resim
Ünal Aysal
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:83
Uyruk:Türkiye
  • 1828
    türkiye'deki ortalama futbol insanı zekasını yavaş yavaş kavramaya başlayacak olan başkanımız. nedim türkmen geçenlerde şuna benzer bir laf etmişti: ''türkiye'de insan kalitesi ortalama 10 üzerinden 7 ise, futbolun içindeki insanlarda bu, 10 üzerinden 4'tür.'' türk futbolunu, onu yönetenleri, onu yazanları, onu oynayanları, onu izleyenleri en iyi tanımlayan cümleydi bu.

    10 üzerinden 10 olan ünal aysal'ın, 4'ün seviyesine laf anlatmakta zorlanacağı aşikardı. öyle de oldu...

    ama işte şu açıklama... (http://www.galatasaray.org/kulup/haber/12352.php)

    çok seviyorum ben bu adamı yahu! zekasını, hazırcevaplılığını, esprili yaklaşımlarını... ''lan ne kadar gerizekalısınız, tamam tamam bundan sonra anlayacağınız şekilde, ilkokul çoçuğunun anlayabileceği sadelikte anlatacağım her şeyi!'' mealli bir açıklama, resmi site üslubuyla ancak bu kadar nazik bir dille anlatılabilirdi. ben bu kadar nazik laf sokmaları bir tek avam kamarası'nda görüyorum.

    başbakan'a yalakalık uğruna kendi taraftarına kıçını dönüp gidenlerden sonra, bu ne değerli bir yöneticiliktir ya rabbim! umarım hep böyle devam edersiniz başkanım.
  • 1831
    http://www.galatasaray.org/kulup/haber/12352.php

    sadece başkalarına değil, burada, bu sözlükte kendisi hakkında atıp tutan parti fanatiklerine de ayarı vermiş bu açıklamayla. galatasaray taraftarına da ders olsun bu. adama neler söylendi burada. ama çok ince düşünmüş. bazı arkadşalara fazla kalın gelmiş o günkü açıklamaları. hakikaten ben de acayip şaşırdıydım o gün, meğer bir sürü düz adam varmış burada.
  • 1832
    mehmet ali birand'ın kendini başkana yakın biri gibi hissedip aklı sıra rakiplerle kafa bulurcasına sorduğu bir soruya genelleme yaparak verdiği cevaptan pişman olmuştur sanırım başkan. çünkü öyle bir ülkede yaşıyoruz ki 58. madde için sallanan beyaz mendiller ya da beşiktaşlı bir başkanın fenerbahçemiz demesi gündem oluşturmaz, ama "20 milyon taraftarımız akp'ye oy verdi" gibi 'nükteli' bir cevap vermesi ülke gündemini sarsar. tek tesellimiz halkı yanıltıcı gerçek dışı ifade vermekten dolayı ünal aysal'ın pfdk'ya sevkedilmemesi veya bu gibi açıklama yapanlara hapis yolunu açacak kanun tasarısının meclise taşınmaması. başkanımızın böyle bir açıklama yapması bir yana, bunu yazarların köşelerinde derinlemesine tartışmaya açmaları, kulübün adının "akp yalakası"na çıkması vs gerçekten çok vahim bir durum. ayar üstüne ayar vermekten yorulup bir gün bırakıcak başkanlığı diye endişe ediyorum. çünkü görüyorum ki bu ülke ve bu kirlenmiş futbol için bu adam fazla geliyor. her açıklamasından sonra zekası geri adamlar için açıklamasını ilkokul düzeyinde özetlemesi lazım.

    medya hala metris'in etkisinde. adam futbol dünyasını öyle bir eline dolamış ki, herkes ondan korkuyor. ülkemin "özgür" medyası da ünal aysal'ın galatasaray'ı düzlüğe çıkaracağını gördüğü için kıldan nem kapar konumda.

    ama neyse ki çok güçlü bir başkanımız var. ayar vermekten bıkmayacak gibi görünüyor. ama işi zor. yaptığı her konuşmayı zekası geri olanlar için yalın bir şekilde özetlemek zorunda. bakın geri zekalı demiyorum, zekası geri olanlar diyorum. yürüyedur başkanım, bu taraftar arkanda.
  • 1834
    son açıklamasıyla sadece rakiplerimize değil içimizdeki benetton 0-12 yaş grubu taraftarımızada anlayabilecekleri düzeyde açıklama yapmıştır.

