resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 27001
    (bkz: 8 kasım 2020 sivasspor galatasaray maçı)
    bugün zaman zaman 4 3 3 oynatıp başarılı olan teknik direktörümüz. babel, arda ve soso ileri üclüsü bence babel dışında işledi. arda ve feghouli'yi (zaman zaman kılınç ile yer degistiler) dış yerine içlerde kullandi ve daha modern bir yerlesim sergilemis oldu takimimiz. tebrik ediyorum. harika bir 3 puan aldik.
  • 27002
    bir taraftar olarak kendisinden tek istediğim değişiklik yapıp yapmamasından ziyade son bölümlere de oynanan maçın büyük bölümünde nasıl oynuyorsak onu yansıtması olan teknik direktörümüz. bizim olayımız değişiklik değil bence takım son bölümde çok fazla geriye yaslanıyor ben bunun kondisyondan ziyade oyun planından ve psikolojiden kaynaklandığını düşünüyorum. kendisinin de bu durumu düzelteceğine inancım tam. bugünkü galibiyet için bir taraftar olarak çok teşekkür ediyorum kendisine.

    (bkz: 8 kasım 2020 sivasspor galatasaray maçı)
  • 27003
    bu kadar eleştirildiği sezonda bile içerdeki alanya maçında etebo gereksiz yere atılmasa, hakem attığımız nizami golü iptal etmese takımı ligin zirvesindeydi, şu an ise liderin 1 puan gerisinde. ayrıca biz hariç ligin zirvesindeki 3 ekiple de (başakşehir, fb, alanya) oynadık.

    saracchi'nin yokluğunda emre taşdemir'e solda güvenmesi önemliydi, güveni boşa çıkmadı. orta saha 6 numaramız olmadığı için taylan'dan 6 numara yarattı ve oldukça verim alıyor. taraftarın kafasında bitirdiği babel'den de verim almaya başladı. sezona iyi başlamayan feghouli'yi yine kızağa çekti ve döndüğü ilk maçta* kendisinden verim aldı. futbol hayatı bitti denilen arda turan'ı yeniden futbola döndürdü.

    8 kasım 2020 sivasspor galatasaray maçı'nda 70 ile 80. dakikalar arası hariç çok iyi top oynadık. oldukça etkili, istekli ve organizeydik. bulduğumuz iki gol de çok güzel hazırlanmıştı.

    öyle ya da böyle fatih terim bu ligin en değerli hocası. istediği deplasmandan istediği şekilde çıkmasını biliyor. kendisini takımı verdiği zamanlarda takım bir anda ivme yakalıyor. kritik hiçbir anda hata yapmıyor. son 3 senede avrupa kupası maçlarını saymazsak kaybettiğimiz bir tane bile önemli maç yok. ihtiyacımız olan her maçı çıkıp alıyoruz. örneğin dün 7 kasım 2020 fenerbahçe konyaspor maçı'nı erol bulut resmen elleriyle ismail kartal'a verdi. daha doğrusu ismail kartal'a yenildi. uzun sezonda tecrübesiz hocaların defoları daha da ortaya çıkacaktır.

    bu yüzden fatih terim çok önemli. şu anda tüm rakiplerin tek korktuğu isim fatih terim galatasaray'da.
  • 27004
    sivasspor maçına çok başarılı bir planla çıkmış teknik direktör. önde basmak veya geride beklemek yerine orta blok presi yaptı. böylece hem de yaşlı takımın kondisyonunu ekonomik kullandı hem de sivasspor'un kontra ataklarını kesti. sivas orta sahada yeteneksizlikten ötürü pas bağlantılarını kuramayınca çok hata yaptı ve bu hatalardan biri ilk yarıda gol oldu. bu taktik birçok deplasmanda isleyebilir ama şunu unutmamak lazım birçok takım topu komple bize bırakacak, böyle bir durumda kompex bir set hücumuna ihtiyacımız olacak.

    (bkz: 8 kasım 2020 sivasspor galatasaray maçı)
  • 27005
    bir konuda dikkatimi çeken bir şey oldu. fenerbahçe, sivas gibi zor deplasmanlardan çıktığımızda belhanda, feghouli ve bir çok futbolcu hocanın verdiği taktiklere, bir hafta boyunca çok iyi çalışıldığına dikkat çekiyor. demek ki hoca zor deplasmanlar üzerinde çok duruyor, hem rakipleri derin analiz ediyor hem de oyunculara baya bir taktik veriyor. bunu tüm lig maçlarında uygulayan hocalar (prandelli gibi) futbolcuları boğarken neredeyse hiç uygulamayan hocalar(hamza hamzaoğlu gibi) farklı sorunlarla karşılaşıyorlar. fatih hocanın bu ayarı çok iyi tutturduğunu düşünüyorum. sonuca ulaşıp ulaşmamasından bağımsız.
  • 27006
    kazanırken de gördüğümüz yanlışları söyleyelim... 8 kasım 2020 sivasspor galatasaray maçında galatasaray konsantre başladı, altmışlı dakikalara kadar da oyunu kontrol etti ancak, sivasspor baskı kurmaya başladıktan sonra sahaya müdahale etmekte gecikti. ayrıca top tamamen rakibe geçmişken ve kontra atak arıyorken yavaş oyuncu diagne'yi alması hiçbir işe yaramazdı, yaramadı da... oğulcan'ı diagne'nin yerine alıp, onu savunma arkasına kaçırma planı skoru arttırmak için daha gerçekçi olacaktı. ayrıca yine galatasaray'ın tek bir duran topu bile iyi kullanmadığını izledik.
    koç terim, bu alanlarda gelişim sağlarsa galatasaray daha güçlü bir takım olacak.
  • 27008
    8 kasım 2020 sivasspor galatasaray maçı için genel kanı ilk 70 dakika iyi oynadığımız yönünde. katılmıyorum. kötü değildik ama sadece istediğini almasını bilen bir deplasman takımıydık. tabi ki bu kupa kazandıracak bir özellik. küçümsemiyorum.

