33
bir daha asla eşine benzerine şahit olamayacağım maç. şöyle ki; stada giriyoruz, hava puslu. yeni açıktayız. tribünlerde soğuk bir rüzgar. malum maçtan önce alkışlayalım mı yuhlayalım mı muhabbetleri dönüyor, ilk maç eric gerets ve faryd mondragon kadıköy gazisi olmuş, dişe diş kana kan derken, biraz da adnan polat'ın taraftara oynadığı zamanlar, nitekim maç başlamadan gerginlik başlıyor.
fenerbahçeli futbolcular zemini kontrole çıkıyorlar, tümer metin, semih şentürk.. ali sami yen stadının zemininde şampiyon biziz yürüyüşü yapıyorlar, o sıra önce kapalıda sonra eski açıkta olaylar patlak veriyor, polis taraftara biber gazı sıkıyor, copluyor. tribünler zaten internette yayınlanan intikam videolarıyla tam gaz gelmişler maça, sahaya çıkan futbolculara plastik su bardakları atılıyor, küfürler havada uçuşuyor.
etrafıma bakıyorum, bir adam yeni açık üst tribünde bayrak direğine tırmanıyor, "baba ne yapıyor bu adam" diyorum, biraz sonra fenerbahçe bayrağı ile iniyor aşağı, tribün balkonuna kadar geliyor. o sıra yağmur atmaya başlıyor inceden, adam çakmak çakıyor, bayrak tutuşmuyor, adam çakmak çakıyor, bayrak yanmıyor. hemen etraftan toplanan gazetelerden yumak yapılıyor. önce gazete, sonra bayrak tutuşturuluyor bu sefer! ben bu yaşıma geldim, hala daha o bayrak yakan abimizin gözlerindeki nefreti görmedim hiçbir yerde.
neyse, fenerbahçeli futbolcular bir bir soyunma odasına giriyor, o sıra galatasaray tribünlerinden küfürler yükseliyor. tabi bunda fenerbahçeli futbolcuların hareketlerinin payı büyük, nitekim soyunma odasının tüneline gelen hemen hemen her fenerbahçeli futbolcu hareket çekiyor tribüne. kimisi tam kapı ağzında, kimisinin ona bile yüreği yetmiyor, camdan 6 yapıyor selçuk şahin, semih şentürk..
galatasaray tribünleri köpürüyor adeta. üzerlerimizden kırmızı koltuklar uçuşuyor. kendi takımına bile top oynatmıyor tribünler. böyle bir ortamda fenerbahçe bir duran top organizasyonu ve karambolde diego lugano ile öne geçiyor. fenerbahçeli futbolcuların tribünü iyice tahrik edecek gol sevinci.. fenerbahçe hanesinde bir gol, tribünlerde bir kat daha sinir harbi maç devam ediyor. kaleci serdar kulbilge bir aut atışını 1 dakika ortalamayla kullanıyor. ilk golden 15 dakika sonra fenerbahçe bir duran top organizasyonu daha yapıyor ve yine karambolden 2. golü buluyor.. yürekler buruk.
bu maç böyle bitmez diyoruz, biz maçı bitirmek için elimizden geleni sahaya atıyoruz, hakem bülent demirlek maçı tatil etmiyor. onun da yüreği yetmiyor çünkü, korkuyor tribünden gelen kükreme sesinden.
ikinci yarı yine sinir harbi, skor değişmiyor. dakika olmuş 85 "hadi baba" diyorum "çıkalım gidelim", maçtan çıkıyoruz, otobüse biniyoruz, bilgi mesajı geliyor: arda turan 1-2.
eve geliyoruz; "baba" diyorum "sen böyle bir maç gördün mü", "görmedim" diyor,"muhtemelen sen de bi daha görmezsin."
fenerbahçeli futbolcular zemini kontrole çıkıyorlar, tümer metin, semih şentürk.. ali sami yen stadının zemininde şampiyon biziz yürüyüşü yapıyorlar, o sıra önce kapalıda sonra eski açıkta olaylar patlak veriyor, polis taraftara biber gazı sıkıyor, copluyor. tribünler zaten internette yayınlanan intikam videolarıyla tam gaz gelmişler maça, sahaya çıkan futbolculara plastik su bardakları atılıyor, küfürler havada uçuşuyor.
etrafıma bakıyorum, bir adam yeni açık üst tribünde bayrak direğine tırmanıyor, "baba ne yapıyor bu adam" diyorum, biraz sonra fenerbahçe bayrağı ile iniyor aşağı, tribün balkonuna kadar geliyor. o sıra yağmur atmaya başlıyor inceden, adam çakmak çakıyor, bayrak tutuşmuyor, adam çakmak çakıyor, bayrak yanmıyor. hemen etraftan toplanan gazetelerden yumak yapılıyor. önce gazete, sonra bayrak tutuşturuluyor bu sefer! ben bu yaşıma geldim, hala daha o bayrak yakan abimizin gözlerindeki nefreti görmedim hiçbir yerde.
neyse, fenerbahçeli futbolcular bir bir soyunma odasına giriyor, o sıra galatasaray tribünlerinden küfürler yükseliyor. tabi bunda fenerbahçeli futbolcuların hareketlerinin payı büyük, nitekim soyunma odasının tüneline gelen hemen hemen her fenerbahçeli futbolcu hareket çekiyor tribüne. kimisi tam kapı ağzında, kimisinin ona bile yüreği yetmiyor, camdan 6 yapıyor selçuk şahin, semih şentürk..
galatasaray tribünleri köpürüyor adeta. üzerlerimizden kırmızı koltuklar uçuşuyor. kendi takımına bile top oynatmıyor tribünler. böyle bir ortamda fenerbahçe bir duran top organizasyonu ve karambolde diego lugano ile öne geçiyor. fenerbahçeli futbolcuların tribünü iyice tahrik edecek gol sevinci.. fenerbahçe hanesinde bir gol, tribünlerde bir kat daha sinir harbi maç devam ediyor. kaleci serdar kulbilge bir aut atışını 1 dakika ortalamayla kullanıyor. ilk golden 15 dakika sonra fenerbahçe bir duran top organizasyonu daha yapıyor ve yine karambolden 2. golü buluyor.. yürekler buruk.
bu maç böyle bitmez diyoruz, biz maçı bitirmek için elimizden geleni sahaya atıyoruz, hakem bülent demirlek maçı tatil etmiyor. onun da yüreği yetmiyor çünkü, korkuyor tribünden gelen kükreme sesinden.
ikinci yarı yine sinir harbi, skor değişmiyor. dakika olmuş 85 "hadi baba" diyorum "çıkalım gidelim", maçtan çıkıyoruz, otobüse biniyoruz, bilgi mesajı geliyor: arda turan 1-2.
eve geliyoruz; "baba" diyorum "sen böyle bir maç gördün mü", "görmedim" diyor,"muhtemelen sen de bi daha görmezsin."