resim
Dayotchanculle Oswald Upamecano
Takım:Bayern Münih
Mevki:Stoper
Yaş:26
Boy:1.86
Uyruk:Fransa
  • 51
    2001 senesinde, antrenmanlar bu kadar ağır değilken, dünyanın en yetenekli 10 numaralarından biri olan gheorghe hagi, artık antrenmanlara dayanamıyorum deyip futbolu bıraktı. sene 2001 yani düşünün. bugünlerde bile ne kadar yıpratıcı olduğu tartışılıyor bizim antrenmanlar. kaldı ki 23 sene öncesinden bahsediyoruz.

    hagi gibi bi adam ki profesyonelliğin kitabını yazacak kadar futbol delisi bir adama inanmayacağım da, “ya alt tarafı topa vuruyolar, çok para kazanıyolar” diyen abuzer’e inanacağım. elinde köprü varmış. sülün osman daha önce kendisine bir köprü kitledi sanırım ki kendisi de şu an birine kitleme derdinde.

    bayern’de oynayan, fransa milli takımında oynayan bir oyuncu o kadar da antrenman yapmıyormuş. valla senin dediğin gibi o kadar antrenman yapmasın, iki ay sonra bayern kapının önüne koyar. hey yavrum hey.

    bi de işin maddiyat kısmı var. adını ilk defa duyduğum meritking ile sponsorluk anlaşmasına varmıştı takımımız hatırlarsanız. yıllık 7 milyon euro mu dolar mı ne ödenmişti. düşünün yani dönen çılgın paraları. ne olduğu bile belli olmayan no name bir şirket çıkacak, türkiye’den bir kulübe bile yıllık 7 milyon usd sayacak, topçular da asgari ücret + akbil + sodexo karşılığında oynayacak. onu istiyor sanırım millet. adamın söylediğini haklı görenler de liboş damgası yiyecek. aynen kardeşim. en bi solcu sensin. parkanı al da git ezilmiş kardeşlerine. sanki adam onların parasını yiyor aq.

    dediğim gibi, madem bu kadar kolay, ne diye okuduk aq onca sene, kafamı sikeyim. iki top dürtüp spor arabamla manita kovalardım. kafama sıçayım.

    bayern’deki bir topçu, günde 1 saat antrenman yapıyormuş. bunlar hep sergen yalçın ile batuhan karadeniz’in dijital yayına çıkması sonucu oldu. millet futbolcu olmayı hepten kolay zannetti. halbuki perşembe pazar 21:00 - 22:00 arası halı saha maçına çıkıyorlarmış lan herifler ):
  • 54
    futbol bir eğlence sektörü ve içerisindeki her unsur bu eğlencenin paydaşı. yönetici, teknik ekip, hakem, taraftar vs. ilgi ne kadar çok olursa pay o kadar büyür. ilgiyi artırmak için bu işi yöneticiler sürekli birtakım değişiklikler ve yenilikler yapıyor. eskisi gibi amatör ruh birçok sporda kalmadı. para ve eğlence odaklı herşey. olimpiyatlar ki bu nedenle ben çok severim, insanların sınırlarını zorlandığını görmek beni heyecanlandırıyor, onda bile ticari nedenler ağır basmaya başladığı için eski amatör ruhu azaldı

    futbola dönersek; üst düzey futbolcu olmak azim, disiplin ve fedakarlık gerektiren bişey. bu yüzden az kişi başarabiliyor. tabi kazanımı da aynı ölçüde oluyor. bu seviyede olan bir kişinin mesleki zorluklardan bahsetmesi, alt nesiller için bir örnek, başkaları için de bir ders olabilir. ama bundan dert yanmak ki benim okuduğuma göre kendisi de bunu yapmış, pişkinlikten başka bişey değil. bazı yazarlar kolaysa siz de yapın, onlar da insan şikayet etme hakları var minvalinde yorumlar yapmış, bakış açısına göre haklılıkları var. ancak bu öyle bişey değil. kendisi bu yolu seçmiş, birçoğumuzun seçme şansı yok/olmadı. kendisi bu yolda hedefine ulaşabilecek yeterlilik ve kararlılığa erişmiş, birçoğumuzda ve birçok futbolcuda bu yeterlilik yok. kendisi bu yoldan dönebilir, birçoğumuzun dönme şansı yok.
    kendisi bana bir kesimi hatırlatıyor. hani yurtdışında yaşayıp kurulu düzeni olduğu için aslında ölüp bittiği ülkesine dönmek isteyip de dönemeyen...

