kendisi hakkindaki transfer iddialari var ya hani. tam da "galatasaraylıyı cildirtir, gece uyutmaz". cinsinden.
galatasaray'ımizin napoli'den bu sezon* kiraladigi simdilik kiralik futbolcumuz.
sevgili renktaslar, cildirmaya ve uykusuz kalmaya hazirlaniniz.*
1335
bu adamın galatasaray’a gelişi ile birlikte derin galatasaray’ın varlığı kanıtlanmıştır. adam abartısız dünyanın her takımında en az 3-4 sene ilk 11’in gediklisi olabilecek üst düzey kalitede bir oyuncu. tek başına tüm takımın çehresini değiştiriyor. nasıl oldu da bize kaldı biz alabildik hala aklım almıyor. bizim taraftarın bir kısmı bile bize geldi diye adamın dünyanın en iyi 2-3 forvetinden biri olduğunu unutuyor. bu gün united, real madrid, barcelona, juventus, arsenal, milan akla ilk gelen dev takımların bir çoğunun bu kalitede forveti yok.
1336
geçen aya kadar izleyelim zevk alalım bu adam bize kalmaz diyordum ama, hava tersine dönmüş gibi hissediyorum son zamanlarda ve bir şekilde sponsor vs ile bonservisini alacağımızı düşünüyorum. eğrisi doğrusu tartışılır belki ama bu fırsat bir nevi gövde gösterisidir. galatasaray zaten ben bildim bileli borç batağında. değişen bir şey olmayacaktır kendisini alsak bile.
1337
çevresine atılan toplara bir şekilde uzanıp, zıplayıp vuran ve bunlarla rakip defansı sürekli tedirgin eden forvet oyuncumuz. bu atletizmde bir galatasaray forveti hayatımda izlemediğim için şu an ekmek banarak izliyorum. gerçekten böyle dünya çapında bir forvetin takımınızda olması hem tribüne hem de takıma inanılmaz bir güven veriyor. takımla ve tribünle de uyumu şu ana kadar gayet iyi gidiyor. bonservisini alır mıyız bilmiyorum fakat her çıktığı maç herkesin içinde bir heyecan fırtınası uyandırıyor.
1338
bacak boyu uzun olduğu için 1.86'dan daha uzunmuş gibi görünen futbolcumuz. ayrıca çok iyi bir sıçrayışı da var. mesela ben de uzun ve zayıfım ama hiç iyi sıçrayamam. bu başka bir yetenek. hem fizyolojisi hem zamanlaması hem de içgüdüleri çok iyi. daha çok kafa golleri izleriz kendisinden.
10 kasım 2024 galatasaray samsunspor maçında batsuayi'nin attığı golde yedek kulübesinde mertens'le yaşadığı sevince bakın. ligin 11. haftası, skor 3-1 oluyor, şampiyonluk golüne sevinen bazı futbolculardan çok seviniyor neredeyse. anladık galatasaray'ı sevdin, mutlusun, icardi'ye saygı ve sevgi duyuyorsun ama bu aidiyet ne be kardeşim? vallahi şok içindeyim.
1340
sosyolojik bir tespit yapmak istiyorum. hem bizim açımızdan, hem de osi’nin açısından.
osi’nin açısından; toksik ilişki denilen naneyi yaşamayanımız yoktur. bazen inatla o ilişkiyi sürdürürsün çünkü bütün planını, hayatını o kişi üzerinde sürdürmek istersin. bunu istedikçe daha da boka sarar her şey. 1 gün biter her şey. bitmeyen bir şey yoktur zaten. sonra boşluğa düşersin, kendini salarsın. aylarca konuşmazsın belki insanlarla. hayatını devam ettirmeye çalışırsın ama içinden bir şeyler kopmuştur. yarım kalmıştır bir şeyler. sonra karşına biri çıkar. allah yüzüne gülmüştür ve dua edersin iyi ki bitti diye. napoli’de kadro dışı kalan, ırkçı esprilere bile malzeme olan osi, aylarca süren saçmalıklardan sonra burayla, bizimle, camiayla, taraftarla tanışıyor. iyi ki burdayım diye her gün allah’a dua etmiyorsa ben de bir şey bilmiyorum. icardi de böyleydi ilk geldiğinde. herkes yaşamıştır böyle bir dönem. anlayan anlamıştır.
bizim açımızdan işler daha çok karışık. hani özellikle erkeklerde olan “bu kız bana bakmaz” eşiği vardır ya, işte o eşikteki bir hatunla tanışmış olmanın vermiş olduğu duyguyu yaşıyoruz. takılıyorsun, mükemmel zaman geçiriyorsun falan mutlusun yani ama içimizden “yav bu kız bende ne buluyor aq” geçiyor. hep gidecek bir gün şüphesine kapılıyorsun ama bir süre sonra aman ya gittiği yere kadar devam etsin deyip salıyorsun kendini.
demem o ki bu ilişki ne kadar sürer bilmiyorum ama ne zaman gidecek şüphesine kapılacağımıza, beraberliğimizin tadını çıkaralım. bu ilişki belki bitmesi gerekeceği için bitecek ya da destansı bir birliktelik olarak tarihteki yerini alacak ama ne olursa olsun düşünmeyin derim ben. en azından ben öyle yapıyorum. umrumda değil osi giderse. bize bu duyguyu yaşattığı için en fazla teşekkür eder, önümüze bakarız.
belki de dediğim gibi devam ettiririz. hayat, neden olmasın?