    ama bu maç için negatif yönleri yazmak gerekirse;
    1) kesinlikle güçlü bir oyun planımız yok. gollerimiz bireysel beceriyle geldi. çalışılmış, zoru kolay gösteren gol atmayalı epey oldu. mesela omar gibi sürekli bindiren güçlü bi bekimiz var, defalarca koşu atti adam, bir defa sıfıra indiremedik. oyuncumuzun potansiyelinden faydalanamıyoruz. bu sadece bir örnek...
    2) rakip, sahasında golü olmayan, çok sayıda eksiğiyle hafta içi avrupa kupasından çıkmış ve bitkin bir takım. hücum pres yapamadık. oyunu rakip yarı sahaya yıkamadık malesef. top sivas'a her geçtiğinde geri koştuk.
    3) 70'den sonra yorgun sivas bile bizi fizik kondisyon olarak ezdi. azıcık tempo yaptılar ve tüm defolarımız ortaya çıktı. bu fizik kondisyon seviyesi büyük tehlike.
    4) değişiklikler hatalıydı. belhanda sakatlığı sebebiyle daha fazla zorlamamak için çıkarıldı diyelim, çünkü çıktığı dakikalarda çok diri görünüyordu, emre'nin oyundan alınıp arda'nın sahada kalması hataydı. emre mücadeleci, çabuk bir oyuncu. aynı zamanda da yaratıcı. sahada olmalıydı. babel diagne değişikliği de hatalıydı. oyun diagne'ye uygun bir yapıda değildi. babel yorulduysa girmesi gereken isim oğulcan'dı. feghouli değişikliği ise doğruydu. ancak şunu söylemek lazım, gol geliyorum diye bağırdı. değişiklikler için çok geciktik.
    5) duran toplar yine kanayan yaramız.

    velhasıl takımın gelişmesi gerekiyor. kazanırken de eleştirmek lazım. bu futbol ile şampiyonluk gerçekten zor.
  • 27009
    galatasaray futbol takımının başında çıktığı resmî maçlarda 300. galibiyetini almış olan teknik direktörümüz.

    2018-2019 sezonundan itibaren giderek yükselen, fatih terim’i eleştirme adı altında hakaretlere varan saplantılı yorumlar bu sezon* doruk noktasına ulaştı ve bundan sonra ne yaparsa yapsın, kimileri için asla geriye dönüşü olmayacak.

    sivasspor ile oynuyoruz*. sivasspor, sözlüğümüzde sıklıkla övülen -bunu da hak eden- bir takım. hatta uefa avrupa ligi maçlarının ardından, meşhur “makasın açılması” geyiğine atıfta bulunarak, üzerinden fatih terim eleştirisi yapılan bir ekip. geçtiğimiz sezon azımsanmayacak bir süre ligi lider götürmüş, şampiyonlar ligi potasının son hafta dışında kalarak doğrudan uefa avrupa ligi’ne kalmış bu takımı, deplasmanda, çokça pozisyon da kaçırdığımız bir maçta 1-2 mağlup ediyoruz. maç sonunda fatih terim başlığına giriyoruz, “modern futbolun gerekliliklerini yerine getiremiyor, bir an önce yollarımızı ayırmalıyız.” cümlesini görüyoruz. yahu zaten her fırsatta, anlam verilemez bir hınçla yerin dibine sokma gayretleriniz gözlerimizi kanatıyor, bari böyle bir maçın ardından kininizi yutun. yukarıda değindiğim gibi öyle bir penaltı, bir defans hatası ile gol atıp üstüne yatılan bir maç falan da değil. ilk yarıda emre kılınç ve babel, ikinci yarıda feghouli son anda doğru hamleyi yapabilseler kopup gidecek bir müsabaka. ilk yarıda marcao’nun bireysel hatası sebebiyle sonuçlanan penaltı ve sonraki pozisyon hariç sivas’ın tehdidi yok. ikinci yarı 10 dakikalık, 1 gol yemeyle sonuçlanan zaman dilimi hariç üstün olduğumuz bir maç. eleştirilebilir tek nokta oyuncu değişikliğinde biraz geç kalınması olabilir. bunun dışında gayet etkili oynadığımız zorlu bir deplasmandan, güzel bir galibiyet ile dönüyoruz. keyfini sürmek yerine, “fatih terim’e nereden çakarım?” düşüncesiyle artık beyin yakan yorumlar klavyelere akıyor.