    --- alıntı ---

    sevgili galatasaraylılar,

    perşembe gecesi 32.gün programında mehmet ali birand’ın sayın başbakanımızın “galatasaraylılara kırgın olduğu için tt arena’nın yollarını yaptırmayarak galatasaraylı taraftarları cezalandırmak isteyebileceği” şeklindeki mizahi sorusuna, bu yaklaşımın başbakanımızın ciddi devlet adamı duruşuna uymayacağını belirtmek ve kamuoyunda bir yanlış algılamayı önlemek ve galatasaray’ın toplumdaki gücü ve önemini vurgulamak için 20 milyon gibi abartılı bir rakkamı telaffuz ettim.

    sözlerim bazı basın organlarımızda manşet konusu oldu. 20 milyon hesabının matematiksel yanlışlığı üzerine pek çok yazı yayınlandı. köşe yazarlarımız konuyu derinlemesine incelemeye aldılar! hatta okuduklarımdan sonra yazarlarımızın mantığından hareketle görüyorum ki alınan yüzde 50 oya orantılı olarak 25 milyon tarafrarın yarısı anlamına gelecek 12.500.000 demiş olsaydım o durumda da beni ‘matematik dehası’ ilan edeceklerdi. galatasaray camiası da, türk kamuoyu da bunun galatasaraylıların toplumumuzda ki ağırlığını ifade etmek için kullanılan sözgelişi bir rakam olduğunu anlamışlardır.

    nükteli bir soruya cevap vermek için kullandığım nükteli galatasaray uslübunun daha kolay anlaşılabilmesi için bundan sonra daha büyük bir itina göstereceğimden emin olabilirsiniz.

    saygılarımla

    ünal aysal
    galatasaray spor kulübü başkanı

    --- alıntı ---
  • 1835
    orduda gorev yaptigim surede kullanilan bazi orduya ait deyimler vardi ve bunlardan biri de zor anlayan askerlere soylenen "bak amerikan askerine anlatir gibi anlatiyorum" sozuydu. unal aysal'da amerika'da katildigi davette turkiye'de anlama kabiliyeti sinirli "amerikan askeri" kafasindakilere amerikan askerine anlatir gibi anlatmistir durumu. sonuc olarak aptal da bu dunyanin vatandasi akilli da. ortak bir payda bulmasi herkes icin iyi olmus!
  • 1836
    umarız bir an evvel yönetimdeki çatlak sesleri bertaraf eder de, galatasaray futbol takımı'nın kriz falan yaşamasını o dillere destan 'vizyon'uyla engeller dediğim galatasaray başkanı..
    şirket yönetmek ile çıkar gruplarının farklı katmanlarda çalışma yürüttüğü kitlesel örgütlenmeleri yönetmek arasında ne kadar fark olduğunun umarım farkındadır..siyaset bilimi ya da sosyoloji dallarında eğitim görmüş bir uzmana danışmasını falan salık verme cüretini göstermiyorum, kendi bileceği iş, ancak medyadan duyduğumuz kadarıyla bazı çakalların ulumasına yol açacak bir krizi iyi yönetemediğini, fatih terim'in transferi bu kadar açıkca istediği halde hala kulak arkası ettiğini, fiyat yükseliminden sonra transferlerden kolayca vazgeçtiğini görüyoruz..

    burası türkiye, şike yapan takım düşmez, fazla beklemesin..adamlar üstelik bir de transfer yapıyor..

    bir an evvel galatasaray futbol takımı'nın isteklerini karşılayacak çalışma planını uygulaması gerekiyor..yoksa faruk süren başkan'ın başarılarına erişebilmesi mümkün olmayacaktır..
  • 1837
    http://cep.sabah.com.tr/.../01/30/taht-oyunlari

