41
çok maç yapmasından şikayet eden futbolcu. kendisi hakkında girdiğim entry silindiği için yeniden yazmak istedim. türkiye'yi hiç karıştırmıyorum. gariban ülkeleri hiç saymıyorum. avrupa'da bile insanlar hafta içi 5 gün çalışıyor. 25 gün tatil. emeklilik yaşı 65. yıllık kazandığı para 50.000 euro. bak bu avrupa şartları. yıllık 5 milyon eurodan aşağı para alma, vip hayat yaşa. en iyi otellerde kal. en iyi yemekleri ye. dünya kadar para kazan 35 yaşında emekli ol. monaco'da yatlarda hayatını sürdür. bu heriflerin yaptığıdır asıl romantiklik. zorla mı oynatıyorlar amk. gitme milli takıma o zaman.
madenci misin dedim diye laf sokmaya çalışıyor bir de bana aldığı asgari ücreti ile. adamın bir senede aldığı primi sen hayatın boyunca kazanamayacaksın amk. gelip bu adamları savunmayın. yuh.
42
fransa'da çalışanların dörtte birinin aylık net geliri 1670 euro'nun, yarısının da 2092 euro'nun altındadır. fransa toplumunun yarısının yıllık net geliri hemen hemen 25.000 euro.
bir milyon euro yıllık net geliri olan bir futbolcu, sıradan bir fransızın 40 yılda kazanacağı parayı bir yılda kazanıyor.
böyle yüksek düzey sporcuların toplumsal hiyerarşideki konumu sıradan bir çalışanın konumundan çok uzakta.
kişisel düşüncem sık maç yapmaktan yapılan şikayet şımarıkça, ya da kendini acındırma motivasyonu ile bağlantılı. 35-36 yaşıma kadar halısaha maçı yaptım haftada bir, bazen 60 bazen 120 dk. başka bir antrenman yapmadan, özel beslenmeden, vb. maç günü gelse de maç yapsak diye iple çektim. meslekleri futbol oynamak olan, düzenli antrenman yapan, özel olarak beslenen, sürekli doktor kontrolünden geçen ve bunların karşılığında astronomik paralar kazanan futbolcuların üç günde bir maç yapıyoruz diye yakınmasını anlayamıyorum.
kendisi ile toplumun büyük bölümü arasındaki uçurumun farkında olmayan şımarık bayern münih futbolcusu.
43
çok maç oynamaktan şikayet edip sjw kültüründen destek almayı bekleyen şımarık topçu.
bugün dünya üzerinde 8 milyar insan yaşıyorsa, bunun ortalama %60'ı açlık sınırının altında para kazanıyor. özellikle afrika veya güney asya kıtasındaki ülkelerde yaşayan insanların ellerine günlük 1 dolar falan geçiyor ve yoksulluk içinde bir hayat sürüyorlar. x birisinin 5 dakika duramayacağı evde hayatlarını geçiriyorlar. birçoğu su bile bulamıyor.
%20'si açlık sınırının üstünde para kazanıyor ama yoksulluk sınırı altındalar. yemek yiyebiliyorlar ama sık değil. evleri var ama yok denebilecek bir görüntüdedir. ha ama su içebiliyorlar çünkü su bile dünya üzerindeki %60 için lüks!
%10-12'nin ortalama bir geliri var. ölçülü bir şekilde hareket ederler. mesela kira parasını bir tarafa ayırır, gıda, şu, bu derken elinde kendisine anca yetebilecek bir miktar kalır. ya da evi vardır ama tatile çıkmak veya araba almak için kemer sıkar vs.
kısacası ihtiyaçlarını karşılar ama bir sonraki level için dirsek çürütmeye devam ederler. levelleri ise sınırlıdır.
dünya üzerinde belki de %10'un çok daha azı içerisindeki insanlar ise dehşet para kazanır. milyarlarca insanın hayallerindeki evlerde yaşarlar, altlarında müthiş arabalar vardır, canı sıkıldıklarında saniye geçmeden istedikleri yere tatile gidebilirler...
kısacası sadece yarının değil, belki de asırların gelecek kaygısını düşünmeden yaşarlar.
şimdi her gün ortalama 30 bin kişinin açlıktan öldüğü bu dünyada ben o %10'luk kesimin şımarıklığını mı dinleyeyim yoksa o %10'luk kesime hak mı vereyim? her istediğini yapacak kadar parası olsun ama yorulsun...
ah canım ya.