    başakşehir, manchester united’ı yeniyor, başlıkta maçtan ve takımlardan çok yine o meşhur makas muhabbeti, fatih terim yerine okan buruk gelsin geyiği vs. tabi bir yandan da -yine haklı olarak- başakşehir güzellemelerini okuyoruz. buna kaybettikleri leibzig ve psg maçları da dahil. galatasaray bu başakşehir’i kendi sahasında 0-2 mağlup ediyor. mağlup ederken rakibe doğru dürüst pozisyon vermiyor, en etkili oyuncusuna adım attırmıyor, 10-15 dakikalık aralık hariç maçın üstünlüğünü elinde tutuyor. dönüyoruz, üzerinden aylar geçen maç için “iyi ki o zaman oynamışız, sezonu yeni açmışlardı, form tutmamışlardı.” deniyor. galatasaray sezonu 4 ay önce açtı da haberimiz mi yok? başakşehir sil baştan takım mı kurdu? şampiyon olan kadroyu mu dağıttı? tüm soruların cevabı hayır. ama o maçtan sonra sessizliğini koruyanlar, aylar sonra çıkıp o maça istinaden yine hoca’ya sallıyor.

    fatih terim’in kafasında kurguladığı kadroyu %80-90 oynatabildiği maçların hemen hepsinde (kale, omar, luyindama, marcao, saracchi, taylan, emre, belhanda, arda, feghouli, falcao/babel/diagne) üstün bir şekilde galip geldik. ki bu dizilişte kaleciler yedek, en önemli mevkide oynayan taylan ve emre orijinal pozisyonlarının dışında oynuyor. aslında hücumcu bir orta saha olan taylan’dan maksimum defansif katkı, aslında kanat olan emre’den iç orta sahada maksimum verimi alıyorsun. eksik gedik kadroyla, standart bir hocanın elinde şu anki beşiktaş’ın durumunda olacağın yerde, zirve ile maçlarını oynamış, zor deplasmanların bir kısmını bitirmiş halde liderin ensesindesin ama takımın hocası, elinde onlarca formasyonu deneyebileceği, tonla alternatifi olan erol bulut’un taç hocası kadar takdir edilmiyor. takdiri geçtik, her an, her saniye dayak yiyor.

    açıkçası ben bundan daha aşağı seviyelerde bir sezon açılışı bekliyordum. hem ilk haftalardaki zorlu ve sıkışık fikstür, hem de eksik mevkiler yüzünden kadro formasyonunun geç oturacağını düşünüyordum. ligdeki yerimiz çok şükür iyi sayılır. üzücü olan avrupa’dan elenmemiz. galatasaray, adı ne olursa olsun, bir uefa organizasyonu içerisinde mutlaka yer almalı.

    osman şenher edasıyla “daha bu takıma muslera gelecek, emre akbaba form tutacak, diagne golleri sıralayacak, yapmayın, bu çocuklar pırlanta gibi.” naifliğiyle yazmak isterdim ama öyle ipe sapa gelmez şekilde eleştiriliyor ki insanda artık ne sabır kalıyor, ne sağduyu. ne yazık ki bu mecrada, üzülerek söylüyorum, hoca’ya apaçık bir şekilde düşmanlık besleyen bir kitle var. bir olur, iki olur, mağlubiyetten sonra sinirle yazılır vs. anlaşılır ama hiçbir temel dayanağı olmayan yorumları haftanın yedi günü buraya döşemek art niyet sınırlarını çoktan aşan bir durum.
  • 27010
    8 kasım 2020 sivasspor galatasaray maçını ilk yarı alan adamdır ama 2. yarıda verecek kişi kendisiydi. 80'e kadar oyuncu değiştirmemek bagıra bagıra golü cagırmak her galatasaray taraftarının anlamadıgı bir durum.

    ve yapılan değişikliklerini maça hiçbir etki etmemesi. etebo, ömer bayram, diagne ve özellikle emre akbaba maça neden girdi anlayabilen varsa, mantığı ile bana anlatabilir... bu adamların hiçbiri ayagında top tutamayan pasor olmayan fizik olarak da o kadar iyi durumda olmayan adamlar. maçı 3-2 kaybedeceğimizi düşünüyordum ben. neyse ki okan ayakta tuttu takımı.

    diage'nin ayağına top gelmedi. zaten pek topa giden biri bile değil. hava topuna bile sıçramaya tenezzül etmeyen biri. etebo'nun ayağına 3 kere top geldi 3'ünü de yanlış kullandı. pas hatası yaptı.