    kim ister sabahın köründe işe gidip akşama kadar çalışıp bunu tüm sene yapmayı. ben de sağlık sektöründe olan biri olarak desem ki " çok çalışıyoruz, sürekli hasta geliyor, tatil yapamıyoruz, tatile çıktığımız için paramız kesiliyor. yazın bize de 2 ay tatil olsun, hastaneler kapansın" acaba sjw kesim bizi de destekler mi.

    evet yaptığın iş zor, ama bunu biliyordun ve kazanımların daha ağır bastığı için kabul ettin. sen bu düzenden memnun değilsen herşeyden feragat edip düzenin dışına çıkacaksın. kazandığın para sana başka bir sektöre atılmanda yardımcı olabilir, belki çalışmana bile gerek kalmaz. sen, seni izleyenleri memnun etmek zorundasın, çünkü işin bu. ben bunun için sana üzülemem, üzülmem. hatta bence maç sayısı daha da artmalı. beğenmeyen çeker gider.
  • 56
    cok mac yapmaktan sikayet eden futbolcu.

    insanlarin bu dunyada en buyuk kirmizi cizgisi para. aldiklari para, normal bir iste calisan ve mutsuz olan insanlarin gozune batiyor ve artik futbolcuyu bir insan olarak gormuyor. o kadar para kazaniyorsan yapacaksin noktasinda herkes. ama bunu soyleyen insanlar futbolu izlemese o futbolcular o paralari kazanamayacaklar. yani bu kadar batiyorsa bu kazanilan para, toplu sekilde izlemezseniz daha adil bir dunya icin adim atmis olursunuz. bu konuda hic caba goremiyorum. futbolcular da insan diyenlere karsi da cok agresifsiniz ayrica. orgutlenin ve bu futbolculara gununu gosterin bence.
  • 58
    milyonlarca insanın izleyici olduğu futbol dünyasında, binlerce insanın olmak isteyip yapamadığı bir iş yapıyor kendisi. daha da iyisi dünyanın en iyi takımlarında birinde oyanayacak kadar da yetenekli ve çalışkan biri. bir kere adam geldiği nokta olarak saygıyı hak ediyor, ama gel gör ki fransız asgari ücret alan kişilerle karşılaştırılarak eleştiriliyor.

    futbolcu olmak özel bir durum iken, insan sağlığı evrenseldir. adam sağlık sorunu yaşadığı için şikayetçi olmuş ki gayet haklı. insan sağlığını olumsuz etkileyen her bir karar sorgulanmalıdır/sorgulayandır.
  • 59
    ulan elimde sihirli bir değnek olacak da şöyle milyon eurolar kazanan insanların mızmızlanmalarına karşın al o zaman sana yeni bir hayat; sabah 5.30da kalkıyorsun yüzüne yağmur damlaları ve soğuk rüzgar vura vura yürüyüp 6da e-5te işe gitmek için servis bekleyeceksen diyeceğim.

    senede 40 maç yapacak kulup zaten nasıl para kazanacak da bu oyunculara bu kadar maaş verecek... hiç ağlamasın zaten iyi bir topçu da değil kendisini geliştirmeye baksın.
  • 63
    söylemlerinde kendince haklı olan futbolcu. kendince lafına dikkat çekerim.

    12 saat vardiyalı çalışıp asgari ücretle hayata tutunmaya çalışan insanların var olması, ilgili futbolcunun söylemlerini haksız kılmaz. herkesin ve her meslek grubunun farklı sorunları olması kazanılan para ile ölçülecek bir durum değil. nasıl ki biz sıradan vatandaşlar olarak günlük hayatta yaşadığımız sorunlar hakkında söyleniyor ve hatta biraz da idealist bir kişilik isek hakkımızı aramak için bir çaba içerisine giriyorsak futbolcular da mesleki hayatlarının değişimi hakkında diledikleri şekilde beyan vermekte özgürler.

    gel yer değiştirelim, keşke ben futbolcu olsam da 100 maça çıksam diye veryansınları okumaktan gına geldi. o zaman herkes hiçbir alakası olmayan ve kendinden iyi şartlarda bulunan kişilerin yerine geçme hayaliyle yaşasın dursun. mesela keşke elon musk olsam diyeni ben duymadım. sanki futbolcular sokaktaki herhangi bir insanmış da gökten bir el onları futbolcu yapmış muamelesi çok saçma. sporcu olmak biraz allah vergisi, biraz çok çalışmak, biraz da kırık bir kafaya sahip olmakla alakalı. hepimiz futbol aşığıyız, belki hepimizin hayaliydi futbolcu olmak. çöplüklerden, suyu olmayan köylerden, çim olmayan ülkelerden, favelalardan gelen futbolcu hikayelerinin özneleri bizden daha mı imkan sahibiydi? olamadık; yeteneğimiz yetmedi, ailemiz izin vermedi, sakatlandık veya doğru yerde bulunamadık. fakat şu gerçeği kimse inkar etmemeli ki o çok imrenilen ve şikayet ettiğinde fikrine saldırılan sporcular da gökten inmediler. başarısız olunduğu için, başkaları sizden daha iyi yaşadığı için, insanlar iş hayatlarını kendileri için daha katlanabilir bir hale getirmek istiyor oldukları için fikirlerini bu denli saçma kıyaslarla eleştiri konusu etmek gereksiz.

