133
son yaşanan olaylar ışığında bir kez daha gündeme gelmesi gereken konudur galatasaraylılık.
köklerini aldığı lisesi ve kültürüyle, kuruluş amacıyla ve geçmişiyle çok farklıdır galatasaray. galatasaray asalettir, ruhtur, kültürdür. geçmişten gelir ve geleceğe uzanır. geleceğe uzanabilmesi öncelikli hedeftir. sportif başarılar, yapılan sükseli transferler, 55.000 kişilik stad sadece aperatiftir, aslolan her zaman bu kültürü korumak ve gelecek nesillere bırakabilmektir.
taraftar her daim başarı bekler, hep yenmek ister ezeli rakiplerini. bazılarınca her yol mübahtır bunun için, bazıları ise kendi çizgilerinden ödün vermezler. biz ikinci şık olduk hep geçmişte. hep galatasaraylı olarak kazandık başarılarımızı ve hep gerçek bir galatasaraylı gibi, ali sami yen gibi metin oktay gibi hareket etmeye çalıştık. bunun için hep kıskanıldık ve hep aşağıya çekilmeye çalıştık. başarılı olmak veya olmamak değildi mesele, mesele o kültüre sahip olabilmekti.
osmanlının çöküş döneminde ayakta kalabilmek için verdiği kapitülasyonlar çöküş dönemini hızlandırmış ve içerde karışıklıklara neden olmuştur. kendi özüne dönmektense her zorda kalındığında bir şeyler feda edilmiş ve geçici pansumanlar yapılmıştır. ama uzun vadede bunlar osmanlıyı birarada tutan değerleri bitirmiş bu da çöküşe neden olmuştur.
galatasaray şu anda bir yol ayrımında. ya popülist yönetimlerle kültürümüzden, ananelerimizden uzaklaşıp sıradanlaşacağız ya da köklerimize daha sıkı sarılıp geleceğimizi kurtaracağız.
bu yapılan transferler, verilen beyanatlar, atılan adımlar sonuçlarıyla değil, şekilleri itibarıyla bize, galatasaraylılığa yakışmıyor. yitip gitmeden değerlerimiz, sahip çıkmamız gerek geçmişimize, galatasaraylılığımıza.
isimler önemli değildir. galatasaray bir his takımıdır. o ruhu günlük başarılar için kaybedersek, sokayım şampiyonluğuna, olmasakta olur. ben kupalarına değil, galatasaraylılığına vuruldum bu renklerin. bana o ruhu geri verin, başka ihsan istemez.
köklerini aldığı lisesi ve kültürüyle, kuruluş amacıyla ve geçmişiyle çok farklıdır galatasaray. galatasaray asalettir, ruhtur, kültürdür. geçmişten gelir ve geleceğe uzanır. geleceğe uzanabilmesi öncelikli hedeftir. sportif başarılar, yapılan sükseli transferler, 55.000 kişilik stad sadece aperatiftir, aslolan her zaman bu kültürü korumak ve gelecek nesillere bırakabilmektir.
taraftar her daim başarı bekler, hep yenmek ister ezeli rakiplerini. bazılarınca her yol mübahtır bunun için, bazıları ise kendi çizgilerinden ödün vermezler. biz ikinci şık olduk hep geçmişte. hep galatasaraylı olarak kazandık başarılarımızı ve hep gerçek bir galatasaraylı gibi, ali sami yen gibi metin oktay gibi hareket etmeye çalıştık. bunun için hep kıskanıldık ve hep aşağıya çekilmeye çalıştık. başarılı olmak veya olmamak değildi mesele, mesele o kültüre sahip olabilmekti.
osmanlının çöküş döneminde ayakta kalabilmek için verdiği kapitülasyonlar çöküş dönemini hızlandırmış ve içerde karışıklıklara neden olmuştur. kendi özüne dönmektense her zorda kalındığında bir şeyler feda edilmiş ve geçici pansumanlar yapılmıştır. ama uzun vadede bunlar osmanlıyı birarada tutan değerleri bitirmiş bu da çöküşe neden olmuştur.
galatasaray şu anda bir yol ayrımında. ya popülist yönetimlerle kültürümüzden, ananelerimizden uzaklaşıp sıradanlaşacağız ya da köklerimize daha sıkı sarılıp geleceğimizi kurtaracağız.
bu yapılan transferler, verilen beyanatlar, atılan adımlar sonuçlarıyla değil, şekilleri itibarıyla bize, galatasaraylılığa yakışmıyor. yitip gitmeden değerlerimiz, sahip çıkmamız gerek geçmişimize, galatasaraylılığımıza.
isimler önemli değildir. galatasaray bir his takımıdır. o ruhu günlük başarılar için kaybedersek, sokayım şampiyonluğuna, olmasakta olur. ben kupalarına değil, galatasaraylılığına vuruldum bu renklerin. bana o ruhu geri verin, başka ihsan istemez.