    ömer diye fizik olarak diri bir adam adam fakat ayagı tahta olan, at gözlüğü ile maça çıkan, sadece aldığı topu dümdüz ileri sürmesiyle bildiğimiz bir adam. bana göre tek artısı faul alabilmesi. hadi onu bir nebze anlayabiliyorum.

    fakat emre akbabayı hiç anlamadım. bu arkadaş fizik olarak hiçbir zaman ileri bir seviyede olmadı. ayağına gelen hemen her topu ezer ya da biri gelir alır. klas oyuncudur ama kendisi skor lehimizeyken top tutacak ve maçı alacak biri değil. zaten girdikten sonra ayağına hiç top gelmedi bile. sprint atan biri de değil kendisi.

    ayrıca oyuna oğulcan'da girdi o da bir şey yapamadı ayagına bir kere top geldi taç çizgisinde topu da kaptırdı.

    sonuç olarak maçı kazanmamız mucizeydi. ben oyuncu değişikliklerini şöyle okudum. biri girsin, diğeri çıksın maksat zaman geçsin. çünkü taktiksel hiçbir anlamı yoktu.

    yıl 2021 olmusken hala ezbere değişiklikler yapıyoruz hala belli bir dakika var hocanın kafasında oyuncu değiştirecekken onu bekliyor. hala forvet alıp forvet sokuyor orta saha alıp orta saha sokuyor. ne oyun için şablon değişiyor ne de diziliş.

    kapanırken emre taşdemir acayip bocalayan hata yapmaya çok müsait bir arkadaş. onu da 90 dakika nasıl sahada tuttu anlamadım.

    mactan galip cıktık ama unutulmaması gereken de bir şey var, şans biraz bizim yanımızdaydı. ama en çok eleştirilmesi gereken hocadır. başaksehir'e karşı kapanan takım nerede, sivas'a karşı kapanan takım nerede. arada ucurumlar var.

    ve en önemli konu 2 gün önce maç oynayan takım fizik olarak galatasaray'ı eziyor. ya biri bunu artık insanlara anlatsın.
  • 27011
    huysuzluklarıyla mustafa cengiz'i yedi... geçen sezon ben başarısız oldum diyemedi, taraftarı yönetimin üzerine saldı. sağolsun taraftar da hiç sorgulamadı... hele bir de ali koç fenerbahçe'nin geleceğini yok etmek pahasına 2 transfer yapınca... zaten mustafa cengiz rahatsız, muhtemelen son yaşanan herşey yolunda krizinde sikerim böyle aşkın ızdırabını dedi. kulübü yiyicilere teslim edecek o kararı aldi.

    gelecek yönetimin her icraatinin vebali benim için kendisindedir. metin öztürk, ozan korkut, burak elmas... düzgün bir ismin çıkıp da aday olacağını sanmıyorum. keşke olsa... neyse zaten yeni yönetimin ilk işi fatih terim'i yemek olur. hiç bir yönetim 3 sezon terim'in kaprisini çekmez. tabi hoca hakkında emin olduğum bir şey varsa ne komisyon yer ne de yedirir. ahlakından zerre şüphem yok. bu da yiyicilerin önünde büyük engel. bu gün kim aday olursa olsun hocaya övgüler dizecek ama hepsi de biliyor ki terim büyük yük. ilk fırsatta kurtulmak major plan.

    aslında terim'in ipini çeken de galatasaray taraftarı oldu. hiç teknik direktör olarak yerini hatirlatmadık. sağolsun hocada da öyle bir ego var ki durmayı asla bilmiyor. her seferinde sınırları daha da zorluyor.

    tebrikler, mustafa cengiz'e ne haliniz varsa görün dedirtmek pahasina başarısızlığının üzerini örttü... ha başkan devam etmeli mi? hastalığı teşhis olduğu gün istifa etmesi gerektiğini yazdım. zaten iktidarını da kaybetti. bunda hastalığının payı büyük. hiç bir teknik direktör tarihte galatasaray baskanlık makamına mustafa cengiz yönetimindeki kadar saygısızlık yapamamıştır. makam resmen ayaklar altına alındı. bu sebeple artık cengiz'i de desteklemiyorum. yine de iyi başkandı, kendini değil galatasaray'ı düşünüyordu. bu gün ellerini ovuşturanlara bakınca içim kararıyor.

    malesef taraftar ne olursa olsun mustafa cengiz gitsin diye düşünüyorsa sebebi hocadır.yönetime açtığı anlamsız savaştır. ibra krizinde galatasaray taraftarının bütünleşip lisecilere karşı durması birilerinin sesini kesmişti. terim bu butünleşmeyi yok etti. şu an ortam düzgün bir adayın lisecilerin karşısına çıkması için uygun değil. elleri güçlendi. psikolojik olarak biz demiştik özgüvenindeler. velhasıl hoca uzlaşmaz, anlaşmaz tavrıyla galatasaray'i da yaktı, kendini de....
  • 27012
    galatasaray'ın yaşayan efsanesidir, nice kupalar kazanmıştır, imparatordur vs.

    fatih terim düşmanı ilan edilmemek için bunları yazmak elzemdir çünkü yazmadığın zaman inkar edilmişsin sayılıyorsun. gerçeklerin farkındayım, hoca olmasa bu kadar şampiyon olamazdık. belki avrupa kupamız olmayabilirdi. kendisi has galatasaraylıdır falan filan...