    eğer linkteki haber doğruysa hemen fatih terim'e sahip çıkıp destek olması gerekiyor, yoksa vizyonu, efendiliği değil terim'i küstürüp takıma attığı çelme hatırlanır. taraftarın da her maçta imparatora sahip çıkması ve şu an kendisinden (en azından bülent tulun'dan) daha önemli olduğunu hatırlatması gerek.
  • 1838
    ilerleyen günler ve haftalarda bülent tulun üzerinden eleştirilerin hedefi olacaktır. tamam ben de garipsiyorum tulun gibi bir adamın futbol konusunda kendisine danışmanlık yapmasını, fikir vermesini falan; da o konuşmalarını ağzımız açık dinlediğimiz, söylemlerinden vizyonundan profesyonellik akan, iş bilen, şu ana kadar tutarlı ve ileri görüşlü bir profil çizen kendisinin tulun'u takım için sorun yaratabilecek bir pozisyona koymayacağını düşünüyorum. yaparsa büyük acemilik, büyük amatörlük olur ki kendisine hiç uymaz.
  • 1839
    kendisinin bir televizyon programinda "xherdan shaqiri icin girisimlerimiz var ve fiyatta anlasabilirsek takimimiza katacagiz, anlasamazsak zaten galatasaray`in transfere ihtiyaci yok" demistir. öncelikle florya`nin anahtarini teslim ettigi fatih terim kendisine transfer listesi sunuyorsa, baskanin takimin transfere ihtiyaci olup olmadigi konusunda yorum yapmasindan ziyade verilen listedeki oyunculari transfer etmesi gerekmektedir. cunku imparator elindeki kadroyla tabiri caizse "sinekten yag cikarmistir". dolayisiyla sakatlik ve benzeri durumlarda takimin dinamikleri bozulacagi icin genel anlamda bir dusus söz konusu olacaktir. annemizin ligine 15 milyon euro verip futbolcu transfer etmemek her ne kadar dogru bir yaklasim olsa da, galatasaray prestij ve vizyon sahibi bir takim oldugu icin annesinin ligi de önemlidir. öyle ki, sirf bu ligde sampiyon olabilmek icin rakip takim adina defalarca sike yapilmistir.

    kendisinin kalitesi ve vizyonuna diyecek hic bir seyimiz yok. ancak, her ne olursa olsun galatasaray`a sampiyonluk yasatmis ve iyi kotu hizmetleri dokunmus bir baskan olan adnan polatin, ulke devirir gibi saygisizca devrilmesinin yegane sebebi, aysalin galatasaray`i bu pintilikten kurtarmasina, maddi ve manevi gucunu sonuna kadar kullanmasina olan inanctir. baskan unutmamalidir ki imparator, galatasaray taraftari nazarinda kendisinden milyonlarca kilometre önde gelir. terim`in su son dönemde asilan yuzu ve kaybettigi enerjisinin, yapilamayan transferlerle ve yönetim icerisinde peydah olan horozlarla alakali oldugu asikardir.

    (gbkz: turkiye`nin gelmis gecmis en buyuk teknik direktöru) olan fatih terim eger kendisine bir liste veriyorsa, baskana dusen bu listede alinmasi gereken oyunculari transfer etmektir. annemizin ligi de olsa, isin ucunda (gbkz: galatasaray`in prestiji) vardir. göruntu itibariyle kume dusmesi kesinlesen fenerbahceyi dusunmeden 10-12 milyon euroya futbolcu transfer etmesi bu onlarin vizyonsuzlugunu veya salakligini degil, camia olarak gucunu gösterir. nitekim bunca arbedeye ragmen olasi bir fenerbahce sampiyonlugu, acik ve net bir sekilde fenerbahceyi turkiyenin en buyuk takimi yapacaktir.

    yönetim her ne kadar transferde gec kalmis olsa da, bu sene (gbkz: fenerbahce`nin sampiyon olmasi)ni mutlaka engellemesi gerekmektedir. aksi takdirde rakip takim, medya ve kamuoyu tarafindan efsane ilan edilecek ve inanilmaz derece de guclenecektir.
  • 1840
    ünal aysal başkan ideal başkan ve doğru yönetim tarzı ile galatasaray'ın şampiyonlar ligi şampiyonu olması sürecini hızlandırması beklenen kişi idi. (bkz: #836918)

    ancak ellerinde doğru hoca varken ana hedef sürecini özel danışmanlarını dinleyerek bu süreci uzattılar ve takıma yapılan yatırımlarda boşa gitti. anamızın liginden bahsetmiyorum. (gbkz: harcananan paralar boşa gitti derken 2011-2012 sezonu için yapılan yatırımların eksik bırakılmasından bahsediyorum). yani şampiyonlar ligi finali ana hedef ise yapılan yatırımlar maalesef çöpe gitti diyorum.