    asgari ücretli de keşke kolektif olarak çalışma şartlarından şikayet edebilse, keşke herkes sevdiği bir işi yapsa. fakat maalesef türk insanının genetiğine işlemiş bir özellik kendi hayatını iyileştirmekten çok kendinden iyi yaşayanın daha kötü yaşamasını istemek. futbolcular şikayetlerini dile getirerek muhtemelen başarılı olacak ve maç temposu belki biraz daha hafifleyecek. gerçekten de önceye göre çok yüksek oranda artan maç temposu, artan turnuva sayısı, bu turnuvaların formatları değişerek maç sayılarının artırılması, milli araların artışı derken futbolda 7 günlük aralar bile nadir bir hale geldi. bu durumda pek çok sporcunun çok ciddi sakatlık yaşadığını gördük. en azından milli aralara bir düzenleme getirilebilir.
  • 64
    yarı gine-bissau yarı senegal asıllı fransız futbolcu.

    annesi senegal, babası gine-bissau'lu olan dayot, madeleine-de-nonancourt komününde büyüdü. burası normandy bölgesinin afrikalı göçmenlerin bulunduğu bir bölge.

    fransız vatandaşlığı alması lise yıllarını buldu. çok zor şartlarda yetişmiştir. annesi sabah temizliğe, babası ise fabrikaya işe gitmiştir.

    hayatın zorluklarını henüz 26 yaşında olduğundan unutması mümkün değildir.

    (bkz: gine-bissau)
  • 67
    pek çok futbolcu gibi maç yoğunluğundan şikayet etmiş oyuncu.

    haaland: https://x.com/FIFPRO/status/1817911351697629357

    rodri: https://www.bbc.co.uk/...rticles/cew12rw5ldpo

    bu haber sakatlıklarıdaki artışı ve oyuncuların mental olarak yıpranmalarını anlatmış: https://www.theguardian.com/...ured-by-player-power

    bu oyuncuların çok fazla para kazandıklarını hepimiz kabul ediyoruz. fakat bu oyuncularla bizler arasındaki fark o adamların yetenekli olmaları, hayatlarını buna adamaları ve günümüzdeki ekonomik sistemin bunu desteklemesinden ötürü elde ettikler para.
  • 68
    milli takımı bugün bıraktım derse hiç bir sorun yaşamaz çünkü fransızlar bizim gibi bunu dert etmez bazı kesimler hariç.
    bazı arkadaşlar hak aramasın mı demiş? hak aramasın diyen yok ağlayarak aramasın diyoruz. "tatilimiz yok, sakatlık" diye sayıklamış. yahu nerede tatilin yok neden bu kadar yalan söylüyorsunuz? utanman yok mu diyoruz. neden anlamamakta direniyorsunuz. yahu evinde kendini sakatlayan herifin masraflarını ödedik; hanginizin patronu evinizde kendinizi sakatlasınız sizin tüm sağlık masraflarınızı karşılar?
    bugün futbolu bıraksa ömür boyu çalışmak zorunda kalmayacak kişiler ağlamayacak.
    nba oyuncuları da ağlıyorlardı maç sayısı yüzünden takvimi kısalım ama sözleşmelerde düşer diyince hepsi canavara döndü.
  • 69
    çalışma şartlarından şikayet eden futbolcu. haklı haksız bilemem ama olaya şu yönden bakıyorum ben.
    bu arkadaş çok çalışıp bayerne kadar yükselmiş ve kapı gibi sözleşmeyi kapmış. mesela istenen performansı gösteremese ve bayern göndermek istese kapı gibi sözleşmesini gösterecek ve alacaklarının hepsini isteyecek. işte o çok güvendiği kapı gibi sözleşmesi olduğu sürece o maçları seve seve oynayacak. milli takıma gitmemek kendi tercihi isterse gitmeyebilir o zamanda o kapı gibi sözleşmeleri zor kapar. hem ön koltuk hem cam kenarı olsun öyle bir dünya yok. özel sektör çalışanlarının sık sık duyduğu gibi iş bu maaş bu beğenirsen başla beğenmezsen kapıda bekleyen çok.
  • 70
    bir futbolcunun tatil yapamadığına inanlar için elimde köprü olduğunu belirttiğim futbolcu. hatta arttırıyorum elimde gezegen var. hemde bronz renginde. hatta imar hakkı bulunuyor. 12 kata kadar izni var.

