774
galatasaray taraftarı manifestosu;
öncelikle futbolcuların ve transferlerin parasını cebinden veren ya da sponsorlar tarafından karşılanmasına vesile olan insanlardır. yönetimdeki profesyonellerin maaşlarının ödenmesi, kulüp giderlerinin karşılanması, klasik ama malzemecisinden masörüne kadar tüm camianın masraflarının karşılanması için kulübe karşılıksız maddi manevi destek sağlayan gönül insanlarıdır.
yoksa maçlara gitmeyen, forma almayan, galatasaray şampiyon olamadığında bütün yaz mevsimi zehir olmayan, galatasaray yenildiğinde uykusuz geceler geçirmeyen birinin zikinde olmaz tabi ki takımdan giden oyuncular ya da yapılmayan transferler. (bkz: dünya sikime minare götüme)
ama galatasaray taraftarı, yapılan transfere üzülür de sevinir de, protesto da eder yere göğe sığdıramaz da. galatasaray değil mi beni dünyanın en mutlu insanı yapan unsur, yine galatasaray değil mi beni dünyanın en mutsuzu yapan.
ne yapalım? ben bilmem beyim bilir diyenler gibi yönetim en iyisini bilir diyip kenara mı çekilelim. hayır tabi ki, galatasaray bizim. gidene de kalana da, başarıya da başarısızlığa da, yönetene de yönetmeyene de, oynayana da oynamayana da, galibiyete de mağlubiyete de bir çift sözümüz olacak tabi ki.
mantık mı ne mantığı kardeşim, galatasaray aşkı mantık mıdır? karda kışta maça gidip avaz avaz bağırmak mantık mıdır, eşek yüküyle para verip kombine almak, forma almak mantık mıdır, yolda görsen tanımayacağın futbolcuya sevgi gösterisinde bulunmak tezahürat yapmak mantık mıdır.
duygu diyin, akıl diyin, üsturup diyin ama mantık demeyin bana. çünkü galatasaray aşkının da galatasaray taraftarı olmanın da mantığı yok be a.k., bu iş duygu işi.
o halde galatasarayla ilgili olan herşeye bir çift sözümüz olacaktır. saygısızlık yapmadan, akıllı uslu bir şekilde duygularımızı, düşüncelerimizi ifade edeceğiz.
yoksa galatasaray transfer yapmış, yapmamış, şampiyon olmuş olmamış, yenmiş yenilmiş, o gitmiş bu gelmiş çok da tınnnn...
öncelikle futbolcuların ve transferlerin parasını cebinden veren ya da sponsorlar tarafından karşılanmasına vesile olan insanlardır. yönetimdeki profesyonellerin maaşlarının ödenmesi, kulüp giderlerinin karşılanması, klasik ama malzemecisinden masörüne kadar tüm camianın masraflarının karşılanması için kulübe karşılıksız maddi manevi destek sağlayan gönül insanlarıdır.
yoksa maçlara gitmeyen, forma almayan, galatasaray şampiyon olamadığında bütün yaz mevsimi zehir olmayan, galatasaray yenildiğinde uykusuz geceler geçirmeyen birinin zikinde olmaz tabi ki takımdan giden oyuncular ya da yapılmayan transferler. (bkz: dünya sikime minare götüme)
ama galatasaray taraftarı, yapılan transfere üzülür de sevinir de, protesto da eder yere göğe sığdıramaz da. galatasaray değil mi beni dünyanın en mutlu insanı yapan unsur, yine galatasaray değil mi beni dünyanın en mutsuzu yapan.
ne yapalım? ben bilmem beyim bilir diyenler gibi yönetim en iyisini bilir diyip kenara mı çekilelim. hayır tabi ki, galatasaray bizim. gidene de kalana da, başarıya da başarısızlığa da, yönetene de yönetmeyene de, oynayana da oynamayana da, galibiyete de mağlubiyete de bir çift sözümüz olacak tabi ki.
mantık mı ne mantığı kardeşim, galatasaray aşkı mantık mıdır? karda kışta maça gidip avaz avaz bağırmak mantık mıdır, eşek yüküyle para verip kombine almak, forma almak mantık mıdır, yolda görsen tanımayacağın futbolcuya sevgi gösterisinde bulunmak tezahürat yapmak mantık mıdır.
duygu diyin, akıl diyin, üsturup diyin ama mantık demeyin bana. çünkü galatasaray aşkının da galatasaray taraftarı olmanın da mantığı yok be a.k., bu iş duygu işi.
o halde galatasarayla ilgili olan herşeye bir çift sözümüz olacaktır. saygısızlık yapmadan, akıllı uslu bir şekilde duygularımızı, düşüncelerimizi ifade edeceğiz.
yoksa galatasaray transfer yapmış, yapmamış, şampiyon olmuş olmamış, yenmiş yenilmiş, o gitmiş bu gelmiş çok da tınnnn...