    şimdi izninizle eleştiriye geçeyim:

    hoca kendisini acayip derecede büyük görüyor. hakkıdır büyük görsün ama yerini de bilmeli. kendisi başkanlarla sürekli bir yarış halinde ve başkanlık makamını, kendi başarılarını ve büyüklüğünü kullanarak küçük düşürüyor. basın toplantılarında sürekli takımın başkanlarına(ünal aysal ve mustafa cengiz) laf atarak el aleme koz veriyor. galatasaray'ın kendi iç meselelerini sürekli kamuoyuyla paylaşıyor ve bu sayede taraftarı arkasına alarak tabir-i caizse hodri meydan diyor. 4. gelişinin imza töreninde "galatasaray'dan bir şekilde koparılıyorum. eğer koparılmasaydım belki bambaşka şeyler konuşuyor olurduk" tarzı bir şey söylemişti ama kendisi galatasaray'dan koparılmadı, hoca kendisini galatasaray'dan sürekli koparıyor. daha doğrusu kopartıldı diye gösteriyor. ünal aysal döneminde kendisi gemileri yakmasaydı gitmezdi. keza şimdi de sürekli "taraftara sözüm olduğu için gitmiyorum" demeye getiriyor. ya anlamıyorum hocam, hadi tamam geçmişte eleman kelimesine kızdın; şimdi niye sürekli ona buna laf atıyorsun? sürüyle transfer yapılırken de kötü bir oyun vardı, transfer yapılmadığında da kötü bir oyun var. başkanın mustafa cengiz aylardır kanserle savaşıyor, kemoterapi görüyor, ciddi ameliyatlar geçiriyor ama birde sen kalkıp ekstra olaylar çıkarıp stres altına alıyorsun herkesi. başkanının yanında dur, en azından bu süreçte kamuoyu önünde biraz daha yapıcı ol vs... yani bunları yapmak varken neden sürekli yangına körükle gidiyorsun anlamıyorum hocam. vazgeçmediğim bir hayalim var diyorsun ama bak şampiyonlar ligine gidip, tek gol atıp geri geliyorsun. geçen sene ligde 6. oluyorsun. bak demek ki sende başarısız oluyorsun hocam, hatasız değilsin. hani derler ya kendine yapılmasını istemediğin şeyleri başkasına da yapma diye. sen ise başarısızlığını toprağa gömüp, başkalarının başarısızlıklarını gün yüzüne çıkarmaya çalışıyorsun.

    gücün yettiğince takımın başında kalmanı istiyorum. inşallah hayallerine, hayallerimize de ulaşırız ama kaç yaşına gelmişsin be hocam biraz daha ılımlı yaklaş artık. taraftar sürekli ha gitti ha gidecek endişesiyle yaşıyor çünkü bunu düşündürten sensin. bugün yarın anlaşamadığın x bir başkan gidecek ve yerine gelecek olan başkanla da en az onun kadar anlaşamayacaksın. senin sayende başkanlar güzel bir cv yapıyor evet ama o başkanların sana dokunan yararlarını da göz ardı etme. yani etmemelisin diyeyim de sözlük yazarlarımızın "hocaayaa emir mi veriyorsun" demesinin önüne geçeyim.
  • 27014
    2 senedir her türlü kepazeliğinde (forvetsiz sezona başlamak, ortasaha alamamak, arabistana kadar gidip çin kulübü yöneticilerine teşekkür edip gelmek, 3 kuruş için rakibine oyuncu kaptırmak, hakemler tarafından doğranırken gıkını çıkarmayıp hocaya ceza aldıracak laflar söylemek zorunda bırakmak, her yenilgide mikrofonlardan kaçmak ama 1 galibiyette mobeselere konuşmak vs) arkasında olduğu yönetimi, muhtemelen artık dibi gördüğü ve efektifliği kalmadığı anda seçime gitme kararı aldıkları için yemiş olarak kabul edilen kıymetli hocamız. seçim için çok bile geç kalmıştır galatasaray.
    biz transfer taraftarı değiliz, bu kulübün her şeyinde yanındayız. 34 35 yaşındaki rakip transferleriyle gaza gelmiyoruz. fakat artık ortada kulübün menfaatlerini koruyamayan, ve allah acil şifalar versin, kanser hastalığıyla mucadele veren bir başkan var. muhtemelen başkan eskisi gibi sağlıklı olsaydı işler farklı olurdu.
    yeni gelecek yönetime şimdiden mesaj, galatasaray taraftarı en kalabalık güruh türkiyede. fatih hocayla iyi anlaşmaya bakın, yoksa ipiniz çekilir.
  • 27015
    kendisinin formsuz olduğu ortada, yalana gerek yok ama buz gibi kötü bir yönetim olduğu da apaçık ortada. yukarıda bir arkadaşımızda bahsetmiş. forvetsiz sezona başla, orta saha transfer etme, takımın en etkin oyuncusunu zam istiyor diye 3 kuruşa arabistan'a kaçırmak dışında anlaştığın futbolcuları elinden kaçırmak, olası gelecek vaat eden futbolcuları transferi bitmeden basına sıdırıp, fiyatı artınca alamamak da bu hatalara eklenebilir.

