1843
kendisine şu mektubu yolladığım galatasaray sk'nün başkanı.
sayın başkanım ünal aysal.
son günlerde yazılı ve görsel medyada fatih terim'in kuyusunun ince ince kazıldığı haberleri çıkmakta ve bu haberlere herhangi bir yalanlama gelmemektedir. ateş olmayan yerden duman çıkmaz mantığından hareketle, bir taraftar olarak, her sene formasını ve kombinesini alan, sırf siz istediğiniz için hemen gs bonus card çıkartan, vb birçok şey yapmaya çalışan sorumlu bir taraftar olarak sizden birkaç ricam var.
öncelikle şunu bilmenizi isterim ki, danışmanım dediğiniz bülent tulun galatasaray'a fatih terim'in 1000'de 1'i kadar fayda sağlamamış, bilakis son şike davasında adı geçen ender galatasaraylılardan biri olup yüzümüzü kara çıkarmıştır. ayrıca bahsedilen şahsın geçmiş dönemde yaptığı ve tarihe adını 'ribery davası' olarak geçiren olayda, futbolcuyu kendi evinde beyzbol sopasıyla kovalaması, avrupa'daki itibarımızı da 5 paralık etmiştir. bunlar elimizdeki en net olgulardır.
bir başka açıdan bakarsak, futbol takımımız geçtiğimiz yıl tarihinin en facia dönemini yaşamış ve bizleri oldukça yormuştur. geride kalan sezondan ve enkaz takımdan yola çıkarak sadece 6 ay sonra mevcut futbol takımımız ligde olması gerektiği yere gelmiş ve rakip takımların gözünde saygınlığını tekrar kazanmıştır. bu durumda siz yöneticilerin katkıları yadsınamaz bir gerçek olmakla birlikte aslan payı yine teknik yönetimimizdedir. kaldı ki bir beyanınızda takımın ligi ilk devre itibariyle 3. sırada bitirmesini bir başarı olarak göreceğinizi belirtmiş, buna karşılık takımımız ilk yarıyı lider olarak tamamlamıştır.
tüm bunların ışığında biricik gözbebeğimiz fatih terim'in transfer ile istekleri neden yerine getirilmemiştir? x oyuncuyu isterken sizlerin "bak hocam sen x istedin ama ben sana y"yi veriyorum' demek ne kadar rasyoneldir? bu kararları verirken danışmanınızdan fikir alıp almadığınız biz taraftarların kafasında çok büyük soru işareti oluşturmuştur. fatih terim'in yetkinliğine güven duymanız için daha ne yapması gerekir? 9 değil 99 maç üst üste galip gelmesi mi beklenmektedir?
şunu bilin ki başkanım, eğer bu takım bu kadro kalitesiyle buralardaysa bu tamamen fatin terim ve çalışma arkadaşlarının eseridir. keşke kendisine duyduğunuz güveni sözlerinizle değil davranışlarınızla ve istediği oyuncuları alıp kendisine hediye ederek gösterseydiniz. unutmayın ki bizler bugün rahat bir şekilde maçlarımızı takip ediyorsak bu fatih terim'in takımın başında olmasından mütevellittir. artık biliyoruz ki yenildiğimizde ya da berabere kaldığımızda en az bizler kadar üzülen bir hocamız var.
danışmanınızın ısrarla pişirip pişirip önünüze koyduğu eric gerets ne kadar yenilikçi bir fikirdir? bunu da düşünmenizi rica ederim ki vizyonunu fas gibi dünya futbolunda yeri olmayan bir ülke takımına giderek göstermiştir.
umarım ve dilerim gereken neyse en kısa sürede yaparsınız. zira atalarımızın 'kılavuzu karga olanın' ile başlayıp malum sözle biten atasözünü siz, bizlerden daha iyi bilirsiniz.
geçmişinden ders almış, eskisi gibi fevri ve egosantrik olmayan, uzlaşmacı, sakin, bilgili ve türk futbol tarihinin en büyük başarılarında hep var olan bu fatih terim'i kaybetmek, emin olun bizleri de kaybetmektir.
saygılarımla.
sayın başkanım ünal aysal.
son günlerde yazılı ve görsel medyada fatih terim'in kuyusunun ince ince kazıldığı haberleri çıkmakta ve bu haberlere herhangi bir yalanlama gelmemektedir. ateş olmayan yerden duman çıkmaz mantığından hareketle, bir taraftar olarak, her sene formasını ve kombinesini alan, sırf siz istediğiniz için hemen gs bonus card çıkartan, vb birçok şey yapmaya çalışan sorumlu bir taraftar olarak sizden birkaç ricam var.