şimdi sjw kültüründen beslenenler "o da zamanında zorluk çekti ya da sizde futbolcu olsaydınız!" diyecek ama işte herkesin aynı zorlukları yaşadığını ama şanslarının dönmediğini anlayamayacaklar.
bakın bu yorgunluktan şikayet eden adamın cebine yılda milyon eurolar geçiyor. bu adamı savunan insanların eline aynı miktarda para geçse eyvallah ama zar zor ay sonunu geçiren insanların bunları savunması garibime gidiyor. gelir dağılımın bu denli adaletsiz dağıtıldığı dünyayı kabul ettiğiniz gibi, üstüne bir de zengin tarafa hak veriyorsunuz.
upamecano özelinde devam edersem,
çok yoruluyorsa milli takımı bıraksın o zaman.
bu sayede en az 8-10 maçtan muaf olur.
kariyeri de hiçbir zarar görmez çünkü zaten artık kulüpler milli takıma oyuncu gönderme taraftarı değil. upamecano ise fransa milli takımının turnuvalarda başarılı olma şansının yüksek olduğunu bildiği için böyle bir şey yapmıyor, yapmaz da.
yani diyor ki hem ayranım dökülmesin, hem de istenmeyen olaylar yaşanmasın.
e kardeş senin bir seçeceğin var,
peki her gün ayranı dökülüp bunun yanında tatsız olaylar yaşayanlar ne yapsın?
bak ben bu satırları yazarken açlıktan onlarca kişi daha öldü. upamecano ise yoruluyormuş...
sjw kültürünün temsilcisi olan ben: "upamecano haklı çünkü bla bla"
o zaman ali koç da haklı abi baksana parası var ama şampiyon olamıyor.
ay yazık...
44
çok çalışması ile fazla para alması arasındaki korelasyonu ben anlamadım. günümüzde maçlar gerçekten çok fazla ve futbolcular aslında milli araların çokluğundan dert yanıyor. hangimiz yaptığımız işten memnunuz ya da aldığımız paradan. çok para kazanıyor diye eşşek değil bu adamlar da. dünya açsa dünyanın suçu.
eleman çalmıyor çırpmıyor bağlı olduğu sözleşmeyi alıyor. yıllardır çözemediğim konudur futbolcunun fazla para alıyor diye insanüstü bir varlık sanılması. nba yıldızları daha çok para alıyor onları eşşek gibi oradan oraya sürükleyen yok ama.
ayrıca ben de hiç hazetmiyorum milli aralardan ben de mi kazandığım para kadar konuşayım? milli aralar kapatılsın.
45
aldığım para az diye ağlamamış, adam tatil yapamıyorum diye ağlamış arkadaş. bu kadar zor olmamalı bunu anlamak.
sezon boyu yoğun antrenman, maçlar, kamplar, seyahatler, sakatlıklar, yorgunluklar. önceden hatırlıyorum, bir futbolcu 10 km koştuğunda gazetelere manşet oluyordu. şimdi 10km koşmayan futbolcuyu dövüyorlar nerdeyse. dur daha bitmedi maç öncesi-sonrası hazırlık. beslenme ve uyku programı, sex bile yapamıyorsun öyle ha deyince. haftada 2 gün halı saha maçında iflahımız kesilirken bu adamların 20 senesi böyle geçiyor. gerçekten adamlara zaman kalmıyor. futbolculuğu halen topa vur para kazan denkleminde dönen bir spor olduğunu sanan insanlar var.
halen kazandığı para üzerinden adama laf edildiğini görünce ali ece gibi çıldırıyorum. cidden 89 iq ortalama fazla bile bu ülke insanı için. elin oğlu insaflı davranmış. tekrar ediyorum, herif, az para kazanıyorum demiyor kardeşim, zamanımız yok, tatil yapamıyoruz, yorgun düşüyoruz, üzerimize yük biniyor diyor. haklı da. önceden 9 ayda biterdi her şey. şimdi aralara da hem milli takım hem de uluslararası bazda maçlar konuldu. tatil yaptıkları gün sayısı 15 gün falandır adamların. belki de yoktur bile. iş yoğunluğu dediği şey de senin oturup götünü büyüttüğün masa başı işi değil. bedenini parçalıyor adamlar resmen. dediğim gibi, meraklısı varsa 1 hafta takılsın tanıdık bir futbolcuyla, antrenmana çıksın. maça çıkmasına bile gerek yok. maden muhabbeti yapan sjw kitlenin 99%’u ağlaya ağlaya anasının evine döner 1 hafta sonra. 2 ay da rapor alır kendi işini yapamaz. adım gibi eminim.