    mustafa cengiz'e hepimiz sempati duyuyor ve seviyoruz. bizi dursun özbek yönetiminden kurtaran kişi olarak da hep iyi hatırlayacağız. ama bu durum kendilerinin gösterdiği basiretsiz ve aciz yönetim politikalarını temizleyemeye yetmeyecektir. bu süreç içinde eminim ki hocanın da hataları vardır ama hataların aslan payı yönetime yazar.

    bana kalırsa geçen sezonun sonunda seçime gidilmeliydi ama zararın neresinden dönersek kardır.
  • 27016
    galatasaray spor kulübü'nden asla üstün olmayan ancak çalıştığı bütün galatasaray spor kulübü yönetimlerinden üstün olan galatasaray efsanesidir. sapla samanı karıştırmamak lazım.

    sizin umurunuzda olmayabilir ancak bu yönetim galatasaray basketbol şubesine geldiğinden beri üvey evlat muamelesi yaptı arkadaşlar. taraftar tepkisine rağmen sorumluları 2buçuk sene boyunca gönderemedi.

    kazan dairesi isimli youtube kanalında da anlatıldığı üzere aylardır bu kulüpte maaşlar yatmadı. bakın sadece futbolcuların değil, senin benim gibi adamların maaşı yatmadı. sen, ben taraftar olarak, iyi top oynatsın diye gözünün içine bakıyoruz hocanın. floryadaki herkes yıllardır orada çalışan insanlar. fatih hoca'yı tanıyorlar, biliyorlar. belki 10 belki 20 senedir hem de. bu insanlar evlerine ekmek götüremiyorlar. istiyorlar ki kulüp 3 kuruş para yatırsın da kredi kartlarını ödesinler. e bu adamları her gün kim görüyor? fatih terim değil mi? lafa gelince galatasaray bir his takımıdır diyoruz, sen hissediyor musun o adamın evine ekmek götüremeyince neler yaşadığını? çoluk çocuğunun ihtiyacını karşılayamayınca nasıl hissettiğini biliyor musun?

    daha fazlası da var ama vicdani boyutunda kalacağım işin. benim vicdanım kaldırmıyor arkadaşlar. işverenin temel sorumluluklarını yerine getirememesi sizler için bu kadar normalse buyrun, hocayı suçlamaya devam edin. ben bu kulüpte futbol oynamaktan, şampiyon olmaktan çok daha önemli yönetimsel sorunların olduğunu düşünüyorum. kaldı ki 17-18 ve 18-19 sezonlarında şampiyon olunurken de bu yönetim herhangi bir şeyi düzeltmedi.
  • 27017
    mustafa cengiz yönetiminin yaptığı hataları yazsak buradan fizana yol olur ama hala fatih terim tarafından ayağı kaydırıldığı iddia ediliyor. yönetimin saçmalıklarını görmek için taraftarların illa fatih hoca ile didişmelerine ihtiyacı yok. çabuk unutuluyor daha geçen transfer döneminde bu yönetimi koruyan yine fatih terim'di.

    bazı taraftarlarımızın fatih terim'e olan sevgisizliği ve tahammülsüzlüğü mustafa cengiz yönetimi gibi başarısız yönetimleri savunulur hale getiriyor.
  • 27018
    "her şeyin farkındayım, yine söylüyorum benim galatasaray taraftarına sözüm var ama bilinsin ki kimsenin ne arkasında ne de yanındayım."
    bu cümle ile yönetimi devirmiş oluyorsa galatasaray'a bir büyük hizmeti daha olmuş hocamız.
    her döneminde olduğu gibi saha içi veya dışı mutlaka hataları olmuştur ama "artık kimsenin ne arkasında ne de yanındayım." dediği anda yıkılan bir yönetim varsa demek ki o "yönetim" çok da temeli, yapısı olan bir yönetim değilmiş.
    yönetim "çalışanlarına" gerekli yapıyı kurup, dinamik bir süreç olduğundan süreç boyunca sağlaması gereken desteği sağlayıp, başarısızlıkta da hesabını sorabilmeli. arkaya yaslanıp mustafa cengiz yönetimi bunların hangi birini yaptı ya da yapabilir dediğimde boş küme ile karşılaşıyorum.
    kaynağı sağlayamıyorsun (her transfer döneminde yaşananlar malum), süreç içinde destek hak getire (ali palabıyık'a beyaz sayfalar açmak,mağlubiyetler sırra kadem basmak) doğallayın başarısızlık halinde de hesap soramıyorsun.
    fatih hocayı eleştiririm ki çok eleştirmişliğim var çünkü beklentim çok yüksek ama mustafa cengiz yönetimini devirdi diye asla suçlayamam ki hoca olmasaydı raf ömrü 1 takvim yılı olamayacak bir yönetimdi. kendi hata veya kusurlarından değil, galatasaray'ın iç dinamikleri hoca olmasaydı bu yönetimi çoktan savurup atardı.
    yani "artık kimsenin ne arkasında ne de yanındayım." cümlesi öylesine söylenmiş bir şey değil. ayağın yere basmıyorken, seni ayakta tutanın arkasından iş çevirirsen, destek bir çekilir öylce yıkılırsın. hoca "her şeyin farkındayım" diye "sanılmasın ki içeride ve dışarıdakilerin niyetlerini, hesaplarının arkamdan planlarını bilmiyorum" diye boşa sitem etmiyor.
  • 27020
    nasıl bir başarısızlıkla son gelişinde 2 sene şampiyon yapmış, 19 -20 sezonunda da pandemi olmasa belki de 3 olacaktı. gerçekten bu insanların kıymet bilmezliğinden, nankörlüğünden gına geldi. tudor kalsa rüyanızda şampiyonluğu görecektiniz, adamın gel bjk'yi bitirelim diye kapısında yatanlar oldu hala laga luga.