    kimse futbolcu bu kadar para kazanıyor yapacak tabi demiyor. bu kadar az çalışmaya zaten dünyayı kazanıyorsun 35 yaşından sonra yan gelip yatıp mis gibi hayat yaşayacaksın diyor.

    aşağıda bayern münih'in çalışma şartlarını içeren videolar bırakayım.

    https://youtu.be/l03qv1y4FXs?si=-IDGh9Q93H6AGkpH

    https://youtube.com/...?si=4WiuwnnVxtBJmiQX

    https://youtu.be/kXfd9OLxoRY?si=zYgGC-ozAQn5z4TT

    https://youtu.be/M-zI18-OyR8?si=jW39VsFBoLi1Bfpg

    daha bir ay önce şakır şakır biralari gömüyorlar. ahahahahaha.

    https://youtu.be/4Way5AzfOzg?si=oaJFB-H2Y_M1-uvB

    burada da gelip yazık garibanlara diye üzülen insanlar var. sanki toplama kampında çalışıyor bu adamlar. sizin hayal dünyanızdan çok daha rahat koşullardalar. hele avrupa'da falan bu adamların köle gibi idman yaptığını düşünmek ne bileyim. açın biraz antrenman videoları izleyin. tahmin yürütün.
  • 73
    maç takvimini azaltmak için milli takımı ya da doğrudan futbolu bırakmak gibi iki seçeneği bulunan futbolcu. zorlandığı bir durum varsa devam etmemeyi seçebilir.

    çok para kazanıyor diye susup oturup şikayet etmesin demiyorum veya asgari ücretli vatandaşla kıyaslamıyorum ama arkamda en az 50-60 milyon euro birikimim varken yaptığım işten bu kadar yıprandıysam rahatlıkla emekli olurum ve ağlaya ağlaya demeç vererek belirttiğim tatilimi ömür boyu yaparım.
  • 75
    zamanında sülün osman'ın kendisine kitlediği köprüyü halen birilerine kitleme derdinde olan arkadaş, 1-2 youtube videosu bulup ''ya futbolcular o kadar çalışmıyor gardaşım'' tespitinde bulunmuş. kaynak da dediğim gibi 1-2 youtube videosu. zamanında burda da bizimkiler yazmıştı, biz ayak tenisi oynuyoruz antrenmanlarda diye. aynı kafa işte. bu kafanın aynısı dünya düz der, insanlık aya çıkmadı der, 1 2 youtube videosuyla tespitini güçlendirmeye çalışır. yemin ediyorum aynı kafa.

    aşağıya bir link bırakıyorum, futbolcuların vücutlarıyla ilgili görseller. zaten milyonlarcası vardır da yine de bırakayım;

    https://www.google.com/...bih=688&dpr=1.25

    şu vücutların günde 1 saat harele gürele ile yapılacağının düşünülmesi de zaten bu spordan ne kadar uzak olunduğunun göstergesi. millet şu vücudu yapmak için onlarca takviye alıp karaciğerin anasını belliyor, yetmiyor yıllarca çalışıyor, buna karşın bu adamlar bu vücudu son derece doğal bir şekilde geliştiriyor ama dediğim gibi sülün osman mağduru arkadaş halen futbolcular çalişmüyür o kadar iddiasında bulunuyor. taktik antrenmanı, vücut geliştirme antrenmanı ya da serbest çalışma antrenmanı olmadığını savunacak kadar da kararlı tezinde. kaynak ise dediğim gibi youtube videosu.

    ülke olarak ad hominem'den kurtulamadık. çok para kazanıyorlar diye futbolcuların yatırılıp s*kilmesi gerekiyor sanırım. asgari ücrette çalışan emekçi kardeşlerimize de o zaman işsiz insanları örnek gösterip ''en azından işin var'' deyip şikayet etmelerini önleyelim. e bunun sonu yok ki aq.

    upamecano son derece haklıdır yakınmasında. buna benzer birçok futbolcu da defalarca serzenişte bulundu zaten.

    ilkokul düzeyinde anlaşılacak gayet açık ve net bir şikayeti halen kazanılan paralar üzerine yorumlamak da pırıl pırıl bir zeka belirtisi. kimlerle aynı ortamdayız aq ya.
App Store'dan indirin Google Play'den alın