1
hatırlatmayın şu kötü günü yahu. ligde son maçı oynayıp şampiyonluk kupasını kaldırdıktan sonra anında görevine son verilen başka bir hoca var mıdır bilmiyorum.
şuanda shaktar donetsk yerine galatasaray bu konumda olabilirdi. lucescu'nun tamamen kadroya göre şekillenen sistemiyle çok iyi yerleri gelirdi galatasaray. hele ızdırap sezonlarından sonra yapılan lincoln, baros, kewell, keita gibi transferler lucescu'nun elinde avrupa'ya kafa tutan bir takım oluştururdu.
o zamanları net hatırlamayanlar için gazetelerde çıkan haberleri de ekleyelim.
http://webarsiv.hurriyet.com.tr/...002/05/03/120706.asp
http://webarsiv.hurriyet.com.tr/...002/05/06/121927.asp
http://webarsiv.hurriyet.com.tr/...002/05/07/122145.asp
son haberde özhan canaydın'ın "hedef dünya klübü olmak" şeklinde açıkladığı luce'nin yollanması olayı ise yorumsuzdur.
80 yaşına da gelsem içimde hep bi ukde olarak kalacaktır lucescu'nun yollanışı. ayrıca söylendiği gibi o zamanlar kimse lucescu'nun yollanıp fatih terim'in gelmesi için gün saymıyordu. fatih terim elbet gelebilir, ancak bu şekilde şampiyonluk kupasını alır almaz ertesi gün başka bir hocayla anlaşmak bana saçma geliyor.
lucescu'nun shaktar ile aldığı uefa kupası galatasaray'da 2. defa kaldırılabilirdi.
bugünlere gelmemizde dönüm noktası mayıs 2002'dir. en dibi de gördük artık tekrardan yükselme peşindeyiz. bunu da 3. fatih terim dönemi ile gerçekleştireceğimizi düşünüyoruz.
bana göre son 10 yıl değil galatasaray kurulduğundan beri yapılan en büyük hatalardan biridir. sonuçta bir takımın kaderi böyle bir kararla yerle bir oluyorsa, avrupa'da söz sahibiyken, -şampiyonlar ligine en çok katılan takımlar arasında porto ve barcelona ile beraber zirvedeyken- senelerdir şampiyonlar ligini bile göremiyorsa o zamanki başkan, yönetim vb. herkes suçludur.
shaktar'ın nereden nereye geldiğini göz önüne aldığımızda galatasaray, lyon, porto gibi takımlarla aynı seviyede istikrarlı bir ekip olabilirdi.
şuanda shaktar donetsk yerine galatasaray bu konumda olabilirdi. lucescu'nun tamamen kadroya göre şekillenen sistemiyle çok iyi yerleri gelirdi galatasaray. hele ızdırap sezonlarından sonra yapılan lincoln, baros, kewell, keita gibi transferler lucescu'nun elinde avrupa'ya kafa tutan bir takım oluştururdu.
o zamanları net hatırlamayanlar için gazetelerde çıkan haberleri de ekleyelim.
http://webarsiv.hurriyet.com.tr/...002/05/03/120706.asp
http://webarsiv.hurriyet.com.tr/...002/05/06/121927.asp
http://webarsiv.hurriyet.com.tr/...002/05/07/122145.asp
son haberde özhan canaydın'ın "hedef dünya klübü olmak" şeklinde açıkladığı luce'nin yollanması olayı ise yorumsuzdur.
80 yaşına da gelsem içimde hep bi ukde olarak kalacaktır lucescu'nun yollanışı. ayrıca söylendiği gibi o zamanlar kimse lucescu'nun yollanıp fatih terim'in gelmesi için gün saymıyordu. fatih terim elbet gelebilir, ancak bu şekilde şampiyonluk kupasını alır almaz ertesi gün başka bir hocayla anlaşmak bana saçma geliyor.
lucescu'nun shaktar ile aldığı uefa kupası galatasaray'da 2. defa kaldırılabilirdi.
bugünlere gelmemizde dönüm noktası mayıs 2002'dir. en dibi de gördük artık tekrardan yükselme peşindeyiz. bunu da 3. fatih terim dönemi ile gerçekleştireceğimizi düşünüyoruz.
bana göre son 10 yıl değil galatasaray kurulduğundan beri yapılan en büyük hatalardan biridir. sonuçta bir takımın kaderi böyle bir kararla yerle bir oluyorsa, avrupa'da söz sahibiyken, -şampiyonlar ligine en çok katılan takımlar arasında porto ve barcelona ile beraber zirvedeyken- senelerdir şampiyonlar ligini bile göremiyorsa o zamanki başkan, yönetim vb. herkes suçludur.
shaktar'ın nereden nereye geldiğini göz önüne aldığımızda galatasaray, lyon, porto gibi takımlarla aynı seviyede istikrarlı bir ekip olabilirdi.