• 1384
    galatasaray..

    kimisi için; 'bir topun peşinden koşan 10 adam' tanımının bir takımda vücud bulmuş hali,
    kimisi için; babasının, eşinin, çocuğunun maçlarını takip ettiği bir futbol takımı,
    kimisi için; 'ama ilk 11'ini bile bilmem' cümlesi ile ifade edilen 'öylesine' taraftarı olunan bir kulüp..

    bazıları için; fenerbahçe'yle girilen sidik yarışında kırmızı'dan yana taraf olmak,
    bazıları için; kaptan'la kral'ın elinde havaya kaldırılan bir uefa,
    bazıları için; gönül verilen ve kadro iyi topçulardan kurulu ise maçları takip edilen bir takım,

    bir kesim içinse; salt arma demek.

    galatasaray..

    zorunlu besin maddesi gibi gereksinim hissetmek demek bu kesim için,
    günlük hayatın tam da ortasına yerleşmesi demek sarı kırmızı otoritenin.

    galatasaray taraftarlığından ziyade, galatasaray'a bizzat taraf olan insanları oluşturur bu kesim.
    bu kesimi barından insanlar galatasaray'ı benlikleriyle özdeşleştirmiş kimselerdir.
    galatasaray aleyhinde yazılan her yazı, edilen her söz, her menfi düşünce bu kişilerin savunma mekanizmalarını devreye sokar. galatasaray'dan yana sarfedilen her kötü cümlenin bu bünyelerdeki tezahürü, ağızlarda patlayan ana avrad sövmeli bir küfürle eşdeğerdir. yenilen her golün acısı içlerinde menfur bir sızıya yol açar bu kişilerin. atılan goller, elde edilen galibiyetler ise derin bir ferahlığa, kalp kıpırtısına sebebiyet verir gergin bünyelerinde.
    sarının yanında kırmızıyı gördükleri an hassastırlar bu kimseler; hayata, eşe dosta, kediye bile.
    sırtlarında forma ve boyunlarında atkıyı daha çok mağlup oldukları maçın ertesi sabahı üzerlerinde görürsünüz.
    toplu taşıma araçlarında cep telefonlarının çalması yaşadıkları şehrin trafiğini, boğucu insan kalabığını katlanılabilir hale getiren tek etmendir. uzun bir süre de açılmaz o telefon. galatasaray marşı dinletilir suratları asık o güruha. içlerindeki fenerbahçeli ve bilimum diğer takım taraftarları düşünülüp zevk nöbetleri geçirilir. paltolar, kazaklar zaman zaman yukarı doğru çekiştirelerek bileklikler hatırlatılır gün içerisinde. okunan gazetenin galatasaray haberi içeren kısmı mutlaka ön sayfada tutularak dikkat çekmesi sağlanır.
    kısaca günlük hayattaki telaşı bitmez bu insanların. her an, her saniye sarı kırmızı bir telaş içerisinde çarpar kalpleri.
    gecenin bir saatinde pc başına geçer ve kendilerini kendilerine anlatırlar. böyle de garip kimselerdir bu galatasaraylılar.

    tam olarak kimler, nerdeler, ne yaparlar, neciler bilemesem de.. yolda, cafede, otobüste, vapurda.. aralarında olduğumu bilmek çok güzel.

    varsın onların yüreğindeki bu ateşi anlayamayanlar türlü argümanlar eşliğinde alay etsin,
    'alt tarafı bi takım bu' gibi sığ düşünce ürünü tanımlamalarıyla küçümsediğini sansın gönül verdikleri sevdayı.

    zira insanlar en çok beyinlerinin alamadığı, akıllarının kavramaya yetmediği;
    ideolojiler, düşünceler, eylemler ve aşklar ile alay ederlermiş.

    *(u: (:)

    sözün kısası; tıka kulakları, yürüyedur aslan !
App Store'dan indirin Google Play'den alın