4933
sezon başındakine benzer bir temizlik operasyonunun tekrar gerçekleştirilmesi gereken takımımız.
fatih hoca'nın tıpkı bam'ı takım rotasyonundan uzaklaştırdığı gibi an itibariyle sabri sarıoğlu, albert riera, gökhan zan, servet çetin, kazım kazım hatta sercan yıldırım'ı takımdan uzaklaştırması gerekiyor.
bu oyuncular takımın başarılı isimlerinin ahengini aşırı derecede bozuyorlar.
sabri sarıoğlu : kademe anlayışı yok, hatta eksi değerlerde, yaptığı hatalar stoperleri mevkiinden o kadar uzaklaştırıyor ki göbek boşalıyor, direk pozisyon veriyoruz.
albert riera : kronik "ispanyol yurtdışında yapamaz" repliğine karşılık, adam geçmiş kapasitesinin yüzde 10'unu oynayamıyor, ataklarda topu o kadar kötü yerlere gönderiyor ki kontra atağa davetiye çıkarıyor.
gökhan zan : oynayabilmesi için karşı takım forvetinin neredeyse kendisini hiç rahatsız etmemesi gerekiyor, kafaya çıktığı pozisyonların sonrasını hiç ama hiç düşünmüyor, kafa vuramayacağı durumda arkasında neler olabileceği hiç bir fikri yok.
servet çetin : eski servet kendisini izlese 2'inci maçta satılık listesine koyardı herhalde. devamlı oynamadığında takımdan o kadar kopuk, o kadar savruk ki, risk alması gereken zamanda düz oynuyor, risk almaması gereken yerde pozisyonu zorlayıp topu kaybediyor.
kazım kazım : yakalarsam atarım, yakalayamazsam bakarım mantığından kurtulması mümkün değil, zira takım oyuncusu kimliğinden çok ama çok uzak. hücumda verilmesi gereken en kötü kararı vermeyi her seferinde nasıl becerdiği konusunda hiçbir fikrim yok. en kötüsünden bir öncekini denese 2 kat iyi onayacak, o derece...
sercan yıldırım : galatasaray'a gelmiş olmayı kaldıramamış görünüyor, adında büyük takım topçusu ama temelde hala kararlılık problemi var. o top kontrolü olayını 8 yaşında çocuklar bile belli bir seviyede gerçekleştirirken sen nasıl yapamıyorsun? hadi yapamadın, deneme o zaman, tek top oyna, tek vuruş dene... bu kadarına aklın eriyor olmalı.
fatih hoca'nın tıpkı bam'ı takım rotasyonundan uzaklaştırdığı gibi an itibariyle sabri sarıoğlu, albert riera, gökhan zan, servet çetin, kazım kazım hatta sercan yıldırım'ı takımdan uzaklaştırması gerekiyor.
bu oyuncular takımın başarılı isimlerinin ahengini aşırı derecede bozuyorlar.
sabri sarıoğlu : kademe anlayışı yok, hatta eksi değerlerde, yaptığı hatalar stoperleri mevkiinden o kadar uzaklaştırıyor ki göbek boşalıyor, direk pozisyon veriyoruz.
albert riera : kronik "ispanyol yurtdışında yapamaz" repliğine karşılık, adam geçmiş kapasitesinin yüzde 10'unu oynayamıyor, ataklarda topu o kadar kötü yerlere gönderiyor ki kontra atağa davetiye çıkarıyor.
gökhan zan : oynayabilmesi için karşı takım forvetinin neredeyse kendisini hiç rahatsız etmemesi gerekiyor, kafaya çıktığı pozisyonların sonrasını hiç ama hiç düşünmüyor, kafa vuramayacağı durumda arkasında neler olabileceği hiç bir fikri yok.
servet çetin : eski servet kendisini izlese 2'inci maçta satılık listesine koyardı herhalde. devamlı oynamadığında takımdan o kadar kopuk, o kadar savruk ki, risk alması gereken zamanda düz oynuyor, risk almaması gereken yerde pozisyonu zorlayıp topu kaybediyor.
kazım kazım : yakalarsam atarım, yakalayamazsam bakarım mantığından kurtulması mümkün değil, zira takım oyuncusu kimliğinden çok ama çok uzak. hücumda verilmesi gereken en kötü kararı vermeyi her seferinde nasıl becerdiği konusunda hiçbir fikrim yok. en kötüsünden bir öncekini denese 2 kat iyi onayacak, o derece...
sercan yıldırım : galatasaray'a gelmiş olmayı kaldıramamış görünüyor, adında büyük takım topçusu ama temelde hala kararlılık problemi var. o top kontrolü olayını 8 yaşında çocuklar bile belli bir seviyede gerçekleştirirken sen nasıl yapamıyorsun? hadi yapamadın, deneme o zaman, tek top oyna, tek vuruş dene... bu kadarına aklın eriyor olmalı.