    ünal başkan'a güveniyor ve seviyoruz. bırakmasını da kesinlikle istemiyoruz. ancak iyi bir iş adamı özelliklerini sadece yönetici arkadaşlarına sahip çıkarak ve hocaya çalışan gibi yaklaşarak çözmesi doğru değil. hoca istesin biz alırız sonra hesap sorarız dedikten sonra bu sözü yerine getirmemek ise büyük hata.

    bazı kişiler transfer istemeyi transfer manyaklığı olarak görmekte. hayır kasım ayından beri defalarca yazıldı sorunlu bölgelerimiz var çözülmezse neler olacağını ne sonuçlarla karşılaşacağımızı görmek var. sadece kaygı ve ana hedef için sorunlar yazıldı. istendiki yapılan yatırımlar çöpe gitmesin dünyanın en büyük taraftar oluşumu dediğimiz galatasaray taraftarı yeniden avrupa'yı fetih etsin istedik. transfer manyaklığı vs gibi dayanaksız laflar ise sorunları örtmekte.

    edit: başkan 30 ocak 2011 tarihinde bir açıklama yaptı. hedefinin şampiyonlar ligi olduğunu, sorunlu bölgelerin sezon sonunda çözüleceğini ve sezon sonunda 70 topçunun borsevis bedeli olmadan alınabileceğini bildirdi. ancak yerli oyuncular da kaçan fırsatlar konusuna değinmedi. örneğin olcan ve bu topçunun rakibe gitmesi.
  • 1841
    futbol konusunda danışman olarak bülent tulun'u seçmiş başkanımız. danışmanı bülent tulun olanın başı beladan kurtulmaz. kendisi futboldan anlamıyor olabilir ama futboldan anlıyor diye danışman yaptığı adam sözlüğün yarısından daha az anlıyordur futboldan. ayrıca işin içine çıkar, ego, bireysel hesaplaşmalar girince bülent tulun'un ne kadar ince hesaplar yaptığını anlayamamıştır henüz. kendisine yüzlerce danışman bulunabilir de biz ikinci bir fatih terim'i bok buluruz. aksini iddia edenler bu takımın geçen yıl aynı dönemdeki halini düşünsünler.
  • 1843
    kendisine şu mektubu yolladığım galatasaray sk'nün başkanı.

    sayın başkanım ünal aysal.

    son günlerde yazılı ve görsel medyada fatih terim'in kuyusunun ince ince kazıldığı haberleri çıkmakta ve bu haberlere herhangi bir yalanlama gelmemektedir. ateş olmayan yerden duman çıkmaz mantığından hareketle, bir taraftar olarak, her sene formasını ve kombinesini alan, sırf siz istediğiniz için hemen gs bonus card çıkartan, vb birçok şey yapmaya çalışan sorumlu bir taraftar olarak sizden birkaç ricam var.

    öncelikle şunu bilmenizi isterim ki, danışmanım dediğiniz bülent tulun galatasaray'a fatih terim'in 1000'de 1'i kadar fayda sağlamamış, bilakis son şike davasında adı geçen ender galatasaraylılardan biri olup yüzümüzü kara çıkarmıştır. ayrıca bahsedilen şahsın geçmiş dönemde yaptığı ve tarihe adını 'ribery davası' olarak geçiren olayda, futbolcuyu kendi evinde beyzbol sopasıyla kovalaması, avrupa'daki itibarımızı da 5 paralık etmiştir. bunlar elimizdeki en net olgulardır.

    bir başka açıdan bakarsak, futbol takımımız geçtiğimiz yıl tarihinin en facia dönemini yaşamış ve bizleri oldukça yormuştur. geride kalan sezondan ve enkaz takımdan yola çıkarak sadece 6 ay sonra mevcut futbol takımımız ligde olması gerektiği yere gelmiş ve rakip takımların gözünde saygınlığını tekrar kazanmıştır. bu durumda siz yöneticilerin katkıları yadsınamaz bir gerçek olmakla birlikte aslan payı yine teknik yönetimimizdedir. kaldı ki bir beyanınızda takımın ligi ilk devre itibariyle 3. sırada bitirmesini bir başarı olarak göreceğinizi belirtmiş, buna karşılık takımımız ilk yarıyı lider olarak tamamlamıştır.

    tüm bunların ışığında biricik gözbebeğimiz fatih terim'in transfer ile istekleri neden yerine getirilmemiştir? x oyuncuyu isterken sizlerin "bak hocam sen x istedin ama ben sana y"yi veriyorum' demek ne kadar rasyoneldir? bu kararları verirken danışmanınızdan fikir alıp almadığınız biz taraftarların kafasında çok büyük soru işareti oluşturmuştur. fatih terim'in yetkinliğine güven duymanız için daha ne yapması gerekir? 9 değil 99 maç üst üste galip gelmesi mi beklenmektedir?