okuduğumuzu anladık mı cevap verelim diye bir kısım vardı ilkokulda, tekrar o günlere dönmek istemiyorsak önce okuduğumuzu anlamalı, sonra karşı tarafın söylediğiyle ilgili empati kurulmalı, sonra da bi fikrimiz varsa söylenmeli. adam yorgun düşüyoruz diyor, adam çıkmış halen para muhabbeti yapıyor. o kadar kolaysa, parası çoksa gidip yapsaydın kardeşim, tutan mı verdi. ne diye sürünüyorsun. milletin kazandığı paraya göz dikeceğine sen olsaydın futbolcu canım kardeşim.
edit: işin en komik tarafı da, bir futbol takımının sözlüğünde söyleniyor bu sözler. kahvede, berberde, orda burda değil ha. bu kadar oksimoron olmayı nasıl becerdik bilmiyorum gerçekten.
senin mantığınla icardi’nin sakatlığına da üzülmesin insanlar, neden üzülüyorlar ki? senelik 10 milyon euro alıyor kemiksiz. ne kadar aptalız aq. hayatımız boyunca o parayı göremeyeceğiz, bi de adama üzüldük o kadar.
kafalara gel.
46
çok maç yapmaktan şikayet ettiği için yerilen futbolcu. sen o adamın 90 dakikasını görüyorsun ama adam 7 gün çalışıyor çoğumuzun aksine, üstelik neredeyse her hafta birkaç gün kendi yatağında bile yatmıyor. bunun psikolojik olarak ne kadar yorucu olduğunu yaşamadan anlamak mümkün değil. benim uyku düzenim falan kalmazdı muhtemelen. ki iki haftada iş gereği iki ülkeye git gel yaptım toparlayamadım.
47
hepimiz gibi yaptığı iş için para alan profesyonel.
şikayet etmesi normal ama aldığı para da o koşullara göre yüksek. benim dayım da fabrika işçisiydi, 50 yaşına kadar hayatında deniz görmedi, tatil yapamamaktan şikayet ederdi.
48
herkesin kendi yaptığı işte ve/veya meslekte şikayet etme, ya da kendine göre yanlışları söyleme hakkı vardır. adam şikayetini kendi yaptığı mesleğe göre yapıyor. burada neden asgari ücretli ile karşılaştırıldığını anlamıyorum. siz çalıştığınız yerde haftanın 7 günü günde 12 saat çalıştırılsanız, yok yahu benim konuşmaya hakkım yok sonuçta ben asgari ücretliden fazla kazanıyorum mu diyeceksiniz? hakkınızı aramayacak mısınız? adamın yeteneği seninle aynı değil, onun yeteneği var futbolcu olmuş ve adamların piyasası böyle. ülkedeki sinema tv oyuncuları da uzun süren set saatlerini protesto etti o zaman onlara da diyelim abi siz bölüm başına milyonlar alıyorsunuz susun köpek gibi çalışın biz asgari ücret kazanıyoruz diyelim.
nba oyuncuları maç fazlalığından, habire seyahat etmekten şikayet etti nba yönetimini hepsi çıktı konuştu bu konunhakkında. etmesinler o zaman milyonlar kazanıyorlar.
kendine göre şikayetini söylemiş ve bence de doğru yapmış.
49
adam tatil yapamıyorum dedi diye tatil yapamadıklarını düşünen adamları ortaya çıkartmış futbolcu. sizin kafanız mı iyi? bu adamlar sizin çalıştıklarınızın 10'da 1'i kadar çalışmayacak hayatları boyunca. çok ciddiyim ya siz bu adamların tatil yapamadığını falan cidden düşünmüyorsunuz dimi? benim de elimde satılık köprü var ucuza. hadi gelin alın.
abi bu adamlar top oynuyor top. sizden farklı top oynamaları sadece mesleklerinden dolayı. günde maksimum 1 saat adam gibi antrenman yapıyorlar. geri kalanı fasa fiso. zaten spor böyle yapılıyor. sabah 8 akşam 6 sırtlarında ağırlık koşuyorlar mı sanıyorsunuz. antrenmandan sonra alkol alan da var sigara içini de. kulüpler futbolcu dolu. alman toplama kampında değil bu adamlar. size yansıtılanı bu. ya da neyse kime ne açıklıyorum. kolay gelsin abi.