    gitmesi gerekenler gidiyor, hoca kalıyor. tam da olması gerektiği gibi.
  • 27021
    mustafa cengiz yönetiminden desteğini çektiği an yönetim yıkılıyorsa burada yönetim sırtını tamamen hocaya dayamış demektir.

    fatih terim camianın en önemli ismi olarak yönetimin defolarını defalarca örttü. bulduğu her fırsatta galatasaray’a saldıran ali koç’a haddini bildirdi, galatasaray’a savaş açmış federasyon ve kurumlarına haddini bildirdi. bu yüzden yediği cezalar ortada. yönetim sustukça galatasaray’ın haklarını fatih terim savundu. 19.05’te ceza açıklamalar, şampiyonlar ligi maçından 2 saat önce ceza açıklamalar, hakemi öldürmekle tehdit eden adama ceza vermezken fatih terim’e verilen cezalar ortada... iki sezonda sadece benim hatırladığım 17 maç ceza var. çoğu da açıklamalar üzerinden.

    mevcut galatasaray yönetimi ne yazık ki camia içindeki muhalefetle büyük sorunlar yaşıyor. diğer branşlardaki başarısızlık ve başıboşluk ortada, yönetimde 3 kişi dışında diğerlerinin ne iş yaptığını bile bilmiyoruz.

    böyle bir ortamda fatih terim bu yönetim için fazlasını bile yapmıştır. sadece ibrasızlık olayında, sonrasında yaşananlarda ve bariz transfer başarısızlıklarında yönetimi desteklemese yönetim çoktan düşmüş olurdu.
  • 27022
    kendisi geldigi gunden bu yana saattigin kadar al belasiyla ugrasmaktadir.

    hoca 3 forvet isterken 1 tane bile alinamamis, hoca eren derdiyok ile 3 kulvarda mucadele etmek durumunda kalmistir. sineye cekmistir.

    elinde dogru duzgun stoper yokken altyapidan 18 yasinda bir cocuga forma vermistir. cocuk parlayinca satilmamasini israrla istemesine ragmen oyuncu zamaninda yapilan kotu anlasmalar yuzunden ederinin yarisina elden cikarilmistir. yonetim burdan kazandigi 11 milyonu apar topar diagne isimli arkadasa gommustur, cunku dunyada baska forvet kalmamistir. oysaki alelacele diagneye o parayi gommektense ozan sezon sonunda zorunlu alma opsiyonuyla satilmis olsa yaz doneminde cok daha rahat bir sekilde transfer yapilabilirdi.

    hoca pirpir kanat severken elinde 1 kurus olmadigi icin onyekuruyla muthis bir ten uyumu yakalamis olmasina ragmen onyekurunun elden kacmasina bir sey yapilamamistir. sadece beles transfer yapilabildigi icin babellerle senerlerle kadroyu genisletmek mecburiyetinde kalmistir. kendisinden once yapilan sevr anlasmasindan hallice sozlesmelerle takimin tapusu verilen feghouli ve belhandaya mecbur kalmis, bu adamlarla gunumuz futboluna uygun oyunlar oynamak zorunda kalmistir.

    hoca artik eli yuzu duzgun kimsenin alinacagina inanmadigi icin pili 2017de biten arda turana bel baglamis onu adam etmek icin kendini riske etmistir.

    hocanin tek sucu korkunc maas yukuyle falcaoyu kabul etmesidir kanaatimce. burdada sucun yarisi taraftarin, kalanin da buyuk kismi yonetimindir. falcao gelsin diye oyle bir kamuoyu olusturuldu yonetim falcaoyu almak zorunda hissetti. hoca da yeniden forvetsiz kalmaktansa bu riski goze almayi kabul etti.