    şunu bilin ki başkanım, eğer bu takım bu kadro kalitesiyle buralardaysa bu tamamen fatin terim ve çalışma arkadaşlarının eseridir. keşke kendisine duyduğunuz güveni sözlerinizle değil davranışlarınızla ve istediği oyuncuları alıp kendisine hediye ederek gösterseydiniz. unutmayın ki bizler bugün rahat bir şekilde maçlarımızı takip ediyorsak bu fatih terim'in takımın başında olmasından mütevellittir. artık biliyoruz ki yenildiğimizde ya da berabere kaldığımızda en az bizler kadar üzülen bir hocamız var.

    danışmanınızın ısrarla pişirip pişirip önünüze koyduğu eric gerets ne kadar yenilikçi bir fikirdir? bunu da düşünmenizi rica ederim ki vizyonunu fas gibi dünya futbolunda yeri olmayan bir ülke takımına giderek göstermiştir.

    umarım ve dilerim gereken neyse en kısa sürede yaparsınız. zira atalarımızın 'kılavuzu karga olanın' ile başlayıp malum sözle biten atasözünü siz, bizlerden daha iyi bilirsiniz.

    geçmişinden ders almış, eskisi gibi fevri ve egosantrik olmayan, uzlaşmacı, sakin, bilgili ve türk futbol tarihinin en büyük başarılarında hep var olan bu fatih terim'i kaybetmek, emin olun bizleri de kaybetmektir.

    saygılarımla.
  • 1847
    efendi adam. duruşu, kişiliği galatasaray'ı iyi temsil edecek cinsten. ancak biraz heyecanlı. son 2 transfer döneminde gördüğümüz üzere ilgilendiğimiz isimler ertesi gün gazete manşetlerini süslüyor. şunu istiyoruz, bunu istiyoruz, çok yakınız, bitiricez diye basına açıklama yapılıyor. ismi geçen isimler zaten taraftarı coşturacak veya ilerde coşturabilecek isimler. forlan, reyes, shaqiri, ronaldinho, amrabat vs. kendisi de futboldan anlamam dediği gibi, bu transfer işlerini de bilen birilerine bırakmalı bence. futbolcu pazarlığıyla ticaret arasında belli farklar vardır tabiki. en iyisi bu tür konularda işi bilen birine bırakmaktır diye düşünüyorum. çağırsın haldun üstünel'i transferden sorumlu tek adam yapsın. bülent tulun'la falan filan olacak iş değil bunlar. bülent tulun'la arası iyi hepimiz biliyoruz ama iş ile arkadaşlığı artık ayırıp bir kenara koyması lazım diye düşünüyorum.
  • 1849
    kendi tasarrufu mudur(aslında sanmıyorum kendisi zaten ben futboldan anlamam diyor) yoksa çevresinde kraldan çok kralcı olan ve sezon başında felipe melo transferinde de hortlayan bazı çatlak seslerin gazına mı gelmiştir bilinmez ama fatih terim'in alenen transfer istediği açık bir ortamda transfer yapmayacağız demek ya da bu imada bulunmak bence ciddi bir görüş ayrılığıdır. ünal aysal başkan seçilmeden önce futbolu bilenlere bırakacağız deyip futbolun peter kenyon, thomas kurth ve esteve calzada gibi isimlerle çalışabileceği imalarında bulunmuştu ama şimdi bakıyoruzda fikirler ve zikirler yüzde yüz çelişiyor. galatasaray'ın başında bulunan türk futbolunun en saygın adamı bir rapor veriyor ve başkan terim'in yerine kendi değerlendirmesini yapıp ya da bazı akıl hocalarının fikrine uyarak transfer yapmayacağız diyebiliyor. şu çok net bir gerçek ki adnan polat'ın 2 sene önceki teklifini terim'in reddetmesindeki en önemli etken polat ile uygun bir çalışma ortamının olmayacağına inanması ve bu sene kabulündeki en önemli faktörde aysal'ın mantıklı mesajlar ve vaatleriydi. yönetim içindekiler fatih terim'in futbolu herkesten daha iyi bildiği gerçeğini henüz idrak edemediler anlaşılan...
  • 1850
    kendisine saygım sonsuz ama son yaptığı açıklamaları yediremiyorum bir türlü. kim ne derse desin devre arasında 2-3 transfer yapacağız deyip sadece yiğit gökoğlan transferiyle olayı kapatması hayal kırıklığı yaratmıştır. "şimdiye çok para verip oyuncu alacağımıza sezon sonu sözleşmesi bitecek 70 tane adam buluruz." açıklamasını da pek mantıklı bulmuyorum.

