1630
açık açık konuşalım: bir iki isim dışında sınıfta kalmıştır. finansal durumlardan anlamam, o yüzden o konulara girmeyeceğim ama;
1) şike meselesinde gereğinden fazla sessiz kalmışlardır. adnan öztürk dışında sesini yükselten olmamış, bir kaç defa artık mecburen sert açıklamalar yapmışlardır. ancak fenerbahçe yönetiminin etkinliğiyle kıyaslayınca, e yuh dedirtmişlerdir. bilhassa ali dürüst, tabir-i caizse sıçıp sıçıp sıvamıştır.
2) yine adnan öztürk hariç, bilhassa abdurrahim albayrak başta olmak üzere yönetimin büyük kısmı siyasi iktidar karşısında yok efendim karşılıklı çıkar mıkar laflarıyla galatasaraylılık değerlerini ayaklar altına almışlar, kâselis kesilmişlerdir. cimbom başı dik yürür diye bilirdik biz, bu arma nâkis midir?
3) futbol harici branşlarda rezil bir yönetim sergilemişlerdir. hele şu son oktay mahmuti meselesi, bardağı taşıran son damla olmuştur. sabrın sonu selamet midir bilmem ama, mahmuti (ki kendisi "parkenin imparatoru"dur) bu takımın başında kalmazsa bizim canımız gerçekten sıkılacaktır! futbol konusunda da homurdanmalar yaşanmıyorsa, bu da imparator sayesindedir zaten.
hâsılı; her şeye iyi başlamışlardı. sanıyorum finansal olarak da sürekli yukarı doğru bir ivme var, bu takdire şâyan. store'larda gelişmeler de gözden kaçmıyor. ancak, galatasaray ticarethane değildir ki yalnız bunlarla değerlendirelim. benim, var olan galatasaray yönetimine karşı olan sempatim her geçen gün azalıyor. problem kimdir, ali dürüst müdür, abdürrahim albayrak mıdır, yoksa bizzat ünal aysal mıdır bilmem ama, ortada bir problem olduğu açık. böyle güzel bir sezonun sonunda taraftarı hâlen endişeli ve sıkıntılı bırakan yönetimin problemsiz olması mümkün mü?
1) şike meselesinde gereğinden fazla sessiz kalmışlardır. adnan öztürk dışında sesini yükselten olmamış, bir kaç defa artık mecburen sert açıklamalar yapmışlardır. ancak fenerbahçe yönetiminin etkinliğiyle kıyaslayınca, e yuh dedirtmişlerdir. bilhassa ali dürüst, tabir-i caizse sıçıp sıçıp sıvamıştır.
2) yine adnan öztürk hariç, bilhassa abdurrahim albayrak başta olmak üzere yönetimin büyük kısmı siyasi iktidar karşısında yok efendim karşılıklı çıkar mıkar laflarıyla galatasaraylılık değerlerini ayaklar altına almışlar, kâselis kesilmişlerdir. cimbom başı dik yürür diye bilirdik biz, bu arma nâkis midir?
3) futbol harici branşlarda rezil bir yönetim sergilemişlerdir. hele şu son oktay mahmuti meselesi, bardağı taşıran son damla olmuştur. sabrın sonu selamet midir bilmem ama, mahmuti (ki kendisi "parkenin imparatoru"dur) bu takımın başında kalmazsa bizim canımız gerçekten sıkılacaktır! futbol konusunda da homurdanmalar yaşanmıyorsa, bu da imparator sayesindedir zaten.
hâsılı; her şeye iyi başlamışlardı. sanıyorum finansal olarak da sürekli yukarı doğru bir ivme var, bu takdire şâyan. store'larda gelişmeler de gözden kaçmıyor. ancak, galatasaray ticarethane değildir ki yalnız bunlarla değerlendirelim. benim, var olan galatasaray yönetimine karşı olan sempatim her geçen gün azalıyor. problem kimdir, ali dürüst müdür, abdürrahim albayrak mıdır, yoksa bizzat ünal aysal mıdır bilmem ama, ortada bir problem olduğu açık. böyle güzel bir sezonun sonunda taraftarı hâlen endişeli ve sıkıntılı bırakan yönetimin problemsiz olması mümkün mü?