    simdi geriye baktigimizda gectigimiz 3 yilda bonservisi elinde olan 3 kisiyi dahi aldiramamis fatih hoca mi sorumlu, yoksa kariyerinin ortasini gecmis adamlara milyonlar doken yonetim mi?

    hocanin yavas futbol oynattigini hepimiz goruyoruz. biz de gelecege bu yil icin cok umutlu bakamiyoruz. ama ben 3 yildir butun ceremeyi ceken, her yuku ustlenen fatih hocanin eli kolu rahatken bir yaz donemi gecirmeyi hakettigini dusunuyorum. hoca once bi isine yarayacak adamlari rahatca alabilsin, sonra bakalim batiriyo mu cikariyo mu. hoca bunu haketti.

    +bir forvet bile transfer edemeyen yonetime 2 sampiyonluk kazandirmistir. hem de profesyonel dunyanin umulmadik bariyerlerine karsi.
  • 27023
    hali hazırda bir yönetimle çalışmayan teknik direktörümüz. yönetime dair herhangi bir ibare yok yani bildiğiniz, başkanı başkan yardımcısı son 8-9 aydır yok hükmündedir.

    hocayı başkanlık makamına saygısızlıkla suçlayan arkadaşları okuyoruz da hafızayı zorlamakta fayda var kronolojik olarak sıralamaya şu an üşeniyorum ve düşünmeden ndiaye ozan kabak diagne gomis satışı bu sene başı orta saha transferi edilmemesi arda konusunda veto etmeler teknik direktör imaları vs.vs. bildiğiniz fatih terim şunların 2 tanesini yaşasa çoktan istifasını vermişti. mustafa cengiz yönetimi hocayı sabote edercesine üstüne gitti en sonunda hoca da patladı ve geldiğimiz nokta şu an bu.

    hocanın suçsuz olduğunu iddia etmiyorum geçen sene şampiyon olmalıydı ama bence geçerli bir bahanesi var. pandemi olmasaydı yine şampiyonduk ama yönetimin gomisi son dakika satıp cl grubundan çıkmamıza göz göre göre engel olması,ozan satışını sanki 6 aylık süreleri yokmuşcasına diagneye basılmasının mazereti olamaz.

    benim artık galatasaray başkanlarından hiç bir beklentim kalmadı,neymiş efendim fatih terim zor adamış falan.115 yıllık kulüp sadece fatih terim ile çalışmadı diğer hocaları göndermek kolay olduğu için göze batmadı çünkü fatih hocanın binde biri kadar katkı vermediler bu kulübe. hamza hamzaoğlu 3 kupa almışken ertesi sezon yarım dönemi göremeden gönderildi suçu yönetime kalkan olmaktı.ligi liderin 28 puan gerisine düştük enkaz da 3 senede kalkmadı. fatih hocam da ne yazık ki taraftara söz verdim diye bu basiretsiz yönetime kalkan oldu. hoca 2018-2019 devre arasında ozan satıldığı gün istifasını verseydi bugün ne cengiz konuşulurdu ne yusuf günay. bugünün konusu yeni başkanın hocaya teklifini ne zaman yapacağı olacaktı.
  • 27024
    yönetimin yaptığı birçok başarılı işten memnun olmakla birlikte, başarısızlıklarını da görmezden gelmemek gerekir. bazı konularda yönetim maalesef sınıfta kaldı ve bu tamamen kendi başarısızlıklarıdır.

    yönetimin durumundan hocayı sorumlu tutmak doğru bir yaklaşım olmaz. diğer yandan maalesef bence hoca da son 2 senedir bence başarısızdır, şampiyon olmaktan tenzih ederek söylüyorum bunu. tamamen kötü futbol, gereksiz inatları ve beni en çok rahatsız eden forma adeletini 2 senedir kaybetmiş durumda olmasıdır.

    kendisi galatasaray efsanesidir, başarıların mimarıdır bunu kimse yadsıyamaz tamam ama maalesef yanlış davranışlarında da eleştirilmesi kim olursa olsun çok doğal bir durum.
  • 27025
    sürekli olarak başkanlarla anlasamadigi hakkında suçlanan efsanemiz. olayları acaba hiç tersinden düşündük mü. belki de başkanlar terim ile anlasamiyordur. ben başkan olsam calismak isteyeceğim tek hoca terim olur. çünkü o galatasaray takımının başındayken, ben diğer bütün işleri gönül rahatlığı ile yapabilirim. bizim asıl sorunumuz, koltuğa oturan kişilerin, egolarını dizginlemeyi becerememesi. galip geldiğimiz her maçtan sonra konuşan insanların, mağlubiyet sonrası ortada olmaması, sürekli rol çalmaya çalışması normal bir durum mu. başkanların hepsi, terim'in karizmasi altında eziliyor. halbuki ezildigini hissetmek yerine, büyüklüğü kabul etseler her şey tıkır tıkır gider.
App Store'dan indirin Google Play'den alın