17
şampiyonlar ligi maçı oynuyoruz.hava sisli yağmurlu.üstümüzde trabzonun beyaz formasına benzeyen bir forma var.ve takımda da balotelli yerini almış ordan oraya koşturuyor.evin dış cephesinin yalıtımının zayıf olmasının akabininde maçta rakiplerimiz değişiyor.bir milan oluyor bir bordeux.toka babam ben salonda maçı izliyoruz babam soruyor balotellinin ne işi var bu takımda.abim bu durur mu veriyor hemen cevabı;ya tutarsa? herneyse babamın sorusuna fatih terimle milandan tanışıyorlar diyorum,adam eder onu diyorum bildiğin.maçın son saniyeleri cimbom deniyor olmuyor.yine kim olduğunu bilmediğim bir takımla son saniye berabere bitecek sanarken balotelli kanattan yerden sert bi ortayla baros a yuvarlıyor kaleciyi gecen topa baros kayarak vuruyor.sonra ben yere yatıp ağlıyorum babamla abim kucaklasıyorlar eğleniyorlar.sonra babam "lan puşt adam gibi sevin kalk"diyor.işte bu be ! diyip babama çak yapıyorum.*bağıra bağıra zaferi kutluyoruz hep beraber.sonra karanlık bir sokağa giriyorum arabalar park etmiş altlarında cinler varmış.o esnada uyandım 5 litrelik suyu bitirip sabahta okula gitmedim.