• 35302
    hoca, takım, yönetim hepsini desteklediğim noktalar daha fazla. suyun ötesi 10 yıldır şampiyon olamıyor. lider takıma saldırmanın manası yok. fakat endişeleri dile getirmek lazım. kadro planlamasından herkes bahsediyor ama bence takımda fazla kazanmaya alışmış, biz yine kazanırız modunda oyuncu sayısı fazla. kırmızıdan sonrasına birşey demiyorum. fakat 1-1 iken boşvermişlik, pozisyonların boşa harcanması inanılır gibi değil. bu tamamen ciddiyetsizlik. 1-1 giderken tek bir gol atsan, adamların uzatma için 2 kazanmak için 3 gol atması gerekiyor. o kadar bize geldi tur yani. rehavet mi dersiniz, şımarıklık mı dersiniz. atamadık o 2. golü.

    kazanma alışkanlığı belli noktalarda iyi fakat belli noktalarda da kötü. molde maçında şöyle bir şey yazmıştım. molde, maçında zorlandık çünkü o maça kadar oynadığımız en iyi takımdı diye. bizim ligimizde güçlü takım vs. yok. beksiz de yeniyorsun, orta sahasız da yeniyorsun. 3. takımın 2 katı puanın var nerdeyse. o kadar kopmuş bir lig burası. fizik kaliten, oyun kaliten hepsi düşük. yani galatasaray senede 60 maç oynuyorsa, bunun 10 tanesi gerçek manada maç. 50 tane maçı kazanan oyuncu grubunda gereksiz bir özgüven oluyor.

    oyun olarak bakıldığı için avrupada fena değiliz diyoruz ama aslında çok ama çok yanlış işler yaptık. molde maçını tamamen icardi ve muslera sayesinde geçtik. bayern maçında puan alamamak skandal. sadece bayern isminden dolayı normalleştiriyoruz. o kadar ataktan puan çıkaramamak skandal. sen istediğin kadar pozisyona gir. kopenhag aldığı 1 puan sayesinde, avantajla defans yaptı sana karşı.

    zaten kopenhag maçı komple skandal. gruptan çıkma maçına çıkıyorsun. 90 dakika boyunca, 1 dakika gruptan galiba çıkıyoruz hissi verdiremedi takım. tek bir an 'aha oldu galiba' dedirtmedi.

    son olarak prag maçı. kadro kalitesi olarak molde, kopenhag ve prag hepsinin fersah fersah önündesin. sadece molde'yi bireysel oyuncu kalitesiyle geçebildin. 3 finalin 2 sini kaybettik. buradan çıkarılacak çok ders var.

    avrupa düşük fizik kaliteyi kaldırmıyor. bizim lig kaldırıyor. bizim ligde oyun planı olan takım sayısı çok az. futbol oynanmıyor zaten. zeminlerin hali ortada, hakemlerin hali ortada. bunlar sebep olabilir ama mazeret olamaz. lige yetiyor diye, oyuncun lige göre hazırlanmayacak. barış nasıl fizik olarak düşmüyor. çünkü ligin üstünde bir fizik kaliteye sahip. belli bir oyuncu grubu, kazanmaya başladıysa ve kazanmak için fiziksel olarak çok efor sarfetmek zorunda kalmıyorsa, orada takım bozulmaya başlıyor. kolej havası iyidir ama fazlası papazlık oluyor maalesef.

    net biri ya da bir grup için yazmıyorum. böyle direkt bir gözlemim yok. söylemek istediğim biraz daha lige yetmek ve buna yetinmekle alakalı. kişisel kavgası, gelecek beklentisi çok insan sayısının kadroda artması lazım. yoksa günün sonunda dediğim gibi lider takım hakkında konuşuyoruz. fakat bu kadar üstün olduğun ligde bile, avrupa'ya gidince hedef maçlarında birşey yapamadın. yine diyorum pozisyona girdik, münih ismi vs. diye üstünü örtüyoruz ama sen puan alamadın, kopenhag aldı. prag'da fişi çekemedin, adamlar çekti. 3 tane final takımı geldi karşına. sadece 1'ini geçebildin. bunların üstünde daha çok düşünmek lazım.

    onun dışında hocanın oyuncu değişikliklerinde bazen isimlerin elini kolunu bağladığını düşünüyorum. fizik olarak oyuna birşey vermeyen kim olursa olsun bence devam edilmemeli. hocaya tamamen sisteme dayalı bir takım kurma imkanı vermeliyiz. gerekirse kadronun yarısı gitsin. futbolu isimler ve transfermarkt geçmişleri değil, oyuncular ve onların form durumu belirliyor. ziyech değil ronaldo olsa ne fayda. şu maçta gelip, barış kadar mücadele etmedikten sonra.

    avrupa'da 6 tane oyuncusu kazma olup ilerleyen takım vardır. fakat 3 tane fizik olarak bitik oyuncuyla ilerleyen takım yoktur. fizik modern futbolun, avrupa futbolunun en önemli konusu. bugün takımında bek yok hadi onu geçtim. maaş verdiğin, bonservis verdiğin, katkı beklediğin oyunculara bakalım.

    oliveria, zaha, icardi, ziyech, ndombele bunlarin hangisinden fiziksel mücadele katkısı alıyorsun. ki kadronda 36 yaşında mertens var. allah var, kendini parçalıyor diye yazmadım. yukarıda saydığım oyuncular en fazla kazanan 8 oyuncunun 5'i bu arada. sanchez, mertens, tete var bunların dışında.

    bonservis konusu çok konuşuluyor, maaaş konuşulmuyor diye ayrıca muhtemelen başka hukuki sebeplerden ötürü de farklı bir yola gidildi. belli nedenlerden dolayı, avrupa'da tutunamamış oyunculara gidildi. bu avrupa'da patladı kardeşim. çünkü bir oyuncu avrupa'da tutunamıyorsa, fiziken de çökmesi başlıyor. burada icardi'yi istisna tutabiliriz. onun avrupa'da tutunamaması tamamen kişisel nedenlerden dolayı oldu. futboluyla alakalı bir sorun olduğu için değil. fakat bugün o da fizik olarak ligimize ayak uydurdu sağolsun. bize geldiği halden bile geri halde. sakatlık konusuna insanlar çok yoruyor. bence sakatlıktan önce de fizik olarak düşüşteydi.

    yani tam bir yumurta tavuk durumu var. en başında yazdığım şeyi tekrar ediyorum. hoca, yönetim ve oyuncular hepsi hakkında olumlu düşüncelerim daha fazla. fakat bazı şeylerin farkına varıp, yanlış konularda ısrar edilmemesi gerekiyor. hoca bir maç şapkadan tavşan çıkardı, berkan, kaan, barış başka mevkide idare etti diye, hep bunu beklememek gerekiyor.

    çok çok ilgili değilse, kimse molde'nin, kopenhag'ın bekinin adını söyleyemez google'a bakmadan. illa yıldız olsun, illa isimli olsun, illa fırsat transferi olsun diye beklemek yerine, ortalama 2 bek çekebilseydik, buıgün turu biz geçmiş olabilirdik.

    iyi bir hocaya, iyi bir yönetime sahibiz. aynı hataları yapmadan, hocaya daha sistematik bir takım kurma imkanı vererek önümüze bakmalıyız. dediğim gibi anahtar kelime, öğrenmek, hataları tekrarlamamak.
App Store'dan indirin Google Play'den alın