11
arkadaşlar zaten yazmışlar. şimdi onları tekrar etmek gibi olacak ama mecbur yazmak lazım bunları çünkü göründüğü kadarıyla millet uçmuş hacı.
şampiyonlar ligi şampiyonu felan? kendinizde misiniz olm? tabi gazetelerden hatırlıyor herkes. bi kere mehmet cansun döneminde bırak avrupa'yı türkiye ligini bile zor kaldıracak bi kadro kuruldu. o zaman borçlar hakikaten bel büküyordu. ama gerek lucescu'nun gerekse futbolcuların insanüstü gayreti şampiyonluğu getirdi. 5-0 kaybettiğimiz bi bursa maçı hatırlıyorum da kahvede izleyen herkes lucescu'nun, yönetimin tüm ceddine sövmüştü.
üstelik fatih terim milan'dan kovuldu futbolcuların komplosuyla. hemen herkes fatih hoca değil fatih peygamber gibi düşünüyordu hocayı. kimse ses çıkaramazdı fatih hocaya. ortadaki tek sorun lucescu'nun gönderilişinin pek etik olmadığı yönündeydi. yoksa hemen hemen hiç kimse lucescu da bırakılır mı ağa demedi. hatta hatırlarsanız özhan canaydın "10 senede 7 türkiye şampiyonluğu, 2 avrupa kupası" sözü felan vermişti. o dönemi hatırlayanlar iyi bilecekler ki o dönem için bir kayıp değil aksine yeniden dirilmenin ilk adımı olarak düşünülüyordu fatih terim'in gelmesi.
bi kere lucescu çeyrek final oynadı, sonra ikinci kere dar kadroyla şampiyonlar liginde yine iyi bir başarı elde etti ama kimse memnun değildi. çingene denildi lan adama burada o gazeteler tarafından. sonra takımda okan-emre-hagi- jardel kavgası oldu ilk sene. emre jardel'e yumuk attı. jardel apar topar gönderildi. hasan şaş problemi oldu felan. herkes fatih hoca olsaydı bunlar olmazdı diyordu. lucescu'nun şampiyon olduğu sene mehmet cansun "benim için öncelik 3. yıldız" dedi takım şampiyonlar liginde gayet iyi sonuçlar alıyorken. yani yönetim de avrupa hayaliyle yatıp kalkmıyordu. o yüzden geçelim bu şampiyonlar şampiyonluğunu felan. hatta mehmet cansun o kadar ilginç bir yönetim gösteriyordu ki nerdeyse kulübe gibi bir stayum yapacaktı. hatta bilen bilir gemiyle parçaları bile yola çıkmıştı o stadyumun ahuhaha.
özellikle değinmek istediğim lucescu şampiyon olurken iz hakikaten çoğu maçı çok kötü futbol oynayarak kazandık. elindeki malzeme oydu. onu da anlarım. ama elinde bi hasan şaş ile arif olmasaydı biz o sene şampiyon olamazdık. özellikle hasan şaş'ı hatırlıyorum da tank gibiydi. tek başına takımdı. arif zaten gol kralı oldu. bok atmak için sölemiyorum bunu. lucescu bizi şampiyon yaptı. ama o dönem hemen hemen hiç kimse memnun değildi. zaten lucescu'ya defans futbolu oynatıyor etiketi o bizi şampiyon yaptığı sene vuruldu. çünkü gerçekten nerdeyse bütün maçlarımız tek gollü bitiyordu. takım ya bir ya iki pozisyona giriyor o da hasan şaş'ın katkısıyla. onlardan birini atıyor sonra yatıyor. kimse memnun değildi. ama fatih hocanın akıllarda kalan o futbolu çok kolay bir tercihti lucescu'ya göre. o yüzden ucescu'dan vazgeçmek hemen hemen herkese çok kolay geldi. özellikle taraftar zaten ilk başta kabullenen kesim oldu.
şampiyonlar ligi şampiyonu felan? kendinizde misiniz olm? tabi gazetelerden hatırlıyor herkes. bi kere mehmet cansun döneminde bırak avrupa'yı türkiye ligini bile zor kaldıracak bi kadro kuruldu. o zaman borçlar hakikaten bel büküyordu. ama gerek lucescu'nun gerekse futbolcuların insanüstü gayreti şampiyonluğu getirdi. 5-0 kaybettiğimiz bi bursa maçı hatırlıyorum da kahvede izleyen herkes lucescu'nun, yönetimin tüm ceddine sövmüştü.
üstelik fatih terim milan'dan kovuldu futbolcuların komplosuyla. hemen herkes fatih hoca değil fatih peygamber gibi düşünüyordu hocayı. kimse ses çıkaramazdı fatih hocaya. ortadaki tek sorun lucescu'nun gönderilişinin pek etik olmadığı yönündeydi. yoksa hemen hemen hiç kimse lucescu da bırakılır mı ağa demedi. hatta hatırlarsanız özhan canaydın "10 senede 7 türkiye şampiyonluğu, 2 avrupa kupası" sözü felan vermişti. o dönemi hatırlayanlar iyi bilecekler ki o dönem için bir kayıp değil aksine yeniden dirilmenin ilk adımı olarak düşünülüyordu fatih terim'in gelmesi.
bi kere lucescu çeyrek final oynadı, sonra ikinci kere dar kadroyla şampiyonlar liginde yine iyi bir başarı elde etti ama kimse memnun değildi. çingene denildi lan adama burada o gazeteler tarafından. sonra takımda okan-emre-hagi- jardel kavgası oldu ilk sene. emre jardel'e yumuk attı. jardel apar topar gönderildi. hasan şaş problemi oldu felan. herkes fatih hoca olsaydı bunlar olmazdı diyordu. lucescu'nun şampiyon olduğu sene mehmet cansun "benim için öncelik 3. yıldız" dedi takım şampiyonlar liginde gayet iyi sonuçlar alıyorken. yani yönetim de avrupa hayaliyle yatıp kalkmıyordu. o yüzden geçelim bu şampiyonlar şampiyonluğunu felan. hatta mehmet cansun o kadar ilginç bir yönetim gösteriyordu ki nerdeyse kulübe gibi bir stayum yapacaktı. hatta bilen bilir gemiyle parçaları bile yola çıkmıştı o stadyumun ahuhaha.
özellikle değinmek istediğim lucescu şampiyon olurken iz hakikaten çoğu maçı çok kötü futbol oynayarak kazandık. elindeki malzeme oydu. onu da anlarım. ama elinde bi hasan şaş ile arif olmasaydı biz o sene şampiyon olamazdık. özellikle hasan şaş'ı hatırlıyorum da tank gibiydi. tek başına takımdı. arif zaten gol kralı oldu. bok atmak için sölemiyorum bunu. lucescu bizi şampiyon yaptı. ama o dönem hemen hemen hiç kimse memnun değildi. zaten lucescu'ya defans futbolu oynatıyor etiketi o bizi şampiyon yaptığı sene vuruldu. çünkü gerçekten nerdeyse bütün maçlarımız tek gollü bitiyordu. takım ya bir ya iki pozisyona giriyor o da hasan şaş'ın katkısıyla. onlardan birini atıyor sonra yatıyor. kimse memnun değildi. ama fatih hocanın akıllarda kalan o futbolu çok kolay bir tercihti lucescu'ya göre. o yüzden ucescu'dan vazgeçmek hemen hemen herkese çok kolay geldi. özellikle taraftar zaten ilk başta kabullenen kesim oldu.