50
adam aslında haklı.zaten çoğu takım artık fifa ve uefa’nın para kazanmak uğruna saçma sapan turnuva ve maç ayarlamasından şikayetçi. kafa şampiyonalar dışında milli takım maçlarının azalması lazım.ben zaten bu eleme maçlarının filan bizim gibi acaba girebilecek miyiz heyecanı yaşayan ülkeler dışında izlendiğini düşünmüyorum.
51
2001 senesinde, antrenmanlar bu kadar ağır değilken, dünyanın en yetenekli 10 numaralarından biri olan gheorghe hagi, artık antrenmanlara dayanamıyorum deyip futbolu bıraktı. sene 2001 yani düşünün. bugünlerde bile ne kadar yıpratıcı olduğu tartışılıyor bizim antrenmanlar. kaldı ki 23 sene öncesinden bahsediyoruz.
hagi gibi bi adam ki profesyonelliğin kitabını yazacak kadar futbol delisi bir adama inanmayacağım da, “ya alt tarafı topa vuruyolar, çok para kazanıyolar” diyen abuzer’e inanacağım. elinde köprü varmış. sülün osman daha önce kendisine bir köprü kitledi sanırım ki kendisi de şu an birine kitleme derdinde.
bayern’de oynayan, fransa milli takımında oynayan bir oyuncu o kadar da antrenman yapmıyormuş. valla senin dediğin gibi o kadar antrenman yapmasın, iki ay sonra bayern kapının önüne koyar. hey yavrum hey.
bi de işin maddiyat kısmı var. adını ilk defa duyduğum meritking ile sponsorluk anlaşmasına varmıştı takımımız hatırlarsanız. yıllık 7 milyon euro mu dolar mı ne ödenmişti. düşünün yani dönen çılgın paraları. ne olduğu bile belli olmayan no name bir şirket çıkacak, türkiye’den bir kulübe bile yıllık 7 milyon usd sayacak, topçular da asgari ücret + akbil + sodexo karşılığında oynayacak. onu istiyor sanırım millet. adamın söylediğini haklı görenler de liboş damgası yiyecek. aynen kardeşim. en bi solcu sensin. parkanı al da git ezilmiş kardeşlerine. sanki adam onların parasını yiyor aq.
dediğim gibi, madem bu kadar kolay, ne diye okuduk aq onca sene, kafamı sikeyim. iki top dürtüp spor arabamla manita kovalardım. kafama sıçayım.
bayern’deki bir topçu, günde 1 saat antrenman yapıyormuş. bunlar hep sergen yalçın ile batuhan karadeniz’in dijital yayına çıkması sonucu oldu. millet futbolcu olmayı hepten kolay zannetti. halbuki perşembe pazar 21:00 - 22:00 arası halı saha maçına çıkıyorlarmış lan herifler ):
52
şikayetçi olabilir, en doğal hakkıdır. çok da kolay bir çözümü var kendisi için. futbolu bırakabilir.
53
yıllık 10 milyon euro kazanan bayern münih stoperi.
haftalık 200bin euro kazanıyormuş ve çok maç yapıyoruz diye şikayet ediyor. asgari ücrete günde 12 saatten fazla çalışanlar da "adam haklı abi" diye adamı savunuyor.
simülasyondayız yemin ederim. işinden memnun değilsen bırak o zaman upamecano bey.