    çünkü;

    -sezon sonu sözleşmesi biten adamların bir kısmı zaten bitik adamlar.
    -sezon sonu sözleşmesi biten adamların bir kısmı zaten tekrar kulüpleriyle anlaşacaklar.
    -sezon sonu sözleşmesi biten adamların bize gelmek için can attığını da düşünmüyorum.

    o iş o kadar kolay değil yani.

    ayrıca bu takımın;

    -iyi bir kanat oyuncusu hala yok.
    -yaratıcı oyuncusu da yok.
    -baros sakatlandığında oynayacyak forvetinin de olmadığını gördük.

    kendisi avrupaya gidelim transferi sonra hallederiz düşüncesinde ama avrupa'ya gideceğimiz de garanti değil. çok değil 3 sene önce rijkaard zamanında liderken sakatlıklar sonrası ligi açık ara 3. bitirdi bu takım. playoffta olası bir baros sakatlığında ne yaparız muamma.ayrıca muhtemel rakiplerimizden;

    -fenerbahçe, çok pozisyona girip çok kaçırıyordu. bu sorunu moussa sow'u transfer ederek çözdüler. ayrıca stoch gibi çok etkili bir kanat oyuncusuna sahipler.
    -trabzonspor, kanatlara olcan adın takviyesi yaptılar ve adam hemen hemen her maç gol atıyor. ayrıca kanatlarda oynayacak, halil-olcan-volkan-alanzinho-adrian gibi oyunculara sahipler.
    -beşiktaş, kanatlarında quaresma gibi bir oyuncu oynuyor. alternatifleri pektemek, holosko, simao.

    bizim ise kanatlarımızda bitik riera, kanat oyuncusu olmayan emre, vurdumduymaz kazım ve takıma yeni gelmiş yiğit oynuyor.

    olası bir baros sakatlığında veya melo-selçuk formsuzluğunda takımı kanattan oynatacak kimse yok. yok eğer buralara takviye yapmak sezon sonunda mantıklı ise shaqiri için neden bu kadar uğraşıldı?

    demem odur ki, galatasaray bir şekilde buralara geldi ama sonrasında fenerbahçe en gerekli bölgeye takviye yaptı, beşiktaş carvalhal önderliğinde gittikçe takım oluyor, trabzonspor da playofflara son sıradan girdiğinden oldukça saldırgan bir takım olacak. bu takım eğer sezon sonunda şampiyonluğu kaybeder ya da şampiyonlar ligine katılma şansını riske atarsa 2006'dan beri şampiyonlar ligi özlemi çeken ve bu özleme 5 senedir ilk defa bu kadar yaklaşmış olan taraftarları uefa avrupa ligine katılmak kesmez. "şike davalarıyla uğraşmaktan transfere zaman kalmadı." gibi bir açıklama ise hiç kesmez. şikenin baş sorumlusu fenerbahçe'nin moussa sow transferi duruyor çünkü ortada.

    düşünüyorum da, ünal başkan'ın yaptığı "şimdi oyuncuya çok para vereceğimize sezon sonu bedavaya alırız." açıklamasını yapan kişi adnan sezgin olsaydı, taraftarın tepkisi yine böyle mi olurdu?

    not: bunları tamamen takım için kaygılandığımdan yazdım. yoksa ünal aysal yönetimini genel olarak başarılı buluyorum. ama devre arasında transfer konusunda ortada bir başarısızlık olduğunu da düşünüyorum. dikkat çekme istediğim konu tamamen bu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın