17
şükrü saraçoğlu stadyumu bölümler halinde yıkılıp tekrar yapılmıştır. türk telekom arena ise temelden itibaren tek parça halinde inşa edilmiştir. bu sebpten dolayı türk telekom arena daha derli toplu ve bütünlük içindedir. gerek sağlamlık gerekse mimari açısından daha avantajlı konumdadır.
şükrü saraçoğlu stadyumu 2000li yılların ilk yarısında tamamlanmıştır. mazisi 90ların başına dayansa da türk telekom arena'nın şimdiki haline dair ilk tasarımlar bile rahmetli özhan canaydın başkanlığının ilk yıllarına dayanmaktadır. teknoloji bakımından haliyle türk telekom arena ezip geçmektedir.
dört tarafı kapalı ve düzgün güneş ışığı alamayan stadların en büyük sorunu çim zeminin bakm ve muhafazasıdır. şükrü saraçoğlu stadyumu yakınlarındaki bataklık ve derenin de yardımlarıyla epey bir sıkıntı çekmektedir bu konuda. türk telekom arena ise aynı sıkıntıyı yoğun maç programı dolayısıyla yaşamaktadır. durum tarafsız bir gözle bakılırsa berabere olsa da kanaat notuyla * türk telekom arena burun farkıyla öndedir bu alanda da.
lokasyon ve ulaşım ise şükrü saraçoğlu stadı'nın türk telekom arena'ya tartışmasız fark atacağı yegane başlıktır. zira şükrü saraçoğlu yeniden yapılmış olsa bile 30 senedir aynı yerde durmaktadır. bu da her maça gelen insanların 30 senedir aynı yolu kullandığı, maç öncesi 30 senedir aynı yolu kullandığı, aynı ritüelleri uyguladığı anlamına gelir. türk telekom arena ise taraftara kapılarını açalı daha 1 yıl bile olmamıştır. 1980lerden beri galatasaray taraftarı için ritüel haline gelen herşey ali sami yen'in molozlarıyla birlikte mecidiyeköy'ün o manasız kalabalığına karışıp gitmiştir. daha ulaşımı bile layığıyla çözümlenebilmiş değildir. bu hem stadın doluluk oranını, hem de ortaya çıkan atmosferi doğrudan doğruya etkilemektedir. arena'nın benimsenmesi için temizinden 4-5 sezon gereklidir.
atmosfer ise iki stadda da fiyaskodur. ne yeni şükrü saraçoğlu'nda o abuk şekilli eski maraton tribünün performansına erişilebilmiştir, ne de bizim gıcır gıcır arenada o 7-8 bin kişilik kapalının real madrid'e bile diz çöktüren o gürlemesine erişilebilecektir. ha 50bin kişi aynı anda zıplayıp üçlü çektiği zaman elbette 20bin kişiden daha fazla gürültü çıkaracaktır ama...
şükrü saraçoğlu stadyumu 2000li yılların ilk yarısında tamamlanmıştır. mazisi 90ların başına dayansa da türk telekom arena'nın şimdiki haline dair ilk tasarımlar bile rahmetli özhan canaydın başkanlığının ilk yıllarına dayanmaktadır. teknoloji bakımından haliyle türk telekom arena ezip geçmektedir.
dört tarafı kapalı ve düzgün güneş ışığı alamayan stadların en büyük sorunu çim zeminin bakm ve muhafazasıdır. şükrü saraçoğlu stadyumu yakınlarındaki bataklık ve derenin de yardımlarıyla epey bir sıkıntı çekmektedir bu konuda. türk telekom arena ise aynı sıkıntıyı yoğun maç programı dolayısıyla yaşamaktadır. durum tarafsız bir gözle bakılırsa berabere olsa da kanaat notuyla * türk telekom arena burun farkıyla öndedir bu alanda da.
lokasyon ve ulaşım ise şükrü saraçoğlu stadı'nın türk telekom arena'ya tartışmasız fark atacağı yegane başlıktır. zira şükrü saraçoğlu yeniden yapılmış olsa bile 30 senedir aynı yerde durmaktadır. bu da her maça gelen insanların 30 senedir aynı yolu kullandığı, maç öncesi 30 senedir aynı yolu kullandığı, aynı ritüelleri uyguladığı anlamına gelir. türk telekom arena ise taraftara kapılarını açalı daha 1 yıl bile olmamıştır. 1980lerden beri galatasaray taraftarı için ritüel haline gelen herşey ali sami yen'in molozlarıyla birlikte mecidiyeköy'ün o manasız kalabalığına karışıp gitmiştir. daha ulaşımı bile layığıyla çözümlenebilmiş değildir. bu hem stadın doluluk oranını, hem de ortaya çıkan atmosferi doğrudan doğruya etkilemektedir. arena'nın benimsenmesi için temizinden 4-5 sezon gereklidir.
atmosfer ise iki stadda da fiyaskodur. ne yeni şükrü saraçoğlu'nda o abuk şekilli eski maraton tribünün performansına erişilebilmiştir, ne de bizim gıcır gıcır arenada o 7-8 bin kişilik kapalının real madrid'e bile diz çöktüren o gürlemesine erişilebilecektir. ha 50bin kişi aynı anda zıplayıp üçlü çektiği zaman elbette 20bin kişiden daha fazla gürültü çıkaracaktır ama...