36877
kadrosu derinlik anlamında yetersiz, bunu osimhen geldiği gün burada yazmıştık ama herkes transfer sarhoşluğundaydı. osimhen'in üzerine bek yedeği, 6 numara yedeği ve kanat gelmeliydi, transferin son günü sallai geldi ve onu da avrupa kadrosuna yazamadılar.
hal böyle olunca ne oluyor, özellikle milli takım oynayan yerli oyuncularımız bitik durumda. barış, kaan ve abdülkerim'in sahada yürüyecek hali yok. mecazi olarak da söylemiyorum, oyuncuların her hali bas bas bağırıyor biz bitiğiz diye. bunların yanında torreira hiç görmediğim kadar yorgun görünüyor. mertens'in zaten artık yaşı kaldırmıyor bu tempoyu. icardi sakatlıktan yeni çıktı. yunus, jakobs, sara ve davinson nispeten iyi görünüyorlar ama bu oyuncular da kadroya yeni dahil oldular, o yüzden giden maçı tutacak, döndürecek alışkanlıkları yok.
hoca suçsuz mu, yani kadrosunun derin olmaması onu aklar mı aklamaz. çünkü takımı son iki maçı da her şeye rağmen kazanma seviyesine getirdi. birinde ikinci yarıya 3-1'le, diğerinde 2-1 ile girdi. buralarda sen hoca olarak oyunu tutabilmeyi biraz aşılayacaksın takımına. bu sadece söz ile de olmaz, yapacağın değişiklerle olur. örneğin rfs maçında ikinci yarıya çıkarken dili dışarı çıkmış mertens'i kenara alıp berkan'ı oyuna atabilirsin. rakibinin zaten geçiş kovalamak dışında yapabileceği hiçbir şey yok, onu da çok vasat seviyede yapıyorlar, berkan-torreira-sara ortasahası ile savunamaman imkansız. emin olun berkan sahada olsaydı yediğimiz ikinci golde oraya çoktan kademe götürmüştü. bazen böyle basit şeyler skoru rahatça tutmanızı sağlar.
ben hocanın geldiğinden bu yana oyunu tutma adına kendini hiç geliştirdiğini düşünmüyorum. bu belki de en büyük eksiği. sanki ikinci bir ön liberoyu oyuna atarsa kıyamet kopacak gibi davranıyor. mesela kasımpaşa maçında da osimhen sakatlanınca yerine mertens'i alarak başlıyor. yahu zaten 3-1 öndesin, takımın yorgun, niye mertens? oyuna orda da berkan'ı veya torreira'yı atması gerekiyordu. 63'te berkanı aldı ama kimin yerine? sara. yine ortasahada sayıca fazlalaşmayı tercih etmedi. garip bir durum gerçekten.
oyunu tutmak diyorum, zaten bu adı üzerinde olan bir şey. oyunu kanatlarda tutamazsınız değil mi? ya da santrafor hattında da tutamazsınız. oyunu merkezde tutabilirsiniz. bunun da tek yolu merkezde sayıca fazlalaşmak. geçişleri önlemek ve tempoyu düşürmek. sen merkezde sayıca fazlalaşmaktan günahmış gibi kaçıyorsan sürekli olarak bunlar malesef kaçınılmaz oluyor. ders almak lazım artık.
hal böyle olunca ne oluyor, özellikle milli takım oynayan yerli oyuncularımız bitik durumda. barış, kaan ve abdülkerim'in sahada yürüyecek hali yok. mecazi olarak da söylemiyorum, oyuncuların her hali bas bas bağırıyor biz bitiğiz diye. bunların yanında torreira hiç görmediğim kadar yorgun görünüyor. mertens'in zaten artık yaşı kaldırmıyor bu tempoyu. icardi sakatlıktan yeni çıktı. yunus, jakobs, sara ve davinson nispeten iyi görünüyorlar ama bu oyuncular da kadroya yeni dahil oldular, o yüzden giden maçı tutacak, döndürecek alışkanlıkları yok.
hoca suçsuz mu, yani kadrosunun derin olmaması onu aklar mı aklamaz. çünkü takımı son iki maçı da her şeye rağmen kazanma seviyesine getirdi. birinde ikinci yarıya 3-1'le, diğerinde 2-1 ile girdi. buralarda sen hoca olarak oyunu tutabilmeyi biraz aşılayacaksın takımına. bu sadece söz ile de olmaz, yapacağın değişiklerle olur. örneğin rfs maçında ikinci yarıya çıkarken dili dışarı çıkmış mertens'i kenara alıp berkan'ı oyuna atabilirsin. rakibinin zaten geçiş kovalamak dışında yapabileceği hiçbir şey yok, onu da çok vasat seviyede yapıyorlar, berkan-torreira-sara ortasahası ile savunamaman imkansız. emin olun berkan sahada olsaydı yediğimiz ikinci golde oraya çoktan kademe götürmüştü. bazen böyle basit şeyler skoru rahatça tutmanızı sağlar.
ben hocanın geldiğinden bu yana oyunu tutma adına kendini hiç geliştirdiğini düşünmüyorum. bu belki de en büyük eksiği. sanki ikinci bir ön liberoyu oyuna atarsa kıyamet kopacak gibi davranıyor. mesela kasımpaşa maçında da osimhen sakatlanınca yerine mertens'i alarak başlıyor. yahu zaten 3-1 öndesin, takımın yorgun, niye mertens? oyuna orda da berkan'ı veya torreira'yı atması gerekiyordu. 63'te berkanı aldı ama kimin yerine? sara. yine ortasahada sayıca fazlalaşmayı tercih etmedi. garip bir durum gerçekten.
oyunu tutmak diyorum, zaten bu adı üzerinde olan bir şey. oyunu kanatlarda tutamazsınız değil mi? ya da santrafor hattında da tutamazsınız. oyunu merkezde tutabilirsiniz. bunun da tek yolu merkezde sayıca fazlalaşmak. geçişleri önlemek ve tempoyu düşürmek. sen merkezde sayıca fazlalaşmaktan günahmış gibi kaçıyorsan sürekli olarak bunlar malesef kaçınılmaz oluyor. ders almak lazım artık.