• 36856
    teknik direktörlerinin gevşekliği, rahatlığı, vurdumduymazlığı işlerine gelen, iliklerine kadar işleyen ve bu durumdan sonuna kadar nemalanan futbolcu grubu.

    sezon başından beri tutturulmuş bir "futbolculara güvenelim çünkü onlar kendilerine çok güveniyorlar, bizim de onlara inanmamız lazım" masalı; bu masalın gölgesinde çocuk yuvası haline gelmiş, kreş haline gelmiş florya'nın bütün hataları halının altına süpürülüyor. bu takımın sahip olduğu birikmişliğin adı asla güven/özgüven değil. bunun adı rahatlık, bunun adı şımarıklık, bunun adı lakaytlık. iki aylık zaman dilimi içerisinde bu takım beşiktaş'tan bir kupa finalinde 5 yedi, young boys adlı bir takıma şampiyonlar ligi ön elemesinde her iki maçta da yenildi, kasımpaşa'ya kendi sahasında 3-0'dan puan verdi, rfs adlı bir letonya takımına 2-0'dan puan verdi, az daha yeniliyordu. bütün bunlar iki aylık zaman diliminde oldu. karşılığı ne oldu peki bu yaşananların? koca bir hiç. cezayı geçtim, bütün bunları yaşatan oyuncu grubu teknik heyet ve taraftar tarafından ödüllendirildi. beşiktaş'tan 5 yiyen, şampiyonlar ligi ön elemesinde galatasaray'ın elenmesine sebep olan, üstüne yetmezmiş gibi sırf gol attı diye rakip futbolcuya tekmeyi yapıştıran muslera'ya ne yapıldı bu kulüpte? bir günlük verilen izin süresini bile anında ikiye, keyfine göre üçe çıkartan; bir yılı aşkın süredir derdi tasası bitmeyen icardi'ye ne yapılabildi? bize ne icardi'nin özel hayatından? bize ne icardi'nin arjantin'inden, italya'sından, fransa'sından? bize ne her nedense bir senedir bitmek bilmeyen sakatlığından, formsuzluğundan? sahada her pası hatalı olan, galatasaray'ın rakip yarı alana yerleşip set oyununa geçememesinin en büyük sebebi olan, buna rağmen istisnasız her duran topu kullanmaya giden ve hiç eden mertens'e ne yapılabildi? jakobs bile disiplin düşmanı teknik heyetin florya'da yarattığı ayrıcalıklı dünyadan nasiplenmeye başladı, adam her izninde soluğu fransa'da alıyor ve sahip olduğu takım ile ilgileniyor. günübirlik izinde dahi yapıyor bunu. ancak bütün bu rahatlığın, bütün bu gevşekliğin sorumlusu futbolcular değil. onlar sonuç, neden değil. onlar sadece farkına vardıkları bu otorite boşluğundan dibine kadar faydalanıyorlar. iyi niyetli değiller benim gözümde ama at sahibine göre kişner. bu takımın bu kadar rahat, bu kadar umursamaz ve "hallederiz ya" kafasında olmasının tek sebebi okan buruk'tur. "oyuncularıma çok güveniyorum, onlar hallederler" cümlesinden başka bir şey bilmeyen; icardi, muslera, mertens başta olmak üzere birçok futboldan ödü kopan teknik heyet galatasaray futbol takımının en büyük problemidir. şu takımın başında idman kalitesini ve sertliğini iki katına çıkartacak, florya'daki kreşi kapatacak ve florya'yı olması gerektiği gibi son derece ciddi ve profesyonel bir futbol takımı tesisi haline getirecek bir yabancı teknik adam olsa, yaşanan bu rezilliklerin en fazla bir tanesi gerçekleşir, o rezillikten sonra gerekli yaptırımlar uygulanır, ve bambaşka bir futbol takımı izletilirdi taraftara. disiplinli, güçlü, kariyerli bir yabancı teknik direktör diyorum; riekerink, torrent demiyorum. ama şu an elimizde olan böyle bir teknik heyete, böyle de bir takım. kimse kusura bakmasın.
App Store'dan indirin Google Play'den alın

Güvenlik hatası! (Ref)