorsun, taraftardan bahsediyorsun. senin en büyük rakibin, kendi psikolojin hocam. bugünkü maçta
* o bahsettiğin organize kötülüğe de yenildik hocam. hasan kartal, bülent uygun gibi galatasaray düşmanlarının yüzünü güldürdük hocam. halbuki kazansaydık, hem maç fazlasıyla lider olacaktık, hem pazar günkü derbiyi
* rahatlıkla seyredecektik, hem de fener yancısı rize'yi ateş hattına atacaktık... biz ise gittik yenildik ve değmeyecek insanlara maskara olduk.
bir maçın ikinci yarısını böyle yayıla yayıla rahat bir şekilde izlediğimi hatırlamıyorum. her zaman stres içerisinde, yüksek tansiyon eşliğinde maç seyrediyoruz. yahu galatasaray gibi büyük bir takım, bu sezon
* ilk golü yediği maçlarda hiç kazanamamış hocam. nerede bizim büyüklüğümüz? nerede bizim hırs ve inancımız? nerede bizim inadımız? neden hemen pes ediyoruz hocam allah aşkına söyle de bizde bilelim.
geçmiş yıllarda senin futbolcuların senden öyle bir korkardı ki, sahada basmadık yer bırakmazdı. öyle disiplinli bir takım ortaya çıkarıyordun ki, yanlışlıkla bile olsa kimse hata yapamıyordu. hata yapsa başına ne işler geleceğini bilirdi. ama artık o da yok...
tekrardan söylüyorum, efsanesin, imparatorsun, kralsın, her şeyimizsin hocam ama lütfen kendine çeki düzen ver.