54
futbol bir eğlence sektörü ve içerisindeki her unsur bu eğlencenin paydaşı. yönetici, teknik ekip, hakem, taraftar vs. ilgi ne kadar çok olursa pay o kadar büyür. ilgiyi artırmak için bu işi yöneticiler sürekli birtakım değişiklikler ve yenilikler yapıyor. eskisi gibi amatör ruh birçok sporda kalmadı. para ve eğlence odaklı herşey. olimpiyatlar ki bu nedenle ben çok severim, insanların sınırlarını zorlandığını görmek beni heyecanlandırıyor, onda bile ticari nedenler ağır basmaya başladığı için eski amatör ruhu azaldı
futbola dönersek; üst düzey futbolcu olmak azim, disiplin ve fedakarlık gerektiren bişey. bu yüzden az kişi başarabiliyor. tabi kazanımı da aynı ölçüde oluyor. bu seviyede olan bir kişinin mesleki zorluklardan bahsetmesi, alt nesiller için bir örnek, başkaları için de bir ders olabilir. ama bundan dert yanmak ki benim okuduğuma göre kendisi de bunu yapmış, pişkinlikten başka bişey değil. bazı yazarlar kolaysa siz de yapın, onlar da insan şikayet etme hakları var minvalinde yorumlar yapmış, bakış açısına göre haklılıkları var. ancak bu öyle bişey değil. kendisi bu yolu seçmiş, birçoğumuzun seçme şansı yok/olmadı. kendisi bu yolda hedefine ulaşabilecek yeterlilik ve kararlılığa erişmiş, birçoğumuzda ve birçok futbolcuda bu yeterlilik yok. kendisi bu yoldan dönebilir, birçoğumuzun dönme şansı yok.
kendisi bana bir kesimi hatırlatıyor. hani yurtdışında yaşayıp kurulu düzeni olduğu için aslında ölüp bittiği ülkesine dönmek isteyip de dönemeyen...
kim ister sabahın köründe işe gidip akşama kadar çalışıp bunu tüm sene yapmayı. ben de sağlık sektöründe olan biri olarak desem ki " çok çalışıyoruz, sürekli hasta geliyor, tatil yapamıyoruz, tatile çıktığımız için paramız kesiliyor. yazın bize de 2 ay tatil olsun, hastaneler kapansın" acaba sjw kesim bizi de destekler mi.
evet yaptığın iş zor, ama bunu biliyordun ve kazanımların daha ağır bastığı için kabul ettin. sen bu düzenden memnun değilsen herşeyden feragat edip düzenin dışına çıkacaksın. kazandığın para sana başka bir sektöre atılmanda yardımcı olabilir, belki çalışmana bile gerek kalmaz. sen, seni izleyenleri memnun etmek zorundasın, çünkü işin bu. ben bunun için sana üzülemem, üzülmem. hatta bence maç sayısı daha da artmalı. beğenmeyen çeker gider.
55
sülalene yetecek parayı kazanmışsın. 2026'da sözleşmen bitiyormuş. emekli olabilirsin, tutan yok.
56
cok mac yapmaktan sikayet eden futbolcu.
insanlarin bu dunyada en buyuk kirmizi cizgisi para. aldiklari para, normal bir iste calisan ve mutsuz olan insanlarin gozune batiyor ve artik futbolcuyu bir insan olarak gormuyor. o kadar para kazaniyorsan yapacaksin noktasinda herkes. ama bunu soyleyen insanlar futbolu izlemese o futbolcular o paralari kazanamayacaklar. yani bu kadar batiyorsa bu kazanilan para, toplu sekilde izlemezseniz daha adil bir dunya icin adim atmis olursunuz. bu konuda hic caba goremiyorum. futbolcular da insan diyenlere karsi da cok agresifsiniz ayrica. orgutlenin ve bu futbolculara gununu gosterin bence.
57
hagi gibi "artık antrenmanlara dayanamıyorum" diyerek veya "bu kadar çok maç yapamıyorum, bana öğretmen gibi 2 ay yaz tatili lazım" diyerek futbolu 26 yaşında bırakabilir. adamın ağlamaya hakkı varsa, bizim de derdini s* deme hakkımız var.
58
milyonlarca insanın izleyici olduğu futbol dünyasında, binlerce insanın olmak isteyip yapamadığı bir iş yapıyor kendisi. daha da iyisi dünyanın en iyi takımlarında birinde oyanayacak kadar da yetenekli ve çalışkan biri. bir kere adam geldiği nokta olarak saygıyı hak ediyor, ama gel gör ki fransız asgari ücret alan kişilerle karşılaştırılarak eleştiriliyor.
futbolcu olmak özel bir durum iken, insan sağlığı evrenseldir. adam sağlık sorunu yaşadığı için şikayetçi olmuş ki gayet haklı. insan sağlığını olumsuz etkileyen her bir karar sorgulanmalıdır/sorgulayandır.