öncelikle şunu bilmenizi isterim ki, danışmanım dediğiniz bülent tulun galatasaray'a fatih terim'in 1000'de 1'i kadar fayda sağlamamış, bilakis son şike davasında adı geçen ender galatasaraylılardan biri olup yüzümüzü kara çıkarmıştır. ayrıca bahsedilen şahsın geçmiş dönemde yaptığı ve tarihe adını 'ribery davası' olarak geçiren olayda, futbolcuyu kendi evinde beyzbol sopasıyla kovalaması, avrupa'daki itibarımızı da 5 paralık etmiştir. bunlar elimizdeki en net olgulardır.
bir başka açıdan bakarsak, futbol takımımız geçtiğimiz yıl tarihinin en facia dönemini yaşamış ve bizleri oldukça yormuştur. geride kalan sezondan ve enkaz takımdan yola çıkarak sadece 6 ay sonra mevcut futbol takımımız ligde olması gerektiği yere gelmiş ve rakip takımların gözünde saygınlığını tekrar kazanmıştır. bu durumda siz yöneticilerin katkıları yadsınamaz bir gerçek olmakla birlikte aslan payı yine teknik yönetimimizdedir. kaldı ki bir beyanınızda takımın ligi ilk devre itibariyle 3. sırada bitirmesini bir başarı olarak göreceğinizi belirtmiş, buna karşılık takımımız ilk yarıyı lider olarak tamamlamıştır.
tüm bunların ışığında biricik gözbebeğimiz fatih terim'in transfer ile istekleri neden yerine getirilmemiştir? x oyuncuyu isterken sizlerin "bak hocam sen x istedin ama ben sana y"yi veriyorum' demek ne kadar rasyoneldir? bu kararları verirken danışmanınızdan fikir alıp almadığınız biz taraftarların kafasında çok büyük soru işareti oluşturmuştur. fatih terim'in yetkinliğine güven duymanız için daha ne yapması gerekir? 9 değil 99 maç üst üste galip gelmesi mi beklenmektedir?
şunu bilin ki başkanım, eğer bu takım bu kadro kalitesiyle buralardaysa bu tamamen fatin terim ve çalışma arkadaşlarının eseridir. keşke kendisine duyduğunuz güveni sözlerinizle değil davranışlarınızla ve istediği oyuncuları alıp kendisine hediye ederek gösterseydiniz. unutmayın ki bizler bugün rahat bir şekilde maçlarımızı takip ediyorsak bu fatih terim'in takımın başında olmasından mütevellittir. artık biliyoruz ki yenildiğimizde ya da berabere kaldığımızda en az bizler kadar üzülen bir hocamız var.
danışmanınızın ısrarla pişirip pişirip önünüze koyduğu eric gerets ne kadar yenilikçi bir fikirdir? bunu da düşünmenizi rica ederim ki vizyonunu fas gibi dünya futbolunda yeri olmayan bir ülke takımına giderek göstermiştir.
umarım ve dilerim gereken neyse en kısa sürede yaparsınız. zira atalarımızın 'kılavuzu karga olanın' ile başlayıp malum sözle biten atasözünü siz, bizlerden daha iyi bilirsiniz.
geçmişinden ders almış, eskisi gibi fevri ve egosantrik olmayan, uzlaşmacı, sakin, bilgili ve türk futbol tarihinin en büyük başarılarında hep var olan bu fatih terim'i kaybetmek, emin olun bizleri de kaybetmektir.
saygılarımla.